28.11.2017 - 18:02 | Son Güncellenme:
AA
Adalet Bakanlığı döneminde polis içindeki yolsuzluklarla ilgili kendisine iletilen ihbarları göz ardı etmekle suçlanan İrlanda Başbakan Yardımcısı Frances Fitzgerald, istifasına ilişkin yaptığı açıklamada, "Hükümete hizmet etmek hayatımın en büyük onuru oldu. Ancak, böylesine kritik bir zamanda bu kararı almamın, istenmeyen ve istikrarsızlığa sebep olma potansiyeline sahip bir erken genel seçimden kaçınmak için gerekli olduğuna inanıyorum." dedi.
İrlanda'da azınlık hükümetine destek veren Fianna Fail partisinin, kendisi hakkında gensoru oylamasına gitmesine saatler kala istifasını açıklayan Fitzgerald, ülkesinin ulusal çıkarlarını itibarının önünde tutmaya çalıştığını kaydetti.
Fitzgerald hakkında gensoru verilmesi ülkeyi erken seçime götürme riskini taşıyordu. Fine Gael Partisinin, kendisi gibi merkez sağda yer alan en Fianna Fail’in desteğiyle kurduğu azınlık hükümeti, Fitzgerald hakkındaki iddialar nedeniyle tehlikedeydi. Bu nedenle Fitzgerald’ın, mevcut hükümetteki görevinden istifası yönünde çağrılar da yapılıyordu.
Siyasi gözlemciler, ülkede hükümet krizini engelleyecek tek gelişmenin Fitzgerald'ın istifasını vermesi yönünde değerlendirmelerde bulunuyordu.
McCabe olayı
Maurice McCabe adlı bir polisin teşkilat içindeki yolsuzluklarla ilgili ifşaatının ardından, kendisine yönelik "çocuk tacizi" iddiaları ortaya atılmış ve McCabe’nin adı hükümetin desteklediği bir internet sitesindeki listede "çocuk tacizi" bağlamında yer almıştı.
McCabe’ye yönelik iddialar, polisteki yolsuzlukların ifşasını cezalandırmaya dönük bir sindirme girişimi olarak yorumlanmıştı.
McCabe’nin "yüksek yerlerde" tanıdıkları olanlara polisin ayrıcalıklı muamele yaptığına ilişkin iddiaları 2014’te gündeme gelmişti. McCabe’nin ifşaatıyla ilgili etkin bir soruşturma yapmadığı için eleştirilen dönemin Adalet Bakanı Alan Shatter istifa etmek zorunda kalmıştı. Shatter’dan sonra göreve gelen Fiztgerald da McCabe'den gelen ihbar e-mailini dikkate almamakla suçlanıyor.
McCabe olayı İrlanda'da bu yıl başında başbakanlıktan istifa eden Edna Kenny’nin bu kararının arkasındaki gerekçe olarak gösterilmişti. Kenny, başbakanlığı döneminde McCabe hakkında gündeme getirilen asılsız iddialar nedeniyle eski polisten özür dilemişti.
Kenny'nin Fine Gael'in genel başkanlığından ve başbakanlıktan istifasının ardından haziran ayında yapılan parti içi seçimde Leo Varadkar bu görevlere seçilmişti.
Azınlık hükümeti
Fine Gael geçen yıl yapılan seçimlerin ardından bağımsız milletvekillerinin desteği ve ana muhalefet partisi Fianna Fail'in rızasıyla azınlık hükümeti kurmuştu.
Avrupa'da 2008'de yaşanan ekonomik krizden olumsuz etkilenen İrlanda'da uygulanan kemer sıkma politikaları, ülke siyasetinin başlıca gündem maddesini oluşturmaya devam ediyor.
Hükümetlerin 1932'den bu yana merkez sağ partiler Fine Gael ile Fianna Fail arasında değiştiği Avrupa Birliği üyesi ülkede, kemer sıkma politikalarına duyulan tepki sol partiler ile bağımsız adayları ön plana çıkarsa da bu partiler hakim konumlarını koruyor.
Merkez sağ partiler arasında 1920'lerdeki İrlanda iç savaşından beri devam eden sorunlar nedeniyle doğrudan bir koalisyon kurulamıyor.
Geçen yıl yapılan seçimde Fine Gael 16 milletvekili kaybederek 50, Fianna Fail 23 artırarak 44 milletvekili çıkarmıştı. Seçimde Kuzey İrlanda ile birlik yanlısı milliyetçi Sinn Fein de milletvekili sayısını 14'ten 23'e yükseltmişti. 158 sandalyeli İrlanda parlamentosunda hükümet kurabilmek için 80 milletvekilinin desteği gerekiyor.