18.01.2024 - 10:35 | Son Güncellenme:
İsrail'in Gazze'yi işgal ettiği savaşta 104'üncü güne girilirken, İran'dan gelen saldırı haberi gündemi sarstı. Bütün gelişmeleri dakika dakika canlı blog sayfasına taşıyoruz.
Meksika ve Şili, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden (UCM) 7 Ekim'den bu yana İsrail-Filistin arasında devam eden çatışmalarda işlenen muhtemel suçları soruşturmasını istedi.
İsrail cephesinden dikkat çeken bir açıklama geldi. Netanyahu yaptığı açıklamada, "İran'a saldırmadığımızı kim söylüyor, İran'a saldırıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Irak ve Suriye’de ABD askerlerinin bulunduğu üslere yönelik saldırılar devam ediyor. Irak’taki İran yanlısı Şii silahlı gruplarının çatısı altında toplandığı Irak İslami Direnişi tarafından yapılan açıklamada, “Siyonist rejimin Filistinli kadın, çocuk ve yaşlılarını hedef alan saldırılar ve katliamlarına karşılık olarak, mücahitlerimiz bu sabah Kamışlı Havaalanı batısında yer alan işgal altındaki Hemo üssüne bomba yüklü SİHA ile saldırı düzenlendi” denildi.
İsrail ordusunun geçtiğimiz sene 14 Aralık’ta Gazze Şeridi’ndeki Jabalya’da bir tünele düzenlediği operasyonda cansız bedenine ulaştığı esir asker Ron Sherman'ın ailesi, Sherman'ın mezarına yerleştirdikleri üzerinde "Başarısız hükümet tarafından Gazze'ye kaçırıldı, terk edildi ve öldürüldü" ifadeleri bulunan mezar taşının Savunma Bakanlığı tarafından kaldırıldığını açıkladı
Sherman'ın annesi Ma'ayan, askeri mezarlıktaki mezar taşının Savunma Bakanlığı'ndan bir kişi tarafından kaldırıldığını belirtti. Anne Ma’ayan, kaldırılan mezar taşının yerine üzerine "Terk edilişin, acımasızca kaçırılışın, çok sevdiğin İsrail devletinin tarihindeki en büyük başarısızlığın ardından siyasi kazanç için öldürüldüğün için af diliyorum" yazan yeni bir mezar taşı yerleştirdi.
“Netanyahu’nun oğlunun ya da Gallant'ın torununu tünelde olması durumunda karar ne olacaktı?”
Sherman'ın ailesi, Sherman'ın esir tutulduğu tünele İsrail ordusunun zehirli gazla doldurduğunu ve bu nedenle hayatını kaybettiğini öne sürdü. Anne Ma’ayan, “İsrail Silahlı Kuvvetleri'nin içine gömdüğü zehirli mezardan çıkmak için yaptığı çaresiz girişimler nedeniyle birkaç parmağının ezilmiş olduğunu buldular. Seni terk ettikten sonra sana yaptıkları buysa, bu ülkenin geleceği yok. Netanyahu’nun oğlunun ya da Gallant'ın torununu tünelde olması durumunda karar ne olacaktı?” dedi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 104 gündür devam ederken, İngiltere merkezli Financial Times, ortaya ilginç bir iddia attı. Haberde, Arap ülkelerinin Gazze Şeridi’nde ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması için Suudi Arabistan ve diğer ülkelerin İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesini içeren bir plan üzerinde çalıştığını iddia edildi.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını sona erdirmek için kilit bir unsur olduğunu ve tüm Orta Doğu için oyunun kurallarını değiştireceğini ifade etti.
İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki bağların normalleştirilmesinin, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşının sona erdirilmesinde kilit bir unsur olacağını söyledi. Araplarla ilişkilerin hassas ve kırılgan olduğunu hatırlatan Herzog, ilişkilerin iyi bir aşamaya gelmesi fırsat olarak değerlendirdi.
Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra bugün yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin son 24 saatte 172 Filistinliyi öldürdüğünü, 326 Filistinliyi ise yaraladığını duyurdu.
Kudra, saldırıların başladığı 7 Ekim tarihinden bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 24 bin 620’ye, yaralı sayısının ise 61 bin 830’a yükseldiğini açıkladı. İsrail saldırılarında 337 sağlık personelinin öldüğünü ve 122 ambulansın kullanılamaz hale geldiğini belirten Kudra, 150 sağlık kuruluşunun hedef alındığını, 30 hastane ve 53 sağlık merkezinin hizmetlerini durdurduğunu aktardı.
Avrupa Parlamentosu Gazze'de bir ateşkes sağlanması için oylamaya gitti. Tamamen sembolik olan ve hiçbir hukuki ağırlığı olmayan karar, 312 lehte, 131 aleyhte ve 72 çekimser oyla kabul edildi.
İsrail ordusu dün gece Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentini vurdu. Kentte gece boyunca süren saldırılar nedeniyle aralarında çocukların da bulunduğu 16 Filistinlinin hayatını kaybettiği ortaya çıktı.
Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi, ülkesinin tüm devletlerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tamamen saygı duyduğunu ancak diğer ülkelerden de aynı muameleyi beklediğini söyledi.
X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Alvi, "Pakistan ulusal güvenliğinden ve toprak bütünlüğünden taviz vermeyecek ve bu toprakları savunmak için her şeyi yapacaktır" dedi.
Öte yandan Alvi, Pakistan ve İran'ın "kardeş ülkeler" olduğunu ve sorunları "diyalog ve karşılıklı istişare" yoluyla çözmeleri gerektiğini ekledi.
Pakistan ordusunun medya kanadı ISPR, İran topraklarına silahlı insansız hava araçları, füzeler ve hareketli mühimmatlarla gerçekleştirilen saldırılarda, Belucistan Kurtuluş Ordusu (BLA) ve Belucistan Kurtuluş Cephesi (BLF) örgütlerine ait sığınaklarının vurulduğunu duyurdu.
Pakistan'ın uzun yıllardır mücadele ettiği BLF ise, sabaha karşı gün ağarmadan gerçekleştirilen saldırılarda herhangi bir üyesinin ölmediğini açıkladı.
İran sınırındaki Belucistan, Pakistan'ın en büyük yüzölçümüne sahip eyaleti.
Bulicistan Kurtuluş Ordusu ise, Pakistan, ABD, Avrupa Birliği, Çin ve İngiltere tarafından 'terör örgütü' olarak kabul ediyor. Bağımsız raporlara göre 500 ila 1000, kendi ifadelerine göre 6 bin silahlı üyesi var.
Neredeyse çeyrek asır önce Umman Körfezi kıyısında yer alan bölgedeki çatışma ortamında kuruluşunu ilan eden Belucistan Kurtuluş Ordusu, zamanla sınırdaki ateş hattının en aktif silahlı gruplarından biri haline geldi. 2000 yılında kurulsa da grubun kökenleri 1970'lere dek uzanıyor. Bağımsız bir Beluç devleti kurulmasını ve Pakistan'ın bölünmesini istiyorlar.
İslamabad yönetimi, BLA'yı sıklıkla İran'dan ya da Hindistan'dan yardım almakla suçladı.
İsyancı BLA güçleri ise, saldırılarında özellikle Pakistan ordusunu ve bölgede İslamabad yönetimiyle işbirliğine giden Çin'in tesislerini hedef aldı. Çin'in bölgeden ayrılmasını isteyen örgüt, birçok kez Çin hedeflerine saldırı düzenlediğini kendisi ilan etti.
Bölgedeki bir diğer silahlı grup, Belucistan Kurtuluş Cephesi. 1964 yılında kurulan örgüt bir dönem Sovyetler Birliği ile işbirliği yaptı, sonraki senelerde dağıldı. 2004'te ise yeniden saldırılara başladı. 1970'li yılların başlarına kadar İran'a karşı da savaşan grup, bu yıllardan sonra Pakistan'a odaklandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, hem İranlı hem de Pakistanlı mevkidaşlarıyla görüştüğünü açıkladı. Bakan Fidan, "Umarım olaylar burada kalır ve büyümez" dedi.
Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlanan resmi açıklamada ise Irak'tan başlayıp Pakistan'a kadar yayılan saldırı dizisinden endişe duyulduğu vurgulandı:
"Sorunların, BM Şartı başta olmak üzere, uluslararası hukukun temel ilkeleri çerçevesinde ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı temelinde dostluk ve kardeşlik anlayışıyla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Tüm meselelerin bölgesel güvenliği ve istikrarı daha fazla tehdit etmeden diyalog ve işbirliği yoluyla çözümlenmesini temenni ediyoruz. Dost ve kardeş İran, Irak ve Pakistan’a itidal ve sağduyuyla suhuletin sağlanması çağrısında bulunuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözümü konusunda bölge ülkeleriyle deneyimlerini paylaşmaya ve katkı sunmaya hazırdır."
ABD medyasına konuşan üst düzey bir yetkili, Washington'un Suudi Arabistan ve İsrail'e ilişkileri normalleştirme teklifinde bulunduğunu ancak bunu yalnızca İsrailli liderlerin Filistin devletine giden yolu bulmaları şartıyla yaptığını kaydetti.
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun iki devletli çözümü hala kabul etmediğini hatırlatan yetkili, Biden'ın ise 'Netanyahu'nun sonrasına' odaklandığını bildirdi.
NBC News, Gazze'nin yeniden inşası planlarında Washington'ın Netanyahu'yu gözardığı ettiğini kaydetti.
Bir başka ABD'li yetkili ise Netanyahu'nun 'sonsuza kadar başbakan' olarak kalmayacağını söyledi.
Hem İran hem de Pakistan'la iyi ilişkileri bulunan Çin, müttefikleri arasında arabulucu olmak için istekli olduğunu açıkladı.
Günlük basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, Tahran ve İslamabad'a sağduyu çağrısı yaptı ve taraflardan gerilimi tırmandırmamalarını istedi.
Ning, her iki tarafın da istemesi halinde Pekin yönetiminin arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu da ekledi.
Şangay İşbirliği Örgütü üyesi olan Pakistan ve İran, sınır hattındaki isyancı gruplarla uzun süredir savaşıyor.
İran devlet medyası, Pakistan'ın ateşlediği füzelerin güneydoğudaki Sistan-Belucistan eyaletine bağlı Seravan şehrinde yol açtığı can kaybının arttığını duyurdu.
Sabah saatlerinde yedi olarak açıklanan ölü sayısı, dokuza çıktı.
Tahran yönetimi, füze saldırısında aralarında kadınlar ve çocukların da bulunduğu sivillerin hayatını kaybettiğini belirtiyor.
İslamabad ise, 'çok sayıda terörist'i öldürdüğünü söylüyor.
Pakistan'ın saldırısı, İran Devrim Muhafızları'nın Salı akşamı Pakistan topraklarına fırlattığı füzelere misilleme niteliği taşıyor.
Devrim Muhafızları'nın Salı akşamı Pakistan topraklarındaki bazı hedeflere füzeler ateşlemesine, 36 saat dolmadan misilleme geldi.
Pakistan ordusu, sınırdaki Sistan-Belucistan eyaletine füzeler ateşledi. İslamabad, savaş uçakları tarafından ateşlenen füzelerin Belucistan Kurtuluş Ordusu (BLA) adlı örgütü hedeflediğini savunuyor.
Saldırı, İran topraklarının yaklaşık 30 kilometre içerisinde gerçekleşti.
Al Jazeera, İran topraklarına düşen füzelerin 1988 yılında sona eren İran-Irak savaşından beri bir ilk olduğunu kaydediyor.
Sekiz yıl süren İran ve Irak arasındaki savaşta yarım milyan insanın öldüğü tahmin ediliyor.
Pakistan İran topraklarına yaptığı saldırıları savundu, harekatın sınır hattındaki 'teröristleri' hedef aldığını kaydetti.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı tarafından 'Operasyon Marg Barg Sarmachar' başlığıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Son birkaç yıldır İran ile yürüttüğümüz temaslarda, Tahran yönetimine Pakistan kökenli teröristlerin İran'daki kontrolsüz alanlarda sahip oldukları güvenli sığınaklar ve barınaklarla ilgili ciddi endişeleri sürekli olarak paylaştık. Pakistan, bu teröristlerin varlığına ve faaliyetlerine ilişkin somut kanıtlar içeren çok sayıda dosyayı da paylaştı. Ciddi endişelerimiz konusunda harekete geçilmemesi nedeniyle, Sarmacharlar masum Pakistanlıların kanını dökmeye devam etti. Bu sabahki eylem, Sarmacharların büyük çaplı terörist faaliyetlerde bulunacağına dair güvenilir istihbarat ışığında gerçekleştirildi."
Pakistan'dan bildiren Al Jazeera muhabiri Kemal Haydar ise, hava saldırılarında İran sınırında faaliyet gösteren Belucistan Kurtuluş Ordusu'nun da (BLA) hedef alındığını vurguluyor.
BLA, Pakistan tarafından terör örgütü ilan edilen bir organizasyon.
Örgüt, Pakistan'ın Çinle yaptığı işbirliğni sonlandırmak için Belucistan'daki Çin tesislerine çok sayıda saldırı gerçekleştirdi. Hatta, Çin'i Pakistan'dan çıkması için uyardı.
Peki, İslamabad yönetimi neden saldırıya 'Operasyon Marg Bar Sarmachar' ismini verdi.
Misillemenin adında yer alan Marg Barg kelimeleri Farsça. 1979 İslam Devrimi'nden bu yana binlerce kez İran şehirlerinin meydanlarında yankılanan bir slogan, özellikle de ABD ve İsrail için. Anlamı, '-a ya da -e'ye ölüm.'
Sarmachar ise, yerel Beluç dilinden bir kelime. Anlamı, savaşçı. Özellikle İran-Pakistan sınırındaki silahlı gruplar tarafından kullanılan bir kelime.
İran, Pakistan'ın Tahran'daki en üst düzey diplomatı olan maslahatgüzarını dışişleri bakanlığına çağırdı.
Yerel medya, Pakistan maslahatgüzarından saldırıya dair açıklama isteneceğini bildirdi.
Pakistan'ın Tahran'da büyükelçisi bulunmuyor, en üst düzey temsilci maslahatgüzar.
İSLAMABAD: HER TÜRLÜ ASKERİ SALDIRIYA KARŞILIK VEREBİLİRİZ
Pakistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mümtaz Zehra Beluç, ülkesinin her türlü askeri saldırıya yanıt verebilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi.
İran'ın toprak egemenliğine saygı duyduklarını belirten Beluç, Tahran yönetimini birkaç yıldır silahlı militanların varlığına dair bilgilendirdiklerini kaydetti.
SINIR TİCARETİ DEVAM EDİYOR
Tahran'dan bildiren Al Jazeera muhabiri Mazyar Mutemedi ise, İran ve Pakistan sınırındaki ticaretin gelişmelerden etkilenmediğini aktardı.
Halihazırda ticaret Mircaveh ve Rimdan sınır kapılarından gerçekleşiyor.
Pakistan'ın Geçici Başbakanı Enver el Hak Kakar, Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu ziyaretini yarıda keserek ülkesine dönme kararı aldı. Kakar, bu kararı Pakistan'ın İran'a füze saldırısından birkaç saat sonra aldı.
İran'ın Devrim Muhafızları'na ait Hatem El Enbiya Hava Savunma üssünün Komutanı Tuğgeneral Kader Rahimzade Pakistan sınırına yakın bir bölgede büyük ölçekli askeri tatbikatlar gerçekleştireceklerini açıkladı.
Rahimzade konuyla ilgili "Tatbikatlar Abandan'dan Çabahar'a kadar olan bir alanı kaplayacak, bu da 600 kilometrekarelik bir alan" dedi.
Rahimzade ayrıca tatbikatta onlarca SİHA ve füze savunma sistemlerinin de kullanılacağını aktardı.
İran devlet televizyonu, isimsiz bir kaynağın sözlerine yer verip Pakistan'ın saldırısının şiddetli bir şekilde kınandığını bildirdi.
Tevlevizyon ayrıca, Tahran yönetiminin saldırılar için İslamabad'dan acil bir açıklama beklediğini de ekledi.
Tarihsel olarak Pakistan-İran ilişkileri inişli çıkışlı bir seyir sergiledi. İran, 1947 yılında Pakistan'ın bağımsızlığını tanıyan ve İslamabad yönetiminin yurtdışındaki ilk büyükelçiliğine ev sahipliği yapan ilk ülkeydi. Her iki ülke de Soğuk Savaş sırasında işbirliği yapmış ve jeopolitik olarak geniş ölçüde aynı çizgide yer almıştı.
Pakistan ve Hindistan arasında Ağustos-Eylül 1965 arasında gerçekleşen 1965 Hint-Pakistan Savaşı sırasında, Tahran yönetimi İslamabad'ı destekledi.
Ancak 1979’daki İran Devrimi ve Suudi Arabistan'ın Pakistan'daki artan etkisi (Afganistan'daki çatışmaların da etkisiyle) İran ve Pakistan arasındaki güvensizliğin artmasına neden oldu.
İran 1990'larda Pakistan'da mezhepçiliği ve Şii vekilleri teşvik etmekle suçlandı. Tahran da İslamabad'ın Kabil merkezli Taliban hükümetine verdiği destekle ilgili rahatsızdı.
İran'ın Hindistan ile artan işbirliği ve Pakistan'ın ABD ile yürüttüğü stratejik ittifakı, iki ülkenin arasının daha da açılmasına neden oldu.
İki ülke sınırındaki yakın tarihli bazı önemli saldırılar ve olaylar şöyle:
ARALIK 2023
İran'ın 'terör' grubu olarak kara listeye aldığı Ceyş el Adl (Adalet Ordusu), güneydoğudaki sınır bölgesi Sistan-Belucistan'daki Rask kasabasında bir karakola saldırdı. Tahran ve İslamabad arasında tansiyonun yükselmesine yol açan saldırıda 11 İranlı polis öldürüldü. Pakistan saldırıyı kınadı.
HAZİRAN 2023
Pakistan ordusunun medya kanadı Hizmetler Arası Halkla İlişkiler (ISPR), silahlı 'teröristlerin' Saravan bölgesindeki bir kontrol noktasında iki Pakistan askerini öldürdüğünü belirten bir bildiri yayınladı.
NİSAN 2023
ISPR, İran'dan gelen saldırganların dördünün Belucistan eyaletinin Calgai bölgesinde sınır devriyesi askerlerince öldürüldüğünü duyurdu.
OCAK 2023
O dönemde Pakistan'ın başbakanı olan Şahbaz Şerif, Belucistan'da İran sınırında dört güvenlik görevlisinin öldürülmesini kınadı. Panjgur ilçesinin Çukab bölgesinde yaşanan saldırının ardından Pakistan Dışişleri Bakanlığı, İran'ı konuyu soruşturmaya ve failleri sorumlu tutmaya çağırdı. İran'ın İslamabad Büyükelçiliği saldırıyı kınadı.
EYLÜL 2021
Pakistan, İran'ın sınır ötesi ateşinde bir askerin öldürüldüğünü öne sürdü, komşusundaki 'teröristleri' suçladı. Saldırı, iki ülke arasındaki sınırın güvenlik kaygıları sebebiyle dört ay süreyle kapatılmasının ardından 20 Eylül'de ikili ticarete yeniden açılmasının ardından meydana geldi.
ŞUBAT 2021
İran askerleri, Tahran'ın 'teröristler' tarafından yakalandığını söylediği iki istihbarat ajanını kurtarmak için Pakistan topraklarına girdi.
NİSAN 2019
Pakistan'ın eski dışişleri bakanı Şah Mahmud Kureyşi medyaya, Raji Aajoi Sangar ayrılıkçı grubundan İran merkezli silahlı 'teröristlerin' Belucistan'da bir otobüsteki yolculara saldırarak 10'u donanma subayı, 3'ü hava kuvvetleri personeli ve biri sahil güvenlik olmak üzere 14 kişiyi öldürdüğünü söyledi.
ARALIK 2018
İran basınında çıkan haberlere göre, güney liman kenti Çabahar'daki polis merkezine düzenlenen bombalı intihar saldırısında 4 polis öldü, 42 kişi de yaralandı. İran'da dönemin Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, 'yabancı destekli teröristleri' suçladı. Bu suçlama, yaygın şekilde Pakistan'a yönelik bir itham olarak yorumlandı.
EKİM 2018
Aralarında İran'ın en üst düzey güvenlik gücü olan Devrim Muhafızları'nın istihbarat görevlilerinin de bulunduğu 12 İranlı güvenlik personelinin, Pakistan ile olan güneydoğu sınırında kaçırıldığı ileri sürüldü. Olayın sorumluluğunu Ceyş el-Adl üstlendi. Pakistan güvenlik güçleri İran'ın silahlı gruptan kaçırılan 12 kişiden en az beşini kurtarmasına yardım etti.
NİSAN 2018
İran Devrim Muhafızları, Sistan-Belucistan eyaletindeki Mircaveh şehrindeki bir sınır karakoluna sınır ötesi saldırıda silahlı militanlar tarafından üç İranlı güvenlik personelinin öldürüldüğünü söyledi.
İran'ın Pakistan topraklarına füze saldırısını bu gece yarısı Pakistan'ın misillemesi izledi.
Sabaha karşı 05.00 sularında İran'ın güneydoğusundaki birçok noktadan patlama haberleri geldi. IRNA haber ajansı, Saravan şehrinde çok sayıda patlama duyulduğunu bildirdi.
Hemen ardından AFP, Pakistan savaş uçaklarının İran topraklarındaki bazı hedefleri vurduğunu duyurdu. Bir Pakistanlı yetkili, ajansa ismini vermeden konuşup saldırıyı doğruladı.
İran Devrim Muhafızları, Salı akşamı Pakistan-İran sınırındaki Belucistan'da konuşlu Ceyş el Adl adlı grubu hedef aldı. Pakistanlı yetkililer İran saldırılarında iki çocuğun hayatını kaybettiğini, birçok sivilin de yaralandığını söyledi.
Pakistan'ın İran topraklarında yedi ayrı noktaya düzenlediği hava saldırısında ise, sınır hattında faaliyet gösteren Belucistan Kurtuluş Ordusu kamplarının vurulduğu bilgisi var. İslamabad yönetimi, Belucistan Kurtuluş Ordusunu bir terörist örgüt olarak tanımlıyor.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı, saat 06.41'de Pakistan-İran sınırına yaklaşık 30 kilometre mesafede gerçekleşen bombardımana dair resmi açıklama yaptı.
Saldırı uluslararası haber ajansları tarafından dünyaya 'son dakika' koduyla duyurulurken, İran resmi medyası Pakistan savaş uçaklarının saldırısında en az üç kadın ve dört çocuğun hayatını kaybettiğini bildirdi. Yaşamını yitirenler, İran vatandaşı değil.
İran resmi televizyonu Press TV, ekrana getirdiği haberinde güneydoğudaki Sistan ve Belucistan eyaletine bağlı Saravan şehrinde birçok patlama olduğunu belirtti ancak patlamaların neden kaynaklandığına dair bir bilgi paylaşmadı.
İran televizyonlarında ayrıca bir sınır köyünün vurulduğu aktarıldı.
Pakistan ordusunun İran'daki saldırısında savaş uçaklarının yanı sıra silahlı insansız hava araçları kullandığı da gelen bilgiler arasında.
Çarşamba günü resmi açıklamasında füze saldırılarının 'kabul edilemez' olduğunu vurgulayan Pakistan, misilleme yapacağı uyarısında bulunmuştu.
Lübnanlı yetkililer, İran destekli Hizbullah'ın, İsrail ile olan savaşta ABD'nin gerilimi azaltma tekliflerini reddettiğini bildirdi. Üst düzey bir Lübnanlı yetkili, Hizbullah'ın ABD'nin teklifini gerçekçi bulmadığını ifade etti ve grubun diplomatik temaslara hala açık olduğunu kaydetti.
Yemen'in batısını kontrol eden Husilere ait hedefler, ABD savaş uçakları tarafından gece yarısı bir kez daha vuruldu. Hava saldırıları, İran destekli Husilerin Aden Körfezi'ndeki bir Amerikan kargo gemisini füzeyle hedef almasının ardından geldi.
Saldırı gece yarısı saat 03.00 sularında Husi yetkililer ve yerel medya tarafından duyuruldu. Yemen'in başkenti Sana'nın güneyindeki Zamar el Karn ve ülkenin en büyük limanı Hudeyde vurulan yerler arasındaydı. Kuzeybatıdaki Husilerin kalesi Saada şehri ve bir kasabadan da saldırı haberleri geldi.
Hemen ardından ABD'li yetkililer, savaş uçaklarının Yemen'de yeni bir hava saldırısı düzenledğini Assciated Press (AP) haber ajansına doğruladı.
ABD'nin Orta Doğu'daki operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ise, sabaha karşı 04.43'te sosyal medyadan paylaştığı açıklamayla saldırının detaylarını duyurdu.
CENTCOM'un verdiği bilgiye göre, Çarşamba gecesi yerel saatle 23.59'da İran destekli Husilerin ateşlenmek üzere olan 14 füze hedefine Amerikan savaş uçakları saldırdı. Vurulan füzeler, fırlatma rampalarında hazır bekliyordu. Açıklamada, saldırılara İngiliz savaş uçaklarının katılıp katılmadığından söz etmedi.
Husiler ise, Amerikan füze yağmuruna yanıt olarak Kızıldeniz'deki bir ABD savaş gemisine gemisavar balistik füzeler ateşlediğini duyurdu.
ABD, Çarşamba akşamı Yemenli Husileri küresel terör örgütü ilan etti.