18.09.2016 - 08:46 | Son Güncellenme:
İtalya’da, 31 yaşındaki Tiziana Cantone’nin cinsel ilişki sırasında çekilen videosunun internette yayılmasının ardından intihar etmesi ülkede siber-zorbalık eylemlerini ve cinsiyetçi kafa yapısını tartışmaya açtı. Unita gazetesi, “Tiziana’yı bir cehenneme iterek onu kimliğini değiştirmeye ve yaşadığı yerden kaçmaya zorlayan şey, internette maruz kaldığı linçti; cinsiyetçi ve vahşi yorumlardı” diye yazdı ve bu yorumların “İtalyan toplumundaki ataerkil ve arkaik bir kültür mirasının göstergesi” olduğunu vurguladı.
Gençler çok saygısız
İtalyan basınına konuşan Gelişim Psikoloğu Federico Bianchi ise özellikle genç yaştaki sosyal medya kullanıcılarının “saygısız” davranışlar sergilemesine sıklıkla rastlandığını belirterek “Sosyal medya, sohbet programları ve genel olarak internet büyük bir sosyal fayda sağlasa da zayıf durumdaki kişilere zarar verecek şekilde kullanılabiliyor” dedi. Campania Bölgesi Psikologlar Derneği Başkanı Antonella Bozzaotra da esas sorunun sosyal medya değil, cinsiyet ayrımcılığı ve maço kültürü olduğunu, internetin yalnızca bu kültürün araçlarından biri olarak kullanılabildiğini söyledi.
İntiharı önleyebilirdik
Antonella Bozzaotra, “Cinsiyetçi zihniyetin sürekli olarak tacize açık hale getirdiği kadınlar bu toplumun kurbanları haline geliyor. Bu zihniyet halen ülkemizde ve genel olarak Batı dünyasında derin köklere sahip” dedi. Öte yandan İtalyan yasalarının Cantone vakası gibi durumlarda kurbanları yeterince korumadığı eleştirileri de geliyor. Polis Sendikası Genel Sekreteri Daniele Tissone, zorbalık ve siber-zorbalık hakkındaki yasa tasarısının 1 yıldır mecliste olduğunu vurgulayarak “Bu kadar zaman kaybedilmeseydi belki bu gibi trajedileri önleyebilirdik” dedi.
Yeni yasa şart
Siyaset dünyasından da, internet üzerinden işlenen nefret ve şiddet suçlarını önlemek için hükümete, internet sağlayıcılarına ve eğitim kurumlarına görevler düştüğü uyarıları geldi. Forza (Haydi) İtalya Partisi’nin milletvekillerinden Elena Centemero, Cantone’nin intiharını, “sosyal medyada verimli bir alan bulan ve interneti araç olarak kullanan şiddet ve nefret ifadeleriyle” ilişkilendirdi. Elena Centemero, “Şiddetin ve nefretin hedefi yine bir kadın oldu” dedi.
Şaka değil!
Centemero ayrıca okullarda sosyal medyanın sorumlu kullanımı ve saygı konusunda eğitim verilmesi gerektiğini, internet sağlayıcıları ile sosyal medya yöneticilerinin de bu tür nefret eylemlerine karşı politikalar geliştirmesi gerektiğini söyledi. Demokratik Parti’den (PD) Donata Lenzi de bu gibi suçları düzenleyen yasaların bir an önce yürürlüğe girmesi çağrısı yaptı. Lenzi, “Çocukça şakalar deyip geçemeyeceğimiz yasa dışı eylemlerle karşı karşıyayız” diye konuştu.
Bir yıldır mücadele ediyordu
Tiziana Cantone, kendi rızasıyla çekilen ancak isteği dışında internete yüklenen video görüntülerinin yayılmasını durdurmak için yaklaşık 1 yıldır mücadele ediyordu. Bazı haber siteleri de dahil olmak üzere çok sayıda sanal mecrada yayınlanan video ve Cantone’nin görüntülerde söylediği sözler sosyal medyada “fenomen” haline gelmiş, bu sözlerin basıldığı tişörtler bile üretilmişti. Cantone’ye sosyal medyada hakaret ve taciz içerikli mesajlar yağmış, bazı gazetelerin internet sitelerinde de genç kadını suçlayıcı yazılar yer almıştı. Il Fatto Quotidiano gazetesinin internet sitesindeki bir yazıda, Cantone’nin görüntülerinin “müstakbel bir porno yıldızının reklam çalışması” olabileceği iddia edilmişti. Gazete, Cantone’nin intiharının ardından bu yazıyı sitesinden kaldırdı ve bir özür yazısı yayımladı.
İlk intihar girişimi değil
Tiziana Cantone, gerçek adıyla birlikte yayınlanan görüntülerden ve hakaret mesajlarından kurtulmak için kimlik ve şehir değiştirmeyi denemişti. Cantone’nin daha önce birkaç kez intihar girişiminde bulunduğu da ortaya çıktı. Aylar süren mücadelenin ardından mahkeme kararıyla videoların kaldırılması için “unutulma hakkı” elde eden Tiziana Cantone, buna rağmen 20 bin euro’luk mahkeme masrafını ödemeye mahkum edilmişti.
Kaynak: Gazetevatan