DünyaEsad, Suriye'den nasıl kaçtığını tek tek anlattı: Rus üssüne sığındım

SON DAKİKA | Esad, Suriye'den nasıl kaçtığını tek tek anlattı: Rus üssüne sığındım

16.12.2024 - 16:28 | Son Güncellenme:

Suriye'nin devrik lideri Beşar Esad'dan açıklama geldi. Dünyanın son dakika haber olarak geçtiği açıklamada Esad Suriye'den kaçmaya niyeti olmadığını söyledi. İşte Esad'ın açıklamasının detayları...

Suriye'de hızlı gelişmeler durmuyor. İsrail'in Golan Tepeleri kararına sert tepkiler gelirken, yeni Suriye'nin nasıl şekilleneceği merak konusu. Gelişmeleri milliyet.com.tr canlı bloğundan takip edebilirsiniz. 

megaphone

CANLI AKTARIM

ESAD'DAN İLK AÇIKLAMA GELDİ!

Suriye'deki Baas rejiminin devrik lideri Beşşar Esad, ülkeden kaçmasından sonra yaptığı ilk açıklamada, çatışmalar sırasında Rus üssüne sığındığını ve Moskova'dan gelen talimatla buradan götürüldüğünü iddia etti.

"Güvenlik nedenleriyle" açıklama yapmasının zaman aldığını iddia eden Esad, Suriye'den kaçışının planlı olmadığını ve 8 Aralık sabahına kadar Şam'da kalarak görevine devam ettiğini ileri sürdü. Esad, muhaliflerin Şam'a ulaşmasıyla Rusya ile koordinasyon halinde çatışmaları yönetmek için Lazkiye'ye gittiğini ve Hımeymim Hava Üssü'ne varmasıyla rejim güçlerinin askeri pozisyonunu kaybettiğinin anlaşıldığını savundu.

Sığındığı Rus askeri üssünün de insansız hava araçları saldırısına uğradığını ileri süren Esad, 8 Aralık akşamı Moskova'nın, Hımeymim Hava Üssü Komutanlığına kendisi için Rusya'ya derhal bir "tahliye" düzenlenmesi talimatında bulunduğunu iddia etti. Esad, olaylar sırasında geri çekilmeyi ya da sığınma talebinde bulunmayı hiçbir zaman düşünmediğini öne sürdü.

Açıklamanın tam metni şöyle: 

"Terörizm Suriye'ye yayılıp 7 Aralık 2024 Cumartesi akşamı Şam'a ulaşırken, cumhurbaşkanının akıbeti hakkında sorular ortaya çıktı. Bu olay saldırılar sırasında meydana geldi. Teröristler Şam'a gelene kadar görevimin başında kaldım, sonra Lazkiya'ya Rus müttefiklerinin koordine ederek uluslararası bir operasyonla gitti. Hmeymim hava üssüne sabah vardım ve o sırada tüm güçlerimizin tüm cephelerden çekildiği ve tüm ordu görevlerinin düştüğü haberi geldi.

Bölgedeki saha durumu kötüleşmeye devam ederken, Rus askeri üssünün kendisi de drone saldırılarının yoğun saldırısına maruz kaldı. Üssü terk etmenin hiçbir geçerli yolu olmadığından, Moskova üs komutanlığından 8 Aralık Pazar akşamı Rusya'ya acil bir tahliye düzenlemesini talep etti. Bu, Şam'ı n düşmesinden bir gün sonra, nihai askeri mevzilerin çökmesi ve bunun sonucunda geriye kalan yüksek devlet kurumlarının felç olması sonrasında gerçekleşti.

Bu olaylar sırasında hiçbir noktada istifa etmeyi veya iltica talebinde bulunmayı düşünmedim, ayrıca hiçbir birey veya parti tarafından böyle bir öneri yapılmadı. Tek hareket tarzım terörist saldırılara karşı mücadeleye devam etmekti.

'İLK GÜNDEN İTİBAREN...'

Savaştan ilk gününden itibaren, ulusunun kurtuluşunu kişisel kazanç uğruna takas etmeyi reddeden, ya da halkını, ordunun subay ve askerleriyle birlikte en tehlikeli ve yoğun çatışma alanlarında, teröristlerin sadece birkaç metre uzağında yer alarak savunan kişiyle aynı kişiden bahsediyoruz. Bu kişi (kendini kastediyor), savaşın en karanlık yıllarında ailesiyle birlikte halkının yanında kalmış, başkenti hedef alan bombardımanlar ve terörist saldırılarının tekrar eden tehditlerine karşı on dört yıl boyunca terörle yüzleşmekten vazgeçmemiştir. Ayrıca, Filistin ve Lübnan’daki direnişi asla terk etmeyen, kendisine destek veren müttefiklerine ihanet etmeyen birinin, halkını yüzüstü bırakması ya da bağlı olduğu orduya ve ulusa ihanet etmesi mümkün değildir.

'KENDİMİ KORUYUCU OLARAK GÖRDÜM'

Hiçbir zaman kişisel kazanç için mevki aramadım, ancak kendimi her zaman Suriye halkının inancıyla desteklenen vizyonuna inanan bir ulusal projenin koruyucusu olarak gördüm. Devleti koruma, kurumlarını savunma ve son ana kadar tercihlerini destekleme iradesine ve yeteneğine olan sarsılmaz inancım vardı.

"Devlet terörizmin eline düştüğünde herhangi bir pozisyonu kullanmak amaçsız hale gelir. Ancak yaşananlar hiçbir şekilde Suriye'ye ve halkına olan derin aidiyet hissimi azaltmaz. Suriye benim için herhangi bir pozisyon veya koşulla sarsılmayan bir bağdır. Suriye'nin bir kez daha özgür ve bağımsız olacağına dair umut var."

SURİYE LİRASI YÜKSELİŞE GEÇTİ

Fotoğraf: Şam/AFP

AFP'nin "Esad gitti, Suriye Lirası değer kazanmaya başladı" başlıklı haberine göre Esad'ın devrilmesinin ardından Suriye lirası, dolar karşısında toparlanmaya başladı. Dövizciler ve tüccarlar, pazartesi günü yerel piyasada yeniden yabancı para birimlerinin bulunabilir hale geldiğini bildirdi.

7 Aralık'ta rejimin düşmesinden bir gün önce döviz kuru, dolar başına 30 bin Suriye lirasına düşmüş ve yerel para biriminin değeri birkaç ay öncesine kıyasla yarıya inmişti. Habere göre pazartesi günü, döviz kuru 10 bin ile 12 bin lira arasında değişmeye başladı.

RUSYA ÇEKİLİYOR MU? PESKOV'DAN YANIT GELDİ

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova'da gündemdeki konuları gazetecilere değerlendirdi. Suriye'de bulunan Rus askeri üslerinin durumuyla ilgili soruyu yanıtlayan Peskov, "Şu anda bu konuyla ilgili nihai karar yok" derken temaslarla ilgili bilgi verdi.

Haberin Devamı
GOLANİ ADAY OLACAK MI?

BM Temsilcisi Pedersen ve Golani dün buluştu. Fotoğraf: AFP

Esad'ı deviren muhalefetin ve Heyet Tahrir el Şam'ın lideri Ebu Muhammed el Golani (gerçek adı Ahmed el Şara) Azerbaycan merkezli Calibre News haberine göre Suriye cumhurbaşkanlığı için aday olmaya hazır olduğunu açıkladı. Rus haber ajansı Tass'ın da geçtiği ve Al Araby TV'ye dayandırılan habere göre Golani kanala "Vatandaşların veya çevremdekilerin talep etmesi halinde Suriye Arap Cumhuriyeti başkanlığına adaylığımı ortaya koyacağım" ifadelerini kullandı.

Golani ayrıca, Suriye'de iktidara gelmenin tek yolunun sandıktan geçeceğini kaydetti.

12 Aralık'ta, Hayat Tahrir El Şam'ın (HTS) yeni yetkilendirilen grubunun temsilcisi Ubeida Arnaout, Agence France-Presse'ye, Suriye'nin geçiş hükümetinin parlamento ve anayasa çalışmalarını üç ay süreyle askıya alacağını duyurmuştu.

Ocak 2024'ten bu yana İdlib vilayetinde muhaliflerin oluşturduğu "Kurtuluş Hükümeti"ne liderlik eden Muhammed El Beşir, 1 Mart 2025'e kadar sürecek geçiş dönemi için Suriye hükümetinin başına atandığını 10 Aralık'ta duyurdu.

Suriye'de seçimler için Mart işaret ediliyor.

ÜNİFORMADAN TAKIM ELBİSEYE

Suriye Geçici Hükümeti tarafından sağlanan ve AFP'nin servis ettiği bu fotoğrafta, BM Özel Temsilcisi Geir Pedersen'in 15 Aralık 2024'te Şam'da Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el Golani (gerçek adı Ahmed el-Şara) ile bir araya geldiği görülüyor.

CNN International'ın haberine göre Colani, Cuma günü beyaz gömlek ve yelek giyerek bir video mesajı yayınladı. CNN videoya yer vermezken "bu, her zamanki askeri kıyafetlerinden farklıydı" yorumunu yaptı.

Colani dün Pedersen ile yaptığı görüşmede de takım elbise giyerken görüldü.

Beşar Esad'ı deviren taarruza öncülük eden Golani, Pazar günü Şam'ı ziyaret eden BM temsilcisi Geir Pedersen ile bir araya geldi ve isyancıların Telegram kanalında yaptığı açıklamada böyle söyledi.

Habere göre Pazar günkü görüşmede Pedersen, "tüm Suriyelileri kapsayan bir siyasi süreç" çağrısında bulundu, Pedersen, "Bu sürecin açıkça Suriyeliler tarafından yönetilmesi ve dünyanın geri kalanından "yardım ve destek" alınması gerektiğini söyledi.

Golani'nin 2016 tarihli bir görüntüsü. Fotoğraf: AFP

ABD SURİYE'NİN YENİ YÖNETİMİYLE DOĞRUDAN TEMASTA

Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD hükümetinin Dışişleri Bakanlığı terör listesinde yer almaya devam eden Hayat Tahrir el-Şam ile iletişim halinde olduğunu söyledi.

Washington Post'un haberine göre bu, Dışişleri Bakanlığı terörist listesinde yer almaya devam eden Hayat Tahrir el-Şam (HTS) adlı bir grupla doğrudan temasın ilk kabulü anlamına geliyor.

Blinken, bölgesel güçleri koordine etmek ve Suriye'de kapsayıcı bir siyasi geçiş için baskı oluşturmak amacıyla Ürdün, Türkiye ve Irak'ta toplantılar düzenleyerek günlerdir Orta Doğu'da bulunuyor.

Haberde "Esad'ın devrilmesi bölgeyi istikrarsızlaştırdı, Türkiye'yi güçlendirdi" notu düşülürken "Blinken, ABD ve ortaklarının, Suriye'nin geçici liderlerinin gelecekteki bir Suriye hükümetine destek ve tanınma karşılığında uymasını umdukları bir dizi ilke üzerinde anlaştıklarını söyledi" denildi.

Üst düzey ABD diplomatı, ABD yetkililerinin HTŞ ve "diğer taraflara" Washington'ın grubun bölge liderleriyle görüştüğü ilkelere uyması isteğini açıkça belirttiğini ve kayıp Amerikalı gazeteci Austin Tice'ın bulunması için yardım isteğini "herkese aşıladıklarını" söyledi.

Tice, 2012 yılında ülkedeki iç savaş hakkında haber yaparken Suriye'de kaçırıldı. Hâlâ hayatta olup olmadığı belirsiz. HTS'nin siyasi kanadı, grubun onu aktif olarak aradığını ve "eski Esad rejimi tarafından kaybolan" tüm Amerikan vatandaşlarını aramak için "ABD yönetimiyle doğrudan işbirliği yapma" sözü verdiğini belirtti.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN İSRAİL'E KINAMA

Dışişleri Bakanlığı İsrail'in Golan Tepeleri'nde nüfusu iki katına çıkarma kararıyla ilgili son dakika açıklaması yaptı.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "İsrail’in 1967 yılından bu yana işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nde yasa dışı yerleşimleri genişletme kararı almasını şiddetle kınıyoruz" ifadeleri kullanıldı.

AB YENİ LİDERLERLE GÖRÜŞMEK İÇİN SURİYE'YE ELÇİ GÖNDERİYOR

Kaja Kallas. Fotoğraf: AA (Arşiv)

Avrupa Birliği (AB) dış politika şefi Kaja Kallas, AFP'nin haberine göre Pazartesi günü bloğun Suriye elçisinin, Batılı güçlerin Beşşar Esad'ın devrilmesinden sonra angajmanlarını artırmasıyla birlikte, yeni yönetimle görüşmek üzere Şam'a gideceğini söyledi.

Kallas, AB dışişleri bakanları toplantısı öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada "Suriye'deki en üst düzey diplomatımız bugün Şam'a gidecek. Orada temaslarımız olacak," dedi.

Haberin Devamı
M5 KARAYOLU ARAÇ HURDALIĞINA DÖNDÜ

Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından M5 karayolu, onlarca askeri ve sivil aracın yakılıp zarar verilmesi sonucu hurdalığa döndü.

İSRAİL SURİYE KIYILARINI VURUYOR: 'EN AĞIR SALDIRI'


Görüntüler OSINTdefender, Times of Israel ve Daily Mail'de paylaşıldı.

Suriye savaş gözlemcisi Pazartesi günü erken saatlerde İsrail saldırılarının Suriye'nin kıyı Tartus ve Lazkiye bölgesindeki askeri tesisleri hedef aldığını ve bunun on yıldan uzun süredir bölgedeki "en ağır saldırılar" olduğunu söyledi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, "İsrail savaş uçaklarının hava savunma birimleri ve 'karadan karaya füze depoları' da dahil olmak üzere bir dizi tesisi hedef alan saldırılar başlattığını" ve bunun '2012'den bu yana Suriye'nin kıyı bölgesindeki en ağır saldırılar" olduğunu söyledi.


AA videosundan ekran görüntüsü.

SALDIRILAR TARSUS'TA DEPREM YARATTI

Times of İsrail'in haberine göre dün gece geç saatlerde Suriye kıyılarında kaydedilen bir sarsıntı, İbranice medyada, kıyı Tartus bölgesinde gerçekleştirildiği iddia edilen yoğun İsrail saldırılarına bağlandı.

İsrail Coğrafi Araştırmaları Sismoloji Departmanı tarafından dün gece saat 23:49'da 3,1 büyüklüğünde bir sarsıntı bildirildi. Depremin merkez üssü Banias şehrinin kıyılarından yaklaşık 28 kilometre uzaklıktaydı.

Depremin derinliği 32 kilometre olarak ölçüldü. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre, İsrail uçakları Pazar günü geç saatlerde Suriye'nin kıyı bölgesinde hava savunma birimlerini, "karadan karaya füze depolarını" ve diğer yerleri hedef alan yoğun saldırılar başlattı.

İsrailli Times of Israel ve İngiliz Daily Mail gazetesi görüntüleri son dakika olarak verirken Daily Mail "deprem bombası" başlığı attı.


AA videosundan ekran görüntüsü.
SUUDİ ARABİSTAN: SURİYE'NİN SABOTAJI

Suudi Arabistan Pazar günü, İsrail'in işgal altındaki ve ilhak edilmiş Golan Tepeleri'nin nüfusunu iki katına çıkarma planını Suriye'nin "sabotajı" olarak niteleyerek kınadı.

Suudi Dışişleri Bakanlığı, bir hafta önce muhalif güçlerin Beşşar Esad'ı devirmesinden sonra "Suriye'de güvenliği ve istikrarı yeniden sağlama fırsatlarının devam eden sabotajının" bir parçası olarak adlandırdığı planı "kınıyor ve reddediyor" ifadelerini kullandı.

Bakanlık, "Krallık, uluslararası topluma bu İsrail ihlallerini kınama çağrısını yeniliyor ve Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini vurguluyor. Golan, işgal altındaki bir Suriye Arap toprağıdır" diye eklendi.

Suudi Arabistan, İsrail'in bölgede başlattığı savaşın öncesinde ABD arabuluculuğuyla İsrail ile "normalleşme" sürecine giriyordu.

DİĞER ARAP ÜLKELERİ NE DEDİ?

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Tel Aviv hükümetinin Golan Tepeleri’nde yerleşim yerlerini genişletme kararını kınayarak bunun bölgede daha fazla gerginlik ve tırmanışa yol açacağını vurguladı.

BAE Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre İsrail’in kararı işgalin kalıcı hale getirildiği ve uluslararası hukukla yasaların ihlali anlamına geliyor.

Açıklamada "BAE, Suriye’nin birliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne verdiği önemi bir kez daha teyit etmektedir" denildi.

Katar Dışişleri Bakanlığı, uluslararası topluma, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını durdurması ve uluslararası kararlara uyması için yasal sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yaptı.

Son olarak Irak Dışişleri Bakanlığı da İsrail’in yerleşim yerlerini genişletme kararını kınadı. Irak, kararın uluslararası hukukun ve meşruiyet kararlarının açık bir ihlali olduğunu belirtti.

Haberin Devamı
İSRAİL SALDIRISINI İZLEYEN SURİYELİLER: TOPRAKLARIMIZI İŞGAL EDİYORLAR

Fotoğraf: BBC

BBC, İsrail'in saldırısını izleyen Suriyeliler ile konuştu. BBC'nin "Şam'dan bir saatlik sürüş mesafesinde, Suriye'nin Hadar köyüne giden bir kırsal yolda, İsrail ordusuyla karşılaşıyoruz. İki askeri araç ve tam teçhizatlı birkaç asker, özgürlüğünü kutlayan bir ülkede yabancı bir otoritenin kendi kendine kurduğu kontrol noktasında görev yapıyor. Bizi içeri aldılar. Bu, İsrail'in Suriye topraklarına saldırısının kanıtı" ifadelerini kullandığı haberinde bölgedeki yerel halkla konuştu.

Haberde köy muhtarı Cevdet el Tavil'in İsrail'in 1967'de işgal ettiği Golan Tepeleri topraklarını işaret ettiği belirtilirken muhtar "Kimsenin topraklarımızı işgal etmesine izin vermiyoruz," dedi.

Suriye'nin eski cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın bu ayın başlarında devrilmesinden bu yana, İsrail Suriye genelindeki askeri hedeflere yüzlerce hava saldırısı düzenledi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, işgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki İsrail yerleşimlerinin nüfusunu iki katına çıkarmak için yeni planını duyurdu ve bu hareketin Suriye'de açılan "yeni cephe" nedeniyle gerekli olduğunu söyledi.

İSRAİL'DEN GOLAN'DA NÜFUSU ARTIRMA KARARI

 

İsrail, Pazar günü işgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki nüfusunu iki katına çıkarmayı kabul etti.

"Golan'ı güçlendirmek, İsrail Devleti'ni güçlendiriyor ve bu şu anda özellikle önemli. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bir bildiride, "Onu tutmaya, çiçek açmasını sağlamaya ve yerleşmeye devam edeceğiz" dedi.

İsrail, 1967 Altı Gün Savaşı'nda Suriye'den stratejik platonun çoğunu ele geçirdi ve 1981'de ilhak etti.

Netanyahu'nun ofisi, hükümetin Golan'da demografik büyümeyi teşvik etmek için 40 milyon şekelden (11 milyon dolar) fazla bir planı oybirliğiyle onayladığını söyledi.

Netanyahu'nun planı hükümete "savaş ve Suriye'nin karşı karşıya olduğu yeni cephe ışığında ve Golan'ın nüfusunu iki katına çıkarma arzusuyla" sunduğunu söyledi.

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, Al Arabiya'nın haberine göre "bir hafta önce Beşar Esad'ı deviren muhalif liderlerin ılımlı tavrına rağmen Suriye'den İsrail'e yönelik tehditlerin devam ettiğini söyledi."

Katz, ülkenin savunma bütçesini inceleyen yetkililere, "Ülkeye yönelik acil riskler ortadan kalkmadı ve Suriye'deki son gelişmeler, isyancı liderlerin iddia ettiği ılımlı imaja rağmen tehdidin gücünü artırıyor" dedi.

HERMON DAĞI'NIN SURİYE TARAFI

Suriye'nin fiili lideri asıl adı Ahmet el Şara olan Muhammed el Golani, Cumartesi günü İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını meşrulaştırmak için sahte bahaneler kullandığını, ancak ülke yeniden inşaya odaklandığı için yeni çatışmalara girmekle ilgilenmediğini söyledi.


İsrail askerleri Golan Tepeleri'nden bu pozu paylaştı.

O zamandan beri İsrail, 1973 Arap-İsrail savaşından sonra oluşturulan Suriye içindeki silahsızlandırılmış bölgeye yerleşti. İsrail'in işgal ettiği bölgeye Şam'a bakan stratejik Hermon Dağı'nın (Şeyh Dağı) Suriye tarafı da dahil. İsrail, burada bir Suriye askeri karakolunu ele geçirdi.

İsrail, Suriye'nin stratejik silah stoklarına da yüzlerce saldırı düzenledi. İsrail Esad'ı iktidardan düşüren muhalif gruplar tarafından kullanılmasını önlemek için stratejik silahları ve askeri altyapıyı imha ettiğini söyledi.

Suudi Arabistan, BAE ve Ürdün de dahil olmak üzere birçok Arap ülkesi, İsrail'in Golan Tepeleri'nde bir tampon bölge ele geçirmesini kınadı. Golani, Suriye TV'nin web sitesinde yayınlanan bir röportajda "Yıllarca süren çatışma ve savaştan sonra Suriye'nin savaş yorgunu durumu yeni çatışmalara izin vermiyor. Bu aşamada öncelik, daha fazla yıkıma yol açabilecek anlaşmazlıklara çekilmek değil, yeniden yapılanma ve istikrardır," dedi.

Ayrıca diplomatik çözümlerin güvenlik ve istikrarı sağlamanın tek yolu olduğunu ve "hesaplanmamış askeri maceraların" istenmediğini söyledi.

İSRAİL DUBLİN ELÇİLİĞİNİ KAPATTI, İRLANDA'DAN YANIT

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı (UAD) nezdinde açılan "soykırım" davasına müdahil olma kararı alan İrlanda'daki büyükelçiliklerini kapatacaklarını duyurdu.

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin, İsrail'in Dublin Büyükelçiliğini kapatma kararını eleştirirken, Tel Aviv'deki Büyükelçiliklerini kapatıp kapatmayacaklarıyla ilgili konuştu.

Haberin Devamı
İNGİLTERE'DEN HTŞ İLE TEMAS AÇIKLAMASI

İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Britanya'nın terör örgütü kabul ettiği Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile "diplomatik temas" kurduklarını duyurdu. BBC'de yer alan habere göre, Lammy, Suriye'deki Baas rejimini deviren grupların başındaki HTŞ ile diplomatik temas kurduklarını ifade ederek, "İngiltere diplomatik temaslar kurabilir, bekleneceği üzere diplomatik temasımız var" dedi.

Lammy, Suriye'de kapsayıcı ve herkesi temsil eden bir hükümet görmek istediklerine de dikkati çekerek, "Kimyasal silahların kontrol altına alınmasını, kullanılmamasını ve şiddetin devam etmemesini istiyoruz" ifadesini kullandı.

Yazarlar