22.12.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:
Can Çırnaz - Analiz
ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’deki Amerikan askeri varlığını sonlandırma yönünde almış olduğu karar, uluslararası kamuoyunda büyük şaşkınlık yaratırken, kararın Ortadoğu’da çok ciddi sonuçlara yol açabileceği yönünde yorumlar yapılıyor. Trump’ın kararı bölgedeki güç dengelerini değiştirirken, yeni çatışmalara da saha yaratabilecek bir boşluk yaratıyor. Bu bağlamda özellikle İran ve İsrail’in bundan sonraki adımlarının ne yönde olacağı merak uyandırırken, bu iki büyük gücün Suriye üzerinde doğrudan karşı karşıya gelme riski endişe yaratıyor.
Trump’ın kararı İran ve Rusya’yı memnun ederken, İsrail kanadından temkinli açıklamalar geliyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’nin Suriye’den çekilme kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede “İran’ın Suriye’deki temerküz çabalarına karşı operasyonlarımızı çok sert bir şekilde sürdüreceğiz. Bu iki sahadaki (Lübnan sınır hattı ve Suriye) çalışma hızımızı düşürmeyeceğiz, bilakis daha da güçlendirerek artıracağız” demişti. Dolayısıyla İsrail’in ABD güçlerinin ayrılmasının ardından Suriye’de daha aktif bir rol izlemesi bekleniyor.
Öte yandan İsrail içinde yapılan yorumlar, ABD’nin çekilmesinin ardından hem İran’ın hem de Beşar Esad yönetiminin ülkedeki gücünü artıracağı yönünde. Nitekim İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Batı’nın Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye’deki rolünü kabul ettiğini” öne sürdü. İran içinde Trump’ın kararının bir zafer havası yarattığı ifade ediliyor.
“Rejime yönelirler”
ABD askerinin ayrılmasının ardından Suriye’nin kuzeyinde oluşacak durum da büyük bir bilinmeyen yaratıyor. ABD basınında yapılan yorumlarda, Trump yönetiminin, bölgede etkili olan ve ABD tarafından desteklenen Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) “yüzüstü bıraktığı” belirtilirken, Kürt temsilcilerin bu gelişmenin ardından Suriye rejimine yönelebileceği ve bu anlaşmanın Rusya arabuluculuğunda gerçekleşebileceği ifade ediliyor. Washington Post’ta yer alan analizde, ABD’nin bu kararla artık “güvenilmez ve tehlikeli” bir ortak olduğu mesajını verdiği öne sürülüyor. Nitekim Suriyeli Kürtlerin Moskova’daki Temsilcisi Rşad Bienaf, Sputnik’e yaptığı açıklamada, Şam’la diyaloğa yeniden başlamaya hazır olduklarını söyledi. İngiliz
DAEŞ hortlar mı?
Bölgedeki diğer önemli soru işaretleri, Suriye’deki askeri varlığını korumaya devam eden Fransa ve Almanya’nın bundan sonra ne yapacağı ve terör örgütü DAEŞ’in yeniden yükselişe geçip geçemeyeceği. Fransa ve Almanya cephesinden yapılan açıklamalarda, Trump’ın kararı eleştirilirken, DAEŞ’in henüz bitmediği vurgusu yapıldı.
Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Trump’ın açıklamasını “Son derece ağır bir karar” sözleriyle eleştirirken, “DAEŞ haritadan silinmedi ve kökleri de hala mevcut” ifadelerini kullandı. Washington Post’ta yer alan analizde, DAEŞ üyeleri şu anda çok küçük bir alanda sıkışmış olsa da, örgütün birçok üyesinin hem Suriye içinde hem de bölge ülkelerinde bulunduğu ve bir güç boşluğu oluşması halinde bu unsurların yeniden harekete geçebileceği ifade ediliyor.