Kaçak göçmenleri ölüme yolladılar!
18.06.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
BBC, Yunan sahil güvenliğinin, Ege’de göçmenlere yönelik şaibeli uygulamalarını haberleştirdi. Analizler, Yunan Sahil Güvenlik yetkililerin göçmenleri bilerek ölüme gönderdiğini gösteriyor...
Yunan sahil güvenliğinin Ege denizinde göçmenlere yönelik tartışmalı hareketleri, BBC’nin son araştırmasında yeniden gündeme geldi. Nitekim İngiliz yayın kurumunun görgü tanıklarına dayandırdığı özel haberi, görgü tanıklarının da ifadelerine dayanarak, Yunan sahil güvenliğinin üç yıl içinde Akdeniz’de çok sayıda göçmenin ölümünden sorumlu olduğunu, göçmenlerden 9’unun kasıtlı olarak denize atıldığını ortaya koydu.
BBC’nin analizi, bu 9 kişinin, Yunan karasularından çıkarılmaları ya da Yunan adalarına ulaştıktan sonra tekrar denize açılmaları sonucu öldüğü iddia edilen 40’tan fazla kişinin arasında yer aldığını da ortaya çıkardı. Vakaların 5’in göçmenler, Yunan makamlarınca doğrudan denize atıldıklarını söyledi. Bu vakaların 4’ü, Yunan adalarına çıktıklarını ama “avlandıkların” anlattı.
Diğer birçok olayda da göçmenler, şişme botlara bindirildiklerini ve daha sonra bunların havasının indiğini veya delinmiş olabileceklerini söyledi. Eylül 2021’de Sisam adasına ayak bastıktan sonra Yunan yetkililerce avlandığını söyleyen Kamerunlu bir göçmen de, BBC’ye, şiddete uğradıklarını, başından çok sayıda darbe aldığını ve can yeleği olmadan denize atıldıklarını ifade etti.
‘ELLERİNİ BAĞLADILAR’
Somali’den başka bir göçmense, Mart 2021’de Sakız adasına vardığında Yunan ordusu tarafından yakalanıp sahil güvenliğe teslim edildiğini, sahil güvenliğin de kendisini suya atmadan önce ellerini arkadan bağladığını söyledi. Kendisiyle birlikte denize atılan üç kişinin öldüğünü anlatan göçmen, karaya çıkmayı başardığını ve Türk sahil güvenliği tarafından fark edildiğini anlattı.
BBC’ye açıklama yapan Yunan sahil güvenliği ise, yasa dışı faaliyetlere ilişkin tüm suçlamaları şiddetle reddetti. İnsan hakları grupları ise, Avrupa’da sığınma talebinde bulunan binlerce kişinin yasa dışı bir şekilde Yunanistan’dan Türkiye’ye geri gönderildiğini ve uluslararası ve AB hukukunda güvence altına alınan sığınma talebinde bulunma haklarının engellendiğini iddia etti.
