17.01.2024 - 10:55 | Son Güncellenme:
İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgalinde 103. güne girildi. Ateş çemberine dönüşen Orta Doğu'daki bütün gelişmeleri dakika dakika canlı blog sayfasına taşıyoruz.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD’nin Kızıldeniz’de devam eden saldırılar nedeniyle Yemen’deki Husilerin Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist listesine yeniden eklediğini belirterek, Husilerin, Kızıldeniz’deki saldırılarına son vermesi halinde ABD’nin bu kararı yeninde değerlendireceğini açıkladı.
Mısır'dan yola çıkacak yardım konvoyu İsrail tarafından sınırda kontrol edildikten sonra, ilaçlar ve tıbbi malzemeler bugün Kızılhaç'a teslim edilecek. Gazze'ye ulaşan ilaçların İsrailli rehineler için de kullanılması, anlaşmanın şartları arasında.
İsrail Başbakanı Netanyahu, Gazze'ye bugün gönderilen tıbbi yardımlar nedeniyle İsrail ordusunu kınadı. Başbakanlık tarafından yapılan açıklamada "Ordu gerekli düzenlemeleri yapmadı" ifadesi kullanıldı.
Savunma Bakanı ve Savaş Kabinesi üyesi Benny Gantz ise "İlaçları rehinelere ulaştırmak önemli bir hamle oldu. Kararı siyasetçiler ortak bir şekilde aldı" dedi. İsrailli muhalefet vekillerinden olan Avigdor Liberman ise "Netanyahu yine saçmaladı" değerlendirmesinde bulundu.
İsrail-Hamas arasında başlayan savaşla birlikte ABD, Tel Aviv'e yönelik açık desteğini kısa süre sonra açıkladı. Üç adet devasa uçak gemisini bölgeye gönderen Washington ayrıca ABD ordusundan askerleri İsrail'e yardım etmesi için Orta Doğu'ya gönderdi. ABD Kongresi savaşın hemen başında İsrail'e yönelik bir maddi destek paketi yayınladı dahası, İsrail'in kullandığı birçok silah, füze ve ekipman Amerikalı şirketler tarafından üretiliyor. Bu bağlamda dördüncü ayına yaklaşan savaşta şimdiye kadar 25 bine yakın Gazzeli İsrail ordusu tarafından öldürüldü.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken İsviçre'de düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda konuştu. Blinken burada Orta Doğu'da yeni bir "denklemin" oluştuğunu ve "dönüm noktasına" gelindiğini dile getirdi. Bir gazetecinin kendisine yönelttiği "Yahudilerin hayatları Filistinlilerin, Müslümanların ve Hristiyanların hayatlarından daha mı önemli?" sorusuna Blinken İsrail'e verdikleri büyük askeri ve maddi desteğe rağmen tek kelimelik bir yanıt vererek "hayır" dedi ve ekledi:
"Benim için, birçoğumuz için, Gazze'de her gün gördüklerimiz iç burkucu. Masum erkekler, kadınlar ve çocukların yaşadığı acılar yüreğimi parçalıyor"
Açıklamalarının devamında Blinken, Hamas nedeniyle Orta Doğu'daki savaşın başladığını öne sürdü ve 1200 İsraillinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı.
Bölgede iki devletli bir çözüm önerisinde bulunduklarını belirten Blinken, savaş sonrası Suudi Arabistan ve Filistin devleti de dahil olmak üzere İsrail ile normalleşme adımlarının atılmasın gerektiğini kaydetti.
İslamabad yönetimi, İran Devrim Muhafızları'nın sınırdaki Belucistan'a füze saldırıları düzenlemesinin ardından Tahran'daki büyükelçisini geri çağırdı.
Pakistan ayrıca, İran'ın İslamabad Büyükelçisi'nin Pakistan'a dönmesine izin vermediğini de ekledi.
Moskova, Rusya lideri Vladimir Putin ile İranlı mevkidaşı İbrahim Reisi'nin kısa süre içerisinde yeni bir stratejik anlaşma imzalayacağını duyurdu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova, hazırlıkları son aşamasına gelen anlaşmanın Moskova ve Tahran arasındaki stratejik ortaklığı pekiştireceğini dile getirdi.
2023'ün son haftalarında Kremlin Sarayı'nda buluşan Putin ve Reisi'nin görüşmesi beş saat sürdü.
İran ve Rusya arasında giderek büyüyen askeri, siyasi ve ticari ilişkiler, ABD, İsrail ve diğer Batılı müttefiklerini endişelendiriyor.
Maria Zaharova, iki ülke arasındaki ilişkilerin eşi benzeri görülmemiş bir dönemden geçtiğini belirtti, yeni anlaşmanın imzalanmasının geç bile kaldığını söyledi. Zaharova'ya göre, uluslararası şartlar değiştiği için anlaşmanın imzalanması daha da önem kazandı.
İran, geçtiğimiz yıl sonbaharda Rusya'dan Su-35 savaş uçakları ve Mi-28 muharebe helikopterleri gibi silahların satın alınmasında son düzenlemelerin yapıldığını duyurmuştu.
Neredeyse 10 yıllık iç savaşta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin başını çektiği koalisyonu geri püskürten Yemenli Husiler, Kasım ayı ortasında bir kargo gemisine helikopterle inip el koyarak dünya gündeminde üst sıralara tırmandı.
Ülkenin en büyük limanı Hudeyde dahil Yemen'in batısını kontrol eden Husiler, İsrail işgaline karşı savaşan Hamas ve diğer Filistinli örgütlere destek için Kızıldeniz'den geçen İsrail gemilerine füzeler ateşlemeye başladı.
İran destekli grup, Aralık ayı başında İsrail gemilerinin yanı sıra İsrail limanlarına uğrayan gemileri de hedef alacağını ilan etti.
ABD'nin başını çektiği uluslararası bir görev gücü kurulurken, Kızıldeniz ile Babülmendep Boğazı'na konuşlanan savaş gemilerine rağmen Husi füzeleri hız kesmedi.
20'den fazla ülkenin yer aldığı Refah Muhafızları Operasyonu adlı görev gücü, Yemen topraklarından ateşlenen çok sayıda füze ve kamikaze drone'u havada vurdu.
Husilerin füzeleri Umman Denizi'ne kadar ulaşırken, ABD ve İngiltere savaş uçakları geçen hafta Yemenli grubun tesislerini ve cephaneliklerini bombardımana tuttu.
İran destekli grubun saldırılara misillemesi, Amerikan savaş gemisi USS Laboon'a füze fırlatmak oldu.
Son olarak Kızıldeniz'de seyreden Yunanistan'a ait bir ticari gemiyi vuran Husiler, geri adım atacak gibi görünmüyor.
AVRUPA BİRLİĞİ HAREKETE GEÇİYOR
Avrupa Birliği (AB) ise, ticari gemileri Husilerin saldırılarına karşı korumak amacıyla bölgeye fırkateyn göndermeye hazırlanıyor. Brüksel’de 27 üye ülkenin büyükelçilerinin katılımıyla gerçekleştirilen AB Siyasi ve Güvenlik Komitesi toplantısında, Kızıldeniz’e askeri misyon gönderilmesi konusunda mutabakat sağlandı.
ÜÇ SEÇENEK VAR!
Üç savaş gemisinin Kızıldeniz'e doğru yola çıkması beklenirken, AB'nin önünde üç seçenek bulunuyor. İlk seçenek, AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in gündeme getirdiği AB adına bölgeye üç fırkateyn göndererek kendi misyonunu başlatmak.
İkincisi, AB’nin 2020 yılında Basra ve Umman Körfezi arasındaki Hürmüz Boğazı'nda ticari gemilerin güvenliğini sağlamak için başlattığı Agenor Operasyonu'nun genişletilmesi seçeneği. Operasyona aralarında Belçika, Fransa, İtalya, Almanya ve Hollanda'nın da yer aldığı 9 Avrupa ülkesi destek veriyor.
Üzerinde durulan üçüncü seçenek ise bölgedeki Fransız güçlerine katılmak.
Kendi görev gücü konusunda eden Fransa ABD ve İngiltere'ye katılmadı, Babülmendep Boğazı'na savaş gemisi konuşlandırdı. Paris'in ayrıca Cibuti'de kalıcı bir askeri üssü bulunuyor.
Brüksel’deki kaynaklara göre Avrupa Birliği, ABD ve İngiltere'ye katılmaya sıcak bakmıyor. Başta İspanya olmak üzere bazı AB ülkeleri, ABD ve İngiltere’nin Yemen’de gerçekleştirdiği saldırılara dahil olmak istemiyor.
AB büyükelçilerinin, 17 Şubat'taki AB Dışişleri Bakanları toplantısı öncesi, Kızıldeniz’de görev yapacak askeri misyon planının somutlaştırması bekleniyor.
Kızıldeniz’de seyir özgürlüğü ve güvenliğini sağlamaya yönelik askeri operasyon için AB üyesi ülkelerin oy birliği koşulu aranmıyor.
Birçok nakliye ve petrol devinin yaklaşık 30 saldırının gerçekleştiği Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Akdeniz rotasından ayrılması, dünya ticaretinin dengelerini değiştirdi.
Ticari gemiler, Avrupa ile Asya arasındaki en kısa güzergah yerine Afrika Kıtası'nı boydan boya dolaşıyor. Bu da, yüksek maliyetlere ve teslimatların gecikmesine neden oluyor.
Her yıl küresel ticaretin yaklaşık yüzde 13'ü Kızıldeniz-Süveyş Kanalı rotasından gerçekleşiyor.
Almanya'nın İsrail'e yaklaşık 10 bin adet tank mühimmatı gönderme planı tepki çekti. Hamas’tan Telegram üzerinden yapılan yazılı açıklamada, söz konusu planın Almanya’yı Filistin halkına karşı yürütülen savaşa “doğrudan bir ortak” haline getirdiği ifade edildi. Ayrıca planın, "Nazi Siyonist (İsrail) hükümetinin” işlediği savaş suçlarının tüm siyasi ve ahlaki sorumluluğunu taşıdığı vurgulandı. Almanya’nın mühimmat gönderme planının kınandığı açıklamada, “Öyle görünüyor ki Almanya, insanlığa karşı işlediği günahlarla dolu tarihini yeniden çoğaltıyor ve yakın geçmişten alınan dersler bunlara engel olmuyor.
Buradan halkımızın, kendisine yönelik saldırıya katılan, tüm tabuları çiğneyen bu cani düşmana koruma sağlayan hiç kimseyi unutmayacağını ve affetmeyeceğini beyan ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Doğu Kudüs'ten bildiren Al Jazeera muhabiri Stefanie Dekker, Katar'dan havalanan yardım uçaklarının Mısır'a ulaştığını aktardı.
Salı akşamı duyurulan anlaşma gereği, iki uçağın taşıdığı ilaç ve tıbbi malzemeler Gazze Şeridi'ne götürülecek.
Mısır'dan yola çıkacak yardım konvoyu İsrail tarafından sınırda kontrol edildikten sonra, ilaçlar ve tıbbi malzemeler Kızılhaç'a teslim edilecek.
Gazze'ye ulaşan ilaçların İsrailli rehineler için de kullanılması, anlaşmanın şartları arasında.
İsrail hükümeti, ilaçların doğru hedefe ulaştığının kanıtlanması için rehine ailelerinin yoğun baskısı altında.
Filistinli yetkililer, İsrail işgali altındaki Gazze Şeridi'nde son bir gündeki saldırıların 163 can aldığını açıkladı.
İsrail işgal ordusunun geceden bu yana Han Yunus ve Refah gibi güney kentlerini bombardımana tuttuğu biliniyor. Ancak, yerel kaynaklar neredeyse nüfusun tümünün güneye kaçtığı kuzey şehirlerinde de şiddetli çatışmaların yaşandığını bildirdi. İsrail jetleri, Gazze'nin kuzeyine hava saldırıları gerçekleştirdi.
Filistinli yetkililer, son 24 saattik saldırılarda 350 kişinin de yaralandığını ve çok sayıda kurbanın halen enkaz altında kurtarılmayı beklediğini söyledi.
102 gün geride kalan savaşta İsrail 24 bin 448 Filistinliyi Gazze topraklarında katletti.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus kentindeki sivillere ait evleri hava saldırıları ve topçu ateşleriyle hedef aldı. Yerel kaynaklara göre saldırılarda 13 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusu ayrıca Refah kentini de vurdu. Şabura Mülteci Kampı'na yönelik saldırıda iki ev hedef alındı, 4'ü çocuk olmak üzere 6 kişi yaşamını yitirdi, 10'dan fazla kişi de ağır yaralandı.
Kızıldeniz'deki ticaret gemilerine saldırarak dünyada adından söz ettiren Husilere karşı Mısır'ın yeni planı ortaya çıktı. Kahire, bu planla birlikte bir taşla iki kuş vurmak istiyor.
Davos'ta konuşan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İsrail'e destek veren ABD'yi topa tuttu.
Washington'ın İsrail'e sunduğu desteğin Orta Doğu'daki tehlikenin kökeni olduğunu belirten Abdullahiyan, ABD lideri Joe Biden'a uyarıda bulundu.
İran Dışişleri Bakanı, "Biden ve Beyaz Saray'ın İsrail'deki Netanyahu gibi haydutlarla büyük çaplı işbirliği, bölgedeki tehlikenin kökeni. ABD ve Biden kaderini Netanyahu'nun akıbetine bağlamamalı" dedi.
Abdullahiyan, Kızıldeniz'den geçen gemilere saldıran Yemenli Husilere herhangi bir emir yada talimat vermediklerini de savundu.
Bağdat yönetimi, kuzeydeki Erbil kentini vuran İran füzelerinin ardından Tahran'ı Birleşmiş Milletler ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) şikayet etti.
Pazartesi akşamı yerel saatle 23.30'da Erbil semalarında görülen füzelerin hedefinde, ABD üssü ve konsolosluğu da vardı.
İran, İsrail gizli servisi Mossad'ın Erbil'deki karargahını vurduğunu savunuyor. Iraklı yetkililer ise, İran füzelerinin milyarder bir iş insanın da aralarında bulunduğu dört sivili öldürdüğünü açıkladı.
Irak Dışişleri Bakanlığı, İran'ı şikayet ettiğini resmi açıklamayla duyurdu.
Japon denizcilik şirketi, Husilerin gemiyi ele geçirmesinden iki ay sonra Kızıldeniz operasyonlarını askıya aldı. Yemenli Husiler tarafından 19 Kasım'da ele geçirilen Galaxy Leader gemisini işleten nakliye şirketi Nippon Yusen, Kızıldeniz'deki operasyonlarını askıya aldığını duyurdu.
NYK Line olarak da bilinen Japon firmasının bir sözcüsü, AFP haber ajansına "mürettebatın güvenliğini sağlamak" için bölgedeki operasyonları askıya alan diğer şirketlerle birlikte hareket edeceğini söyledi.
Sözcü ayrıca şirketin Galaxy Leader'ın 25 kişilik mürettebatının kaderi konusunda "endişeli" olduğunu ancak "hiçbir bilgi almadığını" aktardı.
Geminin ortak sahibi Galaxy Maritime Ltd, Aralık ayında, aralarında Bulgaristan, Meksika, Filipinler, Romanya ve Ukrayna'nın da bulunduğu ülkelerden gelen mürettebatın, Husiler tarafından aileleriyle "mütevazı" temas kurmasına izin verildiğini belirtti.
Fransa lideri Emmnauel Macron, ABD ve İngiltere'nin Husi hedeflerini vurduğu koalisyona katılmadıklarını söyledi. Macron, söz konusu adımın gerekçesi olarak ise bölgesel gerilimin tırmanmasından duyulan korkuyu gösterdi.
Gazetecilere konuşan Emmanuel Macron "Herhangi bir gerilimden kaçınmak isteyen bir tutumumuz var" dedi, konunun askeriden ziyade diplomatik olarak ele alınması gerektiğinin altını çizdi.
ABD ve İngiltere savaş uçakları, geçen haftadan bu yana Yemen'in batısını kontrol eden Husilerin askeri hedeflerini bombardımana tutuyor. Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda gibi ülkeler ise söz konusu saldırılara operasyonel olmayan destek sağlıyor.
İran destekli Husilerin Kasım ayı ortasından bu yana Kızıldeniz'den geçen İsrail'e ait ya da İsrail limanlarına uğrayan gemileri hedef alması, dünyanın gözünü bir anda Babülmendep Boğazı'na çevirdi.
ABD, 2023 bitmeden Refah Muhafızları Operasyonu adıyla bir uluslararası koalisyon kurulduğunu ilan etti ancak görev gücünün Kızıldeniz'deki devriyeleri Husi saldırılarını durdurmadı.
Yemenli grup, Amerikan ve İngiliz savaş uçaklarının bombardımanına ise ABD donanmasına ait USS Laboon savaş gemisine füze ateşleyerek misillemede bulundu.
İsrail ordusu, Gazze işgaline katılan askerlerden ikisinin daha öldürüldüğünü açıkladı.
Böylece, Ekim ayı sonunda başlayan kara işgalinde İsrail'in kaybı 192'ye çıktı.
İsrail işgal ordusu, iki askerin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki çatışmalarda Filistinli gruplar tarafından vurulduğu bilgisini paylaştı.
Özellikle Arap Baharı'yla birlikte vekil güçleriyle Orta Doğu'daki ağırlığını ciddi şekilde artıran İran, Gazze'deki savaşın başlamasından 101 gün sonra düğmeye bastı.
İran'dan ateşlenen balistik füzeler Irak'ın kuzeyindeki Erbil ve Suriye'nin kuzeyindeki Halep'te bazı hedefleri vurdu. Füze yağmurunun hedefinde, ABD'nin Erbil konsolosluğu ve askeri üssü de vardı.
Devrim Muhafızları, 1300 kilometre menzili bulan füzelerin İran ve müttefiklerini hedef alan son saldırılara bir misilleme olduğunu açıkladı. 24 balistik füzenin ateşlendiği yerleri paylaşan Devrim Muhafızları, general Rıza Musevi suikastına özel bir atıfta bulunmadı.
İsrail, 2023'ün son günlerinde Suriye'deki İran operasyonlarını 30 yıldır yürüten general Rıza Musevi'yi Şam'daki evinde füzelerle vurup öldürdü.
Dervim Muhafızları, Salı günü akşam saatlerinde ise İran'ın güneydoğu komşusu Pakistan'a füzeler fırlattı. İran ordusuna bağlı haber ajansı, füzelerin Ceyş el Adl örgütüyle bağlantılı iki üssü hedef aldığını duyurdu.
Saldırıda İran-Pakistan sınırındaki Belucistan bölgesinde yer alan bir köy vuruldu. İran ile Pakistan arasında yaklaşık 900 kilometrelik bir sınır var, her iki ülke de uzun süredir sınır hattında güvenlik önlemleri almaya çalışıyordu. Ancak Devrim Muhafızları'nın füzeli saldırısı, tam da Orta Doğu'yu saran savaşın ortasında bir ilk niteliği taşıyor.
Tahran yönetimi, geçen ay sınıra yakın bir yerde meydana gelen ve onlarca İranlı polis memurunun ölümüne yol açan saldırılardan Ceyş el Adl'i sorumlu tutuyordu.
Pakistan, İran'ın hem füze hem de silahlı insansız hava aracı kullandığı saldırılarda iki çocuğun hayatını kaybettiğini, üç kişinin de yaralandığını duyurdu. Füze saldırısını 'yasa dışı' olarak niteleyen Pakistan Dışişleri Bakanlığı, saldırıların 'ciddi sonuçları' olabileceğini vurguladı.
Pakistan medyası ise, İran'a karşı öfkeli başlıklarla bugün okuyucuların karşısına çıktı. The News gazetesi 'Pakistan İran tarafından hava sahasının nedensiz şekilde ihlal edilmesine parladı' başlığını attı. Dawn gazetesi Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasını manşetine taşıdı, The Frontier Post İslamabad yönetiminin İran saldırısını güçlü şekilde kınadığını bildirdi.
Daily Ausaf gazetesi, 'Pakistan toprağında İran hava saldırısı: 2 ölü' manşetini atarken, füzelerin düştüğü yerin sınıra 90 kilometre mesafede olduğu bilgisini verdi.
The Express Tribune ise, 'Pakistan İran saldırısının ardından sonuçlar için uyarıyor' başlığını seçti.
Al Jazeera'ya konuşan analist Trita Parsi'ye göre ise, İran'ın füze saldırılarını 'tehlikeli bir tırmanış' olarak tanımladı. Ulusal İran-Amerikan Konseyi'nin kurucusu Parsi, İran halkının daha büyük bir savaş arayışında olmadığını belirtip, rejim içindeki unsurlara işaret etti. Orta Doğu'nun giderek bölgesel bir çatışmaya savrulduğuna dair artan işaretlere değinen Trita Parsi, İran'ın füze saldırılarını 'ateşe benzin dökme'ye benzetti.
Ceyş el Adl, Sistan-Belucistan eyaletindeki en aktif ve etkili grup.
Gazze Şeridi'ndeki bir haftalık geçici ateşkesin arabulucusu Katar, İsrail ve Hamas arasında yeni bir anlaşma sağlandığını açıkladı.
Bu kez Katar ve Fransa'nın arabuluculuğunda varılan anlaşma, Hamas'ın elindeki rehinelere ilaç verilmesini öngörüyor.
Buna karşılık İsrail de Gazze'ye daha fazla temel insani malzeme girmesine izin verecek.
Yardım anlaşmasını Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el Ensari duyurdu. Anlaşmaya göre, insani yardım malzemeleri Çarşamba günü Katar'ın başkenti Doha'dan Mısır'a doğru yola çıkacak. Yardımlar daha sonra sivillere ulaştırılmak üzere Gazze'ye götürülecek, ilaçlar ise İsrailli rehinelere ulaştırılacak.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ilaç anlaşmasındaki çabalarından dolayı herkese minnettar olduğunu söyledi.
ABD ise müzakerelerin konusu görüşmelerin daha fazla rehinenin serbest bırakılmasına yol açabileceği konusunda umutlu. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby, ABD'nin Orta Doğu temsilcisinin böyle bir anlaşma ihtimalini görüşmek üzere Katar'da olduğunu söyledi.
Görüşmelerin 'çok ciddi ve yoğun' geçtiğini sözlerine ekleyen Kirby, “Bunun yakında meyvelerini vereceğini umuyoruz” dedi.
Hamas'ın elinde halihazırda 132 rehine olduğu tahmin ediliyor.