İşkenceci İsrail askeri televizyona çıktı! Apar topar görevden aldılar

ABD Başkanı Joe Biden, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Thani tarafından İsrail ve Hamas'a yapılan ortak çağrı Avrupa’dan büyük destek görüyor. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, liderlerin Gazze Şeridi'nde ateşkes müzakerelerini yeniden başlatma çabalarını memnuniyetle karşıladığını belirtti. Ortak çağrıyı “tam olarak desteklediklerini” söyleyen Lammy, “Artık hiçbir gecikme olmamalı, çatışma hemen durmalı. Esirler serbest bırakılmalı. Gazze'ye sınırsız yardımlar acilen ulaştırılmalı” ifadelerini kullandı.

Bakan Lammy, masadaki anlaşmanın acilen kabul edilmesinin İsraillilerin, Filistinlilerin ve diğer tarafların “uzun vadeli çıkarlarına” hizmet edeceğini de sözlerine ekledi.

Öte yandan, Alman yetkililer Başbakan Olaf Scholz’un da yapılan çağrıyı güçlü bir şekilde desteklediğini bildirdi.

İsrail ordusuna ait hava araçlarının Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bir araca düzenlediği saldırıda Hamas yetkilisi Samir el-Hac'ın öldüğü, 2 sivilin de yaralandığı bildirildi.

Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberine göre, İsrail ordusu, Sayda kentinde Ayn el-Helva Mülteci Kampı yakınındaki Hasbaya kavşağında seyir halindeki bir aracı vurdu.

Söz konusu araca 2 füze isabet etti.

Araçta bulunan Hamas Hareketi yetkilisi Samir el-Hac olay yerinde hayatını kaybetti.

Saldırı sırasında benzin istasyonunda sıra bekleyen Nesim Nasr ve İman Avda isimli 2 sivil de yaralandı.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin Tahran’da uğradığı suikastta öldürülmesinin ardından İran’ın İsrail’e saldırı düzenlemesi beklenirken, bölgede gergin bekleyiş sürüyor. İran Devrim Muhafızları'nın Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani, Haniye’nin ardından göreve gelen Hamas’ın yeni lideri Yahya Sinvar’a beklenen saldırıya ilişkin bir mektup gönderdi. Kaani, mektubunda Haniye’nin İran’da öldürülmesinin acı verici ve zor bir olay olduğunu belirterek, “Onun (Haniye’nin) intikamını almak için hazırlık yapıyoruz. Bu bizim görevimizdir” dedi.

Kaani, planlanan saldırının 13 Nisan’da gerçekleştirilen misillemeden daha sert olacağını vurguladığı mektupta saldırının nasıl yapılacağına ilişkin detay vermedi. Kaani, “Tahran direniş yolunda sizinle olacak ve kutsal vaat olan Kudüs'ü temizleme hedefini gerçekleştirecek” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus kentindeki yerleşim yerine düzenlediği saldırı sonucu aralarında gazeteci Tamim Ebu Ma'mar'in eşi ve çocuğunun da bulunduğu çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. 

Saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu hayatını kaybedenler çevredekilerin yardımıyla enkaz altından çıkarıldı.

İsrail ordusuna ait hava araçlarının Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bir araca saldırı düzenlediği belirtildi. Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberine göre, İsrail güçleri, Sayda kentindeki Hasbaya kavşağında seyir halindeki bir aracı vurdu. Söz konusu araca 2 füzenin isabet ettiği belirtilirken, can kaybına ilişkin ise bir detay paylaşılmadı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ABD, Mısır ve Katar’ın Gazze Şeridi’nde ateşkes müzakerelerini yeniden başlatma çabalarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Gazze'de hemen bir ateşkese ihtiyacımız var. Bu, hayatları kurtarmanın, barış umudunu yeniden canlandırmanın ve rehinelerin geri dönüşünü sağlamanın tek yolu” dedi.

ABD Başkanı Joe Biden, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Thani tarafından İsrail ve Hamas'a yapılan ortak çağrıya Avrupa’dan destek gelmeye devam ediyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, üç liderin 15 Ağustos'ta Doha veya Kahire'de Gazze Şeridi’nde ateşkes müzakerelerine yeniden devam etme çağrısına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Gazze'de hemen bir ateşkese ihtiyacımız var. Bu, hayatları kurtarmanın, barış umudunu yeniden canlandırmanın ve rehinelerin geri dönüşünü sağlamanın tek yolu. Bu nedenle ABD, Mısır ve Katar tarafından yürütülen ve bölgenin ihtiyaç duyduğu barış ve istikrarı sağlama çabalarını güçlü bir şekilde destekliyorum” dedi

İsrail güçleri, yerel saatle 17.20 sıralarında Lübnan’ın güneyinde sivil halkın terk ettiği Ayta ash Shab köyünü savaş uçakları ile vurdu. Saldırının ardından bölgeden yoğun siyah dumanlar yükseldi.
İsrail saldırıları bölgede devam ederken, Hizbullah güçleri de bu saldırılara karşılık veriyor.

Dışişleri Bakanlığı, Gazze'de kalıcı ateşkes çabaları hakkında yazılı açıklamada bulundu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; Gazze’de kalıcı ateşkes sağlanması amacıyla ABD, Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda yürütülen çabaları takdir ediyoruz.

Söz konusu ülkelerin liderleri tarafından bugün yapılan açıklamada yer alan hususların hayata geçirilmesini destekliyoruz.

BM Güvenlik Konseyi’nin 2735 sayılı kararında yer alan üç aşamalı plan, barış için uygun bir zemin teşkil etmektedir.

Filistinlilerin ateşkes konusunda gösterdiği yapıcı tutumun İsrail tarafından da sergilenmesi gerekmektedir. Uluslararası toplum, Netanyahu Hükümeti üzerinde gerekli baskıyı kurmalıdır.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinin batısında "güvenli insani bölge" olarak sınıflandırdığı El-Mevasi bölgesini ve kentin doğusunda bir evi hedef alan saldırılarında 2'si çocuk en az 10 kişi hayatını kaybetti.

Görgü tanıklarının verdiği bilgilere göre, saldırıda çok sayıda kişi de yaralandı

İsrail ordusunun Han Yunus'un batısındaki El-Mevasi bölgesini hedef alan saldırısında 2'si çocuk 6 Filistinli öldü.

Görgü tanıkları, İsrail ordusunun "güvenli insani bölge" olarak belirlediği bölgelerdeki yerinden edilmiş sivillerin sığındığı çadırları hedef aldığını söyledi.

Öte yandan, İsrail savaş uçaklarının Han Yunus'un doğusunda Muammer ailesine ait evi hedef alması sonucu 4 kişi hayatını kaybetti.

Yerel kaynakların AA'ya yaptığı açıklamada saldırıda çok sayıda kişinin yaralandığı kaydedildi.

Saldırılarda yaralanan Filistinlilerin sayısına ilişkin henüz bir bilgi paylaşılmadı.

HAN YUNUS'TA YENİDEN ZORUNLU GÖÇ DALGASI

İsrail ordusunun yeniden kara saldırısı başlatması ve bazı bölgeler için yaptığı "tahliye" talepleri nedeniyle Han Yunus'un doğusunda yeniden büyük bir zorunlu göç dalgası yaşanıyor.

Han Yunus'ta daha önce 10'a yakın mahallenin boşaltılmasını isteyen İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, dün yaptığı açıklamada pek çok beldeyi kapsayan geniş bir alanın daha tahliye edilmesi çağrısında bulunmuştu.

İsrail'in Han Yunus'un doğu bölgelerine yönelik yoğun baskınları da günlerdir devam ediyor.

İran'ın yarı resmi haber ajansı Tasnim, İran donanmasının yüksek patlayıcı başlıklara sahip tespit edilemeyen seyir füzeleri edindiğini duyurdu. Tasnim, füzelerin büyük hasara yol açabileceğini ve hedef gemileri batırabileceğini bildirdi.

İsrail ordusu (IDF) askerlerinden biri, ülkenin televizyon kanallarından birine çıkarak işkence ve tecavüz gibi kan donduran insan hakları ihlalleriyle gündemde olan Sde Teiman Gözaltı Merkezi'nde yaşananlara ilişkin röportaj verdi. Asker röportaj sonrası hızla yedek görevinden alındı.

Görevden alınan asker, Filistinli tutsakların bulunduğu Sde Teiman Gözaltı Merkezi'nde sorumlu kişiler arasındaydı ve tutuklulardan birini istismar ettiği şüphesiyle tutuklandığı ancak daha sonra serbest bırakıldığı anlaşıldı.

Kimliği gizlenen asker, kameralar karşısında Filistinli mahkuma yapılan muameleyi savundu. Ancak kamera görüntülerini inkar ederek cinsel istismarın kendileri tarafından yapılmadığını, mahkumun üzerini aradıklarını öne sürdü.

Üniformalı ve maskeli bir şekilde yayına katılan asker, röportaj bittikten kısa süre sonra kendisine gönderilen mesajla yedek görevinden atıldığı haberini aldı. İsrail askeri, "Arabaya biner binmez, atıldığımı bildiren bir mesaj aldım. Bunun üst komutadan gelen bir emir olduğunu anladım" dedi.

DOKTOR RAPORU İSTİSMARI DOĞRULADI

İsrail televizyonu Channel 12'nin yayınladığı güvenlik kamerası görüntülerinde, İsrail askerlerinin ülkenin güneyindeki Sde Teiman Gözaltı Merkezi'nde bir Filistinli tutukluya cinsel saldırıda bulunduğu anlaşılıyor. Görüntülere göre, birçok Filistinli tutsak elleri bağlı bir şekilde yerde yatıyor. Bir Filistinli esire cinsel saldırıda bulunan askerler de merkezde bulunan güvenlik kamerasının yaptıkları işkenceyi çekmemesi için kalkanlar kullanıyor. Doktorların raporu ise mahkuma yapılan cinsel saldırıyı doğruluyor. 

Temmuz ayı sonlarında meydana gelen olay sonucu dokuz asker tutuklandı ve İsrail Başsavcılığı tutukluya yönelik ciddi kötü muamele şüphesiyle soruşturma başlattı.

FAŞİST BAKANLAR İSTİSMARI SAVUNACAK KADAR İLERİ GİTTİ

Askerlerin tutuklanması İsrail'de geniş protesto gösterilerine yol açtı. İsrail'in faşist Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich olmak üzere bazı İsrailli bakanlar işkence uygulayan askerlere destek mesajları yayınladı. 

Bu mesajların ardından aşırı sağcı gruplar Sde Teiman'a baskın düzenlerken gözaltına alınan askerlerin bulunduğu üsse de zorla girdi. Protestoların ardından beş asker serbest bırakıldı ancak istismarcı askerlerin serbest bırakılması da uluslararası kamuoyunda büyük infiale sebep oldu.

İŞKENCEYİ ANLATTI

İsrail ordusunun Filistinlilere yönelik uygulamalarını ortaya çıkarmak üzerine çalışan 'Sessizliği Kırmak' (Breaking the Silence) isimli sivil toplum kuruluşu ise, ismi verilmeyen başka bir askerin gözaltı merkezindeki tanıklıklarını yayımladı.

İsrailli asker "Yedek askerlik görevim sırasında Sde Teiman'daydım. Ortalıkta mekana ilişkin bir tür gizem vardı. Bana fotoğraf çekmememi söylüyorlardı. Sde Teiman'a gitmeden önce onlar (askerler) bana onları (tutukluları) dövmem, kötü bir koku ve sert manzaralara hazırlıklı olmam gerektiğini söyledi. (Gözaltı merkezinin içindeki hastanenin) deney laboratuvarı gibi olduğunu duydum" ifadelerini kullandı.

FİLİSTİNLİLERİN TUTULDUĞU MEKANLARI 'AHIR' DİYORLAR

Merkezde iki hücreli bir yerde nöbet tuttuğunu, hücrelerin büyük olduğunu ve askerlerin buralara 'ahır' dediğini aktaran İsrailli asker, şöyle devam etti:

"Hücrelerin birinde 70, diğerinde 100 kişi vardı. İneklerin bulunduğu ahırlar gibi kapalı bir mekanda çok ince şilteler üzerinde sıralar halinde oturuyorlardı ve ışıklar her zaman açıktı. Herkesin gözleri bağlı ve ellerinde plastik kelepçeler vardı. İlk iki sırada tutukluların uzanmasına izin verilirken, diğer tutuklular bağdaş kurarak oturuyorlardı. Sabah oraya vardım ve onları bu şekilde gördüm; 16 ila 60 yaş arası erkekler hepsi birbirinin aynı gri eşofmanlarla oturuyordu."

Merkezde daha fazla hücre olup olmadığı sorusuna İsrailli asker, "Evet, yaşlılar ve tekerlekli sandalyeli amputeler için ahırlar da var" cevabını verdi. 

'CEZALANDIRMAMIZA İZİN VERİLİYORDU'

İsrailli asker, her tarafı dikenli teller ve duvarlarla çevrili olduğunu söylediği Sde Teiman'da "İki portatif tuvalet ve bir el yıkama alanı bulunduğunu, tutukluların haftada bir kez duş almasına izin verildiğini" söyledi.

Geceleri asla ışıkların kapanmadığını aktaran İsrailli asker, "Kalabalığı kontrol altına almak için yelekleri, miğferleri, içinde silah bulunan bir kutuları ve bir isyan çıkması durumunda her türlü ses bombası ve göz yaşartıcı gazlarının bulunduğunu" aktardı.

Güvenliği sağlamaktan uzak bir şekilde görevlerinin, alıkonulan Filistinlilerin birbirleriyle konuşmamalarını ve doğru oturduklarını kontrol etmek olduğunu kaydeden asker, "Bütün gün bağdaş kurup dik oturmak zorundaydılar. Bazen bazıları öne veya arkaya doğru eğiliyordu. Buna izin yoktu. Gözleri bağlıydı ve göz bağının altından bakmaları yasaktı. Kuralları ihlal etmeleri halinde onları cezalandırmamıza izin veriliyordu" dedi.
İsrailli asker, kendilerine verilen talimatlara ilişkin de "Bize hareket özgürlüğü verdiler. Bu aslında askerin kim olduğuna bağlıydı. Bazıları (tutukluların haklarını ihlal etme konusunda) daha proaktifti, bazıları değildi" dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Karadağlı mevkidaşı ile İstanbul'da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Fidan Gazze'de süren İsrail soykırımı nedeniyle işgalci devlete çok sert tepki verdiği konuşmasında "İsrail'e destek verenler katliama ortaktır" dedi. Bakan Fidan, "Gazze'deki katliamın failleri cezasız kalmamalı. Bu caniler uluslararası mahkemelerde er ya da geç hesap vermeli" ifadelerini kullandı. Lahey'de yargılanan İsrail'e yönelik çağrı yapan Fidan, "Tüm dünya soykırım davasına katılmalı" dedi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre, İsrail güçleri, 98. Bölük'ün katılımıyla Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta kara saldırısı başlattı. İsrail ordusunun aynı bölgede 30 noktaya hava saldırısı düzenlediği de belirtildi. 

İsrail'in Han Yunus'a yeniden kara saldırısı başlatması, İran, Lübnan Hizbullah'ı ve İsrail arasında bölgesel gerilimin zirveye çıktığı dönemde; ABD, Mısır ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması ve esir değişimi için 15 Ağustos'ta Kahire veya Doha'da müzakereleri yeniden başlatma çağrısının ardından gelmesiyle dikkati çekti.

İngiliz The Guardian gazetesi, İran'ın, Tahran'da Hamas lideri İsmail Haniye'nin suikastından sorumlu olduğuna inandığı kişileri hedef almayı, İsrail'e saldırmak yerine tercih edebileceğini yazıyor.

'MOSSAD ÜYELERİ HEDEF ALINABİLİR'

Habere göre Tahran, Tel Aviv saldırının sorumluluğunu ne teyit ettiği ne de reddettiği halde İsrail'i suçladığı Haniye suikastına, birlikte çalıştığına inandığı kişileri veya İsrail'in ulusal istihbarat teşkilatı MOSSAD'ın üyelerini hedef alarak misilleme yapabilir.

Haniye'nin ölümünün ardından gelen bazı haberler, MOSSAD ajanlarının, Hamas liderinin yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin töreni için Tahran'a gittiği sırada, kaldığı odaya patlayıcı yerleştirmek için İran İslam Devrim Muhafızları Ordusu'ndan ajanları görevlendirdiğini öne sürdü.

'HİZBULLAH KARARLI'

Haberde, İsrailli yetkililerin, Hizbullah'ın, İsrail'in üst düzey komutanı Fuad Şükrü'yü öldürmesine cevap olarak önümüzdeki birkaç gün içinde beklenen saldırısını gerçekleştirmeye kararlı olduğu sonucuna vardığı, ancak grubun İran ile ne ölçüde koordine olacağının ise belirsiz olduğu kaydedildi.

TAHRAN YOĞUN BASKIYLA KARŞI KARŞIYA

Tahran, bölgedeki gerginliği topyekûn bir savaşa yol açabilecek şekilde tırmandırmamak için yoğun diplomatik baskıyla karşı karşıya olduğu için seçeneklerini değerlendiriyor.

Gazeteye göre, İran'ın Çarşamba günü suikastı görüşmek üzere toplantıya çağırdığı İslam İşbirliği Teşkilatı görüşmesinde, Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar, İsrail'e yönelik bir İran saldırısına karşı çıktı ve Haniye'nin ölümünün hesabının sorulması gerektiğini, fakat İran'ın 'Binyamin Netanyahu'nun daha geniş bir savaş için planını gerçekleştirmesine izin vermemesi gerektiğini' söyledi. 

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde, Birleşmiş Milletler (BM) çalışanı 205 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde devam eden saldırılarının sivil can kayıplarına, zorla yerinden edilmelere ve altyapının zarar görmesine sebep olduğu belirtildi.
Gazze'de her 10 kişiden 9'unun yerinden edildiğine dikkati çekilen açıklamada, bazı kişilerin birden fazla hatta 10 kez yerinden edildiği aktarıldı.

Gazze Şeridi'nde 90 hastane ve sağlık merkezinin hizmet verememesi sebebiyle sağlık sisteminin zar zor işlediği ifade edilen açıklamada, UNRWA'ya ait 10 sağlık ocağı ile 100 mobil tıbbi noktanın hizmet verdiği kaydedildi.

İsrail ordusunun saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bu yana öldürülen UNRWA çalışanı sayısının ise 205 olduğu duyuruldu.

İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyine yönelik düzenlediği hava saldırısında en az iki kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Lübnan resmi ajansı NNA’nın geçtiği habere göre, İsrail'e ait savaş uçakları Lübnan’ın güneyindeki sınır bölgesinde bulunan Nakura beldesine hava saldırısı düzenledi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırıda en az iki kişinin öldüğünü açıkladı. Yaşamını yitirenlerin sivil mi veya Hizbullah mensubu mu olduğuna dair detay paylaşılmadı.

Hizbullah, İsrail'e karşı beklenen misillemesinin sinyali olarak Güney Lübnan'da 'intikam bayrağını' açtı.

Hizbullah ile İsrail arasındaki söz düellosu kızışıyor ve iki taraf arasındaki aylarca süren sınır ötesi saldırıların topyekûn bir savaşa dönüşebileceği yönündeki korkular tırmanıyor.

Hizbullah, İsrail askeri tesislerine yönelik saldırılarının Gazze'deki Filistinlilere destek amaçlı olduğunu söylüyor. İsrail'in yakın zamanda çok sayıda Hizbullah komutanını öldürmesi ve Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'nin İran'da suikasta uğraması, bölgedeki gerginliği had safhaya çıkardı.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin orta ve kuzey bölgelerinde düzenlediği hava saldırılarında en az sekiz sivilin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'da yer alan haberde, İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesiminde kalan Nusayrat Mülteci Kampı'nda Matar ailesine ait evi bombaladığı kaydedildi.

Hava saldırısıyla hedef alınan evde üç sivilin öldüğü ve yaralıların bulunduğu belirtilen haberde, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Magazi Mülteci Kampı'nda yerleşim yerlerine hava saldırılarının düzenlenmesi sonucu iki Filistinlinin yaşamını yitirdiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı ifade edildi.

İsrail savaş uçaklarının, Gazze'nin kuzeyinde yer alan Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki bir evi bombaladığı bilgisinin de paylaşıldığı haberde, bu saldırıda da üç sivilin öldüğü ve yaralıların bulunduğu bildirildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah kentlerine de İsrail'in yoğun saldırılarına maruz kaldığı belirtilen haberde, Han Yunus ve Refah bölgelerine yönelik saldırılarda can kayıplarının olduğu vurgulandı.

İsrail Güvenlik Kabinesi akşam saatlerinde toplandı, Hizbullah'ı saldırması halinde 'yıkıma' karşı uyardı.

İsrail Güvenlik Kabinesi,  İran ve Hizbullah ile devam eden gerilimin gölgesinde bir araya geldi. Güvenlik Kabinesi Tel Aviv'de Genelkurmay Başkanlığı'nın 'çukur' olarak da adlandırılan yeraltı komuta odasında toplandı.

13-14 NİSAN'DAN BERİ İLK

Kabine, ülke medyasının bildirdiğine göre, Kirya askeri karargahının yeraltı komuta odasında görüştü. İran'ın 13-14 Nisan gecesi İsrail'e yaklaşık 300 füze ve insansız hava aracı fırlattığı ve bunların neredeyse tamamının engellendiği geceden bu yana ilk kez böyle bir toplantı kayıtlara geçti.

Toplantının olası bir acil durum tatbikatı yapmak amacıyla Genelkurmay Başkanlığı'ndaki yeraltı komuta odasında yapıldığı ifade edildi. Öte yandan İsrail televizyonu toplantının gündemine ilişkin dikkat çekici bir iddia ortaya attı.

'ÜST DÜZEY İSRAİLLİ YETKİLİ HEDEFTE'

Kanal 12 televizyonu, İsrail ordusunun Güvenlik Kabinesi'nden Hizbullah'a karşı önleyici bir saldırı düzenleme emri alma ihtimali hazırlandığını ileri sürdü.

Kanal 13 televizyonu ise Tel Aviv'in elindeki son değerlendirmelerin Hizbullah'ın Fuad Şükür'ün öldürüldüğü saldırıya karşılık üst düzey bir İsrailli yetkiliyi hedef almaya çalışacağı yönünde olduğunu iddia etti.

Beyaz Saray, Perşembe gecesi Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi ve Katar Şeyh Tamim bin Hamad El Sani ile birlikte, bölgenin hem İran hem de Hizbullah'tan gelebilecek olası saldırılara karşı tetikte olması sebebiyle Hamas ve İsrail'i yoğun görüşmelerin ardından ateşkes görüşmelerine geri dönmeye çağıran ortak bir açıklama yayınladı.

'ALIŞILMADIK'

Üst düzey ABD'li bir yetkili, ABD Başkanı Joe Biden'ın el-Sisi ve El Sani ile yaptığı görüşmelerde rehinelerin serbest bırakılması sürecine değindiğini söyledi. 

Yetkili sözlerine, "Bu görüşmelerden Katar ve Mısır liderlerinden ortak bir açıklama yapma yönünde çok yapıcı bir teklif çıktı. Açıkçası, üç liderden gelen bir açıklama alışılmadık bir durum ancak önemli olduğunu düşünüyoruz" diyerek devam etti. Üst düzey yetkili görüşmelerdeki boşlukların 'kapatılabilir' olduğunu belirtti.

Washington, Kahire ve Doha'nın 'tüm tarafların beklentilerini karşılayacağını ve bu konuyu sonuca ulaştırmaya yardımcı olacağını düşündükleri şekilde kalan uygulama sorunlarını gerçekten çözmek için nihai bir köprü oluşturacak teklifi' sunmaya hazır olduklarını kaydetti.

Yetkiliye göre, üç arabulucu ülke, Hamas ve İsrail müzakerecilerinin önümüzdeki Perşembe günü Doha veya Kahire'de bir araya gelerek ateşkes görüşmelerini sürdürmeleri çağrısında bulundu.

'MÜMKÜN, ACİL VE GEREKLİ...'

'İşin büyük kısmının tamamlandığını' düşündüğünü söyledi ve şöyle devam etti:

"Bir miktar irade gücüyle ve oturup konuyu tartışarak, bunun hem mümkün, hem acil, hem gerekli, hem de elzem olduğunu düşünüyoruz; kullanmak istediğiniz kelime ne olursa olsun."
Yetkiliye göre, İsrail ise görüşmelerin yeniden başlamasına 'açık olduklarını' belirtti. Görüşmeler önümüzdeki hafta yeniden başlayabilir, yetkili anlaşmanın Perşembe günü imzalanma ihtimalinin düşük olduğunu, çünkü hem Hamas'ın hem de İsrail'in yaklaşık dört veya beş konuda 'kesin tutumlara' sahip olduğunu da vurguladı.

Beyaz Saray'ın İsrail ve Mısır'la yaptığı istişarelere dayanarak kendinden emin olduğunu da kaydetti.

Yetkili, "Hayatlar tehlikede, özellikle rehineler ve bu rehineleri kurtarmalıyız. Bunu durdurmanın zamanı geldi" dedi:
"Bu, Başkan'ın çok kesin görüşü. Bunu hem İsrail Başbakanı Netanyahu'ya hem de Hamas tarafında arabulucu olan Kahire ve Doha'daki mevkidaşlarına çok açık bir şekilde belirtti."

'TEHDİT DEVAM EDİYOR'

Yetkili, yönetimin ayrıca 'bölgedeki daha geniş bir durumla ilgilendiğini' ve bir saldırı yaşanması durumunda savunma hazırladığını aktardı.

Biden yönetimi yetkilisi, İran'ın, Tahran'da yaşanan Hamas lideri İsmail Haniye'nin suikastının ardından İsrail ordusuna saldırmaya hakkı olmadığını söyledi. Üst düzey yetkili, "İran'ın İsrail'e karşı askeri saldırı başlatması için kesinlikle hiçbir meşru gerekçe yok ve bu tehdit devam ediyor" dedi. 

'ASKERİ GÜÇ GÖNDERDİK'

"Bir şekilde İran'ın artık İsrail'e askeri saldırı hakkına sahip olduğu hissi var ve biz bu mantığı tamamen reddediyoruz" diye ekledi. Üst düzey yetkili, ABD'nin her türlü ihtimale hazır olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:

"Bugün gelen F-22'ler de dahil olmak üzere bölgeye çok sayıda askeri güç gönderdik. Böyle bir saldırıyı caydırmak, saldırı gelirse onu engellemek ve ayrıca İran'a askeri saldırıdan daha iyi bir yol olduğunu göstermek için elimizden geleni yapıyoruz."

'ENDİŞE DUYDUKLARINI BİLİYORUM'

Yetkili, Biden'ın Oval Ofis'te Savunma Bakanı Lloyd Austin ile bir araya gelerek İsrail'i İran'a yönelik bir saldırıdan korumak için ABD askeri konuşlandırmalarını gözden geçirdiğini de vurguladı.
Üst düzey yetkili, "Böyle doğrudan bir saldırının sonuçları, İran ve ekonomisi de dahil olmak üzere çok önemli olabilir; yeni hükümetlerinin bundan endişe duyduğunu biliyorum" diye ekliyor.

Yetkili, "Eğer (İran), diğer gruplarla koordinasyon halinde İsrail'e karşı büyük bir saldırıyla Orta Doğu'da büyük savaşı başlatırsa, bu Gazze'de ateşkes sağlama umudunu önemli ölçüde tehlikeye atacak" diye ekledi.

ABD bölgeye F-22 gizli savaş uçakları konuşlandırıyor. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), konuşlandırmayı 'İran veya vekilleri tarafından bölgesel tırmanış ihtimalini yatıştırmak için bölgedeki ABD güç durumu değişikliklerinin bir parçası olarak' duyurdu.

Daha önce, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Lübnan halkına Arapça bir mesajı sosyal medya hesabında paylaşarak: 

"İran ve vekilleri, dini çıkarlar uğruna Lübnan'ı ve halkını rehin aldı. İsrail Devleti, her iki tarafta da kuzey sınırında barış, refah ve istikrar için çabalıyor ve bu sebeple Hizbullah milislerinin sınırı ve bölgeyi istikrarsızlaştırmasına izin vermiyor."

'2006'YI HATIRLATIP GÖZDAĞI VERDİ: ATEŞLE OYNAYANLAR YIKIMLA KARŞILAŞACAKLAR

"Hizbullah saldırganlığını sürdürürse, İsrail onunla çok sert bir savaşa girecek. Hasan Nasrallah'ın Ağustos 2006'da giriştiği tehlikeli ve pervasız macera için pişmanlığını hatırlayın. Bu yüzden, bir maceraya atılmamayı düşünün. Ağustos 2024'te, ateşle oynayanlar yalnızca yıkımla karşılaşacaklar."