Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - New York'un güneydoğusunda, Long Island'da 2017 yılında korkunç bir katliam yaşandı. İddiaya göre bu saldırı bir komplonun ürünüydü. Olayın ana kahramanı ise 'Küçük Şeytan' lakaplı bir kadın. Bu katliamdan sağ çıkan Elmer Alexander Arteaga Ruiz cinayetlerin nasıl işlendiğini ve kurtuluş hikayesinin detaylarını tek tek anlattı.
HABERİ YOKTU
Acımasız taktikleriyle tanınan sabıkalı MS-13 çetesi tarafından gerçekleştirilen katliamdan kurtulan tek kişi Ruiz'di. Ruiz, 5 yıl önce yaşanan bu korkunç olaydan hemen sonra ne polisi aradı ne de kimseye haber verdi. Mahkemede de olay yerinden hızla kaçtığı için birlikte olduğu arkadaşlarının öldürüldüğünden habersiz olduğunu söyledi. Avukatlar ise Ruiz'in çetenin bir üyesi olduğunu ve dört arkadaşı katledildikten sonra uyumak için eve gittiğini öne sürdüler.
PUSUYA DÜŞÜRÜLDÜLER
Ruiz'in ifadesine göre 22 yaşındaki 'Küçük Şeytan' Escobar' kendisini ve diğer genç erkekleri parkta esrar içmeleri için kandırdı ancak kısa süre sonra MS-13 çetesi tarafından pusuya düşürüldüler. Olayda Ruiz'in dört arkadaşı kaçmaya çalıştı. Ancak yeterince hızlı olamadıkları için yakalanarak katledildiler.
“Çitteki bir delikten geldiler. Sekiz ya da dokuz tane vardı. Yüzlerini kazaklarla kapattılar. Geldiler ve yarım daire oluşturdular. Dizlerimizin üzerine çökmemizi söylediler. Kımıldama dediler. Kim hareket ederse ölür" Koştum çünkü ilk söyledikleri öleceğimiz, bizi öldürecekleri ve silahları olduğuydu."
'KIZ TAVLAMAYA' ÇALIŞMIŞLAR
Federal savcılar mahkemede kurbanların sosyal medyada çete sembollerini yakarak sert görünmeye çalışan lise çocukları olduğunu, ancak MS-13 üyelerinin yaptıklarını 'saygısızlık' işareti olarak algıladıklarını söylediler. Ruiz de kendisinin ve arkadaşlarının fotoğrafları yayınlama sebebini sadece 'kız tavlamak' olduğunu söyledi. Ruiz, "Bunun kadınların hoşuna gittiğini düşünüyorduk. Kulağa ilginç gelse de böyle erkeklerden hoşlanan kadınlar var" dedi.
ESCOBAR İHBAR ETTİ
ABD Başsavcı Yardımcısı Megan Farrell'e göre Escobar, kurbanların fotoğraflarını kötü niyetli çeteye sızdırdı ve katillerin gözüne girmek için gençleri o gün parka çekerek kandırdı. Savcı, "Kurbanlar öldürüldüklerinde acı içinde inlediler ve korku dolu çığlıklarıyla parkı doldurdular" diye konuştu. Farrell, "Onlar sadece lise çocuklarıydı. Sert görünmeye ve dikkat çekmeye çalışıyorlardı. MS-13 üyeleri bu fotoğrafları sosyal medyada gördüler ve bu fotoğrafları ölümü haklı çıkaracak derin bir saygısızlık işareti olarak algıladılar" ifadelerini kullandı.
'ÇOK KAN VARDI'
Katliam olarak adlandırılan saldırıda 16 yaşındaki Justin Llivicura, 20 yaşındaki Michael Lopez, 18 yaşındaki Jorge Tigre ve 18 yaşındaki Jefferson Villalobos öldürüldü. Savcı, Escobar'ın ertesi gün cinayetlerdeki önemli rolüyle övündüğünü ve erkek arkadaşına bir kurbanın kaçtığını söylediğini aktardı. Farrell ayrıca Escobar'ın polise yalan söylediğini ve polisin onu takip ederken cep telefonunu hareket halindeki bir arabadan atarak kanıtları yok etmeye çalıştığını da ekledi. Arkadaşlarının kaybolduğunu bildirmek için perişan durumdaki akrabalarıyla birlikte karakola giden Ruiz, daha sonra yetkilileri kanlı olay yerine yönlendirdi. Dedektif Donald Britton, “Kurbanların gömlekleri boyunlarına kadar çekilmişti. Üst üste yatıyorlardı. Çok kan vardı" diyerek gördüğü tabloyu anlattı.
'MASUMİYETİNİ KORUYOR'
Kurbanların yakınları ise cinayet mahallinin bir fotoğrafı gösterildiğinde mahkemede ağladı. Escobar'ın avukatı Keith White ise müvekkilinin kurbanların saldırıya uğrayacağını bilmediğini söyledi. White, “Arkadaşlarının öldürüleceğini bilmiyordu" yorumunu yaptı. Adliye binasının dışında konuşan Escobar'ın diğer avukatı Jesse Siegel de "Bayan Escobar masumiyetini koruyor" demekle yetindi.