24.11.2023 - 16:09 | Son Güncellenme:
Sözcü Shalicar sivil can kayıplarıyla ilgili sorumluluk almazken hastanerlerin böyle zamanlarda meşru hedef olduğunu iddia etti.
Savaşın başından bu yana Şifa Hastanesi'nde komuta merkezi olduğunu öne süren İsrail ordusu tüneller ve silahlar bulduklarını söyledi. Ancak bir komuta merkezi buldukları iddiasını doğrulayamadı.
CNN TÜRK'e özel açıklamalar yapan İsrail Ordu Sözcüsü Binbaşı Arye Shalicar, böyle zamanlarda hastanelerin meşru hedef olduğunu iddia etti.
Sorunuz çok doğru. Pentagon büyüklüğünde bir terör komuta merkezi veya Türk Ordusu büyüklüğünde bir merkez bulamayacağımızı biliyorduk. Gazze şeridi içerisi çok yoğun nüfuslu bir bölge ve terör örgütünün yoğun nüfuslu bir bölgede ve sivil altyapılarda faaliyet göstermesi nedeniyle komuta merkezi parçalı ve temelde binaların içinde.
Uluslararası insani hukuka göre, savaşta terör örgütleri ve altyapılarının fırlatma rampası olarak kullanılan hastane meşru bir hedeftir. Bu, bunu hedef aldığımız anlamına gelmez. Ama biz terör altyapılarını ortadan kaldırdığımızdan emin olmak için hastanalere girebiliriz.
Benim dediğim bu değildi. İnsani hukuka göre bir yer, adına ne derseniz deyin... Okul ya da insanların yaşadığı bir bina ya da hastane olsun. Savaş zamanlarında meşru hedefe dönüşür bir ordunun veya terör örgütünün her türlü operasyon ve faaliyet için kullanması halinde.
SİVİL CAN KAYIPLARI: BUNU HAMAS'A SORMANIZ GEREKİR
İsrail güçleri haftalardır Gazze'yi vuruyor. Binelrce bina yıkıldı. Okullar, hastaneler hedef alındı. İsrail Ordu Sözcüsü yine de Gazze'deki sivil ölümleri ile ilgili sorumlulukları olmadığını iddia etti, Hamas'ı suçladı.
Bu soruyu özellikle Hamas'a sormanız gerekir. Biz İsrail ordusu olarak savaşta halkımızı koruyoruz. Her tarafın kendi halkını koruması gibi. Ama Hamas kendi halkını korumuyor. Tamamen farklı olanı yapıyorlar.
"ROKET ATILAN YERLERİ VURUYORUZ"
İsrail Gazze'yi tamamen mi boşaltmak istiyor? Siviller güneye gitsin denilmişti. Güneyde de bazı hedefler İsrail ordusu tarafından vuruldu. İsrail Ordu Sözcüsü Gazze'deki sivilleri güvenlik için güneye gönderip güneyi bombalamanın çelişki yaratıp yaratmadığına ise, 'Roket atılan yerleri vuruyoruz.' diyerek cevap verdi.
Öncelikle sadece sıkıldığımız için veya başka bir şeyden dolayı saldırmadık. Teröristlerin İsrail'e roket attığı yerlere saldırdık. Türkiye'de, İstanbul, Ankara, Bodrum ve Diyarbakır'a 10 bin roketin komşu bir ülkeden ya da bir örgüt tarafından atıldığı bir durumda olduğunuzu hayal edin. Ne yapardınız? Tepki verir miydiniz? Kendinizi korur muydunuz?
Tam olarak ne demek istediğinizi bilmiyorum ama teröristler nerede bize ateş ederse sonunda devlet ve ordu olarak bizim işimiz halkımızı korumak. Biri size ateş ederse karşı ateş etmelisiniz. Eğer kendi popülasyonlarının içine gömülmüşlerse ve askeri bölgeden ateş etmiyorlarsa. İşlenen suç Hamas tarafından işlenmiştir.
SÖZCÜ, HAMAS'IN SIZMA GİRİŞİMİYLE İLGİLİ SORUMLULUK ALMAKTAN KAÇINDI
Ve 7 Ekim saldırılarında hayatını kaybeden İsrailli siviller... İsrail ordusu Hamas'ın sızma girişimiyle ilgili sorumluluk almaktan kaçındı.
7 Ekim, bizim bakış açımızdan Yahudi halkına göre bir katliamdı ve İsrail, İkinci Dünya Savaşı'nın bitişinden, soykırımın sonundan bu yana Yahudi halkının üzerindeki en büyük katliamdı. Ve tüm ülkenin hala bir artçı şok durumunda olduğunu anlayabilirsiniz. İşte bu nedenle hepimiz, ordunun ve İsrail Devleti'nin iki hedefinin olduğunu, herkesin, tüm ülkenin, on milyon insanımızın bu iki hedefin arkasında durduğumuzu anlıyoruz.