03.01.2024 - 10:21 | Son Güncellenme:
İsrail'in Gazze'yi işgalinde seksen dokuzuncu güne girildi, Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki patlama savaşın önüne çoktan geçti. Bütün gelişmeleri dakika dakika canlı blog sayfasına taşıyoruz.
Dün Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih El Aruri’ye düzenlenen suikastın ardından Almanya harekete geçti. Almanya Dışişleri Bakanlığı, söz konusu suikast nedeniyle İsrail-Filistin arasındaki çatışmaların genişleyebileceği uyarısında bulunarak, vatandaşlarından Lübnan’ı hızla terk etmeleri çağrısında bulundu.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in açıklamalarına tepki göstererek, “Gazze'deki Filistinli nüfusun göç etmesi için çağrıda bulunan kışkırtıcı ve sorumsuz açıklamaları şiddetle kınıyorum” dedi.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli esir asker 25 yaşındaki asker Sa'ar Baruch'un başarısız kurtarma girişimi sırasında geçtiğimiz sene 8 Aralık'ta öldüğünü doğruladı. IDF, Baruch'un ölüm nedeninin henüz belirlenmediğini ve onun Hamas tarafından mı yoksa İsrail askerleri tarafından mı öldürüldüğünün bilinmediğini belirtti.
İsrail’de Yüksek Mahkeme, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümeti tarafından Mart 2023’te meclisten geçirilen ve başbakanın Yüksek Mahkeme tarafından görevden alınabileceği durumları kısıtlayan tartışmalı yasaya ilişkin itirazları değerlendirerek karara bağladı. Yüksek Mahkeme heyeti, söz konusu yasanın 5’e karşı 6 oyla bir sonraki genel seçimlerin yapılmasının ardından bir sonraki meclis döneminin başında yürürlüğe girmesine karar verdi. Yüksek Mahkeme kararında, söz konusu yasanın "açıkça kişisel bir değişiklik" olduğunu belirterek, meclisin Temel Yasalar üzerindeki yetkisinin uygunsuz bir şekilde kullandığını ifade etti.
ABD ve Fransa’nın ardından Almanya da, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in açıklamalarına tepki göstererek, “Gazze Şeridi'nde ne sınır dışı etme ne de toprak daraltılması yapılmamalı” ifadesi kullanıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) Barınma Hakkı Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Filistinlileri zorla yerinden ederek topraklarından göndermek için bazı ülkelerle gizli görüşmeler yaptığına yönelik çıkan haberlere değinerek, “Gazze nüfusunun zorla gönderilmesi, özellikle de çok sayıda çocuk olduğu düşünüldüğünde bu bir soykırım eylemidir” dedi.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Gemma Connell, İsrail ordusunun dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Filistin Kızılayı'nın merkezine düzenlediği saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Connell, saldırıda ölenler arasında beş günlük bir bebeğin bulunduğunu belirterek, “Gazze'de güvenli bir alan yok ve dünya bundan utanmalı" dedi.
Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah'ın lideri Hasan Narallah, bugün bir açıklama yapacak.
Beyrut'un dışındaki Dahiye mahallesinden, Hamas'ın iki numarası Salih Aruri'nin suikasta uğradığı noktadan bildiren Al Jazeera muhabiri İmran Han, saldırıya ilişkin çok fazla öfke olduğunu aktardı.
"Burası bir yerleşim bölgesi, kafeler, dükkanlar evler var. Saldırıda füzelerin çarpması, çok korkutucu bir an olurdu" diyen muhabir, Dahiye'de ana karargahı bulunan Hizbullah'ın suikastı doğrudan Lübnan'ın egemenliğine karşı bir saldırı olarak gördüğünü söyledi.
İmran Han, "Tüm gözler, bu akşam Hizbullah lideri Hasan Nasralllah'ın yapacağı konuşmada olacak" dedi.
İran devlet televizyonu, ABD'nin dört yıl önce füzelerle öldürdüğü Kasım Süleymani'nin mezarı yakınında şiddetli patlamalar meydana geldiğini duyurdu.
İran'ın Orta Doğu'daki operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü'nün başındaki general Kasım Süleymani için İran'da her yıl 3 Ocak tarihinde anma törenleri yapılıyor.
İran devlet televizyonu, ülkenin güneyindeki Kerman'da bulunan Kasım Süleymani'nin mezarı yakınlarında peş peşe patlamalar gerçekleştiğini bildirdi.
Çok şiddetli olan ilk patlamayı, ikinci bir patlama izledi.
Türbeye dönüşen Kasım Süleymani'nin mezarı çevresinde bugün büyük bir kalabalık vardı ve patlamalar İran televizyonlarının canlı yayınına yansıdı.
Hamas, Salih Aruri ile birlikte İsrail füzeleri tarafından hedef alınan diğer üyelerinin isimlerini açıkladı.
Gazze'yi 2007 yılından bu yana yöneten Hamas'ın verdiği bilgiye göre, siyasi büro başkan yardımcısı Aruri'nin yanında iki yönetici daha öldü. Bu isimler, Samir Efendi ve Azam el Akra.
Ebu Ömer takma adıyla tanınan Samir Efendi, Hamas'ın güney Lübnan'daki askeri operasyonlarından sorumluydu.
Azam el Akra ise, Hamas'ın yurt dışındaki askeri dosyalarının başındaydı.
Suikastta ölen diğer isimler ise, Mahmud Zeki Şahin, Muhammed Beşaşa, Muhammed el Reis ve Ahmed Mahmud.
İsrail bombardımanının bugün itibarıyla üç ayı dolduracağı Gazze Şeridi'nde can kaybı 22 bin 313'e çıktı.
Filistinli yetkililerin verdiği bilgiye göre, son 24 saatte 128 Gazze sakini yaşamını yitirdi.
İsrail saldırılarındaki kurbanların üçte birinden fazlası çocuk. Çocuklar ve kadınlar, hayatını kaybedenlerin yarıdan fazlasını oluşturuyor.
İsrail'de aşırı sağcı bakanlar, aralıksız şekilde Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin sürgüne gönderilmesini ve İsraillilerin 41 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridine yerleştirilmesini dile getiriyor.
İsrail'de yayımlanan Zman Yisrael gazetesi, Tel Aviv yönetiminin Kongo ile Gazzelilerin sürgünü için gizli görüşmeler yaptığını yazdı.
Haberini adı açıklanmayan İsrailli yetkililere dayandıran gazete, söz konusu ülkenin Kongo mu yoksa Demokratik Kongo Cumhuriyeti mi olduğuna dair detay vermedi.
Gazeteye konuşan İsrailli bir yetkili, "Kongo göçmen almaya istekli olacak ve başkalarıyla da görüşmelerde bulunuyoruz" dedi.
İsrail'in Afrika'nın ortasında bulunan Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile yakın ilişkileri bulunuyor.
İsrail İstihbarat Bakanı Gila Gamliel, Salı günü parlamentoda yaptığı konuşmada Filistinlilerin 'gönüllü' bir şekilde göç etmesinin dışında başka bir çözüm yolu olmadığını savundu.
'Gönüllü göç' ifadesi, sürgün yerine bilinçli bir şekilde kullanılıyor.
Filistinliler, 1945 sonrası İsrailli yerleşimci çetelerin saldırıları ya da korkutmaları nedeniyle topraklarını bırakıp Gazze Şeridi'ne sığındı. İsrailli çetelerin Filistin topraklarını kan gölüne çevirmesiyle gerçekleşen zorunlu göç, Nekbe adıyla biliniyor.
Filistinliler, 7 Ekim'de başlayan savaşın ardından ikinci bir Nekbe'nin yaşanmasından endişe duyduklarını birçok kez dile getirdi.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki suikastı bir 'suç' olarak tanımladı.
Hamas'ın iki numaralı ismi Salih Aruri'nin bir drone saldırısıyla öldürülmesini değerlendiren Reisi, suikastı kınadı ve Aruri'nin halkının haklarını savunan önde gelen bir savaşçı olduğunu söyledi.
Lübnan'ın güneyinden bildiren Al Jaezera muhabiri Ali Haşim, Beyrut yönetiminin üç aydır İsrail'le savaşa girmemek için elinden geleni yaptığını ancak şimdi durumun değiştiğini aktarıyor.
İsrail sınırının bulunduğu güneyde alarm verildiğini ve Hizbullah'la bir adım daha ileri gitmemek için müzakereler yürütüldüğünü kaydeden Al Jazeera muhabiri, aralarında Amerikalılar, Fransızların da bulunduğu yabancı arabulucuların geride kalan haftalarda Beyrut'a geldiğini bildiriyor.
Ancak şimdi Lübnan hükümeti Salih Aruri suikastıyla doğrudan ilgilenmek zorunda çünkü saldırının bir dizi olayı tetikleyeceğini biliyor.
Al Jazeera muhabiri, saldırının gerçekleştiği Dahiye'nin Hizbullah'ın komuta merkezi olduğunu ve Lübnan'ın en büyük askeri gücünün karmaşık bir durumla yüzleştiğini vurguluyor. Haşim'e göre, Hizbullah'ın tepkisini dikkatle tartması gerekiyor.
Nitekim, Hizbullah bugün Aruri suikastının cezasız kalmayacağını duyurdu.
Salih Aruri ve yanındaki altı Hamas üyesinin öldürülmesini kınayan Hizbullah, suikastı Lübnan için 'tehlikeli bir saldırı' olarak niteledi.
Lübnan'ın El Meyadin televizyonu, bugün 'Drone kullanılarak yapılan suikast teknikleri hakkında neler biliyoruz?' başlığıyla bir haber yayınladı.
"İsrail suikast ve saldırılar arasında yürüyor" diyen El Meyadin, işgal ordusunun elinde çok çeşitli özelliklerde ve boyutlarda drone'ların olduğunu, silahlı insansız hava araçlarının ilk kez Filistinlilere karşı 2000 yılındaki intifadadan sonra kullanıldığını aktardı.
İsrail ordusunun 2022'nin başlarında İsrail drone'larının 'düşman' topraklarında suikastlar için kullanılmasına da onay verdiğini hatırlatan El Meyadin, 7 Ekim'deki Hamas baskınının ardından ise Tel Aviv yönetiminin acil şekilde drone satın almak için ABD'ye başvurduğunu bildirdi.
İsrail drone'larının hem Gazze'de hem de Lübnan'ın güneyinde devamlı uçtuğu bilgisini veren El Meyadin, Salih Aruri'nin Beyrut'un dış mahallesi Dahiye'de öldürülmesinde üç ihtimal bulunduğu yorumunu yaptı.
Televizyonun ilk teorisine göre Aruri ve diğer Hamas yetkililerinin bulunduğu yer daha önce ortaya çıkarıldı, GPS tabanlı drone Beyrut'a gönderildi. Salih Aruri'nin arabası SİHA'daki akıllı yazılımla teyit edildi, füzeler ateşlendi.
İkinci teoriye göre, Beyrut semalarında dolaşan İsrail drone'u Hamas'ın iki numarası Aruri ve yanındakilerin yerini tespit eder etmez saldırıya geçti.
Üçüncü ihtimal ise, Dahiye semtindeki apartman dairesini vuran füzeler bir SİHA'dan değil İsrail savaş uçağından fırlatıldı. Söz konusu füzeler lazer güdümlüydü, saldırıdan sonra çatılarda üç ayrı delik tespit edildi.
Televizyon, Salih Aruri'nin yerinin İsrailliler tarafından cep telefonu sayesinde belirlenmiş olabileceğini öne çıkardı. Yanı sıra, araç konvoyunun güzergahı önceden araştırılıp hedefin yeri belirlendi.
El Meyadin'e göre, İsrail'in kuruluşundan bu yana en çok güvendiği yöntemi ise en sona sakladı. İsrail'e çalışan yerel ajanların Salih Aruri'nin koordinatlarını Mossad'a iletmesi.
Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay, kampüste gerçekleştirilen İsrail'e tepki gösterilerini “düşünce özgürlüğü” kapsamında değerlendirmesinin ardından gördüğü baskılara dayanamayarak istifa kararı aldı.
Hamas'ın iki numarası Salih Aruri'nin uğradığı suikastın ardından yüzlerce Filistinlinin sokağa döküldüğü Batı Şeria'da, Çarşamba günü sessiz başladı.
İsrail işgali altındaki Filistin toprağında bugün okullar, kamu kurumları ve dükkanlar kapalı, sokaklarda neredeyse kimse yok.
AFP haber ajansı, Batı Şeria sokaklarından çok sayıda fotoğraf servis etti.
Al Jazeera muhabiri Nida İbrahim ise, Filistinlilerin gün içnide oğlu için yas tutan Salih Aruri'nin annesini Arura beldesinde ziyaret etmesini beklediklerini bildiriyor.
ABD'nin Orta Doğu'daki operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Yemen'in batısını kontrol eden Husilerin Kızıldeniz'de seyreden ticari gemilere yeni füzeler ateşlediğini duyurdu.
CENTCOM'un verdiği bilgiye göre, iki balistik füze kargo gemilerinin yanına düştü.
Saldırı Salı akşamı yerel saatle 21.30'da gerçekleşti.
ABD, İran destekli grubun Babülmendep Boğazı'ndaki saldırılarını durdurmak için Refah Muhafızları Operasyonu adıyla bir uluslararası koalisyon kurdu. 20'den fazla ülkenin yer aldığı görev gücünün Kızıldeniz'deki devriyelerine rağmen, Husiler gemilere füze ya da kamikaze drone ateşlemeyi sürdürüyor.
Yemenli Husiler, Gazze'deki işgale karşı Kızıldeniz'den geçen İsrail gemilerini hedef aldı, bazı gemilere el koydu. Grup Aralık ayı başında İsrail limanlarına uğrayan gemilere de saldırı başlattı.
İsrail tarihinin en sağcı koalisyon hükümetindeki faşist bakanların çıkışlarına ABD Dışişleri Bakanlığı yanıt verdi.
Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, son günlerde Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin sürgüne gönderilip yerlerine İsraillilerin yerleştirilmesini sıklıkla dile getirmeye başladı.
Smotrich, geçtiğimiz hafta Cumartesi günü Gazze'de yalnızca 100 bin Filistinli yaşasaydı İsraillilerin çölü çiçeklendireceğini söyledi. Gazze Şeridi'nin mevcut nüfusu 2,3 milyon.
Bir diğer faşist bakan Ben-Gvir, Filistinlilerin Gazze'den gönüllü olarak göç etmelerine destek verdiklerini belirtip "Dünyada bizlere yardım edecek ortaklarımız var" ifadesini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrailli bakanların açıklamlarını 'kışkırtıcı ve sorumsuz' olarak niteleyip reddetti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, benzer açıklamaların derhal durması gerektiğini belirtip "Gelecekte Hamas'ın artık kontrolünde olmadığı ve hiçbir terör grubunun İsrail'i tehdit edemeyeceği bir Gazze'nin Filistin toprağı olduğu ve Filistin toprağı olarak kalacağı konusunda açık, tutarlı ve net olduk" dedi.
Al Jazeera'ya konuşan Orta Doğu Enstitüsü'nden Randa Slim, suikastın Beyrut'ın banliyösü Dahiye'de gerçekleşmesine vurgu yaptı. Dahiye'nin Hizbullah'ın kalesi olduğunu kaydeden Slim, suikastın Lübnan'lı gruba ilişkin olduğunu belirtip niteliksel olarak farklı bir misilleme beklediğini söyledi.
Kıdemli araştırmacı Slim, Aruri'nin Beyrut'ta öldürülmesinin ABD'nin çatışmayı kontrol altında tutma çabalarını karmaşık hale getirdiğini aktardı. Randa Slim'e göre, Biden yönetiminin 7 Ekim'den bu yana bir numaralı dış politika önceliği savaşın yayılmasını önlemekti.
Beyrut Amerikan Üniversitesi'nden araştırmacı Rami Huri ise, 57 yaşındaki Salih Aruri'nin öldürülmesinin Hamas'a küçük bir darbe olacağı yorumunu yaptı. Aynı zamanda gazeteci de olan Huri, Hamas'ın iki numarası Aruri'nin Filistinli grup içerisinde çok saygı gördüğünü hatırlatıp aynı zamanda Hamas, Hizbullah ve İran arasındaki bağların kurulmasında etkili olduğunu kaydetti. Ancak araştırmacıya göre, Hamas Aruri'nin yerine başka bir ismi getirecek.
Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Salı günü akşam saatleri. Saat 17.41'de tüm şehri sarsan bir patlama gerçekleşti, ses gökgürültüsüne benziyordu.
Beyrut'un güneyindeki Dahiye semtinden dumunların yükseldiği patlamanın meydana geldiği yer, bir apartman dairesiydi. Dahası, Dahiye Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah'ın kalesi olarak biliniyordu.
Gazze Şeridi'ndeki işgalde hiçbir hedefine ulaşamayan İsrail, Hamas liderlerinin Beyrut'taki toplantısını silahlı insansız hava aracıyla vurdu. Suikastta drone'dan ateşlenen füzeler apartman dairesinin yanı sıra bina önündeki araçları da hedef aldı.
İlk gelen görüntülerde bir binanın ikinci ve üçüncü katında ciddi hasar olduğu, sokağa bakan cephenin yıkıldığı göze çarpıyordu.
Beyrut'un banliyölerinden Dahiye'den dünyaya şok dalgaları yayan saldırıda, Hamas'ın siyasi kanadının en üst düzey isimlerinden Salih Aruri hayatını kaybetti. El Aksa televizyonu, Hamas'ın iki numarası Aruri'nin yanında, örgütün silahlı kanadının iki yöneticisinin daha saldırıda yaşamını yitirdiğini duyurdu..
Patlama anında dünyada son dakika oldu, uluslararası haber televizyonları yayınlarını keserek Beyrut'a bağlandı.
Lübnan medyası, saldırının ardından İsrail savaş uçaklarının Beyrut ve güneydeki Sur şehri semalarında uçtuğunu duyurdu.
İSRAİL SÜRGÜNE GÖNDERDİ, LÜBNAN'A YERLEŞTİ
Toplam yedi kişinin öldüğü, 11 kişinin de yaralandığı saldırıda hedef alınan Salih Aruri, Filistinli Hamas grubunun en üst düzey isimlerinden biriydi. 1966 yılında İsrail işgali altındaki Ramallah'taki Aruri kasabasında dünyaya gelen Aruri, 1987'de Hamas'a katıldı.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları'nın Batı Şeria'daki kurucuları arasında yer aldı, hayatının 15 yılını İsrail hapishanelerinde geçirdi.
Serbest kaldıktan sonra İsrail tarafından sınır dışı edildi ve Lübnan'a yerleşti. Sürgün hayatının bir döneminde Türkiye'de yaşadı.
2011 yılında İsrail askeri Gilad Şalid'e karşılık 1027 Filistinli mahkumun serbest kaldığı anlaşmanın müzakerecilerinden biriydi.
Sürgünde geçen sekiz yılın ardından 2018'de Gazze'ye döndü ve Hamas lideri İsmail Haniye tarafından karşılandı. Ancak Aruri Gazze'de kalmadı ve Lübnan'da yaşamaya devam etti.
İran ve Hizbullah ile yakın ilişkileri olan Aruri, geçtiğimiz aylarda birden fazla kez Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'la buluştu ve görüşmenin fotoğrafları Lübnanlı grubun basın servisi tarafından paylaşıldı.
ORTA DOĞU'DA FAY HATLARI HAREKETE GEÇTİ
57 yaşındaki Aruri, geçen yıl “Artık şehit olmayı bekliyorum. Uzun bile yaşadım" cümlesini kurmuştu. Salih Aruri'nin Gazze'deki savaşın üçüncü ayı dolarken suikasta uğraması, Orta Doğu'da fay hatlarını harekete geçirdi.
Hamas, Aruri'nin öldürülmesinin ardından yaptığı açıklamada İsrail'le yürütülen rehine takası ve ateşkes müzakerelerinin tümünün askıya alındığını duyurdu.
Bir başka Filistinli grup İslami Cihad, İsrail'e seslendi ve "Bu suç cezasız kalmayacak" mesajı verdi.
Saldırıyı kınayan Lübnan Başbakanı Necib Mikati, suikastın Lübnan'ı İsrail Hamas savaşına daha fazla çekme amacı taşıdığını söyledi. Beyrut yönetimi, İsrail'i Birleşmiş Milletler'e şikayet etmeye hazırlanıyor.
'İNTİKAM, İNTİKAM, KASSAM'
Suikastın ardından İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da yüzlerce kişi sokağa çıktı, yürüyüşte 'İntikam, intikam, Kassam' sloganı atıldı.
İran'dan da saldırıya kınama geldi, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani Birleşmiş Milletler'i İsrail'in terör eylemlerine karşı acil şekilde harekete geçmeye çağırdı.
Yemen'in batısını kontrol eden ve son aylarda Kızıldeniz'den geçen ticari gemilere saldırarak savaşın seyirin değiştiren Husiler de, Hamas'a destek açıklayıp suikastı kınadı.
Kuzey Afrika ülkesi Fas'ta ise başkent Rabat'ta da gösteri vardı. Aruri lehine sloganlar atan Faslılar İsrail'i protesto etti ve bayrak yaktı.
BEYRUT'TA İLK SALDIRI
Hamas'ın iki numarası Salih Aruri'nin Beyrut'ta suikasta uğraması, üçüncü ayı dolmak üzere olan savaşın bütün bölgeye yayılma korkusunu artırdı.
Saldırıya dair bir yorum yapmayan İsrail ordusu, her türlü senaryoya hazırlıklı olduğunu söylemekle yetindi. Bu, çatışmanın Lübnan ya da diğer cephelere sıçrayarak bölgesel bir savaşa dönüşmesine yol açabilir.
Salih Aruri, 7 Ekim'den bu yana suikasta uğrayan en yüksek seviyedeki isim. Dahası, ilk kez Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta bir saldırı gerçekleşti.
Nitekim, Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah saldırının cezasız kalmayacağını vurguladı, suikastı 'tehlikeli bir gelişme' olarak niteledi.
BLINKEN'IN ZİYARETİ ERTELENDİ
İsrail basını, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Tel Aviv'e yapacağı ziyaretin gelecek haftaya ertelendiğini duyurdu.
MACRON'DAN İSRAİL'E UYARI
Saldırının ardından İsrail savaş kabinesi üyesi Benny Gantz'la görüşen Fransa lideri Emmanuel Macron, Tel Aviv yönetiminden Lübnan'da gerilimi tırmandıracak her türlü davranıştan kaçınmasını istedi.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah kentinin nüfusunun 1 milyonu aştığını duyurdu.
İsrail işgal güçleri, defalarca Gazze'nin kuzeyinde yaşayan Filistinlilerin güneye gitmelerini isteyen uluslararası hukuka aykırı tahliye emirleri yayınladı.
Gazze sakinleri kafileler halinde güneye kaçarken, İsrail savaş uçakları güneydeki Refah ve Han Yunus'u bombardımana tuttu.
Hiçbir güvenli yerin bulunmadığı Gazze Şeridi'nde nüfus giderek güneye doğru sıkıştı.
OCHA, bugün itibarıyla Mısır sınırında yer alan Refah'a 1 milyondan fazla insanın sığındığını açıkladı. Refah'ın savaştan önceki nüfusu yalnızca 280 bindi.
Gazze Şeridi'nde toplam 2,3 milyon Filistinli yaşıyor.