Gazze'deki savaşta son dakika... Yeni savaşı resmen ilan ettiler! Başkent vuruldu, İran yine sahneye çıktı: Hesaplaşacağız

Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur, Uluslararası Adalet Divanı’nın danışma görüşünü açıklamasının ardından yaptığı açıklamada, “Bugün yaşananlar işgalin sona erdirilmesi ve Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkı olmak üzere devredilemez haklarının elde edilmesi yönünde atılmış önemli bir adımdır” dedi.

Filistin'in BM Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) İsrail’in Filistin topraklarındaki işgali ve bu topraklardaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşünü bildirmesinin ardından açıklamalarda bulundu. UAD’nin kararına “minnettar” olduğunu söyleyen Mansur, “Karar, bu yasadışı işgale karşı direnmeye devam etmek için sahip olduğumuz cephaneliğe ek bir güç” dedi.

Lahey’de açıklama yapan Mansur, “Halkımız bu işgale son vermek istiyor. Bugün yaşananlar işgalin sona erdirilmesi ve Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkı, devlet olma hakkı ile mültecilerin geri dönüş hakkı da dahil olmak üzere devredilemez haklarının elde edilmesi yönünde atılmış önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı.

Mansur, Filistinli yetkililerle birlikte kararı “tüm ayrıntılarıyla” inceleyeceklerini belirterek, “Bir plan geliştireceğiz ve sonunda UAD’nin bu tarihi kararı doğrultusunda Genel Kurul’da tarihi bir karar ortaya koyacağız” ifadelerini kullandı.

"İsrail işgalinin yasadışı olduğunu teyit eden bir adalet zaferi"

Filistin Devlet Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, memnuniyetle karşılandığı belirtilen UAD’nin görüşü, “İsrail işgalinin yasadışı olduğunu teyit eden bir adalet zaferi” olarak nitelendirildi.

Açıklamada, “Başkanlık, UAD kararını Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkının, topraklarının ve devlet olma hakkının yeniden teyidi olarak görmektedir. UAD kararının Kudüs de dahil olmak üzere Gazze ve Batı Şeria'da devam eden İsrail saldırganlığı ve soykırımının ortasında, halkımızın sömürgecilikten arınmış bir gelecek, mutlak ve tartışmaya kap

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin esir takası anlaşması konusunda ısrarcı davranmasından dolayı görüşme yaptıkları güvenlik toplantısını erken bitirdiği öne sürüldü.

Uluslararası Adalet Divanı (UAD) İsrail'in Gazze'deki savaş suçları hakkında BM'ye sunulmak üzere danışma görüşünü açıkladı.

Divan Başkanı Lübnanlı Yargıç Nawaf Salam, halka açık oturumda Divan'ın kararını okudu. Divan'ın bildirdiği ifadeler ise şöyle:

-İşgal altındaki Filistin toprakları parçalanmış ayrı bölgeler değil, tek bir bölgesel birimdir.

-Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Gazze'de işgalci güç konumundadır.

-İsrail'in işgal ettiği toraklardaki yerleşim politikaları Cenevre Sözleşmesini ihlal etmektedir.

-İsrail'in işgal ettiği topraklarda Filistinlilere ait doğal kaynakları kullanması uluslararası hukuka aykırıdır.

-İsrail'in işgal ettiği topraklardaki uygulamaları buralarda kalıcı olarak yerleşme amacı taşıdığını gösteriyor.

-İsrail, hiçbir şekilde işgal ettiği Filistin toprakları üzerinde egemenlik hakkına sahip değildir.

-Tüm Devletler, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki varlığını hukuki olarak tanımama, yardım veya destek sağlamamakla yükümlüdür.

İsrail'deki Yediot Ahronot gazetesi için kaleme aldığı yazısında askeri analist Zaytoun, hava, kara ve denizde konuşlandırılmış radarlar dahil olmak üzere İsrail hava savunma sistemlerinin ülkenin en stratejik hedeflerinden biri olan Tel Aviv'e gönderilen bir İHA'yı tespit edememesini güvenlik eksikliklerinin açık bir göstergesi olarak yorumladı.

Tel Aviv üzerinde bir İHA patlamadan önce hiçbir uyarı sireni çalmadığına dikkati çeken Zaytoun, görgü tanıklarının ise patlamadan hemen önce "vızıltı" benzeri yüksek bir ses duyduğunu aktardı.

İsrailli askeri analiste göre yaşanan olay, İsrail ordusunun hava savunma sistemlerindeki büyük başarısızlığı ortaya koydu.

Ordunun ilk açıklamasında kusurunu kabul ettiğini belirten Zaytoun, şu ifadeleri kullandı:

"Görünen o ki karada, havada veya denizde İsrail ordusunun hiçbir radarı, düşman İHA'sını yaklaşırken tespit edemiyor. Bu ihmal, tüm hava savunma sistemlerinin yüksek alarm durumunda olması gereken bir zamanda büyük bir güvenlik açığını temsil ediyor."

Gece saatlerinde Husiler yeni bir yazılım yükledikleri balistik füze ve İHA'larla İsrail radarları ve demir kubbeye yakalanmadan başkent Tel Aviv'i vurdu. Dünyada şok etkisi yaratan saldırı şehri savaş alanına çevirdi. İsrail ordu radyosunun haberine göre İsrail Hava Kuvvetleri, Tel Aviv'e düzenlenen ve bir kişinin öldüğü İHA saldırısı hakkındaki ön soruşturmasını tamamladı.Hava radar sistemlerinin İHA'yı tespit ettiği ancak "tehdit" olarak sınıflandırmadığı, bu nedenle saldırı sirenlerinin çalmadığı ve İHA'nın imha edilmediği aktarıldı. İsrail Hava Kuvvetlerinin, İHA'nın vurulması gerektiğini, olayın ciddi bir "hata olduğunu" kabul ettiği kaydedildi.Saldırıda kullanılan hava unsurunun "uzun menzilli bir dron olduğu, saatlerce alçak irtifada uçtuğu, deniz yönünden gelerek Tel Aviv'de patladığı" belirtildi.

Saldırıdan saatler sonra açıklamalarda bulunan İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari ise Yemen'e yönelik hem saldırı hem de savunma planlarını yeniden gözden geçirdiklerini ve yakında yeni bir güncelleme paylaşacaklarını duyurdu. Hagari ayrıca İran'ın, saldırıda kullanılan Samad-3 insansız hava aracını temin edip kullanma konusunda Yemenli Husileri yönlendirdiğini bildirdi.
Hagari, normal şartlarda 1500 kilometrelik bir menzili olan bu İHA'nın İran'ın çalışmaları sonrası daha da artırıldığını söyledi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise yapılan saldırı sonrası Husilere yönelik "Hesaplaşağız" açıklamasında bulundu ve hava savunma sistemlerinin güçlendirileceğine dair halka söz verdi.

İsrail kanadı ayrıca saldırıya doğrudan müdahale eden ABD ordusuna da teşekkür etti. ABD kanadı, Kızıldeniz üzerinden ateşlenen 4 balistik füzenin üçünü vurmuş dahası birçok İHA'yı da İsrail'e ulaşmadan etkisiz hale getirmişti.

Hizbullah'ın Telegram hesabından, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki 3 katlı bir binaya dün gerçekleştirdiği hava saldırısına misilleme yapıldığı açıklandı.

Açıklamada, İsrail'in kuzeyinde yer alan Abirim adlı yasa dışı Yahudi yerleşim biriminin onlarca katyuşa füzesi ve yine İsrail'e ait Kefr Şuba Tepelerinde yer alan Ruveysat el-Alem Askeri Üssü'nün de "Vabel" füzesi ile vurulduğu kaydedildi.

Hizbullah yaptığı başka bir açıklamada, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırısında Muhammed Mustafa Hasan adlı mensubunun hayatını kaybettiğini aktardı.

İsrail ordusu ile 8 Ekim 2023'ten beri Lübnan'ın güneyindeki sınır hattında yaşanan çatışmalar nedeniyle ölen Hizbullah mensubu sayısı 373'e yükseldi

Envanterinde başkent Sana'nın binlerce km uzağındaki İsrail'i vurabilecek balistik füzeler ve silahlı insansız hava araçları bulunan ve bazı kaynaklara göre, emrinde ağır silahlarla donatılmış 100 binin üzerinde savaşçısı bulunan Husiler İsrail-Hamas savaşının başında Kızıldeniz'i kilitleyerek küresel ticaretin önündeki en büyük engel oldu. ABD ve İsrail gemilerini hedef alan Husilere karşı uluslararası koalisyon güçleri defalarca saldırı düzenledi, İngilizler ve Amerikalılar Yemen'in stratejik noktalarını bombardımana tuttu.

Husiler bugün İsrail'in başkentine savaşın başından beri yaptıkları en büyük saldırılardan birini yaptı. İHA ve balistik füzelerin ateşlendiği saldırıda ölü ve yaralıların olduğu bilgisi verildi, Husiler ise daha sonra saldırının detaylı açıklamasını yapacaklarını bildirdi.

İsrail medyasında çıkan haberlerde ise balistik füze ve İHA'ların demir kubbe hava sistemine nasıl görünmeden başkenti vurduklarına dair bir analiz yayınlandı.

SİSTEM ÇÖZÜLDÜ

Husilerin İHA ve füzelerini JAFFA adında yeni bir sistemle donattığını belirten Jerusalem Post, bu sistemlerin radarda tespit edilemediğini ve demir kubbeyi bypass ( devre dışı) ettiğini aktardı. Saldırı esnasında İsrail'in füze sistemlerinin yanı sıra alarm sirenleri dahi çalmadı.

Husiler ayrıca saldırıların Gazze için yapıldığını ve devamının geleceğini ifade etti.

 İsrail ordu radyosunun haberine göre İsrail Hava Kuvvetleri, Tel Aviv'e düzenlenen ve bir kişinin öldüğü İHA saldırısı hakkındaki ön soruşturmasını tamamladı.

Hava radar sistemlerinin İHA'yı tespit ettiği ancak "tehdit" olarak sınıflandırmadığı, bu nedenle saldırı sirenlerinin çalmadığı ve İHA'nın imha edilmediği aktarıldı.

İsrail Hava Kuvvetlerinin, İHA'nın vurulması gerektiğini, olayın ciddi bir "hata olduğunu" kabul ettiği kaydedildi.

Saldırıda kullanılan hava unsurunun "uzun menzilli bir dron olduğu, saatlerce alçak irtifada uçtuğu, deniz yönünden gelerek Tel Aviv'de patladığı" belirtildi.

İsrail ordusunun, saldırıyı üstlenen Yemen'deki İran destekli Husilere işaret etmemesi ise dikkati çekti.

İsrail'in başkenti Tel Aviv'in merkezinde ABD Büyükelçiliği yakınlarında yerel saatle gece 03.00'te İHA saldırısıyla güçlü bir patlama meydana geldi. Patlamada, bir kişi hayatını kaybetti, 4 kişi şarapnel parçaları ve patlamanın etkisiyle yaralandı.

Yemen'deki Husiler, Tel Aviv'i radarların tespit edemeyeceği, hava savunma sistemlerinin engelleyemeyeceği, "Yafa" isimli yeni bir İHA ile hedef aldığını açıkladı.

Husiler, İsrail'in merkezini hedef almaya devam edeceklerini ve Tel Aviv'in "tehlikeli bölge" olduğunu duyurdu.

Yemen'deki Husiler, geçmişte de Gazze'ye saldırıları karşısında İsrail'e doğru insansız hava aracı ve füzelerle saldırı düzenlediğini açıklamış ve bu saldırıların görüntülerini paylaşmıştı.

ABD başkan adayı Donald Trump göreve geldiği zaman ABD için İsrail'dekine benzer bir Demir Kubbe füze savunma sistemi inşa edeceklerine dair destekçilerine söz verdi. Geçtiğimiz hafta suikast girişimine uğrayan Trump, "Hava savunma sistemlerine sahip olmalıyız" dedi. İsrail ve ABD medyası Trump'ın neden böyle bir açıklama yaptığını ve ABD'yi hangi tehditlerden korumak istediğini ise doğrulayamadı.

Gazze'deki savaş sürerken, bölge ve ötesi için yıkıcı sonuçları olacak yeni bir Orta Doğu savaşının patlak verebileceğine dair korkular giderek artıyor. İsrail ile Hizbullah son 9 aydır ortak sınırlarında çatışıyor. Eğer bu çatışma topyekûn bir savaşa dönüşürse Gazze'deki yıkımı gölgede bırakabilir, Irak ve Yemen'deki İran destekli milisleri de içine çekebilir, Ortadoğu'nun dört bir yanına yayılabilir ve ABD'yi zor durumda bırakabilir. İran bile doğrudan müdahale edebilir. Birleşmiş Milletler (BM) bu olasılık için "hayal gücünün ötesinde bir felaket" uyarısında bulunuyor.

Bölgesel etki

Hizbullah'ın, Filistinli gruplar Hamas ve İslami Cihad dahil olmak üzere bölgedeki İran destekli diğer gruplarla derin bağları var.
Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırılarının ilk saatlerinde Hizbullah, "Filistin direnişinin liderleriyle doğrudan temas halinde" olduğunu duyurdu.

Hizbullah, Irak'taki İran destekli grupları eğitiyor ve oradaki çatışmalara katılıyor. Suudi Arabistan, Hizbullah'ın Yemen'de İran müttefiki Husileri desteklemek için de savaştığını söylüyor. Hizbullah ise bunu reddediyor.

ŞİMDİ DE HUSİLER

İsrail'in başkenti Tel Aviv sabah saatlerinde onlarca drone tarafından saldırıya uğradı. Saldırı ABD konsolosluğunun bulunduğu mahalleye yakın bir noktada gerçekleşti. İsrail medyası çok sayıda kişinin yaralandığı saldırıda bir kişinin de öldüğünü bildiriyor.

Arap medyasında çıkan haberlerde ise dronların yanı sıra başkentin balistik füzeyle vurulduğu da bildirildi. Aden Körfezi üzerinden ateşlenen dört füzenin üçünün ABD tarafından düşürüldüğü ancak diğerinin hedefini vurduğu açıklandı.

Saldırıdan kısa bir süre sonra, Yemen'deki Husilerin lideri Hezam el-Esad, X'te alev emojisi kullanarak "Tel Aviv" yazdı. Yemen'deki İran destekli Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri de X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Tel Aviv'e saldırı düzenlendiğini doğruladı ancak ayrıntıları daha sonra açıklayacaklarını belirtti.

Yediot Ahronot gazetesinin haberine göre yüzlerce İsrailli gösterici, esir takası anlaşmasının onaylanması için hükümete baskı yapılması amacıyla Netanyahu’nun konutuna doğru yürüdü.

Göstericiler, "Netanyahu, onları canlı olarak geri döndürmekten sorumludur" şeklinde slogan atarak İsrail Başbakanı'ndan esir takası anlaşmasını onaylamasını istedi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, telekonferans yoluyla gazetecilerin sorularını cevapladı.

Kirby, Kovid-19 teşhisinden sonra Delaware'deki evinde izole edilen Biden'ın iyileşmesi için Beyaz Saray doktoru ve tüm ekibinin çalıştığını belirterek, gelecek hafta Netanyahu'nun başkente yapacağı ziyarette görüşmelerinin beklendiğini söyledi.

"İki liderin birbirini görme şansına sahip olacağına dair her türlü beklentimiz var." diyen Kirby, ancak Biden'ın Kovid-19'dan kurtulmasının ve sağlığına kavuşmasının öncelikli olduğunu belirtti.

Kirby, Biden'ın sağlığının Netanyahu ile görüşmeyi etkileyip etkilemeyeceğini bugün bilecek durumda olmadıklarını kaydederek, "Şu anda bunun tam olarak nasıl olacağını söyleyemem, ancak zaman yaklaştıkça kesinlikle daha fazla bilgi vereceğiz." dedi.

Öte yandan, Biden'ın Beyaz Saray Doktoru Kevin C. O'Conner'dan yapılan yazılı açıklamada, başkanın "hafif üst solunum yolu semptomları göstermeye" devam ettiği, ateşi olmadığı ve ölçümlerinin normal olduğu belirtilerek, evden çalışmayı sürdürdüğü bilgisi paylaşıldı.

Beyaz Saray'dan dün yapılan açıklamada, Biden'ın Las Vegas'ta katıldığı etkinlikten sonra test yaptırdığı, Kovid-19 testinin pozitif çıktığı ifade edilerek, başkanın Delaware'deki evine dönerek kendini izole edeceği kaydedilmişti.

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, mayısta Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ve Demokrat Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer'ün daveti üzerine 24 Temmuz'da Kongre'nin ortak oturumunda konuşma yapmak üzere Washington'a gelmesi bekleniyor.

Kongre içinden bazı üyeler dahil davete tepkiler sürerken, Netanyahu'ya yönelik başkentte büyük protestoların yapılacağı belirtiliyor.

Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberine göre İsrail'e ait hava araçları, ülkenin güneyindeki El-Cumeyme beldesindeki 3 katlı bir binaya saldırı düzenledi.

Saldırı nedeniyle binanın tamamen yıkıldığı, enkaz altında kalanların kurtarılması için arama çalışmalarının sürdüğü belirtildi.

Hizbullah ise saldırı sonrası yaptığı açıklamada, Ali Cafer Maatuk adlı mensubunun hayatını kaybettiğini duyurdu.

Lübnan ve İsrail medyasında yayımlanan haberlerde ise Maatuk'un Hizbullah'ın saha komutanlarından biri olduğu iddia edildi.

Lübnan Sivil Savunma Dairesi de yaptığı açıklamada saldırı sonucu 12 kişinin yaralandığını ve bölgedeki çeşitli hastanelerde tedavi altına alındıklarını kaydetti.