18.11.2023 - 10:53 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
İsrail'in Gazze'ye yönelik hava ve kara saldırıları devam ediyor. Bölgeden gelen bütün gelişmeleri canlı olarak aktarıyoruz.
Dünyanın dört bir yanında devem eden Filistin’e destek yürüyüşlerinden biri de bugün Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlendi. Başkentin merkezinde toplanan yaklaşık 60 bin kişi, sağanak yağmura rağmen yürüyüşe devam etti. Filistin destekçileri, “Gazze ve Batı Şeria’da katliamı durdurun” ve “Derhal ateşkes” yazılı pankartlar taşıdı.
Yürüyüşte konuşma yapan Genel Çalışma Konfederasyonu (CGT) Genel Sekreteri Sophie Binet, “Fransa, silahların susması için derhal ateşkes çağrısı yapmalı” ifadelerini kullandı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda sivillerin sığındığı bir binaya düzenlediği saldırıda 19’u çocuk 32 Filistinli hayatını kaybederken, İsrail güçlerinin bölgede fosfor bombaları kullandığı görüldü.
İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını 43 gündür aralıksız sürdürüyor. Sivil yerleşim yerleri, hastaneler, camiler, kiliseler olmak üzere birçok yeri hedef alan İsrail ordusu, yine sivillerin sığındığı Abu Habal ailesine ait binayı vurdu. İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı sonucunda aynı aileden 19’u çocuk 32 Filistinli hayatını kaybetti. Binanın enkazında arama kurtarma çalışmalarını ise bölge halkı yaptı.
Öte yandan, İsrail ordusunun Cibaliye Mülteci Kampı’na bugün düzenlediği saldırılarda fosfor bombası kullandığı görüldü.
Hamas tarafından esir alınan İsrail vatandaşlarının aileleri ve onlara destek vermek isteyen binlerce kişi protesto gösterilerini sürdürüyor. Başkent Tel Aviv’deki Esir Meydanı’nda toplanan binlerce İsrailli, Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümetine tepki gösterdi. Göstericiler, “Çocuklarımızı hemen geri getirin” pankartları ile esir alınan yakınlarının resimlerini taşıyarak, Netanyahu’nun derhal görevden alınması çağrısında bulundu.
İsrail Başbakanı Netanyahu yaptığı açıklamada "Biden bizimle aynı ortak çıkarları görüyor. Gerekli mühimmatları göndermeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Ayrım gözetmeksizin saldırılarını sürdüren İsrail ordusu, sivil yerleşim yerleri, okullar, ibadethaneler olmak üzere sivillerin sığındığı birçok yere hava saldırıları düzenliyor. Bugün BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) ait Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki Fakhoora Okulu ile Cibaliye Mülteci Kampı’nın kuzeyindeki Tal al-Zaatar Okulu’na İsrail güçleri tarafından düzenlenen saldırılarda can kaybı 200’e yükseldi. Binlerce Filistinlinin sığındığı okulların enkazında çok sayıda kişinin olduğu belirtilirken, can kaybının artması bekleniyor. Bölge sakinleri kürek ve çıplak elleriyle 2 enkazda da arama kurtarma çalışmalarını sürdürüyor.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları Polonya'nın başkenti Varşova'da düzenlenen yürüyüşle protesto edildi. Soğuk hava ve kar yağışına rağmen binlerce kişinin katıldığı yürüyüş, polisin yoğun güvenlik önlemi altında gerçekleşti. Yürüyüşün başlangıcında Filistin Varşova Büyükelçisi Mahmoud Khalifa, Halaskar Meydanı'nda (Plac Zbawiciela) toplanan vatandaşlara seslendi. Yürüyüşe katıldıkları için Polonyalılara teşekkür eden Khalifa, "Filistin'e bir bomba daha atılmasına, bir kişinin daha öldürülmesine, kadınların, çocukların öldürülmesine 'Hayır' diyoruz" şeklinde konuştu.
Bugüne kadar kendilerine destek veren ülkelere ve uluslara teşekkür eden Khalifa destekçi ülkelerin hükümetlerine seslenerek, "İsrail'in ve İsrailli yerleşimcilerin işledikleri suçları durdurmak için sizlerin icraatlarına ihtiyacımız var" dedi.
Büyükelçi Khalifa'nın konuşmasının ardından yürüyüşe katılanlar 1,5 km uzaklıktaki İsrail Büyükelçiliği binasının bulunduğu Krzywickiego sokağına yürüdü. Yürüyüş boyunca sık sık "Filistin'e özgürlük", "Nehirden denize Filistin özgür olacak" sloganları attı. Taşınan pankartlar da ise "Katil Netenyahu", "İsrail'in savaş suçlarını durdurun", "Savaşa hayır", "Etnik temizliğe hayır", "Soykırımı durdurun" mesajları yer aldı.
İsrail Büyükelçilik binasına 50 metre kala barikat kuran Varşova polisi vatandaşları binaya yaklaştırmadı. Yürüyüş, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden ya da saldırılardan yaralı kurtulan kişilerin yakınlarının konuşmalarıyla devam etti. Polonya medyasının da büyük ilgi gösterdiği 3 saatlik etkinlik olaysız sona erdi.
Almanya’da binlerce Filistin destekçisi, “Filistin'le Dayanışma Yürüyüşü” düzenledi. Alman liderlerin her fırsatta İsrail’e olan desteğini yinelemesinin aksine binlerce kişi başkent Berlin’de toplandı. Berlin'in Ana Tren İstasyonu (Hauptbahnhof) yakınlarında başlayan ve Zafer Anıtı'na (Siegessule) kadar devam eden yürüyüşe, Almanya'nın farklı bölgelerinden de katılım sağlandı. Organizatörler, Berlin-Tiergarten bölgesindeki Zafer Anıtı'na doğru sessiz bir matem yürüyüşü yapmak istediklerini duyurdu.
Yürüyüş öncesinde yapılan açıklamalarda, İsrail'in Gazze'de insanlık suçu işlediğine dikkat çekilerek, "Hükümetimiz tarafından temsil edilmediğimizi düşündüğümüz için buradayız. Savaştan zarar gören insanların sesi olmak için buradayız. Filistin ve İsrail'deki insanlar için barış istiyoruz. Filistin halkına özgürlük istiyoruz. Çocukların üzerine bomba atmak suçtur” ifadeleri kullanıldı.
İsrail'in saldırıları sırasında hayatlarını kaybedenler için dua okunmasının ardından göstericiler yürüyüşe geçti. Yürüyüş esnasında “Gazze'de binlerce çocuk ölüyor”, “Katliamı durdurun, savaşı durdurun”, “Filistin'e özgürlük” sloganları atıldı. Dayanışma gösterisine doktorlar ve sağlıkçılar da destek verdi. Sağlıkçılar da üzerinde “Hastanelerin boşaltılması ve bombalanması savaş suçudur”, “Acil ilaçlara ambargo getirilemez” yazılı pankartlar açtı.
Binlerce kişinin katıldığı gösteride polis yoğun güvenlik önlemleri aldı. Yol buyunca Filistin bayraklarının yanında Türk bayraklarının da taşındığı görüldü.
İsrail'in saldırılarında ölenlerin sayısı son 24 saatte 300 artarak 12 bin 300 oldu. Ölenlerin en az 5 bini çocuk, 3 bin 300’ü kadın.
Birleşmiş Milletler'den yapılan açıklamada, "Gazze'de çocuklar ve sivillerin sığındıkları okulda yine öldürüldükleri korkunç görüntüler görüyoruz, katliam ve zulüm sonlanmalı." denildi.
Gazze Şeridi’ndeki yaralılar önce Refah kapısından Mısır’a ardından da uçakla Birleşik Arap Emirlikleri’ne tahliye edildi. Filistinli yaralı 15 çocuk ve ailelerini taşıyan ilk uçak Abu Dabi’ye geldi.
Gazze'de hükümetin medya yetkilileri Al Jazeera'ye verdikleri bilgilde İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'ne gömülen toplu mezarları açarak cansız bedenleri götürdüğünü bildirdi. İsmail Al Thawabta isimli yetkili, "Yüzden fazla cesedi çıkarıp götürdüler. Günler önce cesetler birikirken hastane yönetimi mecburen mezar kazıp hayatını kaybedenleri defnetti. Bu sabah İsrail ordusu dozerlerle burayı kazdı" dedi.
AFP'nin haberine göre Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki bir binaya düzenlediği saldırıda aynı aileden 32 kişinin öldüğünü, ölenler arasında 19 çocuğun da bulunduğunu bildirdi.
Bakanlık, kuşatma altındaki bölgenin en büyük mülteci kampı olan Cibaliye'de öldürülen Ebu Habal ailesinin 32 üyesinin isimlerini içeren bir liste yayınladı.
Gazze Sağlık Bakanlığı'ndan bir yetkili AFP'ye verdiği demeçte saldırıda en az 50 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. İletişim hatlarındaki kopukluk nedeniyle olayın yeni ortaya çıktığını da kaydeden yetkili, saldırının şafak vaktinde meydana geldiğini aktardı.
Al Jazeera'nin Gazze'deki muhabiri El Fakhoora Okulu'nu bombalamasında yaklaşık 200 kişinin öldüğünü öne sürüyor. Birleşmiş Milletler'in kontrolünde olduğu okulla ilgili henüz yetkililerden resmi bir açıklama gelmedi.
Ürdün Dışişleri Bakanı tarafından yapılan açıklamada, Arap ülkelerinin Gazze'nin güvenliğini sağlamak için herhangi bir barış gücü ve uluslararası güçlere destek vermeyeceği belirtildi. Bakan Ayman Safadi bu durumu "İsrail'in pisliğini temizlemek" olarak nitelendirdi. Bahreyn'de yaptığı açıklamada Safadi net bir şekilde "Gazze'ye hiçbir Arap askeri girmeyecek" ifadesini kullandı.
Beyaz Saray'ın Ortadoğu'daki üst düzey yetkililerinden biri olan Brett McGurk ile birlikte sahnede oturan Safadi İsrail'in Gazze'deki askeri harekatının "meşru müdafaa" değil, "bariz bir saldırı" olduğunu söyledi.
McGurk ise ABD'nin İsrail'in savunmasını desteklediğini ve aynı zamanda "İsrail'in uluslararası hukuka uyması gerektiğini" kaydetti.
Bir süredir bazı Batılı yetkililer, Arap ülkelerinin de dahil olacağı bir barış gücünün savaştan sonra Gazze'de geçici bir rol oynayabileceği fikrini ortaya atıyor. Ancak Arap yetkililer, en ateşkes sağlanmadan önce böyle bir görev üstlenmek istemediğini belirtiyor. Birçoğu otoriter olan Arap hükümetleri, savaş konusunda halktan gelen ciddi bir baskıyla karşı karşıya kaldı; bu, Filistin davasına yönelik sesli desteği yeniden canlandırdı ve yalnızca İsrail'e değil, ABD'ye karşı olan öfkeyi de artırdı.
İsrail ordusu Gazze'nin kuzeyindeki Fakhoora okulunu vurdu. Birleşmiş Milletler tarafından yönetilen okulda hayatını kaybeden ve yaralananların sayısı henüz bilinmiyor.
Gazze'nin bir zamanlar en büyük hastanesi olan Şifa'dan gelen bilgilere göre, hastanede yalnızca aralarında personel ile hastaların da bulunduğu birkaç kişi kaldı.
Buna göre, hastane tamamen terk edilmiş durumda. Geriye kalan hastaların ve mağdurların bir kısmı koridorda yatıyor. Hastanenin merkezi İsrail askerleri tarafından kuşatılmış durumda, geriye kalan çok az sayıdaki sağlık personeli bile kuşatma yüzünden özgürce hareket edemiyor.
Yeni doğanlar ve böbrek hastaları da dahil olmak üzere kritik durumda olanların çoğu, tahliye edilmemeleri halinde yakın zamanda yaşamını yitirebilir. Hastanelerdeki yiyecekler de tükenmek üzere.
Filistinli kaynaklar, İsrail'in bir gecede 40 Filistinliyi tutukladığını, böylece işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki toplam tutuklu sayısının 7 Ekim'den bu yana 2 bin 850'ye çıktığını duyurdu.
Tüm dünyadaki Filistin'e destek gösterilerinde yankılanan 'From the river to the sea, Palestine will be free' (Nehirden denize kadar, Filistin özgür olacak) şeklindeki simge slogan; eski adı Twitter olan X'in sahibi Elon Musk tarafından platformda yasaklanıyor.
Musk, yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"Bu hafta başında da söylediğim gibi, 'sömürgecilikten kurtulma', 'nehirden denize' ve benzeri edebi ifadelerle örtmeceler soykırım anlamına geliyor. Aşırı şiddete yönelik açık çağrılar hizmet şartlarımıza aykırıdır ve askıya alınmayla sonuçlanacaktır."
Programı kapsamında Almanya'ya giden ve burada İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarıyla ilgili Alman Başbakanı Olaf Scholz ile ortak basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları ABD, İngiltere, Yunanistan ve Orta Doğu basınında gündem oldu.
Gazze'deki hastanelerden sorumlu isim Muhammed, Zaqout İsrail ordusunun Şifa Hastanesi için tahliye emri verdiğini ısrarla belirtiyor. Al Jazeera'ye verdiği demeçte Zaqout, "Tahliye talebinde bulunmadıklarına dair iddiaları reddediyorum. Zor şartlara rağmen sağlık çalışanlarımız görevlerini yapıyordu, silah zoruyla hastaneden çıkarıldık" dedi.
İsrail ordusu, Şifa Hastanesi'nin boşaltılması yönündeki talimatı yalandı. Ordudan yapılan açıklamada "IDF hiçbir zaman hastaları ve sağlık ekiplerini tahliye etmeye çağırmadı" denildi. İsrail'in bu açıklaması hastane şefi ve iki doktor tarafından Al Jazeera'ye verilen ifadelerle tamamen çelişti.
İsrail'in Gazze'ye yönelik yaptığı katliamlar yaklaşık yedi haftadır devam ediyor. İsrail ordusu (IDF) bugün Han Yunus mahallesinde bir eve yaptığı saldırıda 28 kişiyi öldürdü, düzinelerce insanın ise yaralanmasına neden oldu. Her geçen gün artan sivil ölümleri uluslararası toplumda büyük tepki çekerken İsrail üzerindeki ateşkes baskısı da arttı.
Son olarak Jerusalem Post tarafından yapılan ve İsrail'in operasyonlarına değinilen haberde "Kuzey Gazze'nin kontrolünün sağlanması için Şifa hastanesi boşaltıldı" ifadesine yer verildi. İsrail ordusu bu hastanede Hamas'ın askeri üssü olduğunu öne sürdü ancak bölgede Hamas'a dair bir iz bulunamadı. IDF'nin Gazze'de yaptığı operasyonlarda Hamas'a yönelik kesin bir zafer kazanamadığını belirten gazete, "İsrail askerlerinin etrafı sisle çevrelendi. Ordunun ne yaptığına dair kabaca bir fikri var ancak nerede ne olduğuna, ne kadar bir direnişle karşılaşacaklarına dair bilgiler yok" ifadeleri kullanıldı.
Bu durumun İsrail açısından "sinir bozucu" olarak gören Jerusalem Post, İsrail'in İran'ın vekil güçlerine karşı caydırıcılığını kanıtlamak için yeni bir hedef koyduğunu belirtti. Rehinelerin olmadığı bir senaryoda İsrail ordusunun Gazze'de operasyonları daha rahat yürüteceğini öne sürülen yazıda Savunma Bakanı Yoav Gallan'ın da ifadelerine yer verildi. Gallant, her ne kadar Gazze'yi kontrol ettiklerini öne sürse de Jerusalem Post, İsrail ordusu için sürenin daraldığını kaydetti. Dışişleri Bakanı Cohen'in sözlerine dyaandırılan haberde İsrail'in diplomatik olarak sıkıştırıldığı ve iki ila üç hafta içinde olası bir ateşkesin gerçekleşeceği öne sürüldü, Jerusalem Post konuyla ilgili "Diplomatik saat işliyor" ifadesini kullandı.
Ürdün Dışişleri Bakanı, Ayman Safadi İsrail'in Hamas'a karşı savaşına sert eleştirilerde bulundu. Safadi, "İsrail'in bu savaşta nasıl başarıya ulaşacağını anlamadığını" belirtti.
İsrail, Han Yunus'un iki bölgesine hava saldırısı düzenlendi. Toplamda ölenlerin sayısı en az 28 kişiye yükselirken, özellikle Hamad yerleşim bölgesinde onlarca kişi yaralandı ve onlarcası hâlâ enkaz altında.
Aynı zamanda bölgedeki muhabirlerden gelen bilgilere göre, İsrail Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusundaki Khuza'a kasabasındaki bir evi hedef alıyor.
Bir tıbbi kaynağın bildirdiği üzere, şafaktan bu yana Gazze'nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesi'ne 63 Filistinlinin cesesi getirildi.
Avrupa Birliği'nin Dış Politika Sorumlusu Josep Borrel, 'Hamas'ın artık Filistin'i kontrol edemeyeceğini' söyledi. Bahreyn'de yaptığı açıklamaların devamında Borrel "Bu kontrolü yalnızca Filistin Yönetimi'nin yapacağını düşünüyorum" dedi.
AFP'nin geçtiği habere göre İsrail Gazze'de bulunan bir konuta saldırı düzenledi. Han Yunus mahallesinde bulunan evde 26 kişi yaşamını yitirirken çok sayıda insan da yaralandı. Yaralıların taşındığı Nasser Hastanesi'nin müdürü 23 kişinin durumunun ağır olduğu bilgisini verdi.
Al Jazeera muhabirlerinden gelen haberlere göre, İsrail güçleri Şifa Hastanesi'nin 1 saat içinde boşaltılmasını istedi. İsrail'in verdiği sürenin dolmasına dakikalar kalmışken; sahadaki gazetecilerin kaynakları hastalar, sağlık personeli ve aileler arasında büyük bir 'panik ve korku' halinin yaşandığını kaydediyor.
Doktorlar, özellikle hastaları ve prematüre bebekleri güneye nakledecek ambulansları olmadığı için tüm bu insanları bir saat içinde tahliye etmenin imkansız olduğunu da söylüyor.
Bu kararın, verilmesi imkansız bir karar olduğunu düşünüyorlar çünkü bu kadar çok hastayı Gazze'nin güneyine kadar götürecek ambulans bulunmuyor. İsrail hastaları, prematüre bebekleri, yerinden edilmiş aileleri güneye nakletmeleri için insanlara bir çözüm sunmadı ve herhangi bir ulaşım aracı, ambulanslar için yakıt veya araba sağlamadı.
Benzer bir uyarı geçtiğimiz günlerde Kudüs Hastanesi'nde de yaşandığında Doktor Beşar Murad İsrail'den defalarca ambulans, ulaşım aracı sağlamasını, en azından hastaları otobüslerle taşıyabilmeleri için yakıt sağlamasını istedi ancak İsrail bu talebe herhangi bir cevap vermeyerek, hastaları yaya götürmelerini söyledi.
Sonunda doktorlar hastane yataklarındaki hastaları tahliye etmek ve onları sokakların diğer tarafına itmek zorunda kaldı. Öte yanda, Şifa Hastanesi'nde durum çok daha çetin çünkü çok daha fazla hasta var. Tıbbi kaynaklara göre çoğunun durumu ise kritik.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, gelişmekte olan ülkelerin liderlerine İsrail-Hamas savaşının neden olduğu zorluklar karşısında birleşmeye çağrıda bulundu. Modi açıklamalarının devamında diplomasi vurgusu yaparak "Diyalog ve diplomasiye önem verdik. Ayrıca İsrail ile Hamas arasındaki çatışmada sivillerin ölmesini de şiddetle kınıyoruz." ifadelerini kullandı.
Filistin Kızılayı, Batı Şeria'nın İsrail'in Nablus kenti yakınlarındaki Balata mülteci kampına saldırı düzenlediğini bildirdi. Saldırıda 5 kişi yaşamını yitirdi.