Savaşta son dakika... İsrailli esirlerin ölmeden önceki görüntüleri ortaya çıktı! Netanyahu'ya seslendiler

Hamas, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Philadelphi Koridoru'nda kalmaya devam ederek Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurma ve esir değişimi için anlaşmaya varmak istemediğini bildirdi.

Gazze Şeridi’ndeki Filistin Sağlık Bakanlığı, 31 Ağustos’ta başlatılan çocuk felci aşılama kampanyasının 2. aşamasının bugün başlayacağını ve Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus ile Refah kentlerini kapsayacağını duyurdu.

Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, "İsrail, Filistinlilerin olmadığı bir Filistin için uğraşıyor." dedi.

BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) Gazze, işgal altındaki Batı Şeria ve esirlerin durumu acil oturumla ele alındı.

Mansur, burada yaptığı konuşmada, İsrail'in Filistin halkına karşı tam teşekküllü bir savaş başlattığını belirterek "Soruna askeri bir çözüm dayatarak bir milleti yok etmeye çalışıyorlar." diye konuştu.

Mansur, İsrail'in "soykırım ve apartheid" ile sömürgeci hedeflerini gerçekleştirdiğini ifade ederek Filistin halkının on yıllardır buna direniş gösterdiğini söyledi.

İsrailli faşist liderleri bundan sorumlu tutan Mansur, "İsrail, Filistinlilerin olmadığı bir Filistin için uğraşıyor." değerlendirmesini yaptı.

 "SUÇ ORTAKLIĞINA SON VERİN"

Mansur, her gün yapılan açıklama, kınama ve çağrılara rağmen İsrail'in uluslararası hukuku ihlal etmeye devam ettiğinin altını çizerek "Artık kararlı adım atma zamanı. Silah, para, ticaret ve İsrail'in suçlarını gerçekleştirmesi için kalkan olmaya son verin yani suç ortaklığına son verin." ifadelerini kullandı.

Bir yandan Gazze'deki çocuklara aşı verirken diğer taraftan onların öldürülmesi için silah sağlanmaması gerektiğini vurgulayan Mansur, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki duruma da dikkati çekti.

Mansur, İsrail'in askeri saldırganlığını güvenlik gerekçeleriyle meşru kılmaya çalıştığını ancak asıl meselenin, toprak olduğunu belirterek "Filistinliler sadece Filistinli oldukları ve topraklarında yaşamak istedikleri için suçlular." dedi.

Filistinli ve İsrailli ailelerin sağlıkla birbirine kavuşmasını istediklerini çok kez söylediklerini anımsatan Mansur, "Ancak İsrail'in sömürgeci planları, iki tarafta da ölümün hakim gelmesini gerektiriyor." diye konuştu.

Mansur, İsrail'in başarılı olmasına izin verilmemesi gerektiğini, aksi halde herkesin bedel ödemek zorunda kalacağını dile getirdi.

Uluslararası toplumun İsrail'in suçlarının bedelini daha fazla ödememesi gerektiğini de vurgulayan Mansur, "Filistin, uluslararası hukuka dayalı düzenin en büyük imtihanıdır ve bu imtihan kaybedilmemelidir." ifadesini kullandı.

"BMGK KARARLARI UYGULANSAYDI ÇOK SAYIDA HAYAT KURTULURDU"

Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama da "Bugün burada tekrar toplanmamızın nedeni, diplomasinin başarısız olmasından ve BMGK'nin uluslararası barış ve güvenliği muhafaza etme görevini yerine getirmemesinden kaynaklanıyor." değerlendirmesinde bulundu.

"BMGK kararları uygulansaydı çok sayıda hayat kurtulurdu." diyen Bendjama, tüm hayatların değerli olduğunu ve çifte standart uygulanmaması gerektiğini vurguladı.

Bendjama, İsrail işgalinin Gazze ve Batı Şeria'da Filistinlileri toplu cezalandırmaya devam ettiğini belirterek İsrail'in, Filistin kimliğini ve devlet vizyonunu yok etmeye çalıştığını kaydetti.

Amar Bendjama, uluslararası toplum ve BMGK, Gazze'de ateşkes talep ederken İsrail'in gerginliği daha da artırarak ve uluslararası hukuku ihlal ederek Batı Şeria'da Filistinlileri katletmeye başladığına dikkati çekti.

Bendjama, sessiz kalınmaya devam edilmesi halinde, bölgenin çok daha fazla gerginliğe itileceği uyarısında bulundu.

ABD'li üst düzey bir yetkili, telekonferans yoluyla düzenlenen basın brifinginde, Gazze'de ateşkes süreciyle ilgili son durumu ve görüşmelerdeki detayları değerlendirdi.

ABD'li yetkili, şu an masada olan anlaşma önerisinin daha önce Hamas'ın temmuz ayında mutabık kaldığı metinle çok büyük oranda örtüştüğünü anlattı.

Yetkili, anlaşma metninde 18 bölüm olduğunu, bunların 14'ünde anlaşıldığını ve önceki metinle aynı olduğunu, 1 bölümün teknik detaylarla ilgili olduğunu ve kalan 3 bölümde ise Filistinli mahkumlarla Hamas'ın elindeki esirlerin takasıyla ilgili detayların bulunduğunu belirtti.

ABD'li yetkili, esir takasıyla ilgili bölümlerde halen müzakere edilmesi gereken başlıklar olduğunu kaydederek, "Esas olarak (ateşkes) bu anlaşmanın yüzde 90'ında mutabık kalınmış durumda." dedi.

Geçen hafta sonu İsrailli 6 esirin hayatını kaybetmesinin söz konusu müzakere sürecini belli ölçüde zora soktuğunu ve bunu kabul etmeleri gerektiğini ifade eden yetkili, şu anda öncekine göre daha az sayıda esir olduğunu ve bunun hem ABD hem İsrail tarafında hayal kırıklığı yarattığını söyledi.

Yetkili, buna rağmen esir takası konusunda ciddi mesafe alındığını ve bu konunun tamamen çözülebileceğine inandığını belirtti.

ABD'li yetkili, "Tutuklu takası bu anlaşmanın temel bileşenlerinden biri ve şu anda müzakereleri sürüyor ancak Hamas'ın bu sürece dahil olması gerekiyor, aksi halde ilerleyemeyiz." şeklinde konuştu.

Netanyahu, uluslararası basın mensuplarıyla yaptığı toplantıda, İsrail ordusunun Gazze'deki saldırılar sırasında sivillerin zarar görmemesi için "hiçbir ordunun almadığı kadar önlem aldığını" iddia etti. NGazze'nin Refah bölgesine düzenledikleri saldırılarda 2 bin Hamas mensubunun öldürüldüğünü öne süren Netanyahu, buna karşılık 20 Filistinli sivilin öldüğü iddiasında bulundu.

Netanyahu, Filistinlilerin saldırılardan önce "güvenli bölgeye" geçtiğini iddia ederek, "Onlara çadır sağladık, su şebekesi sağladık, kanalizasyon ve gıda sağladık." dedi. İsrail'in Gazze'de çocuk felci aşısı yapılmasına izin verdiğini belirten Netanyahu, "Bu politikadan vazgeçmeyeceğim, insani siyaset yürütmekten, aşı politikasından ve sivil ölümlerini azaltarak savaşmaktan vazgeçmeyeceğim." ifadesini kullandı.

Batı Şeria'nın haritada yer almamasını savundu

Netanyahu, Basın toplantısı sırasında gösterdiği haritada Batı Şeria'nın yer almamasını "Bu harita Ölü Deniz'i de göstermiyor. Ürdün Nehri'ni de göstermiyor." sözleriyle savundu."Ben Gazze hakkında konuşuyorum. Bu başka bir mesele." diyen Netanyahu, Batı Şeria yerine İbranice karşılığı olan "Judea ve Samaria" ifadelerini kullandı.

Netanyahu, Filistinlilerin "öldürebildikleri kadar İsrailli öldürmeye çalıştığını" öne sürerek, "Biz onları sürmek istemiyoruz, onlar bizi sürmek istiyorlar." dedi.

"Refah'tan çekilirsek, esirleri alamayız"

Hamas'ın İsrailli esirleri serbest bırakması için "baskı altında" tutulması gerektiğini savunan Netanyahu, "Biz Philadelphi'ye girdiğimizde, Refah'a girdiğimizde ve Refah geçişini kontrol ettiğimizde esirleri bırakmaya başladılar." diye konuştu. Esirlerin bırakılması için İsrail ordusunun Refah'tan ve Philadelphi Koridoru'ndan çekilmemesi gerektiğini söyleyen Netanyahu, "Eğer biz Refah'tan çekilirsek, Philadelphi Koridoru'ndan çekilirsek, hiçbir baskı kalmayacak. Esirleri alamayacağız." dedi.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Tel Aviv yönetimini suçlayan iki İsrailli esirin görüntülerini paylaştı.

Kassam Tugaylarının Telegram'dan paylaştığı videoda, 1 Eylül'de cesetlerine ulaşılan Alexander Lobanov ve Carmel Gat adlı İsrailli esirler, içinde bulundukları durumdan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu sorumlu tuttu.

Reim bölgesinden 7 Ekim'de kaçırıldığını belirten Lobanov, çok zor şartlarda tutulduklarını söyleyerek "su, yiyecek, elektrik ve temizlik ürünlerinden mahrum kaldıklarını" ifade etti.

Lobanov, "Netanyahu hükümetine sesleniyorum. 7 Ekim'de başarısız oldunuz ve bizi ihmal ettiniz. Ve şimdi bizim canlı olarak serbest kalmamız için her çabayı sonuçsuz bırakıyorsunuz." dedi. "Anlaşma yapmamak için bizi öldürmeye çalışıyorsunuz." şeklinde konuşan Lobanov, "Geride hamile eşimi, iki yaşındaki oğlumu ve hasta anne babamı bıraktım." ifadelerini kullandı.

Lobanov, Netanyahu yönetimine karşı İsrail halkına sokaklara çıkma ve seslerini çıkartarak protesto yapma çağrısında bulundu.

"Lütfen bizi ihmal etmeyin ve bombardımanı durdurun"

Ailesiyle birlikteyken esir alındığını anlatan Carmel Gat ise İsrail saldırılarının durmaksızın devam ettiğini belirterek, "Saldırılar yüzünden buradan canlı çıkıp çıkamayacağımı bilmiyorum." dedi. Gat, İsrail hükümetine ve Netanyahu'ya seslenerek, "Lütfen bizi ihmal etmeyin ve bombardımanı durdurun, bizim eve dönmemizi sağlayın." diye konuştu.

İsrail halkından kendileri için "protestoya ve mücadeleye devam etmesini" isteyen Gat, "Kimsenin müzakere kapısını kapatmasına izin vermeyin." ifadelerini kullandı. Hamas, 1 Eylül'de cesetlerine ulaşılan esirlerin İsrail saldırısında öldürüldüğünü açıklarken İsrail ise esirleri Hamas’ın öldürdüğünü iddia etti.

ABD'de Cumhuriyetçi Parti Senatörü Lindsey Graham, 5 Kasım'daki başkanlık seçimini kazanmaları durumunda, Hamas'ın yeni Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar'ı öldürme tehdidinde bulundu.

Graham, Amerikan kanalı Fox News'e verdiği röportajda, Cumhuriyetçi Parti olarak 2024 ABD başkanlık seçimlerini kazanmaları durumunda, Hamas'ın yeni siyasi lideri Sinvar'ı "yargılamak yerine öldürmeyi" hedeflediklerini söyledi.

ABD Adalet Bakanlığının Hamas'ın 6 lideri hakkında iddianame hazırlandığını açıklamasını yorumlayan Graham, "Burada bir suçla mücadele etmiyoruz. Sinvar, (Adalet Bakanı Merrick) Garland tarafından yargılanmayı umursamıyor. Günlerin sayılı dostum. Seni yargılamayacağız, öldüreceğiz." ifadelerini kullandı.

Kesin çıkışlarıyla tanınan Güney Carolina Senatörü Graham, ABD'nin "caydırıcılığını kaybettiğini", Başkan Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris'ten "kimsenin korkmadığını" ifade ederek, eski ABD Başkanı Donlad Trump'ın Orta Doğu politikasından övgüyle bahsetti.

Graham, Trump'ın, İranlı General Kasım Süleymani'nin Irak'taki Amerikalıları öldürme planını engellemek için "maksimum ekonomik baskıyla İran'ı kıskaca aldığını ve Süleymani'yi imha ettiğini" kaydetti.

Cumhuriyetçi Senatör ayrıca, ABD yönetiminin, Husilerin Kızıldeniz'deki gemileri hedef alması ve İran'ın bölgeyi tehdit etmesi konusunda da üzerine düşeni yeterince yapmadığını söyledi.

İsrail ordusunun, dün Gazze kentinin merkezindeki belediye parkı yakınında yer alan Harzallah ailesine ait eve düzenlediği saldırı sırasında sokakta pateniyle oynayan Tala Abu Ajweh hayatını kaybetti. Küçük kızın ailesi, üzüntü içinde kızlarının yasını tutuyor.