İsveç’te göçmen isyanı

Avrupa’nın en sakin ülkelerinden biri olan İsveç’in başkenti Stockholm’ün banliyölerinde ortaya çıkan isyan hala devam ediyor. Perşembe beşinci gecesine giren olaylarda çok sayıda araç, dükkan, üç okul ve bir polis merkezi yakıldı. Göçmenlerin yaşadığı bir mahalle olan Husby’de başlayan olaylar diğer yerlere de sıçrıyor. Eylemlerin başladığı pazar gecesi bile 100 arabanın yakıldığı isyan, Stockholm sokaklarını savaş alanına çevirdi.

Gençlerin öfkesi ateşledi
Polis, 13 Mayıs Pazartesi günü elinde satırla dolaştığı iddia edilen 69 yaşındaki vatandaşı evine kaçınca ateş açarak öldürmüştü. Bunun üzerine öfkelenen gençler, geçtiğimiz pazar gecesi sokaklara döküldü. İsveç’te ilk defa bu çapta bir isyanın yaşanmasına yol açan gençlerin kızgınlığının, polisin ırkçı olduğu öne sürülen davranışlarıyla pekiştiği belirtiliyor.
Güvenlik önlemlerini artıran polis, çarşamba gecesi 90 farklı yerde meydana gelen kundaklama vakasıyla baş etmek zorunda kaldı. Perşembe gecesi olaylar biraz daha yatışsa da, 70 kundaklamaya müdahele edildi. Stockholm’e yakın çevre illerden takviye polis gücü istendi. Russia Today kanalının muhabirine konuşan bir itfaiye görevlisi “Hayatımda hiç bu kadar aynı anda başlayan yangın görmemiştim” dedi. Eylemlere katılan gençlerin polise ve gazetecilere taş fırlattığı da kaydedildi. Yanan araçlardan birinden sıçrayan alevlerin bir alışveriş merkezine sıçradığı aktarıldı. Yaşanan olaylarda yaralanan olmadı.

Nüfusun yüzde 15’i göçmen
Yaşları 17 ile 26 arasında değişen 13 kişi gözaltına alınırken aileler gençlerin eylemde bulunmasını engellemek için geceleri sokaklara çıkıyor. Olayların yaşanmasındaki en önemli etmen olarak AB ortalamasının altındaki işsizlik gösteriliyor. 25 yaş altındaki gençlerdeki işsizlik oranının yüzde 25 olduğu kaydediliyor. Cazip göçmenlik politikası ve gelişmiş sosyal güvenceleriyle göçmenlere kucak açan İsveç’te yaşanan bu isyan, nüfusun yüzde 15’ini oluşturan göçmenlerin topluma ne kadar uyum sağladığı sorusunu ortaya çıkardı. İsveç son zamanlarda Irak, Afganistan, Suriye, Somali ve Balkanlar’dan çok sayıda göçmen almıştı.
Fransa merkezli haber ajansı AFP’ye konuşan eylemci gençlerden biri “şiddetin yaşadıkları haksızlıkları göstermek için tek şansları olduğunu” dile getirdi. Bazı vatandaşlar ise gençlerin tepkisini kendileri gibi yoksul ve suçsuz kişilerin araçlarını yakarak dile getirmesinin doğru olmadığına dikkati çekti.

‘Fransa’ya benzedi’
Diğer yandan yaşanan bu son olaylar ülkedeki aşırı sağcıların göçmenlik politikasını eleştirmesine yol açtı. Muhafazakâr görüşleriyle tanınan Fransız yorumcu Eric Zemmour, İsveç’te yaşananların İngiltere ya da Fransa’da yaşananlardan bir farkı olmadığını söyledi.
Zemmour, “evsahibi ülkeye yöneltilen aynı öfke, İslam reçetesiyle yönetilen karşı topluluklar içinde aynı şekilde kendini soyutlama, aynı isyanlar” tanımlamasında bulundu. İsveçli gazeteci Ingrid Carlqvist ise “Sorun İsveç hükümetinden ya da halkından kaynaklanmıyor. Göçmenler entegre olmak istemiyor; çalışmak ya da vergi ödemek istemiyorlar” diyerek göçmen karşıtı duyguları açığa vurdu.