Kuzey Kore: İlk casus uydusunu başarıyla yörüngeye yerleştirdik
22.11.2023 - 09:35 | Son Güncellenme:
Euronews
Kuzey Kore'nin gönderdiğini açıkladığı casus uydu, Rusya Devlet Başkanı Putin'in Pyongyang'a uydu yapımına yardımcı olma sözü verdiği görüşmeden bu yana ilk fırlatış oldu
Kuzey Kore ilk casus uydusunu başarıyla yörüngeye yerleştirdiğini açıkladı ve yakın gelecekte daha fazlasını fırlatma sözü vererek Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerinin uluslararası kınamalarına meydan okudu. Kuzey Kore haber ajansı KCNA, Malligyong-1 uydusunun Sohae uydu fırlatma tesisinden Chollima-1 roketiyle yerel saatle 10:42'de fırlatıldığını ve saat 10:54'te yörüngeye girdiğini aktardı. Fırlatışı Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un da izlediği bildirildi.
Haberde, Kuzey Kore uzay ajansının yakın gelecekte Güney Kore ve Kuzey Kore silahlı kuvvetlerinin ilgi duyduğu diğer bölgeler üzerinde gözetleme kabiliyetlerini sürdürmek için çok sayıda casus uydu göndereceği belirtildi. "Keşif uydusunun fırlatılması (Kuzey Kore'nin) kendini savunma kapasitesini güçlendirmek için meşru bir hakkıdır" denilen haberde, bunun "düşmanlarının tehlikeli askeri hamleleri karşısında ülkenin askeri hazırlığını arttıracağını" ifade edildi.
ABD GÜNEY KORE VE JAPONYA
Fırlatmayı ilk bildiren Güney Kore ve Japonya'daki yetkililer, yörüngeye bir uydu yerleştirilip yerleştirilmediğini hemen doğrulayamadıklarını bildirdi. Güney Kore ordusu roketin bir keşif uydusu taşıdığına ve güneye doğru fırlatıldığına inandığını söyledi.
Japon hükümeti acil durum ilan ederek Okinawa'da yaşayanlara binaların içine ya da yer altına saklanmaları talimatını verdi. Hükümet daha sonra roketin Pasifik Okyanusu'na doğru gittiğini açıklayarak acil durum uyarısını kaldırdı.
Kuzey Kore, Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün bu sulardaki koordinasyon makamı olan Japonya'yı uydu fırlatma planları konusunda bilgilendirmişti. ABD, Güney Kore ve Japonya, casus uydu fırlatışının BM Güvenlik Konseyi kararının ihlali olduğunu belirtti ve girişimi kınayarak hem bölgede hem de ötesinde gerilimi arttırma ve güvenlik durumunu istikrarsızlaştırma riski taşıdığını vurguladı.
