16.12.2021 - 10:04 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Bir insan hakları kuruluşu olan Global Witness, Graff, Bulgari, Van Cleef & Arpels ve Sotheby's gibi lüks markaların sattığı yakutların, Myanmar'ın darbeyle gelen askeri hükümetini zenginleştirdiğini ve ülkenin demokrasi hareketini bastırmaya devam etmesine yardımcı olduğunu öne sürdü.
Global Witness, yaklaşık 30 markanın yalnızca dördünün -Tiffany, Signet, Noodles ve Harry Winston- Myanmar'dan alınan taşları satmadıklarını söyledi.
KANLI ELMASLAR
The Times'ın haberine göre, çatışma elmasları veya bir diğer adıyla ‘kanlı elmaslar’, savaşları ve insan hakları ihlallerini finanse eden organizasyonlar tarafından yasadışı olarak çıkarılıyor.
Terim ilk olarak 1990'ların sonlarında Angola, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Liberya ve Sierra Leone gibi Afrika ülkelerinde kullanıldı. Şimdi ise Myanmar’dan alınan taşlar için kullanılıyor.
'BU SEVGİ DEĞİL, YOLSUZLUK VE İNSAN HAKLARI İHLALİ'
Global Witness durumla ilgili şunları söyledi: “Lüks markalar kafalarını kuma gömüyor ve durumun farkında olmayan tüketicilere, çatışmaları finanse etme olasılığı yüksek olan yakutları satıyor.
Etik yollarla elde edilen Myanmar yakutu diye bir şey yok. Bu değerli taşlar, insan ilişkilerinin ve sevginin sembolleri olarak satılıyor ancak tedarik zinciri, yolsuzluk ve korkunç insan hakları ihlalleriyle dolu” dedi.
ÖRGÜT DE İŞİN İÇİNDE
Taşların üretiminin yaklaşık yüzde 90'ı, Şubat ayında seçilmiş Aung San Suu Kyi hükümetini deviren silahlı kuvvetler tarafından kontrol edilen veya silahlı kuvvetlerle yakından ilişkili şirketlerin hâkim olduğu Mandalay Bölgesi'ndeki Mogok kasabasından geliyor.
Bunlar arasında cunta lideri Kıdemli General Min Aung Hlaing tarafından kontrol edilen ve İngiltere, Avrupa Birliği ve ABD tarafından yaptırımlara tabi olan askeri holding ‘Myanmar Economic Holdings Limited’ de yer alıyor.
Örgüt, Myanmar'ın değerli taş endüstrisinin, lisansların süresinin dolmaya başladığı 2014'ten 2017'ye kadar yılda 415 milyon dolar değerinde olduğunu tahmin ediyor.
'ŞEFFAFLIK TALEP EDİLMELİDİR'
Global Witness tarafından yayınlanan raporda, "Bu, ordunun yeniden değerli taş madenciliği lisansları vermeye başlaması durumunda, daha fazla vahşeti finanse etmek ve yasadışı güç ele geçirmeyi sürdürmek için kullanılabilecek milyar dolarlık bir endüstrinin elinde olabileceği anlamına geliyor" denildi.
Global Witness'tan Clare Hammond, "Mücevher şirketleri tedarikçilerden şeffaflık talep etmelidir" çağrısında bulundu. Hammond, “Sorumlu bir şekilde tedarik edildiklerinden emin olunana kadar, Myanmar yakutlarını satmayı bırakmaları gerekiyor” dedi.
TALEBE YANIT GECİKMEDİ
Global Witness‘ın bu çağrısına yanıt olarak Graff, satın aldığı taşların kökeni hakkında organizasyona daha fazla soru soracağını söyledi. Bulgari, düzenlemeler gerektirmedikçe tüm ülkeleri tedarik zincirlerinden çıkarmadığını açıkladı.
Van Cleef & Arpels kaynak bulma konusunda endüstri standartlarına bağlı olduğunu vurgularken, Sotheby’s, Christie's ve Bonhams ise Global Witness'ın taleplerine yanıt vermedi.
AKTİVİST GRUPLAR DA DAHİL OLDU
Global Witness’ın çağrısından sonra aktivist gruplar, ilgili tüketicilere mücevher şirketlerine elmasları nasıl tedarik ettiklerini sormalarını, hatta gerekirse insan hakları durum tespit raporunu incelemelerini istedi.