14.03.2024 - 09:01 | Son Güncellenme:
BBC Türkçe
Hayatının son anlarında Rami Hamdan Al-Halhouli bir havai fişeğin fitilini tutuşturdu ve havaya kaldırdı. Ondan sonra üç patlama duyuldu. İlki bir polisin mermisi, ikincisi havai fişeğin elinden düşüşü ve sonuncusu da fişeğin Rami’nin bedeni üzerinde kırmızı ve altın sarısı renklerle patlayışı.
Rami al-Halhouli 12 yaşında Filistinli bir çocuktu. İşgal altındaki Doğu Kudüs’te 16 bin kişinin yaşadığı Şuafat Mülteci Kampı’nda doğup büyümüştü. Salı akşamı erkek kardeşi ve arkadaşlarıyla birlikte, ailesinin evinin önünde oynarken arkadaşları onu bir havai fişek fırlatması için cesaretlendirdi.
'HİÇ UMUT YOKTU. ANINDA ÖLMÜŞTÜ'
Havai fişeği kendisinden uzak bir yöne doğru tuttu. O yönde İsrail sınır polisleri olsa da havai fişek daha çok gökyüzüne bakıyordu. Olay anını gösteren videoda, havai fişek daha havalanmadan Rami’nin, uzaktaki sınır polisinin açtığı bir el ateşin ardından yere düştüğü görülüyor.
Olay hakkında bir yazılı açıklama yapan İsrail polisi “kolluk kuvvetleri, kendilerine doğru havai fişek fırlatarak tehdit oluşturan bir kişiye bir el ateş etti” dedi. İsrail polisi Rami’nin cesedini henüz ailesine teslim etmedi.
Yetkililer BBC’nin olayla ilgili sorularına cevap vermezken Rami’nin ailesi, oğullarının kalbinden vurulduğunu söylüyor. Vurulur vurulmaz kardeşinin yanına koşan 19 yaşındaki Mahmut “Hiç umut yoktu. Anında ölmüştü” diyor.
Rami’nin 50 yaşındaki annesi Raviye, silah sesini duyduğunda evdeydi. Adının söylendiğini duyunca evden çıktı.
“Başta kötü bir şey olabileceğini düşünemedim çünkü etrafta gösteri yoktu, polisle bir çatışma da olmamıştı. Silah sesi veya ses bombası da duymamıştık” diyor ve devam ediyor:
“Sonra Rami’nin yerde yattığını gördüm. Çocuklarla oynarken düştüğünü düşündüm. Fakat sonra bedenini çevirdiklerinde göğsünde bir delik gördüm. Kurşun kalbine girmişti. Çığlık attım.”
FAŞİST BAKAN, POLİSİ 'KAHRAMAN' DİYEREK ÖVDÜ
Rami işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da Salı günü İsrail güvenlik güçleri tarafından öldürülen altı Filistinliden biri. Hamas ve İsrail arasında Gazze’de süren savaş sebebiyle halihazırda hüzünlü geçen Ramazan, böylece Batı Şeria’da da ölümlerle başladı.
Çarşamba sabahı bir basın toplantısı düzenleyen İsrail’in faşist Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Rami’yi vuran polisi 'bir kahraman ve bir savaşçı' sözleriyle övdü, 'örnek olacak bir iş yaptığını' söyledi ve bakanlığın tüm desteğiyle arkasında olduğunu ekledi. Ben-Gvir, Rami’ye ise 'terörist' dedi.
Raviye El-Halhouli ise, basın toplantısının düzenlendiği karakoldan uzak olmayan evinde, arkadaşları ve akrabalarıyla birlikte yas tutuyor. Evin bahçesinde, Rami’nin 60 yaşındaki babası Ali, gözyaşlarını birkaç dakikadan daha fazla tutamıyor.
“Size soruyorum, 12 yaşında bir çocuk nasıl terörist olabilir?” diye soruyor:
“Oruç tutuyordu ve iftardan sonra dışarı çıktı, arkadaşlarıyla oynuyordu. Ramazan ayındayız, havai fişek atmışlar. Oyun oynuyorlardı. O hep iyi bir çocuktu. Okulda iyiydi, zekiydi, komşularına yardım ederdi. Burası onun mahallesiydi ve hiç dışarı çıkmadı. Hiç belaya bulaşmadı.”
Rami’yi vuran polisten ise, 'emirleri uygulayan biri' olarak bahsediyor:
“Bütün bunlar Ben-Gvir’in başının altından çıkıyor. Hiçbir Filistinlinin huzur bulmasını istemiyor.”
7 EKİM'DEN BERİ BATI ŞERİA'DA 418 FİLİSTİNLİ ÖLDÜRÜLDÜ
BBC İsrail polisine ellerinde, olay anından önceki saatlerde bölgede şiddet, isyan veya benzeri olaylar yaşandığına dair; veya Rami aleyhinde bir kanıt olup olmadığını sordu. Polis bir cevap vermek yerine Salı günü yaptıkları ve 'Şuafat’ta şiddetli olaylar yaşandı, güvenlik güçlerine molotof kokteyli ve havai fişek atıldı' ifadelerini içeren yazılı açıklamayı gönderdi.
İsrail polisi Salı günü Şuafat’ta yaşayanlara birer el ilanı dağıttı. BBC’nin de gördüğü ilanda 'akşam ezanından sonra 15-20 genç bir araya gelerek kuralları çiğnedi, molotof kokteyli ve havai fişek attı. Polis şiddete asla göz yummayacaktır, şiddet uygulayan veya kendilerine zarar vermeye çalışan kişilere karşı müsamahasız davranacaktır' yazıyordu.
İsrail Sınır Polisi Çarşamba akşamı, olayla ilgili sorgulanan bir polisin şartlı salıverildiğini açıkladı. Birleşmiş Milletler’e göre, Gazze’deki savaşın başlamasından bu yana Batı Şeria’da en az 418 Filistinli, İsrail güçleri tarafından öldürüldü.
İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem’in en güncel verilerine göre 2000 ile Ekim 2023 arasında Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 519 çocuk İsrail tarafından öldürüldü.
B’Tselem Sözcüsü Dror Sadot 'İsrail, Filistinlilere silah doğrultma konusunda çok rahat' diyor:
“Yıllar boyunca bunun gibi onlarca olay belgeledik. Bu vakayı henüz incelemedik fakat Şuafat’taki bu çocuk polise bir tehdit oluşturmuyormuş gibi gözüküyor.”
'EVDEN ÇIKTIKTAN BEŞ DAKİKA SONRA ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ'
1965’te inşa edildiğinden beri Şuafat kampında yaşayan ve çalışan doktor Salim Anati, bugüne kadar bir veya iki gözünü plastik mermi sonucu kaybetmiş en az 20 çocukla karşılaştığını ve tanıdığı en az 10 çocuğun da öldürüldüğünü anlatıyor:
“Çok çok yaralandı, çok çocuk hapsedildi. Hapiste olmayanlar da ev hapsinde gibiler, evlerinden çıkamıyorlar. Bir çocuk için çok zor bir hayat. Rami bu kamptan kaçabilecek kadar şanslı değildi. Bütün çocukluğu işgal altında geçti.”
Annesi Raviye'nin anlattığına göre Rami hayatının son gününde öğlene kadar uyudu, öğleden sonra evde oyunlar oynadı, akşama doğru annesi iftar yemeğine yardım etmesini istedi. İftardan sonra Rami camiye namaza gittikten sonra eve döndü ve babasından bakkala gitmek için harçlık istedi. Babası evde kalmasını istediği için hayır dedi.
Raviye “Ama ben babasına çaktırmadan yanına gittim ve ‘Hemen gidip döneceksen sana harçlık veririm’ dedim” diyor:
“Evden çıktıktan beş dakika sonra öldürülmüştü.”