13.02.2021 - 11:50 | Son Güncellenme:
İspanya'nın doğusunda, ayrılıkçı girişimlerle gündeme gelen Katalonya özerk yönetiminde 5,6 milyon seçmen, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan önlemlerin altında yerel parlamento seçimleri için yarın sandık başına gidiyor.
Yeni vaka ve can kayıplarının düşük düzeylerde seyrettiği Galisya ve Bask özerk yönetimlerinde 12 Temmuz 2020'de yapılan yerel parlamento seçimlerinde görülmeyen sorunlar, yeni vakaların yüksek rakamlarda devam ettiği Katalonya'da yaşanıyor.
Katalonya Adalet Yüksek Mahkemesi, sandık görevlisi olarak çağırılan 82 bin 251 kişiden yaklaşık yüzde 41'inin (33 bin 918) Kovid-19 bulaşması endişesiyle, seçimlerde çalışmak istemediği yönünde başvuru yaptığını açıkladı.
Seçim Kurulu, 14 Şubat Pazar günü olası personel eksikliği nedeniyle oy kullanma işlemenin gerçekleşmediği merkezlerde, 48 saat sonra sandıkların kurulmasının ve oy kullanılmasının garanti edileceğini bildirdi.
Oy kullanmanın başlayacağı yerel saatle 09.00'dan bir saat önce sandık başında olması gereken görevlilerin, ilk olarak ateşlerinin ölçüleceği, göreve sadece vücut sıcaklıkları 37,5 derecenin altında olanların kabul edileceği ve her birine FFP2 tipi iki maske, birer plastik siperlik ve eldiven verileceği duyuruldu.
Katalonya'daki bazı bölgelerde, havanın yağışlı olmaması halinde sandıkların, sınıflara değil okulların bahçelerine yerleştirileceği duyuruldu.
Kovid-19 salgını tedbirleri kapsamında, riskli grupta (65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar ve hamileler) olanların 09.00-12.00, karantinada olan yaklaşık 96 bin kişinin 19.00-20.00, geri kalan seçmenlerin ise 12.00-19.00 saatleri arasında oy kullanmasını sağlayacak düzenleme yapıldı.
Oy kullanmaya gelen seçmenlerin maske takması zorunlu olurken, karantinada olanların oy kullanacağı son 1 saatte sandık görevlilerinin koruyucu elbise ve koruyucu gözlük takmaları şart koşuldu.
Sandıkların kapatılmasından sonra yapılacak oy sayım işlemlerinde ise görevlilerin en az bir metrelik sosyal mesafeye uymaları gerektiği bilgisi paylaşıldı.
Ayrıca Katalonya özerk hükümeti, salgının etkisiyle mektupla oy kullanma talebinin bir önceki 2017 seçimine göre yüzde 350 artışla 284 bin 706 olduğunu açıkladı.
İspanya'da Madrid'in ardından Kovid-19'un en yoğun görüldüğü bölge olan Katalonya'da şimdiye kadar 543 bin vaka tespit edilirken, yerel yönetim kaynaklarına göre 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
Katalonya'da mevcut durumda belediyelerin yüzde 40'ı Kovid-19'da aşırı riskli bölgeler (her 100 bin kişide tespit edilen Kovid-19 sayısı 250'nin üzerinde) arasında yer alıyor.
Katalonya'da başkanlık için üç güçlü aday yarışıyor
Ayrılıkçı taleplerle gündeme gelen ülkenin doğusundaki Katalonya özerk yönetiminde, siyasi istikrarsızlık nedeniyle son 9 yılda 4'üncü kez erken yerel parlamento seçimi yapılıyor.
Anketler seçim yarışının, mevcut durumda koalisyon hükümetiyle iktidarda olan Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC), Katalonya için Birlik (Junts) ve muhalefette olan Katalonya Sosyalist Partisi (PSC) arasında geçeceğini gösteriyor.
Anketler, PSC'nin yüzde 22, Junts'un yüzde 20-21, ERC'nin ise yüzde 20 oy alacağını öngörüyor.
Katalonya'nın İspanya'dan ayrılmasını isteyen, İspanyol mahkemelerinde haklarında dava veya soruşturma yürütülen 3 bin kişi için af ve kendi geleceğine karar verme hakkını (yasal bağımsızlık referandumu) savunan ayrılıkçı partilerin en büyük hedefi bağımsızlık yanlılarının meclisteki çoğunluğunu korumak.
Özerklik yapısının genişletildiği federal bir İspanya vadeden PSC ise Katalonya'da 2010'dan bu yana ayrılıkçıların elinde olan özerk hükümet başkanlığını almak istiyor.
Katalonya'daki süreç
Katalonya'da bağımsızlık yanlısı siyasi girişimler 2012 yılında başlamış ve dönemin Katalonya özerk hükümet başkanı Artur Mas'ın öncülüğünde 9 Kasım 2014'te yasa dışı ilk bağımsızlık yanlısı halk oylaması yapılmıştı.
Ardından, 12 Ocak 2016-28 Ekim 2017'de Katalonya özerk hükümet başkanı olarak görev yapan, şu anda Avrupa parlamenteri olan ve İspanya'da hakkında yakalama ve tutuklama emri bulunan Carles Puigdemont'un liderliğinde 1 Ekim 2017'de, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına rağmen yasa dışı bağımsızlık referandumu gerçekleşmişti.
Katalonya özerk yönetim parlamentosu da 27 Ekim 2017'de "açıklanması ertelenen, tek taraflı bağımsızlık deklarasyonunu" kabul etmiş ve aynı gün İspanya Senatosunda alınan ve Anayasa'nın 155. maddesinin uygulandığı kararla Katalonya'nın özerk hakları geçici olarak merkezi hükümete devredilmişti.
Bu gelişmelerin ardından İspanya mahkemelerinden kaçan Puigdemont ve 6 eski Katalan siyasetçi ülkeyi terk ederken, Yüksek Mahkeme'de tutuklu yargılanan eski Katalonya özerk yönetim hükümetinden 9 siyasetçi, devlete karşı ayaklanma, kamu parasını kötüye kullanma ve devletin kurumlarına itaatsizlik suçlarından Ekim 2019'da açıklanan kararla 9 ila 13 yıl hapis cezası almıştı.
Mevcut durumda yarı serbestlik hakkı tanınan söz konusu tutuklu 9 Katalan siyasetçi, Katalonya'da partilerinin seçim kampanyalarına katıldı.
İspanya'da bir yıldır iktidarda olan sol koalisyon hükümeti Katalonya sorununa çözüm için Katalan hükümeti ile diyalog masası kurulması kararı alsa da ciddi hiçbir adım atılmadı.