05.07.2024 - 14:40 | Son Güncellenme:
İsrail'in Gazze Şeridi'ni yerle bir ettiği savaşta onuncu aya çoktan girildi, tüm bölgeyi etkisi altına alan çatışmaların kaderi Körfez ülkesi Katar'da şekillenebilir.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Dış İstihbarat Servisi Mossad Direktörü David Barnea'nın Tel Aviv ile Hamas arasında esir takası önerisini görüşmek için bugün Katar'ın başkenti Doha'ya gidip dönmesinin ardından, gelecek hafta yeniden İsrailli müzakere ekibini göndermeyi kabul etti.
Birleşmiş Milletler (BM), Lübnan-İsrail sınırını temsil eden "Mavi Hat"ta artan gerginlikten derin endişe duyduğunu belirterek, itidal çağrısında bulundu.
BM Sözcülük Ofisi'nden konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, bölgede gerginliğin artmasının engellenmesi gerektiğine işaret edilerek, yanlış bir hesaplamanın ani bir şekilde bölgesel patlamaya yol açabileceği vurgulandı.
"BM, Mavi Hat'ta artan gerginlikten derin endişe duyuyor. Dün karşılıklı gerçekleşen mübadele, kapsamlı savaş riskini artırıyor." ifadesi kullanılan açıklamada, itidal çağrısı yapıldı.
Açıklamada, diplomatik çözümün tek seçenek olduğunun altı çizilirken, tarafların çatışmaya son vermeleri ve BM Güvenlik Konseyinin ilgili kararını uygulamaları talep edildi.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin Filistin iradesini devre dışı bırakmayı amaçlayan her türlü plan, proje ya da önerinin yanı sıra yabancı güçlerin herhangi bir isim veya gerekçeyle Gazze Şeridi'ne girme planlarını destekleyen pozisyonları reddettiğimizi vurguluyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Açıklama, şöyle devam etti:
"Bu faşist saldırganlığın yenilgiye uğratılmasının ardından Gazze Şeridi'nin idaresi tamamen Filistinlilere ait bir mesele olup her kesimden Filistin halkının üzerinde mutabık kalacağı bir konudur.
Filistin halkı, kendi özgürlük ve kaderini tayin hakkına dayanan ilkelerinden sapacak herhangi bir vesayet, dış çözüm veya denklemin dayatılmasına izin vermeyecektir."
Açıklamada, ayrıca Arap ve İslam ülkelerine "Filistin halkına yönelik Siyonist soykırım savaşını durdurmaları için baskı yapmaları ve topraklarındaki varlıklarını savunacakları savaşta onlara her türlü destek ve yardımı sağlamaları" çağrısında bulunuldu.
İsrail'de muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin geri getirilmesi için Hamas ile yapılacak her türlü anlaşmayı destekleyeceğini bildirdi.
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze şehrinde yer alan Şucaiyye mahallesinde, şiddetli çatışmalar var.
Filistinli direniş grupları, Nisan ayında mahalleyi terk eden İsrail işgal güçlerine iki ay sonra yeniden karşılık verdi.
İsrail işgal birlikleri birkaç gündür Şucaiyye'ye saldırıyor.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları ise, bugün İsrail askerlerinin bulunduğu bir binanın termobarik füzeyle yok edildiğini duyurdu.
İşgal birliklerinin binaya girmesiyle füzenin ateşlendiğini belirten Kassam, geri çekilmeye çalışan İsrail askerlerinin de vurularak öldürüldüğünü belirtti.
Filistinli grubun verdiği bilgiye göre, binada 10 işgal askeri öldürüldü.
İsrail ordusu, ölen ve yaralanan askerleri helikopterle Şucaiyye'den taşıdı.
Aylardır sonuçsuz kalan ateşkes müzakereleri ve rehine takası anlaşmalarında bugün kritik bir randevu var. İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad'ın yöneticisi David Barnea, Katar'ın başkenti Doha'ya uçtu.
Mossad Direktörü Barnea Doha'ya seyahat etmeden açıklama yapan Hamas ise, son ateşkes girişimine olumlu yanıt verdiklerini duyurdu. Katar ve Mısır'ın masaya getirdiği teklifi kabul ettiğini belirten Hamas, kalıcı ateşkes ve İsrail işgal birliklerinin Gazze Şeridi'den tamamen çekilmesini şart koşuyor.
Uluslararası haber ajansı AFP, ABD'nin Hamas ve İsrail arasında halihazırda gerçekleşen müzakereyi 'oldukça ciddi bir açılış' olarak gördüğünü bildirdi.
AFP'ye ismini vermeden konuşan üst düzey bir ABD'li yetkili, hafta başında masaya gelen Hamas önerisinin süreci ileriye taşıdığını ve anlaşmaya zemin olabileceğini söyledi. Ancak aynı yetkili, gelecek birkaç gün içinde bir anlaşmaya varılmasını beklemediğinin sinyalini de verdi.
ABD'nin başkenti Washington DC'den bildiren Al Jazeera muhabiri Kimberly Halkett ise, Mossad Direktörü David Barnea'nın Doha'ya gitmesinin anlaşmaya varılması için bir fırsat olarak görüldüğünü aktardı.
Halkett, ABD lideri Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında 30 dakikalık bir telefon görüşmesi gerçekleştiğini, görüşmeye başkan yardımcısı, dışişleri bakanı ve ulusal güvenlik danışmanının da katıldığını belirtti.
Telefon görüşmesinin amacının anlaşmanın son detaylarının belirlenmesi olduğunu kaydeden Al Jazeera muhabiri, Mossad yöneticisinin Doha'ya uçmasının Beyaz Saray'da memnuniyetle karşılandığını ancak yine de aşılması gereken ciddi sorunlar olduğunu vurguladı.
İsrail devlet televizyonu KAN, Doha'ya giden Mossad Direktörü Barnea'nın Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile rehine takasını müzakere edeceğini bildirdi.
KAN, haberinde David Barnea'nın Doha'ya yalnız uçmasına dikkat çekti. Önceki müzakere heyetlerinde İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'in Direktörü Ronen Bar ve rehinelerden sorumlu ordu komutanı Nitzan Alon da yer alıyordu.
Hafta içinde rehine yakınlarıyla bir araya gelen İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, bir anlaşmaya her zamankinden daha yakın olunduğunu söyledi.
Netanyahu'nun aşırı sağcı kabine üyesi Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise, beklendiği gibi bir kez daha hükümeti devirme tehdidi savurdu.
Faşist bakan Ben-Gvir, güvenlik kabinesi toplantısında müzakerelere heyet gönderme kararını eleştirip Netanyahu ve ekibinin gizli görüşmeler yaptığını savundu.
Netanyahu'ya dönüp "Başbakan size söylüyorum, tek başınıza karar verirseniz bu sizin sorumluluğunuzdadır ve siz de yalnız kalırsınız" diyen Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, Gazze Şeridi'ne İsraillilerin yerleştirilmesini istiyor.
Times of Israel gazetesi, müzakerelerin ilerlediği bir dönemde Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Hamas heyetiyle bir araya gelmesini öne çıkardı.
Hizbullah, Hamas'ın siyasi bürosunun üst düzey yetkilisi Halil el Hayya'nın başkanlık ettiği heyetle Gazze Şeridi'ndeki son durum ve ateşkes müzakerelerinin ele alındığını duyurdu.
Aylarca korkuyla beklenen kara işgali Mayıs ayı başladığında İsrail tankları hemen sınır hattına girdi ve 1979 anlaşmasını ihlal etti. İsrail'le anlaşma imzalayan ilk Arap ülkesi Mısır, Tel Aviv yönetimini defalarca uyarmasına rağmen tanklar Gazze sınırındaki tampon bölge Philadelphia Koridoru'nu ele geçirince Refah sınır kapısını kapattı.
Kahire yönetimi bir adım daha atıp, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olduğunu duyurdu.
Mayıs ayı içerisinde sınır hattında korkulan oldu, İsrail ve Mısır birlikleri arasındaki çatışmada bir asker hayatını kaybetti.
İsrail tarafında ise onuncu ayına girilen savaşta özellikle aşırı sağcılar birçok kez Mısır'ı gündemde tuttu, radikal Yahudiler Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin Sina Yarımadası ya da başka bir ülkeye sürülmesi gibi kan donduran teklifleri dillendirdi. Kahire söz konusu açıklamalara çok sert tepki gösterdi ve bir göçmen akınına izin vermeyeceğini bildirdi.
14 kilometre uzunluğunda ve birkaç yüz metre genişliğindeki Philadelphia Koridoru bu hafta yeniden gündeme geldi. İsrailli aşırı sağcı Miras Bakanı Amichai Eliyahu, Sina Yarımadası'nın işgalini isteyen bir sosyal medya mesajını retweet etti.
Faşist Yahudi Gücü Partisi'nin üyesi Eliyahu'nun sayfasındaki mesajda bir tişört reklamı vardı. Tişörtteki haritada Batı Şeria, Gazze ve Sina Yarımadası İsrail haritasının içinde gösterilirken, 'Halk işgal istiyor, şimdi işgal' sloganı yer alıyordu.
Dahası, söz konusu paylaşımda verilen linke tıklandığında ise açılan sitede bu kez Ürdün ve Lübnan'ın da İsrail sınırlarına dahil edilmesi savunuluyordu.
İsrail'deki skandalın ardından Mısır'ın tepkisi merak ediliyordu, Kahire yönetimi sınıra tank sevkiyatı gerçekleştirdi. AFP haber ajansı, tankların Gazze sınırı boyunca El Ariş kentinde konuşlandığını gösteren fotoğrafları servis etti.
El Ariş, Sina Yarımadası'nın kuzeyinde yer alıyor.
Sina Yarımadası, 1979 anlaşması gereği İsrail tarafından 1982'de Mısır'a iade edildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal ettiği savaşta 273'üncü güne girilirken, jetler ve helikopterler iki Birleşmiş Milletler okulunu bombardımana tuttu. Saldırı sonucu Gazze şehrindeki okullarda çok sayıda can kaybı var.
Washington merkezli Savaş Araştırmaları Enstitütüsü (ISW), İsrail savaş uçakları ve helikopterlerinin 41 kilometre uzunluğundaki Akdeniz kıyı şeridinde Perşembe günü 50'den fazla saldırı gerçekleştirdiğini bildirdi.
Filistinli direniş grupları, kuzeydeki Gazze şehrinde yer alan Şucaiyye mahallesinde işgal birlikleriyle göğüs göğüse çatışıyor. İşgal ordusu Şucaiyye'den Nisan ayında çekilmişti, Filistinli savaşçılar kısa sürede geri dönüp yeniden güçlerini inşa etti.
Al Jazeera, bu sabah Şucaiyye'deki evlerin İsrail ordusu tarafından vurulduğunu ve gökyüzüne siyah dumanların yükseldiğini aktardı. Filistinli itfaiyeciler yangını söndürmek için çaba gösteriyor.
Al Jazeera ayrıca, Filistinli savaşçıların bir İsrail helikopterine füze fırlattığı görüntüleri doğruladı. Gazze semalarında uçan işgal helikopterine iki karadan havaya füze ateşlendi.
Videoda helikopterin tünellerden çıkan iki Filistinli savaşçının omuzdan ateşlediği SAM 7 füzelerinden kaçmak için işaret fişekleri kullandığı görüldü.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları tarafından daha önce de kullanılan güdümlü SAM 7 füzeleri, Rus üretimi. Menzili 5 kilometreyi bulan kızılötesi füzenin, alçak irtifadaki uçakları vurduğu biliniyor.
Gazze Şeridi'ndeki savaşla birlikte işgal altında tuttukları Batı Şeria'daki baskınlarını artıran İsrail ordusunun hedefinde, Cenin kenti vardı.
Tankların bir evi kuşattığı baskında silahlı çatışma çıktı, işgal ordusuna ait bir silahlı insansız hava aracı füze saldırısı düzenledi.
Bir hastaneni de kuşatıldığı baskında beş Filistinli yaşamını yitirdi, bir kişi ağır yaralandı. Hayatını kaybedenler arasındaki Ahmed Basim Amuri, Kudüs Tugayları'nın Cenin taburunun kurucusu Cemil el Amuri'nin kardeşi. Cemil el Amuri, işgal ordusu tarafından 2021 yılında hedef alınmıştı.
7 Ekim'den bu yana Filistin toprağı Batı Şeria'daki İsrail saldırılarında 565 kişi hayatını kaybetti. İşgal birlikleri ayrıca binlerce Filistinliyi de gözaltına aldı.