İsrail'in Gazze'yi işgalinde 109'uncu gün ateşkes teklifinin yanı sıra yeni saldırılarla başladı. Bütün gelişmeleri dakika dakika canlı blog sayfasına taşıyoruz.
Irak'ta ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin bulunduğu Ayn el-Esed Askeri Hava Üssü'ne, silahlı insanız hava aracı (SİHA) ile saldırı düzenlendi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres, Gazze'de yarım milyondan fazla insanın çok ciddi boyutta açlıkla karşı karşıya olduğunu belirterek, Gazze'ye engelsiz insani erişim talebinde bulundu.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Han Yunus'ta bulunan bir hastaneyi tank ile vurduğu belirtildi. Tankların ameliyathane ve hastanenin acil bölümüne ateş açtığını belirten yetkililer onlarca kişinin yaralandığını kaydetti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mısır’da inşasına başlanan El-Dabaa Nükleer Güç Santrali (NGS) Dördüncü Güç Ünitesi’nin temel atma törenine video konferans yöntemiyle katıldı. Mısır-Rusya ilişkilerine dikkat çeken Putin, "Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile özellikle Filistin-İsrail çatışmasındaki trajik gelişmelerle ilgili temas halindeyiz" dedi.
Katar Dışişleri Bakanlığı Gazze'deki savaşın sona erdirilmesine yönelik arabuluculuk çabalarının sürdüğünü bildirdi. Bakanlık ayrıca Kızıldeniz'deki gerilimin bölge için "büyük bir tehlike" arz ettiğini belirtti.
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in saldırıları nedeniyle son 24 saatte 195 kişinin hayatını kaybettiği, 354 kişinin de yaralandığı bildirildi. Açıklamada, çok sayıda yaralının enkaz altında ve yollarda olduğu kaydedilirken arama kurtarma, ambulans ve sivil savunma ekiplerinin yaralılara ulaşmaya çalıştığı aktarıldı. Bakanlık açıklamasında, İsrail'in saldırılarını başlattığı 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde hayatını kaybedenlerin sayısının 25 bin 490’a, yaralananların sayısının ise 63 bin 354’e yükseldiği ifade edildi.
İsrail'in işgal ettiği Gazze'de bir günde 21'i patlamayla çöken binalarda 24 asker kaybetmesi, İran ve Arap medyasında ilk sayfadan veriliyor.
Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen El Meyadin kanalı, 'İsrail ordusu için bir felaket' başlığıyla sunduğu haberde işgal güçlerinin 24 asker ve subayının öldüğünü kabul ettiğini yazdı.
Hizbullah'ın televizyonu El Manar, internet sitesinde 'Gazze'deki en büyük kayıplardan biri, düşman ordusu askerlerinin öldürüldüğünü kabul ediyor' manşetiyle okurlarının karşısına çıktı.
Al Jazeera Arapça, 'Direniş El Megazi kampında 21 İsrail askerini nasıl öldürdü?' başlığıyla yer verdiği haberde İsrail askerlerinin iki binaya bubi tuzağı kurduğunu, Filistinli grupların ateşlediği tanksavar füzesiyle tuzağın patladığını aktardı. Haberde, yıkılan iki ev ve çevredeki binalara kurulan bubi tuzaklarıyla, Filistinli savaşçıların binalara girişi engellenmek isteniyordu.
İran'ın haber ajanslarından IRNA, İsrail ordusunun günlük kaybının 50 askere ulaştığını iddia ettiği haberde Tel Aviv rejimi için 'büyük bir yıkım' yorumu yaptı.
Tasnim haber ajansı, 'Savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana işgalcilere karşı en büyük darbe' başlığıyla sunduğu haberinde, İsrail'in kayıplarını itiraf ettiğini ancak gerçek sayının Siyonist rejimin açıkladığı istatistiklerden daha fazlası olduğunu kaydetti.
İngilizce yayın yapan Tehran Times, 'Gazze'de bir günde 21'i tek bir vakada olmak üzere 24 İsrail askeri öldürüldü' başlığını attı.
İsrail ordusuyla Lübnan sınırında 8 Ekim tarihinden bu yana çatışan Hizbullah, bugün bir kez daha Meron hava kontrol üssünü vurduğunu duyurdu.
Lübnan'ın en ciddi askeri gücü Hizbullah, İsrail'in kuzeydeki tüm operasyonlarının koordine edildiği kritik üssü ilk olarak 6 Ocak tarihinde hedef aldı. İran destekli grup üssün vurulduğu görüntüleri paylaşırken, İsrail tarafı saldırıyı doğruladı.
Hizbullah üç hafta ikinci kez Meron'u çok sayıda roketle vurduğunu belirtti.
Henüz bir görüntü paylaşmayan Hizbullah, saldırının İsrail'in Suriye ve Lübnan'daki son suikastlarına misilleme olduğunu vurguladı.
Yeni Zelanda, ABD'nin başını çektiği Kızıldeniz'deki uluslararası koalisyona altı asker göndereceğini duyurdu.
Kızıldeniz'deki Husi saldırılarını durdurmayı hedefleyen ancak şimdiye kadar beklediği başarıyı elde edemeyen koalisyon, Babülmendep Boğazı çevresinde çok sayıda savaş gemisi bulunduruyor.
ABD ve İngiltere savaş uçakları Yemen'in batısını kontrol eden Husilerin hedeflerine sekizinci kez hava saldırıları düzenledi.
Husiler ise hava saldırılarına bir Amerikan savaş gemisine füzeler ateşleyerek ve Kızıldeniz'de seyreden ticari gemileri vurarak yanıt verdi.
Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, askerlerinin Yemen topraklarına girmeyeceğini ve çatışmalara katılmayacağını söyledi.
Gazze'deki işgale katılan 21 askerin patlamayla havaya uçan binalarda ölmesi, İsrail gündemini alt üst etti.
Hem rehine yakınları hem de koalisyondaki aşırı sağcı ortaklarının baskısı altındaki Başbakan Binyamin Netanyahu, askerlerin öldüğünün resmen duyurulmasının ardından "Gerekli dersleri öğrenmeliyiz" dedi.
Gerçek bir zafer kazanıncaya kadar savaşa devam edeceklerini söyleyen Netanyahu, ölen askerlerin ailelerinin yaşamının sonsuza kadar değişeceğini bildiğini dile getirdi. İsrail Başbakanı, soruşturma başlatılan olayı bir 'facia' olarak niteledi, "Savaşın başlamasından bu yana en zor günlerden birini yaşadık" dedi.
Husilerin üst düzey yetkililerinden Muhammed Ali El-Husi, Batılı ülkelerin Yemen'de süren savaşı desteklediği gibi Gazze'deki yıkımın da arkasında olduğunu söyledi. X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada El-Husi "Saldırılarınız Yemen halkını daha güçlü ve kararlı hale getirecek" dedi.
Somali kıyılarında İran'ın Husilere verdiği füzelere yönelik operasyon düzenleyen ABD ordusunun en elit birliklerinden 'Navy Seals' askerlerinin hayatlarını kaybettikleri belirlendi.
Akdeniz kıyı şeridi Gazze'deki savaşın başlamasıyla ABD'nin Orta Doğu'daki askeri üsleri de İran destekli milisler tarafından hedef tahtasına konuldu.
İsrail'in Gazze'deki işgaline kayıtsız şartsız destek sunan ABD'nin Suriye ve Irak'taki üsleri, defalarca kez saldırıya uğradı. ABD ordusu, sayıları 150'yi bulan saldırılara birkaç kez hava bombardımanıyla misillemede bulundu ve İran yanlısı grupları savaş uçaklarıyla vurdu.
Son olarak, Irak'ın başkenti Bağdat'taki Yeşil Bölge'de bulunan ABD Büyükelçiliği'ne top, havan ve roketsavar sistemi kuruldu. Yerel kaynaklar, sistemin Pazartesi akşamı itibarıyla aktif hale geldiğini aktardı.
Amerika'nın Sesi Pentagon muhabiri Carla Babb ise, Ekim ayı ortasından bu yana İran'in vekil güçleri aracılığıyla yapılan saldırılarda 83 ABD askerinin yaralandığını bildirdi. Yaralı askerlerden ikisi görevine dönemedi.
ABD Savunma Bakanlığı'ndan bir yetkilinin verdiği bilgiye göre, Irak ve Suriye'deki saldırılar yalnızca Amerikan askerlerini değil uluslararası koalisyondaki diğer güçleri de hedef aldı.
Saldırılarını Gazze Şeridi'nin güneyindeki en büyük şehir Han Yunus'ta yoğunlaştıran İsrail işgal ordusu, dördüncü ayının dolmasına günler kalan savaşta en büyük darbeyi yedi.
Arapça haber kaynakları, gece yarısından itibaren Han Yunus'ta iki binanın çökmesi sonucu 20'den fazla İsrail askerinin öldüğünü bildirdi. Enkaz altında kalıp ölenler arasında yüksek rütbeli subayların olduğu bilgisi vardı.
Yıkılan binalarda altı asker kayıp. İsrail kurtarma ekipleri, enkaz altındaki altı asker gece boyunca kurtarmayı denedi.
İsrail ordusuna ait helikopterler ise aralıksız bir şekilde Han Yunus'tan ağır yaralı askerleri Gazze Şeridi'nin dışına taşıdı.
İşgal ordusu, bu sabah yaptığı açıklamada Han Yunus'ta patlama gerçekleştiğini ve iki binanın çöktüğünü doğruladı. Resmi açıklamada önce 10 askerin öldüğü belirtildi ancak dakikalar sonra bu sayı 21 olarak güncellendi.
İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, patlamanın sınırdaki Kissufim'e yakın bir noktada gerçekleştiğini açıkladı.
Askerlerin sınıra yaklaşık 600 metre uzaklıkta olduğunu ve patlamanın yerel saatle 16.00 sularında meydana geldiğini belirten Hagari, ölen askerlerin çoğunun çöken iki binanın içinde ya da yakınında olduğunu söyledi.
İSRAİL GAZETESİ OLAY YERİNİ DEPREME BENZETTİ
İsrail-Gazze sınırına yaklaşık 600 metre uzaklıktaki binaların yakınındaki bir tank, Filistinli gruplar tarafından roketatarla hedef alındı.
Tankın vurulduğu sırada işgal güçlerinin binaları yıkmak için yerleştirdiği mayınlar patladı ve iki katlı yapılar havaya uçtu. Binalar havaya uçarken, İsrail işgal birlikleri içindeydi.
İsrail ordu sözcüsü Hagari, patlamanın nedenini araştırdıkları bilgisini paylaştı.
İsrail medyasından Yediot Ahronot, bir dizi patlamayla yıkılan iki katlı binaların enkazının bir depreme benzediğini yazdı.
Patlamalarla yıkılan binalar dışında, Gazze'deki diğer çatışmalarda son 24 saatte üç İsrail askeri Filistinli gruplar tarafından öldürüldü.
Resmi rakamlara göre, Gazze'nin karadan işgalinde İsrail ordusunun kaybı 219'a yükseldi.
İSRAİL'E ŞOK DALGALARI YAYAN HABER
Ordunun resmi açıklaması İsrail'e şok dalgaları yaydı, 21 askerin ölmesi tüm televizyonlar ve internet sitelerinin manşetinde.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog dayanılmaz zor bir sabah yaşadıklarını söyledi, Savunma Bakanı Yoav Gallant ölümlerin orduyu savaştaki hedeflerine ulaşmaya mecbur bıraktığını savundu.
İsrail, Gazze'deki savaşın 108'inci günü biterken yeni bir ateşkes teklifi sundu. Gazze'yi 2007 yılından bu yana yöneten Hamas'a iletilen teklifte iki aylık ateşkes karşılığında rehinelerin serbest bırakılması var.
Katar ve Mısırlı arabulucularla Hamas'a ulaştırılan öneri, Filistinli grubun talep ettiği kalıcı ateşkesi kapsamıyor. Ancak Tel Aviv'in önceki tekliflerinden daha ileriye gittiği görülüyor.
İsrail'in teklifinin duyurulduğu zamanlama, gözden kaçmıyor. İki aylık ateşkes önerisi, ABD lideri Joe Biden'ın Orta Doğu danışmanı Brett McGurk'un tam da bölgeyi ziyaret ettiği sırada duyuruldu. Washington'ın Orta Doğu politikasını şekillendiren isimlerden biri olan McGurk, Mısırlı ve Katarlı mevkidaşlarıyla rehine anlaşmasını görüşüyor.
İsrail tarafı, halihazırda Hamas'ın vereceği yanıtı bekliyor. Amerikan yayın organı Axios'a konuşan İsrailli yetkililer, önümüzdeki günlerde ilerleme kaydedilmesi için iyimser olduklarını söyledi.
Ancak Al Jazeera muhabiri Hamdah Salhut, Hamas'ın savaşın bitmesi dışında bir seçeneği kabul etmeyeceğini birçok kez dile getirdiğini vurguluyor.
Teklife göre, iki aylık ateşkes karşılığında önce kadın, çocuk ve yaşlı rehineler bırakılacak. Daha sonraki adımlarda kadın askerler ve erkek askerlerin serbest bırakılmasının yanı sıra rehinelerin cesetleri İsrail'e gönderilecek.
Buna karşılık, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli mahkumlar özgürlüğüne kavuşacak. Hapishanelerdeki 6 bin tutsağın tümünün değil birkaç bininin serbest kalacağı bilgisi var.
İki aylık ateşkes teklifi ayrıca İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nin ana şehirlerinden çekilmesini ve evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin kuzeydeki şehirlere dönmesini de de içeriyor. Ancak halihazırda kuzeydeki şehirlerin bazı mahalleleri haritadan silinmiş durumda.
İsrail dış istihbarat ajansı Mossad'ın yöneticisi David Barnea, iki aylık ateşkes önerisinin Hamas liderlerinin Gazze'den ayrılmasını da içerdiğini söyledi.
HER YÖNDEN BASKI
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yeni ateşkes teklifine rağmen dört bir taraftan büyük bir baskı altında.
Bir yandan rehine aileleri, diğer yandan İsrail tarihinin en sağcı hükümetinin faşist üyeleri Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich Netanyahu'yu köşeye sıkıştırmış durumda.
Hamas'ın elindeki 132 rehinenin yakınları, Tel Aviv yönetiminden Hamas'la derhal bir anlaşmaya gitmesini ve rehineleri geri getirmesini istiyor. Netanyahu'nun evinin etrafında kamp kuran rehine aileleri, Pazartesi günü parlamentonun girişini kapatıp milletvekilleriyle sert tartışmalara girdi.
Koalisyon hükümetindeki aşırı sağcılar Gvir ve Smotrich ise, Gazze'deki savaşın sona ermesine ya da ateşkese karşı çıkıp Filistinlilerin Sina Çölü'ne ya da başka bir ülkeye sürülmesini talep ediyor.
Şimdi Netanyahu'nun bir karar vermesi gerekiyor: Savaş devam mı edecek yoksa rehineleri eve mi getirecek?
ABD ve İngiltere, Yemenli Husilerin hedeflerine bir kez daha hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.
ABD Savunma Bakanlığı, Husilerin gemileri tespit etmek için kullandığı radarların da aralarında bulunduğu sekiz hedefin vurulduğunu açıkladı.
Uçak gemisi USS Eisenhower'dan havalanan savaş uçaklarının yanı sıra saldırılarda Kızıldeniz'deki gemilerden ve denizaltılardan ateşlenen Tomahawk füzeleri de kulllanıldı.
Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen El Meyadin televizyonu, ABD ordusunun dev stratejik bombardımanu çağı B-52'lerin Husileri vuran saldırılara katıldığını duyurdu ancak herhangi bir kanıt sunmadı.
İran destekli Husiler, Kasım ayı ortasından bu yana Kızıldeniz'den geçen gemilere füzelerle ve kamikaze drone'larla saldırıyor.
İsrail'e ait ya da İsrail limanlarına uğrayan gemileri hedef alan Husiler, ABD ve İngiltere'nin hava saldırılarına başlaması üzerine Amerikan savaş gemisine de füzeler ateşledi.
Pazartesi gününü Salı'ya bağlayan gece gerçekleşen yeni bombardıman, ABD’nin Husilere yönelik sekizinci saldırısı oldu.
Yemen’in, başkent Sana’nın da dahil olduğu büyük bir kısmı Husilerin kontrolünde.
ABD, Bahreyn, İngiltere, Fransa, Hollanda, İspanya, İtalya, Kanada, Norveç ve Seyşeller Kasım ayındaki saldırılardan sonra Husilere karşı Kızıldeniz’de bir uluslararası operasyon başlatmıştı. Fakat bu operasyon Husilere geri adım attırmayı henüz başaramadı.
Husiler yanlışlıkla hedef aldıkları Rus petrolü taşıyan bir tankerin de dahil olduğu çok sayıda gemiye ateş açtı.
Batılı istihbarat kaynakları koalisyon saldırılarının Husiler tam roket fırlatmaya hazırlanırken gerçekleştiğini ve bugüne kadar ellerindeki roketlerin yaklaşık yüzde 30’unun bu şekilde imha edildiğini aktarıyor.
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları, Kızıldeniz'de Husi güçlerine karşı, ticari gemi taşımacılığını güvence altına almak için bir askeri operasyon başlatılması konusunda prensip anlaşmasına vardı. Brüksel’de bir araya gelen AB üyesi ülkelerin bakanları, İsrail-Filistin gerilimi ve Ukrayna’daki gelişmeleri ele aldı.
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, toplantı çıkışında yaptığı açıklamada, birlik üyesi ülkelerin, Kızıldeniz'de ticari gemi taşımacılığını güvence altına almak için bir askeri operasyon başlatılması konusunda prensipte anlaşmaya vardıklarını açıkladı.
Borrell’in açıklamasına göre, AB Dışişleri Bakanları, Kızıldeniz’e askeri güç gönderilmesi konusuna yeşil ışık yaktı. Borrell, toplantıda hiçbir bakanın bu öneriye karşı çıkmadığını söyledi. Ancak başta İspanya olmak üzere bazı AB üyesi ülkeler, Kızıldeniz’de bir askeri misyon oluşturulmasına sıcak bakmıyor.
Josep Borrell, “Belki bazı üye devletler katılmayacaktır ancak bu onların buna karşı oldukları anlamına gelmez” dedi.
Avrupa’nın en işlek limanlarına sahip olan Almanya, Hollanda ve Belçika askeri bir güç oluşturulmasını destekliyor.
AB Komisyonu, bölgedeki Husi saldırılarına karşı ticaret gemilerinin korunması için Kızıldeniz’e en az 3 fırkateyn göndermek istiyor. Kızıldeniz’deki AB görev gücüne hangi ülkelerin liderlik edeceği ve ne kadar personelin katılacağı konusunda askeri uzmanlar bir planlama yapacak.