Dünya‘Obama’yı anımsatıyor’

‘Obama’yı anımsatıyor’

12.06.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Washington’da HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, seçimin kazananı olarak görülüyor. Ancak HDP’nin başarısının sürdürülebilir olup olmadığı konusunda şüpheler var

‘Obama’yı anımsatıyor’

Tarihi 7 Haziran seçimlerinin ardından Washington’da ismi en çok anılan politikacılardan biri de Selahattin Demirtaş oldu. Aslında Demirtaş, hem BDP hem de HDP’nin eşbaşkanı sıfatıyla birçok kez Washington’a gelmiş, burada çeşitli seviyelerde yetkililerle görüşmüş, fikir önderlerinden övgü almıştı. Ancak bu kadar kısa sürede yükseleceğini şehirde kimse beklemiyordu. Nitekim Lehigh Üniversitesi uluslararası ilişkiler profesörü Henri Barkey, salı günü Wilson Center’da düzenlenen panelde “Eğer seçimlerin bir kazananı varsa o da Selahattin Demirtaş” derken bunu söyleyen tek uzman değildi.
ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Frank Ricciardone hafta başında gazetecilerle yaptığı telekonferansta “Türkiye’de görev yaparken Demirtaş’la birçok kez bir araya geldim. Şunu söylemeliyim ki o zaman da kendisinden çok etkilenmiştim” dedi. Demirtaş’ın parti içinde çok sesliliğe ve eşitliğe önayak olmasından övgüyle bahseden Ricciardone, “(HDP’de) başarı için programlanmış bir parti kültürü, parti kimyası var gibi ve bence bu seçimlerde bunu gördük” yorumunu yaptı.

‘Yeni star’
German Marshall Fund (GMF) düşünce kuruluşu uzmanlarından Nora Fisher Onar, salı günü katıldığı bir panelde Selahattin Demirtaş için “Türk politikasının yeni bir starı var” yorumunu yaparken Demirtaş’ın Gezi Parkı protestoları, Soma faciası ve Özgecan Aslan cinayetinin ortaya çıkardığı politik enerjiyi kullanabilen tek aktör olduğuna vurgu yaptı. Middle East Institute düşünce kuruluşundan Gönül Tol da hafta başında katıldığı bir panelde Demirtaş’ın dahil edici bir retorik ve liberal bir seçim programı sayesinde yükeldiğinin altını çizdi.

Sürdürülebilir mi?
Yabancı basın geçtiğimiz günlerde Selahattin Demirtaş’ı ABD Başkanı Barack Obama’ya benzetmişti. Bu yorumların benzerleri Washington’da da yapıldı. Aynı zamanda Oxford Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Merkezi araştırmacılarından olan Fisher Onar, “Demirtaş bana Obama’nın erken dönemlerini hatırlatıyor. Değişim mesajı taşıyor ve Obama gibi, kolektif kimliğin buluşma noktalarını, seçmene onlardan birini temsil ediyor hissi verecek şekilde yönlendirme kabiliyetine sahip” dedi. Norha Fisher, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçmene daima paternalist (babacan) bir tavırla yaklaştığını, Demirtaş’ın ise onlardan biri olduğunu hissettirdiğini söyledi.
Ancak Washington’da Demirtaş’ın ve HDP’nin başarısının ne kadar sürdürülebilir olduğu ile ilgili soru işaretleri de vardı. Council on Foreign Relations düşünce kuruluşunun ünlü uzmanı Steven Cook, “(HDP’nin yükselişi) seçimlerin iyi hissettiren hikayesi olabilir. Ancak politik süreçle yeni tanışıyorlar, organize değiller ve çok yüksek beklentileri idare etmek zorundalar” dedi. Cook, Wilson Center’daki panelde sözlerine şöyle devam etti: “Liberal Türklerden ve AKP’den kaçanlardan destek aldılar. Ama bu ne kadar sürdürülebilir?”

Haberin Devamı

Çözüm süreci için umut var
Amerikan yönetimi çözüm sürecini başından beri destekledi. Dolayısıyla seçimlerin ardından en çok merak edilen konulardan biri sürecin akıbetiydi... Uzmanların büyük bölümü AKP’nin seçimden lider parti olarak çıkmasını ve HDP’nin meclise güçlü bir şekilde girmesini süreç için bir fırsat olarak değerlendirdi.
Washington Enstitüsü düşünce kuruluşunun kıdemli Türkiye uzmanı Soner Çağaptay, önceki gün yayınladığı bir makalede “Kürt milliyetçi hareketinin demokrasi taraftarı kanadının, şiddet (kullanan) kanadının önüne geçmesi için bir şans doğdu” dedi. HDP’nin meclise liberallerden gelen oyların yardımıyla girdiğini hatırlatan Çağaptay, bunu Kürt halkının sorunlarının demokrasi yoluyla çözüleceğine dair bir işaret olarak yorumladı.
GMF uzmanlarından Nora Fisher Onar da HDP’nin seçimlerden çok güçlü çıktığını hatırlatarak “İleri gitmek için doğru zaman” yorumunu yaptı. Ancak ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Frank Ricciardone çözüm sürecinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da kilit rol oynayacağının altını çizdi. Ricciardone, Türkiye’de Kürt sorunu ile ciddi şekilde baş etmeyi deneyen ilk partinin AKP olduğunu hatırlatarak “Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan desteklerse ve HDP onunla çalışmaya razı olursa sürecin ilerleyebileceğini düşünüyorum” dedi.