17.11.2023 - 10:38 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
7 Ekim'den beri Gazze'de katliam düzenleyen İsrail'in kara harekatı tüm kaosuyla sürüyor. Bütün gelişmeleri dakika dakika aktarıyoruz.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, ellerindeki esirlerin bir kısmını tedavi etmek üzere bakım merkezlerine naklettiklerini, birinin ise İsrail'in sürekli bombardımanı nedeniyle panikatak sonucu öldüğünü duyurdu.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, abluka altındaki Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerinde İsrail askerleriyle karadan çatıştığı görüntüleri yayınladı.
Gazze'deki hükümetden yapılan açıklamada "İsrail'in 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısı 12 bini geçti. Ölenlerden 5 bini çocuk, 3 bin 300'ü kadın" ifadeleri kullanıldı.
Dünya Sağlık Örgütü Direktörü Ghebreyesus "İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki sözde güvenli bölge önerisi felaket reçetesi" ifadelerini kullandı.
Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Netanyahu'nun Gazze'ye yakıt girmesine izin verme kararını kınayan bir bildiri yayınladı:
"Gazze'ye yakıtın girmesine izin verilmesi büyük bir hata ve kabinenin kararına aykırı. Bu zayıflığı yansıtıyor, düşmana oksijen veriyor. Bu, Hamas lideri Yahya Sinvar'ın klimalı bir sığınakta oturup haberleri izlemesine ve İsrail toplumunu ve rehinelerin ailelerini manipüle etmeye devam etmesine olanak tanıyor."
Bugün erken saatlerde İsrail, yakıt dolu iki tanker kamyonunun Gazze'ye girmesine izin verme kararını açıkladı; bu, savaşın başlamasından önce günlük olarak şeride akan yakıtın yaklaşık yüzde 6'sına denk geliyor.
ABD'li haber sitesi Axios'un haberine göre, ABD Temsilciler Meclisi'ndeki Yahudi meslektaşlarının liderliğindeki düzinelerce Demokrat, Biden yönetimine Gazze'ye daha fazla yakıt girmesine izin vermesi için İsrail'e baskı yapması çağrısında bulundu.
Taleple birlikte Dışişleri Bakanı Blinken'e gönderilen mektuba; Yahudi temsilciler Susan Wild, Jamie Raskin ve Jan Schakowsky liderlik ediyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı: Elektrik kesintileri yüzünden Gazze Hastanesi'nde 2 günde 24 kişi öldü.Filistin devlet televizyonundan gelen haberlere göre, İşgalci İsrail ordusu Gazze'nin güneyindeki Zeytun Mahallesi'nde yerinden edilmiş sivillerin yaşadığı bir okulu bombaladı. Bölgeden düzinelerce ölü ve yaralılar olduğu haberleri geliyor.
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, saldırı dün gece gerçekleştirildi. Ancak telekomünikasyon hizmetlerinin kesintiye uğraması yüzünden ancak bugün itibariyle öğrenildi.
Yanı sıra Gazze Sağlık Bakanlığı, elektrik kesintileri yüzünden Gazze Hastanesi'nde 2 günde 24 kişinin yaşamını yitirdiği bilgisini geçiyor.
Al Jazeera, Gazze'deki okula yönelik yapılan saldırıda düzinelerce kişinin öldüğünü, 100 kişinin de yaralandığını açıkladı. Kesin ölü sayısı ise henüz bilinmiyor. Saldırı normal şartlarda dün gece gerçekleşti ancak iletişim hatlarının kopukluğu nedeniyle yeni ortaya çıktı.
İsrail güçleri El-Halil'de gösteri düzenleyen Filistinli aktivistlere göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Sosyal medyadaki videolar, göz yaşartıcı gazdan kaçan insan kalabalığını ve üzerinde dronların uçuştuğunu gösteriyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Amerikan CBS televizyonuna yaptığı açıklamada, El Şifa Hastanesi'nde Hamas'ın İsrailli rehineleri tuttuğuna yönelik "güçlü işaretler" bulduklarını ileri sürdü. Netanyahu, "Hastaneye girme nedenlerimizden biri buydu" diye konuştu.
İsrail güçleri hastaneye Çarşamba günü girdi. Netanyahu'ya göre askerler hastaneye girdiğinde rehineler orada değildi. Rehineler hakkında istihbarata sahip olduklarını söyleyen Netanyahu, "Ne kadar az konuşsam o kadar iyi olur" dedi.
Netanyahu'nun Başdanışmanı ve aynı zamanda Eski İsrail'in Birleşik Krallık Büyükelçisi olan Mark Regev ise CNBC kanalında bir röportaj verdi. Mehdi Hasan isimli sunucunun bile şaşırdığı cevaplar dünya basınında kısa sürede gündem oldu. Söz konusu röportajın detayları şöyle:
Sunucu: Çocuk ölümleriyle ilgili birçok görüntü gördüm, enkazdan çıkartılan çocuklar gördüm.
Regev: Onlar, Hamas'ın senin görmeni istediği görüntüler.
Sunucu: Ama onlar çoktan hayatını kaybetti, onları sizin hükümetiniz öldürdü. Bunu kabul ediyorsun değil mi? Siz çocukları öldürdünüz.
Regev: Hayır etmiyorum, bu insanların nasıl öldüğünü bilmiyoruz.
Sunucu: Voov
Reveg: Biz hiçbir çocuğun ölmesini istemiyoruz.
Sunucu: Tamam benim sorum şu, sana katılıyorum Hamas'ın dediği her şeye inanmamalıyız. Peki size neden inanmalıyız? İsrail ordu sözcüsü Pazartesi günü Arapça bir belge buldu, Gazze'de bir hastanedendi bu belge. İsimler yazıyordu, hastanenin muhafızlarını ( Hamas üyeleri) içeren isimler. Ama bunun yalan olduğu ortaya çıktı, bu sadece haftanın günlerinin yazdığı bir takvimdi.
Dahası Başbakanlık ofisinde çalışan diplomatınız Ofir Gendelman "Gazze'de yaşananların perde arkası" diye bir görüntü paylaştı, bu da yalan çıktı. Görüntü Lübnan'da yıllar önce yayınlanan bir kısa filmdi. Burada sonsuz bir yanlış bilgilendirme var ve bu yanlış bilgilendirme sizin hükümetiniz tarafından haksız mıyım?
Regev: Katılmıyorum, burada önemli bir sorun var. Bak sana bir örnek vereyim.
Sunucu: Hayır soruyu anlamadınız galiba.
Regev: Sorunu cevaplayacağım, 7 Ekim'deki saldırılardan beri kayıplarımızı sürekli olarak güncelledik. Takvim konusuna gelince herkes hata yapabilir, sen ve ben hata yapabiliriz.
Sunucu: İsrail'in Gazze'de savaş suçu işlediğine dair söylemler artıyor, Hamas üzerinden örnek vereceğim. Tel Aviv'e gelip bir okulu veya bir binayı ele geçirseydi içeride İsraillilerin olduğunu bildiğiniz hale orayı bombalar mıydınız?
Regev: Biz kimseyi doğrudan öldürmüyoruz, bu doğru bir soru değil.
Sunucu: Çok basit bir soru sordum, kazayla da olsa bombalar mıydınız?
Regev: Biz kimseyi kazayla bombalamıyoruz.
Sunucu: Başbakan Netanyahu'nun kadın çocuk ve sivilleri önemsemediği ve onların da bombalanmasına dair sözleri var bunun hakkında ne söyleyeceksin?
Regev: Hayır, başbakan orada kadın ve çocukların öldürülmesinden bahsetmiyor, bunu nasıl söyleyebilirsin? Bizim demek istediğimiz Hamas'ı ortadan kaldırmak.
Sunucu: Son olarak, ABD Başkanı Joe Biden bölgede iki devletli bir çözüm öneriyor, siz bu öneriyi destekliyor musunuz? Evet veya hayır.
Regev: Benim görüşüm, şimdilik bu konuları tartışmak için erken olduğu yönünde. Biz savaşı kazanmaya odaklandık.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) bağlı Terörle Mücadele Birimi, Erbil kentinin kuzeyinde ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri askerlerinin bulunduğu Harir Askeri Hava Üssü'ne yerel saatle 10.25 sıralarında SİHA ile saldırı düzenlendiğini açıkladı. Saldırı nedeniyle üste yangın çıktığı ve bölgeden dumanlar yükseldiği belirtildi.
İran yanlısı Şii milis grupların çatısı altında toplandığı “Irak İslami Direniş” adlı grup saldırıyı üstlendi. Gruptan yapılan açıklamada, 2 SİHA ile düzenlenen saldırının Gazze’deki saldırılara yanıt olarak gerçekleştirildiği duyuruldu.
İsrail ordusu binlerce kişinin sığındığı El Felah Okulu'nu hedef aldı. Bölgeden gelen ilk bilgilere göre çok sayıda kişi yaşamını yitirdi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yetkilileri Cuma günü yaptığı açıklamada, haftalardır süren İsrail bombardımanlarının nüfusun kısıtlı yiyecek ve temiz su ile barınaklarda yoğuşlasmasına sebep olması yüzünden Gazze'de hastalıkların yayılmasından büyük endişe duyduğunu açıkladı.
İşgal altındaki Filistin'deki DSÖ temsilcisi Richard Peeperkorn, "Kış geldiğinde hastalıkların yayılması konusunda son derece endişeliyiz" dedi.
Çok yoğun nüfusa sahip bölgede 70 binden fazla akut solunum yolu enfeksiyonu vakası ve 44 binden fazla ishal vakasının kaydedildiğini, bu rakamların beklenenden önemli ölçüde yüksek olduğunu da ekledi.
İrlanda'nın iktidardaki Sinn Fein partisinin Başkanı Mary Lou McDonald, hükümetine İsrail'i Gazze'deki eylemlerini soruşturmak üzere Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne götürmesi çağrısında bulundu.
Vekil, İrlanda'nın ateşkes için İsrail'e daha fazla baskı yapması gerektiğini de sözlerine ekledi.
McDonald, "İsrail uluslararası hukuku umursamıyor. Neden mi? Çünkü İsrail hiçbir zaman sorumlu tutulmadı" dedi.
İşgalci İsrail'in hava saldırılarının çok sayıda konutu vurmasının ardından insanlar hâlâ Cibaliye mülteci kampındaki enkaz altında kalanları kurtarmaya çalışıyor.
İnsanlar hayatta kalanları bulma umuduyla; çıplak ellerini ve bulabildikleri basit aletleri kullanarak yardım etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Cibaliye, nüfusun en yoğun olduğu mülteci kamplarından biri. Kamp, Gazze Şeridi'ndeki savaş devam ederken çok sayıda saldırıya maruz kaldı.
Bu sabah düzenklenen saldırıda çok sayıda kişi hayatını kaybetti ve onlarca kişi ise yaralandı; görgü tanıklarının ve yerel kaynakların söylediğine göre hâlâ yüzlercesi kayıp.
Hizbullah İsrail'in kuzeyde bulunan bir karakolunu tanksavar füzesiyle vurdu. İsrail ordusu saldırıyı doğruladı ancak herhangi bir can kaybı olup olmadığını açıklamadı.
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Gazze'nin kuzeyinde tam kontrolü sağlamak üzere olduklarını açıkladı. Halevi konuyla ilgili "Operasyonlar devam edecek, sistematik olarak ilerliyoruz" dedi.
41 gündür devam eden Hamas-İsrail savaşı en kritik saatlerden birini geçiriyor. Şifa Hastanesi'ne baskın düzenleyen İsrail ordusu (IDF) burada yaptıkları çalışmalarda Hamas'a ait askeri bir üs bulamadığını açıkladı. IDF Hamas'ın üst düzey komutanlarının ve rehinelerinin hastanenin altında olduğu öne sürülen tünellerde tutulduğunu söylüyordu.
Şifa Hastanesi'nden eli boş dönen İsrail'in önünde ise iki seçenek kaldı. Bunlardan biri ateşkes diğeri de kuzeydeki orduyu bölerek Güney Gazze'ye ayrı bir operasyon düzenlemek.
İngiliz medyası ve İsrail yerel basınına yansıyan haberlerde ise İsrail ordusunun Hamas'a karşı "sünger bombası" kullandığı kayıtlara geçti. Yerel medyaya göre bu bomba Beyt Hanun'da kullanıldı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan bir İsrail subayı tünellerde Hamas kuvvetleriyle savaşmak istemediklerini belirtti ve "Oraya, tünellere inip savaşmak istemiyoruz. Bizim için çok sayıda bubi tuzağı ve el yapımı patlayıcı bıraktıklarını biliyoruz" dedi.
Geçtiğimiz hafta tünellerin girişine bırakılan bir el yapımı patlayıcısı İsrail'in dört özel kuvvet askerinin ölümüne yol açtı. Öte yandan İsrail tünellerde Sünger bombasının yanı sıra teknolojik robotları da kullanıyor. Keşif amaçlı kullanılan bu robotlar hedefe vardığında patlıyor.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) patlayıcı içermeyen ancak tünel girişlerini kapatmak için kullanılan kimyasal silah (sünger bombalar) hakkında yorum yapmaktan kaçınıyor.
Sünger bombası, plastik bir kap içerisinde yer alan, iki ayrı sıvı maddeden oluşan, patlayıcı olmayan bir cihaz. Cihazın içinde sıvıları ayıran metal çubuk çıkarılıp tünel girişine atıldığında, sıvılar karışarak hızlı bir şekilde genleşiyor ve sertleşerek tünel girişini kapatıyor. Telegraph gazetesi haftalar önce yaptığı haberinde gizli silahın bazı tehlikeleri de beraberinde getirdiğine dikkat çekerek bazı İsrail askerlerinin silahtaki karışımı yanlış kullandıkları için görme yetilerini kaybettiklerini yazdı.
Hollanda'nın Rotterdam şehrinde ise, göstericiler Gazzeliler için oturma eylemi düzenleyerek tepkilerini gösterdi.
İspanya'nın Barcelona şehrinde öğrenciler tarafından düzenlenen gösterilerde; protestoculardan birinin 'Filistin özgür olmadan, bizim özgürlüğümüz de tamamlanmamıştır' yazılı bir pankartı havaya kaldırdığı görülüyor.
Öte yandan ABD'de; Colombia Üniversitesi önünde, 'Filistin'e destek ve konuşma özgürlüğü' için eylem gerçekleştirdi.
Fas'ta ise, sokaklara dökülen kalabalık Filistin bayrakları sallayarak sloganlar eşliğinde dayanışma gösterdi.
BM'nin Filistinli mültecilere yönelik kuruluşu UNRWA, iletişimin kesilmesi ve yakıtın bulunmaması sebebiyle insani yardım kamyonu konvoylarını koordine etmenin imkansız olduğunu söyledi.
UNRWA'nın genel komiseri Philippe Lazzarini, "Yakıt gelmezse insanlar yakıtsızlıktan ölmeye başlayacak. Tam olarak ne zamandan beri bilmiyorum. Ancak bu er ya da geç olacak," dedi.
Suriye devlet medyası (SANA), İsrail'in gece boyunca Suriye'nin başkenti Şam yakınlarını bombaladığını söyledi. SANA, hava savunma sistemlerinin füzelerin birçoğunu etkisiz hale getirdiğini ve ölü ve yaralı olmadığını aktardı.
İsrail'in saldırıların hayatını kaybedenler için Güney Kore'nin başkenti Seul'ün merkezindeki bir meydana 2 bin çift ayakkabı konuldu. Aktivistler tarafından gerçekleştirilen etkinlikte Gazze'de derhal ateşkes ilan edilmesi çağrısı yapıldı. Aktivist Han Soo-young, "75 yıldan fazladır İsrail işgali sırasında Gazze Şeridi, Batı Şeria'da öldürülenleri simgeleyen ayakkabıların önünde duruyoruz. Bu ayakkabılar ölümlerin sadece rakamlardan ibaret olmadığını gösterecek" ifadelerini kullandı.
Gazzeliler Cuma gününe bir kez daha İsrail'in saldırılarıyla uyandı. AFP'nin geçtiği fotoğraflarda şehrin birçok yerinden dumanların yükseldiği görüldü.
Sahadan gelen haberlere göre, İsrail'in Cibaliye Mülteci Kampı'nı vuran ve 11 kişinin ölümüne yol açan hava saldırıları bildirilmişti. Filistin Resmi Wafa haber ajansı, konut binalarını hedef alan saldırıda en az 18 sivilin hayatını kaybettiğini, çok sayıda sivilin de yaralandığını açıkladı. Kurbanlar arasında Ebu el-Kumsan, Mesud, el-Assali, el-Tululi, Ebu Dan ve Ebu Dayr ailelerinin üyeleri yer alıyor.
Gelen yeni bilgilere göre, İşgalci İsrail Cibaliye'deki Falouja mahallesini hedef alan bir hava saldırıda üç sivili daha yaşamdan kopardı. Gazze Şehri'nde, İsrail hava saldırıları ve topçu bombardımanı Şeyh Rıdvan, Tuffah ve Shujaeya mahallelerinin yanı sıra Yaffa caddesini de hedef aldı.
İsrail merkezli Jerusalem Post, İsrail ordusundaki (IDF) üst düzey yetkililerin kara harekatı karşısında tartışma yaşadığını yazdı. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi Perşembe günü, "Bana kalsaydı İsrail Silahlı Kuvvetleri'nin daha da güneye doğru ilerleyecekti" dedi. Post'a göre ise ordudaki diğer üst düzey yetkililer buna karşı çıktı.
Geçtiğimiz günlerde hem Hamas'ın hem de İsrail'in kısa süreli bir ateşkes için görüştüğü iddia edildi, ancak bu iddialar resmi olarak doğrulanmadı. IDF 40 gündür devam eden savaşta Gazze'nin büyük bir bölümünü ele geçirdi. Güney'e yönelik olası bir operasyonda ise İsrail ordusundaki askerler haliyle dağıtılmış olacak. Jerusalem Post, ordudaki diğer yetkililerin Halevi'ye bu yüzden karşı çıktığını belirterek çok sayıda hava, deniz ve kara kuvvetinin dağıtılmasına karşı çıktığını böyle bir manevranın "kompleks bir manevra" nitelendirdiğini kaydetti.
İsrail ordusu iki haftadır devam ettirdiği operasyonlarda Gazze'nin kuzeyinde büyük ölçüde kontrolü sağladı, ancak Hamas kuvvetleriyle derin çatışmalar yaşanmadı. Bu bağlamda Jerusalem Post şu soruyu sordu; Nereye saklanmış olabilirler?
Gazze'nin kuzeyinde şimdiye kadar çok az sayıda rehine ve Hamaslı bulundu. Yerel basın Hamas askerlerinin bölgenin güneyine rehinelerle birlikte gittiğini ve İsrail'i buraya çekmek istediğini belirtti.
Öte yandan Jerusalem Post İsrail'in Gazze'nin güneye de operasyon yapacağına kesin gözüyle bakıyor çünkü Tel Aviv yönetimi, rehinelerin teslim edilmediği sürece saldırıların devam edeceğini belirtiyor.
Gazze'deki tüm telekomünikasyon hizmetleri, yakıtın bitmesi nedeniyle hala kapalı. İsrail Hamas'ın askeri amaçlarını engellemek için Gazze'ye yakıt vermeyi reddediyor. Filistin'de faaliyet gösteren iki büyük şirket Baltel ve Jawwal şirketlerinden konuyla ilgili açıklama gelmedi, bu da bölgede telefon veya internet kullanarak iletişimin neredeyse imkansız olduğu anlamına geliyor.
İsrail ordusu, Han Yunus'taki bazı mahallelerde oturanlara evlerini terk edip sığınaklara gitmeleri uyarısını yaptı. Han Yunus'un bazı mahallelerinde İsrail ordusunun dağıttığı duyurularda şunlar yazıyor:
"Güvenliğiniz için oturduğunuz yeri acilen terk etmeniz ve sığınaklara gitmeniz gerekmektedir. Teröristlerin yakınında olan herkesin hayatı tehlikede olacaktır. Teröristler tarafından kullanılan tüm evler hedef alınacaktır."
Filistin haber ajansı Wafa'ya göre, İsrail ordusu Cenin'de bulunan İbn Sina Hastanesi'nin dört bir yanını kuşattı. Sağlık görevlilerine elleri havada tıbbi tesisten ayrılmaları emredildi ve hastanenin avlusunda arama yapıldı. Wafa'ya göre gece boyunca devam eden operasyonlarda çevredeki sokaklar yıkıldı, 7 kişi ise tutuklandı. Ayrıca İsrail'in keskin nişancı tüfeği taktığı İHA'ların açtığı ateş sonucu çok sayıda kişi yaralandı.
Dahası yaklaşık 80 İsrail askeri aracının Cenin şehrine girdi ve valilik binasını kuşattı. Bölgede an itibariyle iletişim hatları da kesildi. Bu nedenle artık sahadaki muhabirlerden bilgi alınamıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken "Gazze için bizim kanaatimiz, burası Filistin yönetimi kontrolünde olmalı ve güvenliği sağlanmalı" dedi ve ekledi:
"Filistinlilerin siyasi haklara sahip olmasını, kendi kendilerini yönetme ve karar alma becerisine sahip olmalarını sağlama konusunda kararlıyız"
7 Ekim'den beri devam eden İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında ölü sayısı 11 bin 320'ye yükseldi. Hayatını kaybedenlerin 7 bin 800'ünü kadın ve çocuklar oluşturuyor. Bölgedeki yaralı sayısı ise 30 bine yaklaştı.
İsrail ordusu (IDF) günlerdir Şifa Hastanesi'ne yönelik ağır saldırılar düzenliyor. Söz konusu saldırılarda sayısız sivil yaşamını yitirirken Tel Aviv yönetimi hastanenin altında Hamas'ın komuta merkezi olduğunu öne sürüyor. IDF dün akşam saatlerinde Şifa Hastanesi'nde operasyonlara başladı, gece saatlerinde de devam etti. Saatler süren operasyonlar sonrası IDF, Şifa Hastanesi'nde Hamas'a ait bir komuta merkezi bulunmadığını kaydetti.
İsrail ordusu, hâlâ ulaşmaları gereken hedefleri olduğu için Şifa'daki operasyonlarına devam edeceklerini de ekledi. IDF resmi X hesabından paylaştığı görüntülerde ise yine Hamas'a dair bir kanıt sunamadı. Söz konusu kısa videolarda belirli yerlere dizilmiş otomatik tüfekler, çok sayıda Kur'an-ı Kerim ve füzeler tarafından açılmış devasa kraterler gösterildi. IDF bazı paylaşımlarında ise net olmayan görüntüler paylaştı.
Netanyahu, İsrail'in Gazze'deki sivil ölümlerini en aza indirmeye yönelik 'başarısız' çabalarından dolayı Hamas'ı suçladı. ABD televizyonu CBS News'e konuşan Netanyahu, "Sivil ölümleri büyük bir trajedidir. Biz böyle bir şey yaşamamalıyız çünkü biz sivilleri tehlikeden uzak tutmak için elimizden gelen her şeyi yaparken, Hamas onları tehlikeye atıyor" dedi.
Rus basınında çıkan haberlere göre Mısır'dan havalanan lyushin-76 model uçağın Moskova'ya 120 Rus ile birlikte indiği belirtildi. Bu grup Gazze'den tahliye edilen üçüncü kişilerdi. Toplam 887 Rus vatandaşı kuşatma altındaki bölgeyi terk etmek için başvuruda bulundu ve en az 300 kişi şimdiden Refah kontrol noktasını geçmeyi başardı.