25.06.2021 - 18:21 | Son Güncellenme:
AA
Tatar, Brüksel'de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in bugün sona eren AB Liderler Zirvesi'nin ardından sarf ettiği "Kıbrıs'ta iki devletli çözümü asla kabul etmeyeceğiz" ifadesinin hatırlatılması üzerine Tarar, şöyle devam etti:
"Mesajımız her zaman Kıbrıs'ın gerçeklerine göre hareket edilmesi gerektiğidir. Kıbrıs'ta 60 yıldır iki devletin olduğunu, fevkalade pozisyon kazandığını ve dolayısıyla artık madem ki; 50 yıldır görüşülen federasyon çerçevesindeki bir modelin iki taraftan da kabul görmediğidir."
Tatar, Annan Planı dahil olmak üzere tüm yol haritalarının Kıbrıs Türkleri tarafından kabul, Rumlar tarafından ise reddedildiğini anımsattı.
İsviçre'nin Crans-Montana kentindeki görüşmelerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun çabalarına değinen Tatar, Rum tarafının son noktada siyasi eşitliği dahi kabul etmeden masadan ayrıldığını hatırlattı.
Tatar, şunları kaydetti:
"(AB Liderleri) Onları bir kez daha Kıbrıs'ın gerçeklerini görmeye davet ediyorum. Eğer görmezlerse, eğer Türkiye'ye bu şekilde haksızlık yapmaya devam ederlerse hiç sanmasınlar ki; biz dayatma bir çözümü kabul edeceğiz. Biz Kıbrıslı Türkler olarak hiçbir zaman bu kadar fedakarlıktan sonra ve bu milli mesele olan Kıbrıs davasında tehlikeye götürecek, sonumuzu gerçekten büyük bir maceraya sürükleyecek bir anlaşmaya asla 'evet' demeyiz."
Brüksel'de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmenin ardından basın toplantısı düzenleyen Tatar, “Brüksel’den memnuniyetle ayrılıyorum.” dedi.
Guterres’in AB Zirvesi nedeniyle Brüksel’de Rum lider Nikos Anastasiadis ile görüşeceği için eşitlik olması açısından kendisi ile de görüştüğünü belirten Tartar, “Kıbrıs meselesinin özünde bir bakıma uluslararası toplumun Kıbrıs Türk halkına yönelik yaptığı büyük bir hata, büyük bir insafsızlık ve bir bakıma ortaya koydukları eşitsizlik vardır. Dolayısıyla şu ana kadar çözüm bulunamamıştır.” diye konuştu.
Bu konuyu Guterres’e ilettiğini söyleyen Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Kıbrıs sorununa çözüm bulunmadan AB’ye üye olması ve Rum liderin AB Zirvesi’nde Ada'yı tek başına temsil etmesine dikkati çekti.
Tatar, “Bu kadar insafsızlık olabilir mi? 60 yıl önce bu şekilde bir anlaşmanın şu şekilde istismar edilmesiyle uluslararası toplumun bize yaptığı haksızlıklar teraziyi tamamıyla Rumların ve Yunanların lehine çevirdi.” ifadelerini kullandı.
KKTC lideri, Guterres’in bu hususa yanıt olarak, “Evet, haklısın ama o konuda benim yapacağım bir şey yok. Burada bir eşitsizlik oluyor. Orada sen yoksun ama o kararlar alınırken ben bu görevde değildim.” değerlendirmesini yaptığını aktardı.
İki devletli çözüm için anlaşma zemini bulunabilirse bunun Türk toplumunun Türkiye ile bağlarının da korunmasına hizmet edeceğini vurgulayan Tatar, Kıbrıs Türklerinin "varlığının, ulusal pozisyonunun, değerlenen ve statüsü giderek yükselen Doğu Akdeniz’de konumunun Türkiye’nin de himayesi ve garantisiyle korunabileceğini" Guterres'e ifade ettiğini de söyledi.
Tatar, Guterres'in kendisini eylüldeki Genel Kurul toplantılarına davet ettiğini kaydetti.
TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ
Tatar, şunları dile getirdi:
“Guterres, bana ‘Evet, ben zamanında Portekiz Başbakanı'yken Türkiye Cumhuriyeti’nin AB’ye alınması için çok uğraştım, çok çalıştım. Eğer Türkiye Cumhuriyeti, AB üyesi olarak kabul edilseydi bugün bambaşka, çok olumlu, çok farklı bir dünyadan bahsedecektik.’ demiştir. Bu ifadesinde gerçekten çok samimi olduğunu gördüm, duydum.”
YUNANİSTAN BAŞBAKANI İLE AYAKÜSTÜ SOHBET
Tatar, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile aynı otelde konakladıklarını, karşılaşmalarında Miçotakis'in kendisine selam vermesi üzerine ayaküstü sohbet ettiklerini belirtti.
Miçotakis'e Ada'da 60 yıldır iki devletin kökleştiğini, hem barış hem Doğu Akdeniz'de olumlu yansımalar olacağı münasebetiyle federasyon yerine iki devletli çözümden yana olduklarını anlattığını dile getiren Tatar, Miçotakis'in ise kendisine "AB'de buna sıcak bakılmadığını" anımsattığını ifade etti.
MUHTEMEL ANLAŞMANIN KALICI OLMASI GEREKTİĞİ VURGUSU
Tatar, Kıbrıs’ta yapılacak bir anlaşmanın kalıcı olması için Ada'nın gerçeklerine göre yapılması gerektiğinin altını çizdi ve aksi halde durumun çatışmaya kadar gidebileceği uyarısında bulundu.
"Kıbrıs, küçük bir adadır ama insanlar geçmişi unutmazlar, unutmayacaklardır. Bir anlaşma olacaksa mutlaka sağlam temellerde olması gerekmektedir." diyen Tatar, şunları kaydetti:
"Eğer Kıbrıs'ta bir anlaşma olacaksa, Doğu Akdeniz'de Türkiye ve Yunanistan arasında dengenin de sağlanması için, mutlaka egemenlik temelinde olmalı. Yani Türk tarafındaki devlet egemen olmalı. Böylece hem Kıbrıs'ta barış ve huzur hem Doğu Akdeniz'de denge sağlanması ve korunmasıyla bu tür bir anlaşmanın sürdürülebilir olduğuna inanmaktayım."