29.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Bahreyn’de düzenlenen Manama Diyaloğu toplantısı arasında Suudi Dışişleri Bakanı El Cübeyr ile akşam yemeğinde bir araya gelen Mattis, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili tam ve kapsamlı bir soruşturma yapılması gereğine işaret ederek, “Ne olduğunu bilmemiz gerekiyor” dedi.
Mattis, görüşmenin ardından kendisiyle seyahat eden habercilere yaptığı açıklamada El Cübeyr’in kendisine “şeffaf bir soruşturma yürütülmesi konusunda hiçbir çekinceleri olmadığını” ifade ettiğini aktardı.
Öte yandan Mattis konferansta yaptığı konuşmada, Kaşıkçı’nın öldürülmesinin bölgedeki istikrarı tehdit ettiğini vurgulayarak, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın cinayetin sorumlularına yönelik ilave önlemler alabileceğini söyledi. Mattis söz konusu adımların ne olabileceğine dair yorum yapmadı.
Kongre’den baskı
Öte yandan ABD’de Kentucky Senatörü Rand Paul, Kaşıkçı’ya ilişkin sadece 15 Suudi yetkilisine yaptırım uygulanmasını “sert olmadan, sert gözükmenin bir yolu” olarak değerlendirdi. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi üyesi Paul, Başkan Donald Trump’ın da katıldığı Montana eyaletindeki bir mitingde, Suudi yönetimini eleştirdi. Suudi Arabistan’ı terörizm destekçiliği yapmakla suçlayan Senatör Paul, “Suudi Arabistan için her şeyin düşüncesizce olduğu konusunu iyi değerlendirmemiz lazım. Onlar, Yemen’de on binlerce sivilin öldüğü bir savaşa girdiler” ifadesini kullandı. Paul, 11 Eylül İkiz Kuleler saldırılarını hatırlatarak saldırılarda kullanılan uçakları kaçıran 19 korsandan 15’inin Suudi vatandaşı olduğunu ve Riyad yönetiminin hala global terörizmi finanse ettiğini savundu.
Öte yandan Kongre’nin sunduğu yaptırım tekliflerini “sadece ele vurulan tokat” olarak nitelendiren Paul, “Yaptırımlar bir şey yapıyormuş gibi görünmenin bir yolu. Veliaht Prens’in (Muhammed bin Selman) yolladığı 15 hayduta yaptırım uygularsan sadece 15 hayduta yaptırım uygulamış olursun. Onlar da 15 tane daha yollarlar” diye konuştu.