13.03.2024 - 12:28 | Son Güncellenme:
İsrail'in Gazze Şeridi'ni yok ettiği savaşta 159'uncu gün, bütün Orta Doğu'ya dalga dalga yayılan çatışmaların tüm detaylarını canlı blog sayfasına taşıyoruz.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki sivillerin koruması ve insani yardımların ulaştırılmasının bir numaralı işi olması gerektiğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, düzenlediği basın toplantısında İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırıları hakkında açıklamalarda bulundu. Blinken, İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes müzakerelerine değinerek, "şu anda masada çok güçlü bir öneri" olduğunu ancak bunu kabul edip etmemenin Hamas'ın elinde olduğunu söyledi.
İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’ne havadan yardım operasyonları devam ediyor. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’ne 9’uncu kez havadan yardım operasyonu düzenlendiği bildirilerek, “ABD Merkez Komutanlığı, devam eden çatışmalardan etkilenen sivillere temel yardım sağlamak amacıyla 13 Mart 2024 tarihinde saat 13.17'de (Gazze saatiyle) Gazze'nin kuzeyine dokuzuncu havadan yardım operasyonunu gerçekleştirdi” denildi.
Operasyonda 2 C-130 tipi ve 1 C-17 Globlemaster III tipi uçağın yer aldığı aktarılan açıklamada, “ABD'ye ait C-17 ve C-130 uçakları 35 bin 712 gıda ve 28 bin 800 şişe suyu büyük bir ihtiyaç bölgesi olan Gazze'nin kuzeyine bırakarak sivillerin kritik yardımlara erişimini sağladı” denildi. Açıklamada, ayrıca Gazze’ye havadan yardım operasyonlarının başladığı 2 Mart 2024'ten bu yana ilk kez C-17 Globlemaster III tipi uçağın kullanıldığına dikkat çekildi.
Hamas'ın siyaseti kanadı, Gazze'ye denizden gelen yardımların 2,4 milyon kişi için yetersiz olduğunu belirtti. Hamas ayrıca lojistik sorunların İsrail nedeniyle tam olarak karşılanmadığını ifade etti.
7 Ekim'de patlak veren İsrail-Hamas arasındaki savaşa ABD kanadı jet hızında Tel Aviv'e olan desteğini açıkladı. ABD'nin ardından batılı ülkeler peş peşe İsrail'e ziyaretler düzenledi ve hem maddi hem de ekonomik olarak destekte bulundu. Doğu bloğunda ise durum tam tersi seyretti, Rusya ve Çin Filistin'i destekler nitelikte açıklamalar yaparken İran, İsrail'e vekil güçleri üzerinden adeta adı koyulmamış bir savaş açtı.
Arap ve İran basınında çıkan haberlerde ise Rusya, İran ve Çin'in "Maritime Security Belt" tatbikatı kapsamında Orta Doğu'ya gelecekleri bildirildi. Tatbikata ayrıca, Azerbaycan, Hindistan, Kazakistan, Umman, Pakistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nden de temsilciler katılacak.
Çin Savunma Bakanlığı konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Pekin, tatbikata katılmak üzere güdümlü füze destroyeri Urumçi, güdümlü füze fırkateyni Linyi ve kapsamlı tedarik gemisi Dongpinghu'yu bölgeye gönderecek" dedi.
Tatbikatlar, ABD liderliğinde Husilere karşı kurulan koalisyon sonrası bölgedeki en büyük güç olma ihtimalini taşıyor. Ayrıca şu anda 13 NATO üyesi ülkesi, Steadfast Defender 24 adı verilen tatbikat kapsamında Finlandiya ve Norveç'in kuzeyinde görev alıyor. Yetkililer bu tatbikatın amacının ise Rusya'nın olası saldırısına karşı bir defans olduğunu belirtiyor.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 31 bin 272'ye yükseldi.
İsrail drone saldırısıyla Lübnan'ın Sur şehrini hedef aldı. Lübnan medyası, İsrail tarafından gerçekleştirilen saldırının Sur şehrinde bir aracı hedef alarak alevler içinde kalmasına sebep olduğunu yazdı. Saldırıda en az iki kişi hayatını kaybetti.
Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan Hamas, Sur'daki Raşidiye Filistin mülteci kampı yakınlarında iki üyesinin İsrail'e ait insansız hava aracı tarafından hedef alındığını duyurdu.
Lübnan medyasınnın aktardığı Hamas açıklamasına göre, vurulan araçtakilerden biri Hadi Mustafa'ydı. Mustafa adlı Suriyeli bir Hamas üyesi de saldırıda yaşamını yitirdi.
Lebanon 24 adlı internet sitesi, araçtaki üçüncü bir kişinin de yaralandığını bildirdi.
Gazze Şeridi kıyısına bir geçici liman kurmak üzere hafta başında ABD'den yola çıkan General Frank S. Besson gemisini dört gemi daha izledi. USAV SP4 James A. Loux (LSV-6), USAV Matamoros (LCU-2026), USAV Monterrey (LCU-2030) ve USAV Wilson Wharf gemileri de bir aylık yolculuk için Virginia'dan hareket etti.
ABD Başkanı Joe Biden'ın duyurduğu geçici liman, İsrail'in yerle bir ettiği Gazze Şeridi'ne deniz yoluyla yardım ulaştırmayı hedefliyor.
Geçtiğimiz haftalarda Gazze'ye ilk kez havadan yardım atan ABD'nin liman adımı, Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen El Meyadin televizyonu tarafından mercek altına alındı. 'Amerikan deniz koridoru... İnsani ve politik hedefler arasında' başlığıyla sunulan analizde ABD'nin bugüne kadar İsrail'in Gazze'yi yok eden işgalinin ortağı olduğu, silah yardımının yanı sıra 2 bin Amerikan askerinin İsrail askerleriyle birilkte savaştığı vurgulandı.
ABD'nin kuracağı geçici limanın birçok şüpheye yol açtığını dile getiren El Meyadin, İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de projeye katılımıyla şüphelerin daha derinleştiğini yazdı. Liman projesinin yardım kisvesi altında Gazze Şeridi'ne Amerika-İsrail ittifakı üzerinden askeri bir yönetim dayatacağını belirten El Meyadin, projenin muhtemel sonuçlarını sıralayıp 'ortak işgalin' Filistin varlığı için yıkıcı bir geleceğe neden olacak açık siyasi gösterge olduğunu savundu.
Lübnan televizyonuna göre, geçici liman ABD'nin İsrail'e sunduğu askeri desteğin örtbas edilme çabası, yanı sıra Mısır'ı Gazze Şeridi'nden izole etmeyi hedefliyor. El Meyadin, Kahire yönetiminin savaşın başından bu yana oynadığı rolü hatırlatıp özellikle Filistinlilerin Sina Çölü'ne sürülmesi gibi teklifleri reddettiğini de ekledi.
El Meyadin ayrıca, Gazze Şeridi'ne kurulacak limanla İsrail'in en güneyindeki Eilat şehri arasında yeni bir kanal açılacağını savundu. Geçmişte de dile getirilen 'Ben Gurion Kanalı' Süveyş Kanalı'na bir alternatif olacak ve Akdeniz'le Kızıldeniz'i Mısır üzerinden birbirine bağlayan Süveyş'ten tek yön ulaşım sağlanacak. 100 kilometre uzunluğundaki alternatif kanalla Mısır'ın Süveyş'ten elde ettiği gelir 4 milyar düşecek, buna karşılık İsrail Ben Gurion Kanalı'yla yılda en az 6 milyar dolar kazanacak.
Gazze Şeridi'ne kurulacak geçici liman ve Ben Gurion Kanalı'na Mısır'ın kararlı bir şekilde karşı durması gerektiğini aktaran El Meyadin, Mısır halkını Kahire yönetimine baskı yapmaya çağırdı.
Avrupa Birliği'nin Kızıldeniz misyonu Aspides'te görev yapan Yunan savaş gemisi, Yemenli Husilerin fırlattığı iki silahlı insansız hava aracını düşürdü.
Mart ayının ilk haftasında Yunanistan'dan ayrılıp Süveyş Kanalı'na doğru yola çıkan Hydra adlı fırkateyn, Alman Hessen, Fransız Languedoc ve İtalyan Caio Duillio savaş gemilerine katıldı.
Kathimerini, Hydra adlı savaş gemisinin Husilerin ateşlediği kamikaze drone'ları Aden Körfezi'nde 127 milimetrelik ana silahıyla vurduğunu yazdı.
Kathimerini, Cibuti'de yakıt ikmali yapan savaş gemisinin Aden Körfezi'nde hafta başından bu yana devriye gezdiği bilgisini de verdi.
Washington Examiner isimli haftalık dergi, Türkiye'nin dış politikada yaptığı hamleleri eleştiren bir analiz yayınladı. Söz konusu analizde skandal ifadeler yer aldı.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, İsrail ve Mısır'ı ziyaret ediyor. Rutte'nin gündeminde Orta Doğu'yu ve dünyayı sarsan Gazze'deki savaş var.
Hollanda Başbakanı bugün İsrailli mevkidaşı Binyamin Netanyahu ile Kudüs'te bir araya gelecek.
Ziyaretin Kahire durağında ise Mark Rutte Mısır lideri Abdulfettah Sisi ile görüşecek.
İsrail'deki koalisyon hükümetinin aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 13 yaşındaki Filistinli bir çocuğıun Şuafat mülteci kampında İsrail askerleri tarafından katledilmesine destek verdi.
İsrail işgal askerleri, Rami el Halhuli adlı çocuğu Şuafat mülteci kampındaki bir kontrol noktasında ateş açarak göğsünden vurdu.
13 yaşındaki Halhuli, vurulduğu sırada havai fişeklerle oynuyordu.
Aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi'nin liderliğini yapan faşist bakan Ben-Gvir, X hesabından yaptığı paylaşımda İsrail birliklerinin 'hayatını tehlikeye atan teröristler'in vuran askerleri askerleri selamladığını yazdı.
Ben Gvir, Rami El Halhuli'nin vurulduğu olaya atıfta bulunmadı ancak söz konusu mesajı çocuğun katledilmesinden hemen sonra paylaştı.
7 Ekim'de başlayan savaşta Gazze sakinlerinin Sina Çölü'ne sürülmesinden Gazze Şeridi'nin yerleşimcilere açılmasına kadar birçok skandal teklifi gündeme taşıyan Itamar Ben-Gvir, İsrail hükümeti içerisindeki en karanlık isimlerden biri olarak öne çıkıyor.
8 Ekim tarihinden bu yana devam eden Hizbullah ve İsrail askerleri arasındaki sınır çatışmaları, bir kez daha Lübnan'ın iç kesimlerine taşındı.
İsrail ordusu, sınırın 100 kilometre içerisindeki Hizbullah'ın kalesi Bekaa Vadisi'ni vurdu. Lübnan'ın en ciddi askeri gücü Hizbullah, İsrail saldırısında iki savaşçısının öldüğünü duyurdu.
İsrail jetleri, Bekaa Vadisi'ni ikinci kez üst üste bombardımana tuttu.
Suriye sınırındaki Bekaa Vadisi, geçtiğimiz haftalarda da İsrail tarafından hedef alınmıştı.
İran'ın bölgedeki en önemli müttefiki Hizbullah, 2006'daki savaştan bu yana İsrail birlikleriyle en şiddetli çatışmalara imza atıyor.
ABD ordusunun Orta Doğu'daki operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Yemen'in batısını kontrol eden Husilerin USS Laboon savaş gemisine füze ateşlediğini duyurdu.
Husilerin ateşlediği kısa menzilli balistik füze, Kızıldeniz'de devriye gezen USS Laboon savaş gemisini hedef aldı. CENTCOM, balistik füzenin savaş gemisi ya da mürettebata herhangi bir zarar vermediğini bildirdi.
CENTCOM ayrıca, ABD ordusu ve koalisyon güçlerinin fırlatılmaya hazır iki Husi silahlı insansız hava aracını yok ettiğini bildirdi.
ABD, İngiltere ve diğer müttefiklerinin Refah Muhafızları Operasyonu adı altında kurduğu uluslararası görev gücü, Yemenli Husilerin Kızıldeniz'den geçen ticari gemilere saldırılarını durdurmayı hedefliyor.
Kızıldeniz ile Aden Körfezi'ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı çevresindeki devriyeler İran destekli Husilerin saldırılarını şimdiye kadar engelleyebilmiş değil. Dahası, ABD ve İngiltere'nin Yemen topraklarındaki Husi hedeflerini vuran hava saldırıları da tabloda bir değişikliğe yol açmadı.
İngiliz donanması, birkaç Husi drone'nu düşüren HMS Richmond adlı savaş gemisinin içinden bir fotoğraf paylaştı.
Husilerin saldırıları küresel ticaretin yaklaşık yüzde 13'üne ev sahipliği yapan Kızıldeniz rotasının devre dışı kalmasına yol açtı. Birçok nakliye devi ve petrol şirketinin Afrika Kıtası'nı dolaşmaya karar vermesiyle tedarik zincirlerinde aksamalar ve fiyat artışları yaşandı.
Dini özgürlükler konusunda çalışan bir ABD heyeti Pazartesi günü yaptığı açıklamada, üyelerinden birinden, Yahudilik inancına bağlı olarak taktığı kipasını çıkarmasının istenmesi üzerine Suudi Arabistan ziyaretini yarıda kestiğini açıkladı. Suudi Arabistan yetkililerinden konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi.
ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF) heyetinin Riyad yakınlarında UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tarihi Diriyah kentini ziyaret ettiği sırada komisyon başkanı Ortodoks Haham Abraham Copoper'ın taktığı kipa kriz çıkardı.
Suudi yetkililerin kipanın çıkarılması talebi ABD'liler tarafından reddedildi.
Ziyaretin yarıda kesilmesiyle sona eren krizin ardından ABD'li yetkililer, Suudi Arabistan yönetimini sert şekilde eleştiren açıklamalar yaptı.
Washington'daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği ise AFP haber ajansının yorum talebine henüz yanıt vermedi.
Hafta sonu yaptığı çelişkili 'kırmızı çizgi' açıklamalarıyla gündemi değiştiren ABD lideri Joe Biden ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında 'kırmızı çizgi' savaşı var.
Amerikan yayın kuruluşu Axios, üç ABD'li yetkiliye dayandırdığı haberinde Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah kentini hedef alacak muhtemel bir İsrail kara işgalinin Biden ve Netanyahu arasında krize neden olduğunu bildirdi. 'Biden ve Bibi'nin (Netanyahu'nun lakabı) Refah için kırmızı çizgileri onları çarpışma rotasına soktu' başlığını atan Axios'a konuşan ABD'li yetkililer, İsrail'in Refah'ı işgal etmesinin ABD politikasında yüksek ihtimalle ciddi bir değişikliğe yol açacağını söyledi. Söz konusu yetkililer, ciddi değişiklikler olarak Birleşmiş Milletler'de İsrail'in savunulmasının sona ermesi ve İsrail ordusunun Gazze'de kullandığı ABD silahlarına kısıtlama getirilmesini saydı.
Habere göre, Binyamin Netanyahu 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah'a saldırmayı bir kırmızı çizgi olarak gördüğünü birden fazla kez ifade etti. ABD lideri Biden da hafta sonu verdiği röportajda bir insani felakete yol açacak Refah işgalinin Washington için kırmızı çizgi olup olmadığı sorusuna 'Evet' yanıtı verdi.
Joe Biden'ın ilk kez İsrail işgalini 'kırmızı çizgi' olarak tanımladığını aktaran Axios, Netanyahu'nun ise bir gün sonra Refah'ı işaret ederek "Oraya gideceğiz. Bir kırmızı çizgim var. Kırmızı çizgi ne biliyor musunuz? 7 Ekim bir kez daha olmayacak. Asla tekrarlanmayacak" cümlelerini kurduğunu bildirdi.
ABD lideri ve İsrail Başbakanı'nın 15 Şubat tarihinden bu yana konuşmadığını vurgulayan Axios'a konuşan Amerikalı yetkililer, Washington'da haftalardır Refah işgalinin tartışıldığını ve ABD'nin buna izin veremeyeceğini söyledi. ABD'li yetkililerden birine göre, eğer Tel Aviv yönetimi Refah'a karadan saldırırsa, ABD bugüne kadar defalarca veto ettiği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararında tavır değişikliğine gidebilir. BMGK'daki acil ateşkes isteyen tasarılar, İsrail'in en önemli müttefiki ABD'nin veto kartıyla bugüne kadar önlendi.
Axios'a konuşan üst düzey bir Amerikalı yetkili, "Eğer Netanyahu Biden'a kafa tutmaya karar verip böyle bir operasyona girişirse, bu bir hesaplaşma olur" dedi.
Yayın organına göre, ABD'li ve İsrailli yetkililer Refah saldırısının Ramazan ayının bitmesinden önce başlamasını beklemiyor.