Savaşta son dakika... İsrail kendi füzesiyle vuruldu! Amerikalılar doğruladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kabinesindeki aşırı sağcı kanadın baskısı nedeniyle Tel Aviv ile Hamas arasında dolaylı müzakereleri yapılan esir takasını sabote ettiği belirtildi.

Jerusalem Post gazetesine konuşan ve adı açıklanmayan kaynaklar, İsrail ile Hamas arasındaki esir takası mutabakatına varılması için yapılan müzakerelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Söz konusu kaynaklar, Hamas'ın müzakerelerde "büyük tavizler" verdiğini ileri sürdü. Olası bir mutabakatın ilk aşamasında Hamas'ın 18 İsrailli esiri serbest bırakmayı önerdiği, Tel Aviv tarafının ise bu sayının 33'e çıkarılmasına ısrar ettiği ifade edildi.

Müzakereler devam ederken Netanyahu'nun olası esir takası mutabakatı için 2 yeni şart daha ortaya atmasına dikkati çekildi.

Gazze'ye yönelik 2014'teki saldırılarda öldürülen İsrail askerlerini anmak için gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Netanyahu'nun yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

Yerel basında yer alan habere göre, Herzog'un konuşma yaptığı sırada çocuğu ölen bir İsrailli, Netanyahu'yu protesto etti. "Sen bir suçlusun" diye bağıran protestocu, 1800 İsraillinin Netanyahu yüzden öldüğünü ifade etti.

Herzog'un kürsüden inerek öfkeli babayı sakinleştirdikten sonra konuşmasına devam ettiği belirtildi. Daha sonra kürsüye gelen Netanyahu'ya yönelik protestolar salonda devam etti.

Şin Bet’ten yapılan açıklamada, 21 yaşındaki İsrailli Elimelech Stern’in sosyal medya aracılığıyla “İran istihbaratıyla ilişkili bir hesapla temas kurduğu ve kripto para karşılığında bir dizi görevde bulunmasının talep edildiği” belirtildi.

İsrail vatandaşından “Tel Aviv’de pankart asma, çeşitli noktalara para saklama ve İsrailli sivillerin kapılarına bıçak, kesilmiş hayvan ve oyuncak başı içeren paketlerin yanı sıra tehdit mesajları iletmesinin istendiği” belirtilen açıklamada, Stern’in “cinayet ve ormanı ateşe verme hariç istenilenleri yapmayı kabul ettiği” ifade edildi.

Açıklamada Stern’in yanı sıra iki İsrail vatandaşının da gözaltına alındığı ancak bu kişilerin haklarında karar çıkana kadar serbest bırakıldığı kaydedildi.

İsrail işgal ordusu, geçen hafta en az 90 Filistinliyi katlettiği güvenli bölge El Mevasi'ye bir kez daha saldırdı.

Akdeniz kıyısındaki El Mevasi bölgesi, Gazze Şeridi'nin güneyindeki en büyük şehir Han Yunus'un batısında yer alıyor.

El Mevasi'ye bugün bir kez daha hava saldırısı düzenlendi.

Filistinli yetkililer, derme çatma çadırlar ve barınakların bulunduğu bölgede en az 17 kişinin can verdiğini duyurdu.

26 yaralı ise sağlık sisteminin güçlükle ayakta durmaya çalıştığı hastanelere taşındı.

Görgü tanıkları, El Attar caddesinin vurulduğu saldırının ardından ekiplerin enkaz altından ölü ve yaralıları çıkardığını söylüyor.

13 Temmuz Cumartesi günü gerçekleşen hava saldırısında çoğunluğu çocuk ve kadın en az 90 Filistinli yaşamını yitirmiş, 300 kişi de yaralanmıştı.

Haaretz gazetesi, siyasi kariyerini kurtarmak için Gazze Şeridi'ndeki savaşın sonsuza kadar sürmesini isteyen Başbakan Binyamin Netanyahu'nun 7 Ekim'den sonra ordu karargahlarında yeni bir uygulama getirdiğini yazdı.

Habere göre, Netanyahu ordu karargahında yapılan bütün güvenlik kabinesi toplantılarının ve savunmayla ilgili görüşmelerin kayda alınmaması talimatı verdi.

Haaretz söz konusu emrin ardından toplantıların kayda alınmasının durdurulduğunu aktardı.

Normal şartlarda ordu karargahında yapılan her toplantı otomatik olarak kaydediliyor.

7 Ekim'de başlayan savaşta ilan ettiği hiçbir hedefe ulaşamayan İsrail, Gazze Şeridi'nde Hamas'ı yok edemedi ve yalnızca birkaç rehineyi kurtarabildi.

Ağustos'ta onuncu ayına girecek savaş Orta Doğu'daki birçok ülkeye dalga dalga yayılırken, İsrail işgal ordusu Gazze Şeridi'ni yakıp yıktı.

İsrail birlikleri işgal edilen yerlerden çekildi ancak birkaç hafta sonra Filistinli direniş grupları yeniden ortaya çıktı.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları ve diğer gruplar, aralarında general rütbesinde olanların da bulunduğu 300'den fazla İsrail askerini öldürdü.

İsrail işgal ordusuna ait yüzlerce tank havaya uçurulurken, Yediot Ahronot gazetesi ordunun halihazırda tank sıkıntısı çektiğini yazdı.

Kadın subayların katılacağı tatbikatlar 2025 yılının sonuna ertelenirken, haberde "İsrail ordusu ilk defa Gazze savaşında çok sayıda tankını kaybettiği ve mühimmat sıkıntısı çektiğini itiraf etmiş oldu" ifadesi dikkat çekiciydi.

Gazze Şeridi'ndeki savaşı yakından izleyen Savaş Araştırmaları Enstitütüsü (ISW) ve Kritik Tehditler Projesi (CTP), Filistinli grupların patlamamış bir İsrail füzesini İsrail tanklarına karşı kullandığını duyurdu.

Hamas savaşçılarının açıklamasını gündeme taşıyan ISW ve CTP, patlamamış füzenin Pazartesi günü ateşlendiği bilgisini verdi.

ISW ve CTP, Washington merkezli kuruluşlar.

Filistinli gruplar, söz konusu füzeyle Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze şehrinde bulunan Tel el Hava mahallesinde iki İsrail tankının hedef alındığını söylüyor.

Yemen'in batısını kontrol eden Husiler, Kızıldeniz'de bir İsrail ve Yunan gemisini hedef aldı. ABD'nin Orta Doğu operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), İsrailli bir şirkete ait petrol tankerinin bir silahlı insansız deniz aracı ve bir balistik füzeyle hedef alındığını bildirdi. Panama bayraklı İsrail gemisi Bentley I, Rusya'dan Çin'e bitkisel yağ taşıyordu.

CENTCOM, gemiyi hedef alan ilk saldırıda kamikaze insansız deniz aracının yanı sıra iki küçük botun da kullanıldığı bilgisini verdi.

İkinci saldırıda MT Bentley I'a bir balistik gemisavar füze ateşlendi. CENTCOM, geminin saldırılarda hasar almadığını açıkladı.

Liberya bayraklı Marshall Adaları gemisi Chios Lion bir silahlı insansız deniz aracıyla vuruldu, bir Yunan şirketi tarafından işletilen tanker saldırıda hasar aldı.

CENTCOM, ayrıca bölgedeki koalisyon güçlerinin Husilere ait üç silahlı insansız hava aracını gökyüzünde imha ettiğini ve iki kamikaze drone'un ise Yemen topraklarında vurulduğunu açıkladı.

İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini isteyen Husiler, Kasım ayı ortasından bu yana Kızıldeniz'deki gemilere saldırılar düzenliyor.

ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyonun Kızıldeniz'deki devriyeleri, Husi saldırılarını durduramadı.

İsrail ve Hizbullah arasındaki sınır çatışmasında 282'inci güne girildi, Lübnan'dan gece yarısı bir kez daha füze yağdı.

Yerel basını, Kiryat Shmona, Beyt Hillel, Kfar Yuval ve Tel Hai gibi birçok sınır kentinde gece yarısı sirenlerin çaldığını duyurdu.

Lübnan'ın en ciddi askeri gücü Hizbullah'ın en az 20 füze ateşlediği bildiriliyor. Fırlatılan füzeler arasında Felek ve Katyuşalar bulunuyor.

Haaretz gazetesi, Hizbullah roketlerinden birinin Kiryat Shmona'daki bir alışveriş merkezine isabet ettiğini duyurdu.

İsrail jetleri gece yarısı misillemede bulundu, sınır hattındaki birlikler ise top atışları gerçekleştirdi.

Gazze Şeridi'ndeki savaştan bir gün sonra başlayan çatışmalar, sınır hattında yaşayan on binlerce kişinin evlerini terk etmelerine neden oldu.

Lübnan tarafında aralarında çocuklar, kadınlar ve gazetecilerin de bulunduğu onlarca sivil yaşamını yitirdi, Hizbullah 350'den fazla üyesinin öldürüldüğünü açıkladı.

Amerikan New York Times gazetesi, Mayıs ayı başında tankların sınır hattına girmesiyle gerilimin tırmandığı İsrail ve Mısır arasındaki görüşmelerin detaylarını yazdı.

İsrail işgal ordusu aylarca korkuyla beklenen kara işgaline Mayıs ayında girişti, Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah kentine saldırdı. Kuzeydeki saldırılardan kaçan 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Mısır sınırındaki şehirdeki kara işgali ikinci ayına çoktan girdi, İsrail'in fazlasıyla hassas Philadelphia Koridoru'nu ele geçirmesi Kahire-Tel Aviv hattında şimşek yüklü bulutların çarpışmasına neden oldu.

Aylarca sınırda bir göçmen akınına izin vermeyeceği uyarısında bulunan Mısır'ın kırmızı çizgileri arasında, uzunluğu 14 kilometre ve genişliği birkaç yüz metre olan Philadelphia Koridoru'da vardı.

Aslında Gazze Şeridi ile Mısır arasında bir tampon bölge olan koridora İsrail tanklarının girmesi, 1979 barış anlaşmasının ihlali anlamına geliyordu ve Kahire buna sıra dışı yanıtlar verdi.

Refah sınır kapısını kapatan Mısır, Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e karşı açılan açılan soykırım davasına da müdahil oldu.

Mayıs ayının sonuna doğru Mısır ve İsrail orduları arasında Philadelphia Koridoru'nda çatışma çıktı, karşılıklı açılan ateşte bir Mısır askeri hayatını kaybetti.

Uluslararası haber ajansı AFP ise, Temmuz ayı başında Mısır'ın sınıra yığdığı tankların fotoğraflarını dünyaya geçti.

Kahire İsrail askerlerinin koridoru terk etmesini isterken, New York Times bugün yayınladığı özel haberde İsrail ve Mısır'ın muhtemel bir çekilmeyi müzakere ettiğini duyurdu.

İki İsrailli yetkili ve üst düzey bir Batılı diplomata dayandırılan habere göre, Philadelphia Koridoru'ndan İsrail askerlerinin ayrılması Hamas'la ateşkes anlaşmasının önündeki ana engellerden birini kaldırabilecek bir değişiklik.

Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas'ın da İsrail işgal birliklerinin Philadelphia Koridoru'ndan çekilmesini ön koşul olarak gördüğünü belirten New York Times, Kahire ve Tel Aviv arasında özel görüşmelerin yapıldığını kaydetti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun askerlerin koridorda kalması için ısrarcı olduğunu aktaran gazete, Tel Aviv'in çekilme şartları arasında sınıra tünel kazılmasını önleyecek sensörlerin yerleştirilmesi olduğunu yazdı.

Geçen hafta gerçekleşen özel müzakereler hakkında bilgi veren üç yetkilinin de isimlerini açıklamadığını dile getiren New York Times, Netanyahu'nun görüşmeleri inkar ettiğini ancak Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın belirli şartlar altında askerlerin çekilebileceğini söyledi.

Mısır 45 yıl önce İsrail ile barış anlaşması imzalayan ilk Arap ülkesi oldu.

2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ni kan gölüne çeviren, binaların yarıdan çoğunu yerle bir eden İsrail işgal ordusu, Türkiye'nin bölgede kurduğu hastaneyi bir askeri üsse çevirdi.

Tam adı Türk-Filistin Dostluk Hastanesi olan sağlık kuruluşu, Gazze'deki tek kanser hastanesiydi.

İsrail işgal birlikleri hastanenin önünde görüntülenirken, Dışişleri Bakanlığı'ndan resmi açıklama geldi. Türkiye'nin resmi açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

"Filistin basınında yer alan ve Gazze'deki Türk-Filistin Dostluk Hastanesi önünde bir grup İsrailli askerin görüntülendiği fotoğraf, İsrail'in uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuku ihlalinin yeni bir delilidir.

Türk-Filistin Dostluk Hastanesi, Gazze'de bulunan kanser hastalarına hizmet veren tek merkezdir. İsrail güçleri tarafından hastaneye verilen zarar ve buranın askeri üs olarak kullanılması, İsrail'in Filistin halkını yok etmeyi amaçlayan sistematik politikalarının bir parçasıdır.

Bu saldırıların sorumlularının uluslararası mahkemeler önünde hesap vermesi için çaba göstermeye devam edeceğiz."

Al Jazeera, internet sitesinin manşetinde 'Gazze'de hasar gören kanser hastanesinin İsrail tarafından askeri üs olarak kullanılmasına öfke' ifadesini kullandı.