DünyaYerel medya: İsrail özel kuvvetler askerleri Suriye'ye girdi, Rus tesisi de vuruldu

Yerel medya: İsrail özel kuvvetler askerleri Suriye'ye girdi, Rus tesisi de vuruldu

12.09.2024 - 09:10 | Son Güncellenme:

Washington Post gazetesi Türk-Amerikan vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi'nin İsrail askerleri tarafından kasten öldürülmesini 50 video ve fotoğrafı inceleyerek manşetine taşırken, yerel medyada bugün yayımlanan haberler dünyayı sarstı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ni yerle bir ettiği savaşta bir yılın dolmasına artık sayılı günler var, tüm Orta Doğu'ya dalga dalga yayılan ateşin bölgesel bir savaşa dönüşme riski halen var.

NETANYAHU'NUN İSTİFA ETMESİNİ VE ERKEN SEÇİM TALEP ETTİ

 

KUDÜS (AA) - İsrail'de muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu ordu yöneticilerine ve politikalarını protesto edenlere karşı "nefret söylemini kullanmakla" suçlayarak erken seçim talebini yineledi.

Haziran ayında Savaş Kabinesi'nden istifa eden milletvekili Gantz, İsrail Meclisindeki konuşmasını X sosyal medya hesabından paylaştı.

Netanyahu hükümetini, ordu yöneticilerinin yanı sıra Gazze'deki esirler ve politikaları aleyhinde protesto düzenleyen vatandaşlara karşı nefret söylemini kullanmakla suçlayan Gantz, "Erken seçime gitme ve ulusal mutabakat hükümetini kurma zamanı artık geldi." dedi.

Muhalif lider Gantz, "Netanyahu'nun nefret söylemlerine rağmen hala birlik için kendisiyle konuşanların olmasına anlam veremediğini" vurguladı.

Gantz, İsrail'deki muhalif kesimlerle daha önce de Gazze savaşını kendi çıkarları için kullanmakla suçladığı Netanyahu'yu istifaya çağırarak erken seçim talep etmişti.

İstifa ve erken seçim taleplerini reddeden Netanyahu ise bu durumda "devletin felç olacağı" ve esir takası müzakerelerinin sekteye uğrayacağını iddia ediyor.

BLINKEN'A VARŞOVA'DA "GAZZE" PROTESTOSU

 

 ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Polonya'nın başkenti Varşova'da bir grup Polonyalı tarafından protesto edildi. Blinken'ı soykırımı desteklemekle suçlayan protestocular, "Özgür Filistin" sloganları attı.

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Ukrayna'nın ardından çeşitli temaslarda bulunmak üzere Polonya'nın başkenti Varşova'ya geçti. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ve Başbakan Donald Tusk ile görüşen Bakan Blinken, daha sonra Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski ile basın toplantısı gerçekleştirdi. Blinken, "Dünkü Kiev ziyaretinizde, Ukrayna'nın Batı'dan aldığı silahları Rusya topraklarında kullanmasına izin verildi mi?" sorusu üzerine, "ABD, Rus işgalinin ilk gününden itibaren Ukrayna'nın saldırıyı püskürtmesi için ihtiyaç duyduğu her şeye sahip olmasını istedi. Rusya'nın eylemleri, savaş alanındaki durum değişti, biz de bu duruma uyum sağladık" ifadelerini kullandı.

Kiev ziyaretinde Ukrayna'nın savaş alanındaki durumla başa çıkabilmek için neye ihtiyaç duyduklarını duymak istediğini aktaran Blinken, "Gelecekte, daha önce ne yaptıysak onu yapacağız, mevcut duruma uyum sağlayacağız. Bu Ukrayna'nın Rus saldırganlığı karşısında kendisini etkili şekilde savunması için elinde bulunan araçlar için de geçerli" şeklinde konuştu.

"Batı, Ukrayna'ya getirdiği silahların Rusya topraklarında kullanılması yasağını kaldırmalı"

Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski ise, Batı'nın Ukrayna'ya gelişmiş füze ve hava savunma sistemleri iletmeye devam etmesi, uzun menzilli silahların kullanımına getirdikleri kısıtlamayı ise kaldırması gerektiğini söyledi. Rusya'nın sivil hedeflere, konutlara, hastanelere, enerji santrallerine saldırarak savaş suçu işlediğini belirten Bakan Sikorski, "Saldırganlığın kurbanının kendisini savunma hakkı, kendisine saldıran hava saldırı araçlarına müdahale hakkı var. Ukrayna'nın Batı'nın verdiği silahları savaş suçlarını önlemede kullanma hakkı olduğunu düşünüyorum" dedi.

Blinken'a Gazze protestosu

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Polonya Dışişleri Bakanlığı'nda mevkidaşı Radoslaw Sikorski ile görüştüğü sırada Filistin destekçisi bir grup Polonyalı tarafından protesto edildi. Dışişleri Bakanlığı binası önünde toplanan protestocular sık sık "Özgür Filistin" sloganı atarken, yetkilileri İsrail'in Filistinlilere uyguladığı soykırımı durdurmaya çağırdı. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı protestoda göstericiler, "Blinken saklanamazsın, soykırımı destekliyorsun", "ABD soykırımın suç ortağı", "Soykırımın finanse edilmesine son", "Özgür Filistin", "Soykırımı durdurun" yazılı dövizler taşıdı.

EYGİ'NİN BABASINDAN AÇIKLAMA

İsrail askerlerince öldürülen Ayşenur Eygi'nin babası Suat Eygi: "Devletimizin keyfi cinayetin peşini bırakmadığını öğrendim inşallah aynı şeyi Amerikan hükümetinden de bekliyoruz" açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı
YEREL MEDYA: İSRAİL ÖZEL KUVVETLER ASKERLERİ SURİYE'YE GİRDİ



Çevresinde bulunan neredeyse tüm ülkelere savaşı taşımak isteyen İsrail, bugün Suriye'nin kuzeyindeki Kuneytra'da bir aracı hedef aldı. Yerel medya, Şam ve Kuneytra arasındaki otoyol üzerinde gerçekleşen saldırıda silahlı insansız hava aracının ateşlediği füzenin iki kişinin ölümüne yol açtığını bildirdi. Ölenlerden biri asker ancak Suriye ordusundan mı yoksa Hizbullah üyesi mi olduğu belirsiz.

İsrail hafta sonu gece yarısı ise Suriye'nin orta kesimindeki Hama yakınlarında yer alan Masyaf'ı vurdu. Akdeniz kıyısındaki Tartus'ta da bazı hedeflerin bombardımana tutulduğu hava saldırılarında en az 14 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

Büyük yangınların çıkmasına yol açan saldırıların hedeflediği yerlerden biri, Masyaf'taki Askeri Bilimsel Araştırma Merkezi'ydi.

Söz konusu merkez, uzun süredir Suriye ordusu ile İran yanlısı milislerin hassas güdümlü füzeler ve kimyasal silahlar üretimiyle bağlantılı olarak gösteriliyordu.


DÖRT İRANLI YAKALANDI, RUS İLETİŞİM MERKEZİ DE VURULDU

Yerel muhalif medyada bugün yayımlanan haberlerde ise, Masyaf'taki operasyonda İsrail birliklerinin de yer aldığı iddia edildi. İsrail helikopterlerinin bölgeye uçtuğunu belirten yerel medya, özel kuvvetler askerlerinin çatışmaya girdiğini ve dört İranlıyı yakaladığını ileri sürdü.

Haberdeki bir diğer iddia, İsrail ordusunun bir Rus iletişim merkezini de hedef aldığı oldu.



KANAL 12 ARAŞTIRMACISI: BELGE VE EKİPMANLAR ALINDI, TESİS HAVAYA UÇURULDU

İsrail'de yayın yapan Kanal 12 televizyonu araştırmacısı Eva J. Koulouriotis ise, ordudan bir kaynağın kendisine verdiği bilgiyi paylaştı. Koulouriotis, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na ait tesisin vurulmasında balistik füzeler ve silahlı insansız hava araçlarının kullanıldığını söyledi.

Tesisin etrafındaki yolların hava saldırılarıyla yok edilerek Suriye birliklerinin bölgeye ulaşmasının engellendiğini aktaran Eva J. Koulouriotis, devamında İsrail helikopterlerinin özel kuvvetler askerleriyle bölgeye yaklaştığını dile getirdi.

İsrail askerlerinin merkeze girip belge ve ekipmanları dışarı çıkardığını belirten Kanal 12 araştırmacısı, ardından yerleştirilen patlayıcılarla tesisin yok edildiğini savundu.

Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah'a lojistik destek sağlayan merkeze dair ABD'nin sahibi olduğu El Hurra televizyonundaki haber de dikkat çekici. Televizyon, Masyaf'taki baskını 'olağandışı' olarak tanımladı, birçok noktayı aynı anda hedef alan saldırıların yoğunluğuna ve ölü sayısına vurgu yaptı.

İsrail, Suriye'de iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana İran destekli milisler veya tesislere yüzlerce hava saldırısı gerçekleştirdi ancak hiçbir zaman resmi bir açıklama yaparak saldırıları üstlenmedi.

Suriye'yi hedef alan saldırılarda Gazze Şeridi'nde savaşın başladığı 7 Ekim tarihinden bu yana bir artış söz konusu. İsrail jetleri, İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun yurt dışı operasyon birimi Kudüs Gücü'nün Suriye temsilcisi general Rıza Musevi'yi 2023'ün son günlerinde Şam'daki evinde vurdu. Yaklaşık 30 yıldır Suriye'de olan Musevi'nin Suriye Savunma Bakanlığı'nda bir ofisi bile vardı.

İsrail'in 1 Nisan Pazartesi günü gerçekleştirdiği hava saldırısı ise, İran'ın Şam Büyükelçiliği'ndeki bir binayı yerle bir etti. Kudüs Gücü'nün en önemli komutanlarından general Muhammed Rıza Zahedi, yardımcısı ve diğer İranlı subayların öldüğü saldırı, İran'ın tarihte ilk kez kendi topraklarından İsrail'i hedef almasına yol açtı. İran ordusu, 13 Nisan akşamı yüzlerce balistik füze ve kamikaze silahlı insansız hava aracını İsrail'e doğru ateşledi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: CENAZE YARIN TÜRKİYE'DE OLACAK

Dışişleri Bakanlığı, internet sitesinde Ayşenur Ezgi Eygi'nin cenazesine dair bir açıklama yaptı:

"İşgal altındaki Batı Şeria’daki barışçıl gösteri sırasında İsrail askerleri tarafından kasıtlı biçimde hedef alınarak öldürülen vatandaşımız Ayşenur Ezgi Eygi’nin naaşının Türkiye’ye nakledilmesiyle ilgili işlemler bugün (12 Eylül) Tel Aviv Büyükelçiliğimiz ve Kudüs Başkonsolosluğumuz tarafından tamamlanmıştır.

Merhumenin naaşının yarın ülkemize varması öngörülmektedir.

Hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Soykırımcı Netanyahu Hükümeti tarafından işlenen bu cinayeti bir kez daha lanetliyoruz. Bu suçun cezasız kalmaması için her türlü çabayı göstereceğiz."

TÜRKİYE SORUŞTURMA AÇTI

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin Batı Şeria'daki Ayşenur Ezgi Eygi cinayeti için soruşturma başlattığını açıkladı.

Haberin Devamı
FIRTINA DİNDİ, AMERİKAN UÇAK GEMİSİ GERİ DÖNÜYOR



İsrail'in birkaç saat arayla gerçekleştirdiği suikastların ardından İran'ı durdurmak için ABD uçak gemileri Orta Doğu'ya konuşlandırıldı.

Hizbullah'ın iki numarası Fuad Şükür'ün Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta füzeyle vurulmasını, Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'nin İran'ın başkentinde hedef alınması izledi.

Temmuz ayı sonundan itibaren hem İran hem de Hizbullah İsrail'e misillemede bulunacağını birçok kez ilan etti.

İsrail'in ana müttefiki ABD ise, misilleme korkusuyla Pasifik Okyanusu'ndaki uçak gemisi USS Theodore Roosevelt'i hızlı bir şekilde Orta Doğu'ya gönderdi.

ABD Savunma Bakanlığı'nın nadir görülen hamlesi, yaklaşık bir aylık sürenin ardından bitti. USS Theodore Roosevelt uçak gemisi artık Orta Doğu'dan ayrılıyor ve bölgede yalnızca USS Abraham Lincoln uçak gemisi kalacak.

WASHINGTON POST'UN ARAŞTIRMASI GÜNDEMİ DEĞİŞTİRDİ! İSRAİL'İN YALANINI DÜNYA GÖRDÜ



İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da başından vurduğu Ayşenur Ezgi Eygi'nin babası Mehmet Suat Eygi, ABD'den Türkiye'ye geldi.

Acılı aile Aydın Didim'deki evlerine ulaşırken, ABD yönetiminden cinayete ilişkin yeni açıklamalar geldi. Washington Üniversitesi'nden bu yıl mezun olan Türk-Amerikan vatandaşı Ayşenur Ezgi'nin bir 'kaza' sonucu öldürüldüğünü savunan ABD lideri Joe Biden, bu kez yazılı bir açıklama yaptı.

"Ayşenur Eygi'nin ölümü karşısında öfkeliyim ve derin bir üzüntü duyuyorum. Ayşenur ABD'de üniversiteden yeni mezun olmuştu" diyen Biden, genç kadının ölümüne yol açan silahlı saldırının asla kabul edilemez olduğunu vurguladı.

İsrail’in cinayetteki sorumluluğunu kabul ettiğini belirten ABD Başkanı, halihazırda Washington'ın Tel Aviv yönetiminin açtığı ön soruşturmaya tam erişimi olduğu bilgisini verdi ve bu erişimin devam etmesi gerektiğini kaydetti.

Başkan Yardımcısı ve başkan adayı Kamala Harris de yazılı bir açıklama yaptı, "Ayşenur Eygi'nin öldürülmesi asla yaşanmaması gereken korkunç bir trajedidir" dedi.

"Ayşenur, genç hayatı anlamsız bir şekilde sona erdiğinde Batı Şeria'da barışçı bir şekilde protesto gösterisi yapıyordu, yerleşim yerlerinin genişletilmesine karşı duruyordu" ifadesini kullanan Kamala Harris, cinayetin İsrail işgal askerlerinin Batı Şeria'daki davranışlarına dair meşru soruları gündeme getirdiğini kaydetti.

Başkan Joe Biden ve yardımcısı Harris'in yazılı açıklamaları, Dışişleri Bakanı Antony Blinken'dan daha hafif bir tonda. Ayşenur Ezgi'nin öldürülmesini 'sebepsiz ve haksız' olarak nitelendiren Blinken, "Şimdi de İsrail güvenlik güçleri tarafından öldürülen ikinci Amerikan vatandaşımız var. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu değişmeli. Bize göre İsrail güvenlik güçlerinin Batı Şeria'daki faaliyetlerinde, angajman kurallarının değiştirilmesi dahil bazı temel değişiklikler yapması gerekiyor" dedi.

Amerikan Washington Post gazetesi ise, 6 Eylül Cuma günü Nablus kentine bağlı Beyta beldesinde İsrail keskin nişancılarının Ayşenur Ezgi Eygi'yi vurmasını bugün manşetine taşıdı.

'Yeni video ve tanıklar, İsrail'in ABD'li aktivistin ölümüne dair açıklamasına meydan okuyor' manşetini atan Washington Post, editörlerinin 50 video ve fotoğrafı analiz edip 13 görgü tanığıyla görüştüğünü yazdı.

Beyta kasabasındaki protesto yatıştıktan sonra çatıdaki bir keskin nişancının Türk-Amerikan vatandaşı Eygi'yi hedef aldığını belirten gazete, izlenen videolar ve incelenen fotoğraflarla cinayetin yeniden kurgulandığı bilgisini verdi.

Washington Post'un araştırması, Ayşenur Ezgi'nin protestonun zirveye ulaşmasından yarım saatten fazla bir süre geçtikten sonra hedef alındığını ortaya koydu. Gazete ayrıca göstericilerin ana yoldan aşağıya doğru ilerlediğini ve İsrail askerleriyle aralarında 200 metre mesafe varken silah sesi duyulduğunu aktardı.

Haberde Ayşenur Ezgi Eygi'nin vurulduğu sırada İsrail askerlerine 180 metre kadar uzakta olduğu ve herhangi bir tehdit oluşturmadığı belirtildi.

İsrail işgal ordusu, Türk-Amerikan vatandaşı Eygi'nin Beyta'daki 'şiddetli isyan' sırasında 'kasıt olmadan' vurulduğunu iddia ediyor.

Ancak Washington Post'un özel haberi, beklendiği gibi İsrail'in iddiasını çöpe atıyor. Al Jazeera, WP'nin araştırmasının İsrail'in dile getirdiği anlatıya meydan okuduğu yorumunu yaptı.

İsrail'de yayımlanan Haaretz gazetesi, 'Washington Post soruşturması, ordunun Amerikan-Türk aktivistin vurularak öldürülmesindeki yorumuna şüphe düşürüyor' başlığını attı.

Times of Israel, 'Washington Post: ABD'li aktivist, Batı Şeria'daki protestonun zirvesinden yarım saat sonra öldürüldü' başlığını tercih etti.

Washington Post'un soruşturmasına ABD ve İsrail'den nasıl tepkiler geleceği, merak ediliyor.

ABD Kongre üyeleri Senatör Patty Murray ile Temsilciler Meclisi üyesi Pramila Jayapal ise, Başkan Biden'a bir mektup gönderip Eygi ailesinin daha önce dile getirdiği gibi 'bağımsız bir soruşturma' çağrısında bulundu.

Türkiye ise Ayşenur Ezgi'nin katledilmesini Birleşmiş Milletler'in en yüksek yargı organı Uluslararası Adalet Divanı'na taşımaya hazırlanıyor.

İSRAİL'İN BOMBALADIĞI OKULDA CAN KAYBI ARTIYOR, KURBANLARIN ALTISI BM ÇALIŞANI

İsrail ordusu bir kez daha Gazze Şeridi'ndeki bir okulu hedef aldı. Nusayrat mülteci kampındaki Birleşmiş Milletler okulu, savaş sırasında yerinden edilen 10 bin kadar sivilin sığınağıydı.

Filistinli yetkililer, bombardımana tutulan El Cauni okulunda aralarında çocukların da olduğu 18 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler ise, Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) görevlisi altı personelin saldırıda can verdiğini duyurdu.

İsrail işgal ordusu, Gazze'nin orta kesimindeki Nuseyrat mülteci kampındaki okulu daha önce de dört kez vurmuştu.

Haberin Devamı