05.01.2024 - 12:50 | Son Güncellenme:
2024'e girilmesiyle Gazze'deki savaşın tüm Orta Doğu'ya yayılma ihtimali zirveye çıktı, bütün gelişmeleri dakika dakika ayrıntılarıyla canlı blog sayfasına taşıyoruz.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, İsrail’in aylardır devam eden saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi’nin “ölüm ve umutsuzluk yeri” haline geldiğini söyledi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim’de başlattığı saldırılar 91 gündür devam ediyor. İsrail ordusunun bomba yağdırdığı bölgede dumanlar yükselmeye devam ederken, çoğu çocuk ve kadın 22 bin 600 Filistinli hayatını kaybetti. Bölgede yapılan katliama dünya sessiz kalırken, Gazzeliler zorlu şartlarda hayatta kalmaya çalışıyor. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, İsrail’in aylardır süren saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi’nin “ölüm ve umutsuzluk yeri” haline geldiğini söyledi. İnsanların şimdiye kadar kaydedilen en yüksek gıda güvensizliği seviyeleriyle karşı karşıya olduğunu belirten Griffiths, “Gazze’deki insanlar varlıklarına yönelik günlük tehditlerle karşı karşıyayken, dünya seyrediyor” dedi. Griffiths ayrıca, bölgede kıtlığın eli kulağında olduğunu ifade etti.
“Fransa ve Ürdün, Gazze’ye hava yoluyla yardım ulaştırdı”
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki insani durumun kritikliğini koruduğunu belirterek, Gazze’ye hava yoluyla yardım ulaştırılması için Ürdün ile çalışıldığını söyledi. Macron, “Fransa ve Ürdün zor bir ortamda Gazze halkına ve onlara yardım edenlere havayoluyla yardım ulaştırdı” dedi.
Fransız ve Ürdünlü karışık mürettebattan oluşan iki C-130 nakliye uçağının Gazze Şeridi’ne 7 ton insani ve tıbbi yardım yardım bırakıldığı kaydedildi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hizbullah ile süren gerilimin sona ermesine yönelik yürütülen diplomatik çabalarda zamanın daraldığını belirterek, İsrail’in yakında Lübnan Hizbullahı’na karşı büyük bir askeri saldırı başlatabileceğini söyledi.
İsrail ile Lübnan arasında tansiyon giderek yükseliyor. İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı saldırıların devamında tırmanan gerilimin ardından Salı günü Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlenen saldırı, iki ülke arasındaki ilişkileri tamamen kopma noktasına getirdi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant İsrail Savunma Kuvvetleri’nin Kuzey Komutanlığı üssünde yaptığı değerlendirmede, İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilimin sona ermesine yönelik yürütülen diplomatik çabalarda zamanın daraldığını belirtti. Gallant, “Üzerinde anlaşmaya varılmış diplomatik bir çözüm yolunu tercih ediyoruz. Ancak, kum saatinin ters döneceği noktaya yaklaşıyoruz” ifadelerini kullanarak, İsrail'in yakında Lübnan Hizbullahı’na karşı büyük bir askeri saldırı başlatmaktan başka çaresinin kalmayacağını söyledi.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta gerçekleştirilen saldırıda Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih El Aruri ve 6 Hamas üyesinin öldürülmesinin ardından tansiyon düşmüyor. Lübnan hükümeti, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) resmi şikayette bulunarak, İsrail’in saldırıda 6 füze kullandığını bildirdi. Konseye sunulan şikayet dilekçesinde ayrıca, İsrail’in Suriye’ye saldırı düzenlemek için Lübnan hava sahasını kullandığı da aktarıldı.
İskoçya Başbakanı Yusuf, “İngiliz hükümetinin Gazze’de acil ateşkes çağrılarını defalarca reddetmesi utanç verici” dedi.
Lübnan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah yaptığı konuşmada, grubun 8 Ekim'den bu yana Lübnan-İsrail sınırında yaklaşık 670 operasyon düzenlediğini söyledi.
Nasrallah, Hizbullah'ın 'çok sayıda İsrail aracı ve tankını' imha ettiğini de sözlerine ekledi.
Lübnan, İsrail'in bu hafta başlarında Hamas'ın iki numarası Salih el-Aruri'yi öldüren saldırıda altı füze ateşlediğini söyleyerek BM Güvenlik Konseyi'ne resmi bir şikayette bulundu.
Şikayette ayrıca İsrail'in Suriye'yi bombalamak için Lübnan hava sahasını kullandığı da belirtildi.
Sahadan bildiren muhabirlere göre, İsrail Gazze Şehri'ndeki Daraj ve El-Tuffah mahallelerinden 10 günden fazla bir süre sonra çekiliyor.
Bölgedeki durumu aktaran Al Jazeera muhabiri İsmail El-Ghoul, "İsrail ordusu arkalarında bir yıkım bıraktı. Mezarlıkları buldozerlerle yıktılar ve gömülü cesetleri çıkardılar" dedi.
İnsanların güneye gitmek için Raşid Yolu üzerinde kendilerine adres gösterilen 'insani koridoru' kullanmaya çalıştıkları ancak doğrudan İsrail askerleri tarafından vuruldukları da gelen bilgiler arasında.
Alman dışişleri bakanlığı sözcüsü, Alman hükümetinin İsrail ile Lübnan arasındaki sınırdaki durumu izlediğini söyledi. Sözcü, "Tartışma riski ne yazık ki son derece gerçek" dedi.
Yanı sıra sözcü, Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un, mevkidaşı Dışişleri Bakanı Israel Katz ve İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog ile görüşmek üzere Pazar günü İsrail'e gideceğini, ayrıca Batı Şeria'daki Filistin Yönetimi yetkilileriyle de görüşmelerde bulunacağını da ekledi.
Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Göç Örgütü, Lübnan ve İsrail sınırında neredeyse her gün yaşanan çatışmalarda neredeyse üç aydır 76 binden fazla kişinin yerinden edildiğini açıkladı.
Sınır bölgesinde, 7 Ekim'de başlayan Gazze'deki savaştan bu yana şiddette bir tırmanma yaşanıyor. Perşembe günü yayınlanan raporda, Uluslararası Göç Örgütü (IOM), gerilimin 76.018 kişiyi, özellikle de Güney Lübnan'ın İsrail sınırındaki bölgelerinde yerinden ettiğini kaydediyor.
Rapora göre, yerinden edilen Lübnanlıların yüzde 80'inden fazlası akrabalarının yanında kalıyor ve yalnızca yüzde 2'si ülkenin güneyine, özellikle de sahil kenti Tire ve Hasbaya bölgesine yayılmış 14 toplu şekilde hayat mücadelesi veriyor.
BM ajansı, geri kalanların daire kiraladığını veya sınırdan daha uzak bölgelerdeki evlere taşındığını ekledi.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 22 bin 600 kişinin öldüğünü açıkladı.
Çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere toplam 57.910 kişi yaralandı. Enkaz altında öldüğü tahmin edilen yaklaşık 7 bin kişi ise kayıp.
Bakanlık yaptığı açıklamada, son 24 saat içinde 162 ölüm kaydedildiğini söyledi.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, ülkenin Kerman şehrinde büyük bir kalabalığa seslenerek, "Mescid-i Aksa Tufanı'nın (Gazze2deki savaş) sonu, Siyonist rejimin sonu olacaktır" dedi.
ABD'nin İranlı General Kasım Süleymani'ye düzenlediği suikastın yıldönümünde ölümcül çifte bombalı saldırının ardından konuşan Reisi, "Doğruların zaferi ve kötülerin ortadan kaldırılması ilahi bir vaattir" diyerek konuşmasına devam etti.
Bu hafta başlarında DEAŞ'ın düzenlediği çifte bombalamalarda ölen 89 kişinin cenazesinde konuşan Reisi, "Düşmanlarımız İran'ın gücünü görüyor ve tüm dünya onun gücünü ve yeteneklerini biliyor. Harekete geçilecek yer ve zamana güçlerimiz karar verecektir” diyerek sözlerini sürdürdü.
Cenaze törenine katılanlar ise; 'intikam, intikam', 'Amerika'ya ölüm' ve 'İsrail'e ölüm' sloganları attı.
Gazze savaşında bir haftalık geçici ateşkeste bile işgal altında tuttuğu Batı Şeria'daki baskınlarını durdurmayan İsrail, Tulkerim'deki Nur Şems mülteci kampında yüzlerce Filistinliyi sorguladı.
İsrail işgal güçleri, hafta içinde sınırın sıfır noktasındaki Tulkerim'e büyük bir baskın gerçekleştirdi. Patlama ve silah seslerinin duyulduğu baskın, neredeyse iki gün sürdü.
Al Jazeera, Nur Şems mülteci kampındaki baskında aralarında kadınlar ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 500 Filistinlinin sorguya çekildiğini bildiriyor.
Filistinli yetkililerin verdiği bilgiye göre, Nur Şems sakinlerinden 150 kadarı bir İsrail askeri tesisine götürüldü ve 20'si ise tutuklandı.
Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, Nur Şems'te gözleri bağlı şekilde tutuklanan Filistinlilerin fotoğraflarını servis etti.
İsrail işgal birliklerinin 7 Ekim'de başlayan savaştan bu yana Batı Şeria'da 5 bin 650 Filistinliyi tutukladığı biliniyor.
Irak, ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonu sonlandırmaya hazırlanma amacıyla ikili komite kuruyor.
Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin ofisinden yapılan açıklamada; Irak hükümetinin, ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun Irak'taki misyonunu sona erdirmeye hazırlanmak amacıyla ikili bir komite kurduğunu söyledi.
ABD ordusu, Perşembe günü Irak'ta bir misillemede daha bulundu. Buna göre, ABD savaş uçaklarının Irak'taki bombardımanında İran destekli Haşdi Şabi grubunun iki komutanı öldürüldü. Açıklama, saldırıdan bir gün sonra yapıldı.
İsrail'in Gazze'de giriştiği işgalin bütün bölgede bir savaşa dönüşmesi korkusu, giderek artıyor. İsrail savaş uçakları, 2023'ün son günlerinde Suriye'nin başkenti Şam'daki bir evi vurdu. Evin sahibi, İran Devrim Muhafızları'nın yurt dışı operasyonlarını yürüten birimi Kudüs Gücü'nün tecrübeli komutanı Razi Musevi'ydi.
30 yıldır Suriye'deki İran nüfuzunu inşa eden Razi Musevi, ABD suikastıyla öldürülen Kasım Süleymani'nin yakın arkadaşıydı. Dahası, Suriye Savunma Bakanlığı'nda bir ofisi bile vardı.
Razi Musevi'nin füzelerle hedef alınmasından yalnızca bir hafta sonra, bu kez Lübnan'ın başkenti Beyrut bir suikasta sahne oldu. İsrail, Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah'ın kalesi olan Dahiye semtinde bir apartman dairesiyle bina önündeki araçlara üç füze ateşledi.
Bir silahlı insansız hava aracı (SİHA) ya da savaş uçağından fırlatıldığı tahmin edilen füzeler, Hamas'ın iki numarası Salih Aruri ve yanındaki Kassam Tugayları komutanlarını hedef aldı.
Hamas'ın Hizbullah ve İran'la bağlantısını sağlayan Aruri'nin öldürülmesi bölgeyi ateş çemberine çevirdi, Hizbullah İsrail'den intikam alacağını duyurdu.
Bir gün sonra Kasım Süleymani'nin ölüm yıldönümünde memleketi Kirman'da bombalar patladı, İran en az 84 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Kirman'da patlayan bombaları ise, Ürdün savaş uçaklarının Suriye'nin güneyinde gerçekleştirdiği saldırılar izledi. Ürdün jetlerinin İran bağlantılı uyuşturucu kaçakçılarına ait depolar ve sığınakları vurduğu bildiriliyor.
Ürdün ordusunun Aralık 2023'ten bu yana Suriye sınırındaki kaçakçılarla çatışmaları yoğunlaştırdığı görülüyor. Amman yönetimi, İran destekli milislerle bağlantılı casusların sınırdan silah ve patlayıcı soktuğunu savunuyor.
Perşembe günü gerçekleşen hava saldırısının, Süveyda'ya bağlı Şaab kasabasında bir evi ve El Gariye köyü yakınlarındaki bir depoyu hedef aldığı belirtiliyor.
Uyuşturucu savaşını izleyen Süveyda24 haber sitesinin editörü Rayan Maruf, hava saldırısının hemen ardından sınır hattından dumanların yükseldiğini söyledi. Maruf, vurulan deponun bir çiftlikte olduğu bilgisini de verdi.
Sınırdaki gerilim, birçok ABD üssüne ev sahipliği yapan Ürdün ile Suriye, Lübnan Hizbullah'ı ve İran destekli milisleri karşı karşıya getiriyor.
Amman yönetimi, silah ve uyuşturucu kaçakçılığının arkasında Hizbullah ile Suriye'nin güney sınırını kontrol eden İran yanlısı milislerin olduğunu söylüyor. İran ve Hizbullah ise, Ürdün'ün tezlerinin ABD ve Batılı ülkelerin planlarıın bir parçası olduğunu belirtiyor.
Filistin ve işgalci İsraille doğrudan sınırı olan Ürdün, ayrıca Suriye, Irak ve Suudi Arabistan'la çevrelenmiş durumda.
Ürdün resmi haber ajansı Petra ve diğer yayın organlarında, Suriye'deki saldırıya dair hiçbir haber olmaması dikkat çekici.
Yerel basında Ürdün Genelkurmay Başkanı Yusuf Huneyti'nin sınır hatlarındaki elektronik gözetleme sistemlerinin güçlendirilmesi emri verdiği yönünde haberler var.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail ve Hizbullah arasındaki gerilimin zirveye çıkması üzerine Lübnan'a gidiyor.
Hamas'ın iki numarası Salih Aruri'nin başkent Beyrut'un banliyösü Dahiye'de uğradığı suikast, Orta Doğu'daki dengeleri bir kez daha değiştirdi.
Aruri'nin bulunduğu ofise ateşlenen füzeler, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana en üst düzey Hamas yetkilisine suikast düzenlemesi anlamına geliyordu.
57 yaşındaki Salih Aruri, Perşembe günü Beyrut'ta düzenlenen cenaze töreniyle toprağa verildi.
Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah, kalesi Dahiye'de gerçekleşen saldırının ardından misillemede bulunacağını ilan etti.
İki gün Beyrut'ta kalacak Josep Borrell'in Hizbullah ve İsrail arasındaki tansiyonu düşürmek için görüşmeler yapması bekleniyor.
Avrupa Birliği, savaşın tüm bölgeye yayılmaması için Lübnan'dan Hizbullah'ı dizginlemesini isteyecek.
Hizbullah ve İsrail 8 Ekim tarihinden bu yana Lübnan sınırında çatışıyor. Çoğunlukla füze salvolarıyla gerçekleşen çatışmalarda Hizbullah 151 üyesinin öldüğünü açıkladı.
Kuzey sınırındaki çok sayıda yerleşim ve kasabayı tahliye eden İsrail tarafında ise, aralarında subayların da bulunduğu çok sayıda asker öldü.
Gazze ile Mısır sınırındaki Refah'tan bildiren Al Jazeera muhabiri Hani Mahmud, İsrail bombardımanının yoğun şekilde 41 kilometrelik şeridin orta bölümünde devam ettiğini aktardı.
Gazze Şeridi'nin ortasındaki Megazi mülteci kampının tamamen kuşatıldığını ve ağır bir bombardımana tutulduğunu belirten muhabir, insanların hayatlarını kurtarmaya yardım edecek her şeyin hedef alındığını vurguladı.
Sağlık tesisleri ve okullar da İsrail saldırılarının hedefinde. Birlemiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'nun (UNRWA) okullarının çoğu İsrail tarafından yok edildi.
Al Jazeera muhabirine göre, Gazze sakinleri hayal kırıklığına uğramış halde. ABD'nin bir yandan UNRWA okullarının inşasını destekleyip bir yandan da bu okulları yok eden bombaları finanse etmesi, hayal kırıklığının nedeni.
Üç aydır aynı yaklaşımın söz konusu olduğunu ve 90 gündür Filistinlilerin aralıksız toplu halde katledildiğini dile getiren Hani Mahmud, Gazze'nin en güneyindeki Refah'taki İsrail bombardımanında ise bir ailenin tüm üyelerinin hayatını kaybettiğini söyledi.
İsrail ordusunun güvenli alan olarak ilan ettiği bölgeye sığınan ailenin evi, gece yarısı vuruldu.
İsrail savaş kabinesinin Perşembe günü yaptığı hassas toplantı kavga ve kaosla bitti. Savaş sonrası Gazze'nin görüşüldüğü toplantıya, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ile aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kavgası damga vurdu.
Ben-Gvir'in yanı sıra Maliye Bakanı Bezalel Sbotrich, Filistinlilerin Gazze'den sürgüne gönderilmesi ve İsraillilerin 41 kilometrelik kıyı şeriden yerleştirilmesi dışındaki planlara şiddetle karşı çıkıyor.
Yalnızca savaş kabinesindeki diğer isimlerin değil ABD dahil İsrail müttefiklerinin de açık şekilde muhalefet ettiği sürgün planı, son günlerde gündemden düşmüyor.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın tam da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Orta Doğu turuna çıktığı gün açıkladığı savaş sonrası Gazze planı, uygulanabilir görünmüyor.
Gallant'ın duyurduğu plan, Gazze Şeridi'nin güvenliğinin İsrail'de olacağı ve kısıtlı bir Filistin yönetimi öngörüyor.
Ancak bu plan ABD'nin tutumuyla çelişiyor. İsrail hükümetinde Binyamin Netanyahu'nun koalisyon ortağı olan aşırı sağcılar ise, plana tamamıyla karşı.
Doğu Kudüs'ten bildiren Al Jazeera muhabiri Hamdah Salhut, İsraillilerin ilk kez bu tür planlar açıkladığını ve yine ilk kez kabinede tartıştıklarını özellikle vurguluyor.
Times of Israel ise, savaş kabinesinin toplantısında aşırı sağcı bakanların İsrail ordusunun 7 Ekim soruşturmasını protesto etmesiyle kavganın çıktığını yazdı.
Ben-Gvir'in yanı sıra Miri Regev, David Amsalem gibi bakanların toplantıda İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi'ye saldırdığını kaydeden Times of Israel, soruşturma komitesinde eski savunma bakanı Shaul Mofaz'ın dahil edilmesinin kavgayı büyüttüğünü belirtti.
Savaş kabinesindeki aşırı sağcılar, 7 Ekim'deki Hamas baskınındaki hataların soruşturulması için şimdi doğru zaman olmadığını savunuyor.
İsrail Ulaştırma Bakanı Regev bir skandala dönüşen toplantıda Genelkurmay Başkanı Halevi'ye "Mofaz'ı sen mi atadın? Deli misin?" diye bağırdı, mevcut Savunma Bakanı Yoav Gallanti ise üç bakana karşı Halevi'nin tarafını tuttu.
Savaş kabinesinin üyesi Benny Gantz tartışmaya dahil oldu, aşırı sağcı bakanlara "Bu profesyonel bir soruşturma, bunun muafiyet ve düşünceyle ne ilgisi var" diye bağırdı.
Küfürlerin de edildiği kavgaya diğer isimlerin de dahil olmasıyla, Başbakan Netanyahu toplantıyı bitirmek zorunda kaldı.
İsrail'in Gazze'yi işgal ettiği savaşta üç ay doldu, çatışmaları izleyen Savaş Araştırmaları Enstitütüsü (ISW) güneydeki Han Yunus'ta dört Filistinli grubun İsrail ordusuna karşı koyduğunu bildiriyor.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki en büyük şehir olan Han Yunus'un merkezinde İsrail işgal kuvvetleriyle çatışan Filistinli gruplar, tanksavar füzeleri, roket güdümlü el bombaları ve havan topları kullanıyor.
İsrail piyadeleri ve zırhlı araçlarının bulunduğu Han Yunus mahallelerindeki çatışmalar giderek yoğunlaşıyor. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Perşembe günü yaptığı açıklamada Gazze'nin güneyindeki saldırılarını artıracaklarını söyledi.
İsrail'in Gazze'yi kan gölüne çevirmesiyle Orta Doğu'da taşlar yerinden oynadı, Hamas'ın müttefiki Hizbullah Lübnan sınırında üç aydır İsrail birlikleriyle çatışıyor.
Şimdiye kadar sınır hattından daha geniş bir alana yayılmayan çatışmalar, Hamas'ın iki numarası Salih Aruri'nin Beyrut'ta suikasta uğramasıyla kontrolden çıkabilir.
Suriye ve Irak'taki İran destekli milisler ise Orta Doğu'yu terk etmesini istedikleri ABD ordusuna 7 Ekim'den bu yana 100'den fazla saldırı düzenledi. Amerikan üslerine roketlerin ateşlendiği ya da kamikaze drone'ların kullanıldığı saldırılar giderek yoğunlaşırken, ABD ordusu Perşembe günü Irak'ta bir misillemede daha bulundu. ABD savaş uçaklarının Irak'taki bombardımanında İran destekli Haşdi Şabi grubunun iki komutanı öldürüldü.
2024'ün ilk günlerinde tüm bölgeyi ateşe atacak bir savaş korkusu giderek büyürken, güneyden sürpriz bir cephe açan Yemenli Husiler ABD ile doğrudan çatışmaya girmek üzere.
İran destekli Husiler İsrail'in en güneyindeki şehri Eilat'a balistik füzeler attı, ardından Kızıldeniz'den geçen İsrail gemilerine el koyup saldırdı. Aralık ayı başından itibaren İsrail limanlarına uğrayan bütün gemilerin hedef alınmasıyla, dünya ticareti sarsıldı.
Asya kıtası ile Avrupa'yı birbirine bağlayan en kısa güzergah olan Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Akdeniz devre dışı kaldı, birçok nakliye devi gemilerine Afrika Kıtası'nı dolaşma emri verdi.
ABD'nin başını çektiği bir uluslararası koalisyon kuruldu, Refah Muhafızları Operasyonu adı verilen görev gücü haftalardır Husilerin fırlattığı füzeleri ya da kamikaze drone'ları düşürüyor.
İLK DOĞRUDAN ATEŞ
ABD ordusu, 2023'ün son günlerinde Husilere ait üç tekneyi batırıp 10 milisi öldürdü. Bu, ABD'nin Yemenli gruba doğrudan açtığı ilk ateşti.
Şimdi ise, ABD'nin yanı sıra Danimarka, Kanada, Belçika, Japonya, İtalya, Hollanda, İngiltere, Singapor, Yeni Zelanda, Bahreyn, Avustralya ve Almanya'nın bulunduğu koalisyon Husiler'e doğrudan saldırıya hazırlanıyor.
SALDIRI PLANLARI HAZIR
Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, Biden yönetimine kesilmeyen Husi saldırılarına karşı Yemenli gruba yanıt verilmesi için baskıların arttığını belirtip Pentagon sözcüsü tümgeneral Pat Ryder'ın sözlerini aktardı. Sözcü Ryder, koalisyonun saldırılar durmadığı takdirde sonuçları olacağı yönündeki açıklamasının kendi başına yeterli olduğunu söyledi. Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili ise, bu açıklamayı 'son uyarı' olarak tanımladı.
Babülmendep Boğazı'ndan geçen ticari gemilere füze ya da drone'larla saldıran Husiler, Perşembe günü ilk kez deniz üstünde seyreden bir silahlı insansız hava aracı (SİHA) kullandı. Deniz SİHA'sı Amerikan savaş gemilerinin birkaç kilometre yakınına kadar geldi.
Politico dergisi ise, ABD'nin Orta Doğu'da daha geniş bir çatışma ve Husilere saldırı için planlar hazırladığını yazdı.
Haberini konuya dair bilgisi olan dört kaynağa dayandıran Politico, ABD'yi diğer bir Orta Doğu savaşına çekme ihtimali olan senaryolar hakkında konuşmaların yapıldığını bildirdi.
Husilere karşı saldırı için hazırlanan planlardan söz eden Politico, Washington'daki bazı isimlerin savaşın Gazze sınırlarının dışına taştığına ikna olduğu yorumunu yaptı.
Dergiye konuşan kaynaklar, söz konusu saldırı planlarının bu hafta masaya getirildiğini ve ABD'nin eninde sonunda müdahale etmek zorunda kalacağı korkusunun planların hazırlanmasında etkili olduğunu da ekledi.
'İRAN'A ANLADIĞI DİLDEN ŞİDDET UYGULAMALIYIZ'
ABD donanmasının emekli generallerinden Frank McKenzie de, İran'ın vekalet güçlerine şiddetli bir karşılık verilmesi çağrısında bulundu.
2022'de emekli oluncaya kadar ABD ordusunun Orta Doğu'daki donanmasının komutanlığını yapan McKenzie, Wall Street Journal gazetesine bir yazı yazdı. Amerikanın şimdiye kadar verdiği kararsız tepkinin İran ve vekil güçlerini caydırmadığını savunan emekli general, "Caydırıcılığı yenilemek için İran'ın anlayacağı dilden şiddet uygulamalıyız" dedi.