10.12.2023 - 10:57 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
İsrail'in Gazze'de yaptığı katliam iki aydır devam ediyor. Bölgeden gelen bütün gelişmeleri canlı olarak aktarıyoruz.
ABD'li Senatör Bernie Sanders, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde 8 Aralık'ta yapılan oylamada ABD'nin Gazze Şeridi'nde acil insani ateşkes çağrısı yapan karar tasarısını veto etmesine değinerek, "ABD, insani ateşkes ve tüm rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulunan bir BM kararını veto etmemelidir" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yönetim kurulundaki 34 ülke, işgal altındaki Filistin topraklarındaki sağlık durumuna ilişkin Yürütme Kurulu Özel Oturumunda bir araya geldi. Toplantıda yapılan oylamada, Gazze Şeridi’ne "Acil, sürekli ve engelsiz insani yardım geçişi" çağrısında bulunan karar tasarısı oy birliğiyle kabul edildi.
Afganistan, Fas, Katar ve Yemen tarafından sunulan karar tasarısında, sivil halka ilaç ve tıbbi malzeme tedariki ve ikmali ile özgürlüklerinden mahrum bırakılan tüm insanların tıbbi tedaviye erişiminin sağlanması talep edilirken, hastalara Gazze Şeridi’nden çıkış izni verilmesi çağrısında bulunuluyor.
BM Güvenlik Konseyi'nde 8 Aralık’ta yapılan oylamada, Gazze Şeridi’nde acil insani ateşkes çağrısı yapan karar tasarısını veto eden ABD, söz konusu karar metni üzerindeki uzlaşıya karşı çıkmadı ancak "önemli çekinceleri" olduğunu belirterek, "karar tasarısındaki denge eksikliğinden üzüntü duyduğunu" ifade etti.
“Bugüne kadar üye devletlerin diğer platformlarda başaramadığı bir şeyi başardınız”
Karar tasarısının kabul edilmesinin ardından konuşan DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, üye devletlere teşekkür ederek, “Bugüne kadar üye devletlerin diğer platformlarda başaramadığı bir şeyi başardınız: İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarında iki ay önce başlayan çatışmaya ilişkin ilk uzlaşı kararı. Kolay olmadığını biliyorum ama buna değdi” dedi.
Üye devletleri iş birliği yapmaya ve uzlaşmaya istekli oldukları için takdir eden Ghebreyesus, “Parçalanmış ve bölünmüş dünyamızda, en zor konularda bile ortak bir zemin bulmanın hala mümkün olduğunu gösterdiniz. Elbette bu kararın kabul edilmesi sadece bir başlangıç noktası. Krizi çözüme kavuşturmaz. Ancak üzerine inşa edilecek bir platform. Ben ve meslektaşlarımın bu kararı elimizden gelen en iyi şekilde uygulayacağımıza dair size söz veriyorum” diye konuştu.
Ateşkes olmadan barışın olmayacağını, barış olmadan da sağlığın olmayacağını ifade eden Ghebreyesus, “Tüm üye devletleri, özellikle de en fazla nüfuza sahip olanları, bu çatışmanın bir an evvel sona erdirilmesi için ivedilikle çalışmaya davet ediyorum. Gazze'de tutulan İsrailli esirlerin serbest bırakılması çağrımı yineliyorum. Bir kez daha sağlık tesislerinin saldırıya uğramaması ve proaktif bir şekilde korunması çağrısında bulunuyorum. Tüm taraflara insani yardımların ve insani yardım çalışanlarının hızlı, güvenli ve engelsiz erişimini kolaylaştırmaları çağrısında bulunmaya devam ediyorum” dedi.
“Bir gün silahlar susacak ve bombalar gökten düşmeyi bırakacak”
Bir gün silahların susacağını ve bombaların gökten düşmeyi bırakacağını ifade eden Ghebreyesus, “Her zaman olduğu gibi, İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarının en çok ihtiyaç duyduğu ilaç, bir kamyonla götürebileceğimiz ya da bir şırıngayla uygulayabileceğimiz bir ilaç değildir. En değerli ve çoğu zaman da en nadir bulunan ilaç umuttur” dedi.
Filistin Esirler Cemiyeti: İsrail güçleri Gazze’de alıkoydukları ve aralarında bebekli annelerin de bulunduğu 142 kadın esiri hapse attı.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta İsrail güçlerine düzenlediği saldırılara dair görüntüleri paylaştı. Görüntülerde, Kassam Tugayları'nın İsrail askerlerine yakın mesafeden saldırılar düzenlediği ve bazı saldırılarda ise dron kullandığı görüldü.
Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 17 bin 997’ye yükseldiğini açıkladı.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirlere değinerek, "Netanyahu, Gallant ve savaş kabinesindeki diğerleri müzakereler olmadan esirleri geri alamayacaklar" dedi.
Fas’ın başkenti Rabat’ta binlerce kişi, Filistin’e destek protestosu düzenleyerek, Fas’ın İsrail’le ilişkilerini normalleştirmesine yönelik anlaşmadan vazgeçmesi çağrısında bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Gazze'de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil” ifadelerini kullanarak, “Güvenlik Konseyi'nin geçtiğimiz cuma günü ateşkes kararını kabul etmemiş olmasından derin üzüntü duyuyorum” dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, BM Güvenlik Konseyi’ndeki ateşkes tasarısını veto eden ve Gazze Şeridi’ndeki saldırıların devamı için İsrail’e “önemli miktarda mühimmat” sağlayan ABD Başkanı Joe Biden’a teşekkür etti.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, İsrail'in soykırım uygulayarak Gazze'yi arındırmaya çalıştığını kaydetti. Safadi konuyla ilgili ""Gazze'de gördüğümüz şey, sadece masum insanların öldürülmesi ve geçim kaynaklarının yok edilmesi değil, aynı zamanda Gazze'yi Filistinlilerden arındırmaya yönelik bir çalışma" dedi.
El Kassam Tugayları, İsrail'e ait Merkava tankını imha ettiği görüntüleri yayınladı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov İsrail'i 7 Ekim'deki saldırı sonrası Gazze halkını Hamas ile birlikte cezalandırmasının kabul edilemez olacağını söyledi. Lavrov ayrıca uluslararası kuruluşları Gazze'de yaşananları gözlemlemeye çağırdı.
7 Ekim'deki Aksa Tufanı hareketinden sonra İsrail önce Hizbullah, daha sonra da Yemen'deki Husilerin arasında sıkıştı. Husilerin İsrail'e yönelik balistik füze saldırılarına karşı ABD, İngiltere ve Fransız savaş gemileri bölgeye geldi. Buna rağmen Husiler, Kızıldeniz açıklarında "Galaxy Lideri" isimli gemiye havadan operasyon düzenledi. Geminin kontrolünü ele alan Husiler o anların görüntülerini de paylaştı.
Kızıldeniz'de bulunan bir Fransız gemisi Yemen kıyılarından kendilerine doğru gelen iki İHA'yı düşürdüklerini duyurdu.
İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi ise Yemen'e yönelik olası bir saldırının sinyalini verdi. Hanegbi Husilerin Kızıldeniz'deki faaliyetlerinin devam etmesi durumunda İsrail ordusunun harekete geçeceğini şu sözlerle duyurdu:
Ülke olarak dünyaya bu konuyla ilgili hala süre veriyoruz çünkü bu küresel bir sorun. Uluslararası bazda bir düzenleme olmazsa Husiler için bir kuşatma harekatı düzenleyeceğiz" dedi.
Açıklamalarının devamında Hanegbi ABD'nin Gazze'de devam eden savaşta İsrail'i sert bir dille uyardığını da belirtti ve "Yahya Sinvar'ın İsrail ordusunun Gazze'de 7 bin Hamaslıyı öldürebileceğini tahmin ettiğini sanmıyorum. Bu sayı minimum tahminlerimden biri, daha da yüksek olabilir" dedi.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı Başkanı Philippe Lazzarini, İsrail'in Filistinlileri Mısır'a göndermeye çalıştığını bildirdi. Lazzarini, bütün gelişmelerin buna işaret ettiğini belirterek "Bu gidişle Gazze, Filistinliler için bir "toprak parçası" olmayacak.
İsrail Başbakanı Netanyahu, Gazze'deki savaşın sona erdirilmesi yönündeki uluslararası çağrıları reddetti. Açıklamalarının devamında Netanyahu, başta Fransa ve Almanya olmak üzere batılı ülkelerin kendilerine baskı kuramayacağını belirtti.
Gazze'de yaşanan insani krizi azaltmak için bölgeye gönderilen yardım tırlarındaki eşyaların, İsrail askerleri tarafından yakıldığı ortaya çıktı.
ABD merkezli Politico, İsrail-Hamas arasında devam eden savaş ile ilgili yayınladığı haberinde Washington yönetiminin Tel Aviv'e savaşı bitirecekleri tarihi ilettiğini bildirdi.
Katar Başbakanı İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes ihtimalinin her dakika düştüğünü belirterek "Çalışmalarımız devam ediyoruz, vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Hamas'ın İsrail için hazırladığı Aksa Tufanı operasyonunun iki kilit ismi var, bunlardan biri "Misafir" lakaplı Muhammed Deif, bir diğeri ise Yahya Sinvar. Deif Hamas içerisinde sertliğiyle tanınan biri. Kendisine yönelik şimdiye kadar beş suikast girişimi yapıldı, 2014 yılında düzenlenen saldırıda Deif'in eşi Vidad ve küçük çocukları Ali öldürüldü. İsrail, Deif'in de evde olduğunu düşünüyordu fakat yanıldı. Deif'in lakabının "Misafir" olmasının nedeni ise İsrail casuslarına izini kaybettirmek için her gece başka bir evde konaklaması.
7 Ekim'den itibaren tekrar adından söz ettiren Deif için uzmanlar "Gençler onu adeta bir tanrı gibi görecek" ifadesini kullanıyor.
Yahya Sinvar ise Deif'den çok daha farklı biri. Savaştaki ilk ateşkesin şartlarını belirleyen ve İsrail'e bunu kabul ettiren Sinvar 61 yıllık yaşamının büyük bir bölümünü Tel Aviv'e karşı mücadeleyle geçirdi. Yıllarca İsrail hapishanelerinde kalan Sinvar hakkında İsrail istihbaratı şu değerlendirmede bulundu;
"Zalim, otoriter, etkili ve alışılmadık düzeyde dayanıklılık yeteneklerine sahip, kurnaz ve manipülatif. Çok az şeyden memnun olan bir kişi. Hapishanede bile diğer mahkumlar arasında sır saklıyor. Kalabalıkları arkasından sürükleme yeteneğine sahip."
Savaşın 65. gününde İsrailli bir yetkili, Kanal 11'e verdiği demeçte Hamas'ın lideri Yahya Sinvar'ın Gazze'nin kuzeyinden güneyine geçtiğini doğruladı. İsimsiz yetkilinin iddiasına göre Sinvar, an itibariyle Han Yunus'ta henüz bilinmeyen bir yerde kalıyor.
Dün gece konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İsrail ordusu Sözcüsü Daniel Hagari, "Bu durum Hamas'ın savaşçıları ve askeri liderlerini endişelendiriyor" dedi.
İsrail ordusu bir süredir Sinvar ve diğer üst düzey Hamaslı yetkililerin izini kuzey Gazze'de sürüyordu ancak çok az sayıda kanıta ulaşabildiler, hatta kuzeyde neredeyse hiçbir Hamas savaşçısıyla karşılaşmadılar.
Askeri uzmanlar Hamas'ın büyük bir direniş için İsrail'i güneye çekmek istediğini belirtiyor. Bölgede bulunan çok sayıda sivil ise İsrail ordusunun operasyon kabiliyetlerini bu savaşta sınırlayabilir.
ABD, Cuma günü Gazze'de acil insani ateşkes çağrısında bulunan BMGK kararını veto ettiği için dünya liderleri ve insan hakları grupları tarafından eleştirildi. Bu eleştirilere Kuzey Kore lideri Kim Yong-un da katıldı.
Kim, "Uluslararası toplumun Ortadoğu'da barış ve istikrarın mümkün olan en kısa sürede tesis edilmesi yönündeki tutarlı arzusu kibirli bir zorbalık tarafından tekrar ayaklar altına alındı. Bu durumu kınamaktan başka bir şey yapamıyorum" dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres Katar'ın başkenti Doha'da Gazze'de yaşanan insani felakete değindi. Açıklamalarında kalıcı bir ateşkes için çağrı yapan Guterres, küresel kurumları göreve çağırdı. Guterres ayrıca "Görev sürem boyunca bu kadar kısa sürede bu kadar çok sivil kaybı görmemiştik" dedi.
Kızıldeniz'de bulunan bir Fransız gemisi Yemen kıyılarından kendilerine doğru gelen iki İHA'yı düşürdüklerini duyurdu.
Filistin'in resmi haber ajansı Wafa, İsrail ordusunun günün erken saatlerinde Han Yunus'ta bulunan bir evi vurduğunu ve en az 10 kişiyi öldürdüğünü duyurdu. Gece saatlerinden beri Gazze'nin merkezine düzenlenen bombardımanda ise düzinelerce kişi yaşamını yitirdi.
Yemen'de faaliyet gösteren İran destekli Husiler, Gazze'ye insani yardımın sağlanmadığı takdirde takdirde Kızıldeniz üzerinden İsrail'e giden tüm gemilerin geçişini engelleyeceklerini duyurd
Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Gazze Şeridi'ne ihtiyaç duyulan gıda ve ilaç girmemesi halinde, Yemen Silahlı Kuvvetleri (Husiler) hangi milletten olursa olsun Siyonist oluşuma giden gemilerin (Kızıldeniz'den) geçişini engelleyecek ve güçlerimizin meşru hedefi haline gelecektir" dedi.
İsrail'in Yedioth Ahronot gazetesi iki aydır devam eden savaşta 5 binden fazla İsrail askerinin yaralandığını bunların 2 bininin ise sakat kaldığını bildirdi. İsrailli bir yetkili gazeteye yaptığı açıklamada Yaralanmaların yüzde 12'sinin dalak, böbrek gibi iç organları ile baş ve göz yaralanmalarından oluştuğunu aktardı.
Tel Aviv savaşın başından beri ise toplamda 425 askerini kaybetti.
İsmini vermek istemeyen bir İsrailli yetkili yerel medyaya, Cibaliye mülteci kampının yarın itibariyle tamamen İsrail ordusu kontrolüne geçmesini beklediğini söyledi. İsrail, son bir haftadır Cibaliye Mülteci Kampı'nın da olduğu yüksek nüfuslu bölgelere hem havadan hem de top atışlarıyla saldırıyor. Birleşmiş Milletler'e göre bölgede savaştan önce 116 bin kişi yaşıyordu.
Al Jazeera'nin haberine göre ise Cibaliye'de Birlemiş Milletler'a ait okullarda yaklaşık dört saat önce 100 erkek İsrail ordusu tarafından elleri arkadan bağlı ve çıplak bir şekilde esir alındı. Sokakta yapılan aralamalar sonrası bu kişiler İsrail tarafından bilinmeyen bir adrese götürüldü.