13.03.2022 - 13:01 | Son Güncellenme:
BBC Türkçe
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, son yıllarda eşi benzeri görülmemiş tehlike ve endişelere neden oldu. Bir nükleer gücün, komşusunu işgal etmek için bir saldırı savaşı başlatması uzun zamandır görülmemiş bir durumdu. Bazı uzmanlar bunu İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük kriz olarak yorumladı.
Bütün bunlar, işgalin etkisi ve yaşanabileceklerle ilgili pek çok soruya yol açtı. BBC muhabirleri en çok merak edilen sorulara yanıt aradı.
Lyse Doucet, Diplomasi Muhabiri, Kiev
Mariupol kentindeki insani koridor girişimleri sonuçsuz kaldı.
Fakat Ukrayna hava sahasını kontrol edemiyor. Pek çok hava limanı hem havadan hem karadan Rusya'nın saldırısına uğradı. Ülkenin büyük bir kısmı, böylesi bir yardım uçuşu yapmak için tehlikeli.
Ukrayna'ya giden yardımlar, Batı sınırındaki ülkelerden karayoluyla gönderiliyor.
Rus saldırılarından henüz etkilenmemiş olan Lviv gibi ülkenin Batısındaki kentler, insani yardım için bir insani yardım dağıtım merkezine dönüşmüş durumda.
Ukrayna'nın batı komşuları, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülmemiş boyuttaki bu kriz için özel acil durum operasyonları başlattı.
Her savaşta veya felakette, müdahaleyi kaynaklar ve erişim imkanları belirler. Şu an kuşatma altındaki kentlere gönderilen yardım malzemeleri olsa da Rus topçu atışları nedeniyle bu kentlere yaklaşamıyorlar.
Rus devlet medyası ise Rusya'nın işgal ettiği yerlerde dağıttığı yardımları gösteriyor.
Lyse Doucet, Diplomasi Muhabiri, Kiev
Birleşmiş Milletler'in birlik gönderebilmesi için öncelikle onay alması gerekiyor.
Bu onay süreci ise genellikle BM Güvenlik Konseyi'nden geçiyor.
Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olması, böylesi bir onayı imkansız kılıyor.
Rusya komşusunu işgal ettiğini bile reddederek bunun Rusya'yı tehditlerden korumak için yapılan "özel bir askeri operasyon" olduğunu öne sürüyor.
Ukrayna defalarca uçuşa yasak bölge çağrısı yapsa da bu talep net bir şekilde reddedildi.
Batılı ülkeler bunun Rusya ile savaşa yol açacağını biliyor.
Uçuşa yasak bölge Rusya'nın uçaklarını düşürme zorunluluğuyla kalmaz, yerdeki Rus birliklerine de saldırılar gerektirebilir.
Lyse Doucet, Diplomasi Muhabiri, Kiev
Trenlerin büyük bir kısmı savaşa rağmen zamanında kalkıyor.
Fakat Kiev'in batısındaki Irpin gibi bazı yerlerde raylar hasar gördüğü için seferler yapılamıyor.
Kiev'de 19. yüzyılda yapılan tren istasyonunu ziyaret ettiğimde Batı'ya giden bazı trenlerin eskisi kadar kalabalık olmadığını gördüm.
Fakat ülke dışına çıkan trenler hâlâ tamamen dolu.
Frank Gardner, BBC Güvenlik Muhabiri
Putin net bir şekilde sabırsız. Rusya'nın bu çatışmada yeni bir evreye girdiği görülüyor.
Obüsler, roketatarlar, İHA'lar ve füzelerini Ukrayna'nın kentlerine iyice yaklaştırdılar.
Bunlara başkent Kiev de dahil.
Belki de Rusya'nın bir kenti ele geçirmek için yapabileceği savaşlara önceki örneklerden bakabiliriz. Bunlar Çeçenistan'daki Grozni ve Suriye'deki Halep. Sokak sokak ilerleyen çatışmalar kentlerin büyük bir kısmını yok etti.
Putin Kiev'e bunu yapar mı? Kestirmek zor.
Kiev tarihi bir kent. Moskova daha yokken Kiev Rus İmparatorluğu'nun başkentiydi.
Kiev'i yıkarsa bu Rusya'da da hoş karşılanmaz.
Fakat Putin'in Ukrayna'yı dize getirmek için her şeyi yapabileceğini düşünüyor.
Kendi yanında fakat harabeye dönmüş bir Ukrayna'yı, AB ve NATO'ya üye bir Ukrayna'ya tercih edecektir.
Jenny Hill, BBC News, Moskova
Bu imkansız değil ve NATO'nun Ukrayna'ya asker göndermemesinin ardında da bu neden yatıyor.
Rusya lideri Vladimir Putin 'Ukrayna'daki özel askeri operasyonuna' müdahale edecek ülkelerin 'tarihlerinde görülmemiş ciddiyette sonuçlarla karşılaşacağını' söyledi.
Pek çok kişi bunun nükleer silahların kullanımına bir atıf olduğunu düşünüyor.
Putin'in söyleminin ne kadar ciddi olduğu tartışılır olsa da son dönemdeki öngörülemez davranışları, Batı'daki pek çok kişinin Putin'in nükleer düğmeye basmasından endişe etmesine yol açıyor.
Putin ise sadece Ukrayna'nın doğusundaki Rusça konuşan halkı korumak için Ukrayna'ya girdiklerini söylüyor.
Fakat kimse oyun planının ne olduğundan emin değil.
Ukrayna'yı ele geçirmek istemediğini söylüyor. Fakat daha önce de Ukrayna'yı işgal etmek istemediğini söylemişti.
Bugüne kadar yazdıkları ve söylediklerinden, NATO'yu Rusya'ya büyük bir tehdit olarak gördüğünü ve Doğu Avrupa'daki yapısını değiştirmek istediğini anlıyoruz.
1997'den itibaren NATO'ya Ukrayna, Belarus ve Rusya'ya komşu pek çok ülke katıldı.
Rusya'nın bu ülkelere saldırması durumunda NATO yanıt verme yükümlülüğüne sahip.
Rus güçleri batıya ilerledikçe, bilinçli olarak veya kazara NATO ülkelerine atış yapma ihtimali artacak.
Lyse Doucet, Diplomasi Muhabiri, Kiev
Bu soru bütün NATO üyelerinin aklından geçiyordur. Fakat ittifaktaki ülkeler silah ve mühimmat yardımı dışında bu çatışmaya çekilmek istemiyor.
NATO'nun en temel prensibi kolektif savunma. Bir üyeye yapılan saldırı, tüm üyelere yapılmış kabul ediliyor.
Fakat ülkelerin sınırları dışında bu durum geçerli değil.
Rusya başka bir ülkeyi işgal etme planı olmadığını söylese de NATO üyeleri bu tehdidin devam ettiğini düşünüyor.
Jenny Hill, BBC News, Moskova
Bu NATO için bir felaket senaryosu. NATO'nun bölgedeki asker sayısı artırılsa da ittifak Rusya ile çatışmaya girmek istemiyor.
Kiev'in ülkenin tamamını kaybetmektense Rusya'ya bazı tavizler verebileceği, çatışmaların durması için topraklarının bir kısmından feragat edebileceğini düşünenler var.
Fakat bu senaryonun gerçekleşmesi zor gözüküyor çünkü Kiev böylesi bir pazarlığa girmek istemiyor.
Dahası bunun, Putin'e cesaret verebileceğini düşünenler de var.
Ne olursa olsun, çoğu analist Rusya'nın Ukrayna'ya uzun vadede hükmetmekte zorlanacağını düşünüyor.
Jenny Hill, BBC News, Moskova
Bu sorunun yanıtını tam olarak bilmiyoruz. Putin Ukrayna'nın doğusundaki Rusça konuşan halkın Kiev hükümeti tarafından "soykırıma" uğradığını söylüyor. Fakat buna dair bir kanıt yok.
Ukrayna'nın doğusundaki topraklarının bir kısmından feragat etmesini istiyor. Bunlara 2014'te ilhak ettiği Kırım da dahil.
Ayrıca Ukrayna'nın NATO'ya katılma isteğinden vazgeçmesini talep ediyor.
Daha da fazlasını istiyor olabilir mi? Belki. NATO'yu ve 1997'den itibaren bu ittifaka katılan eski Sovyet ülkelerini bir tehdit olarak gördüğünü biliyoruz.
Moskova daha önce de NATO'nun yapısında değişikler talep etti.
Almanya'nın ülkesindeki Amerikan nükleer silahlarını ABD'ye geri göndermesini talep etti.
Bazı analistler Putin'in Sovyetler Birliği'ni farklı bir şekilde canlandırmak istediğini düşünüyor.
SSCB'nin dağılmasının onda büyük bir üzüntü yarattığını biliyoruz.