23.09.2023 - 17:04 | Son Güncellenme:
BBC Türkçe
Hollanda’da iltica başvurularının Eylül ayında zirveye çıkarak, günde 250’ye ulaşması nedeniyle, sığınmacı kabul merkezlerinde yer kalmadığı belirtildi. Hükümet, özellikle reşit olmayan refakatçisiz sığınmacılar için kalacak yer sıkıntısına işaret ederek, belediyelerden Pazar gününe kadar acilen 450 kişilik yer ayarlamalarını istedi.
Hollanda ve Almanya, artan barınma sorunu nedeniyle, mülteci sayısını sınırlamayı planlıyor.
Hollanda’da iki yıldan bu yana devam eden sığınmacıların barınma sorunu, yoğun iltica talepleri nedeniyle bu ay daha da arttı. Eylül ayında günlük ortalama sığınma başvurusu sayısı 250’ye ulaştı.
Hükümetin, yatak yokluğu nedeniyle 2 bin kişiyle sınırladığı Ter Apel Sığınma Merkezi tamamen doldu. Assen ve Amsterdam kentlerindeki toplam 800 yataklı geçici barınma merkezlerinde de hiç yer kalmadı.
Sığınma ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Eric van der Burg, belediyelere çağrıda bulunarak Pazar gününe kadar acilen 450 kişilik yer ayarlamalarını istedi. Bunun 250’si refakatçisiz çocuk sığınmacılara ayrılacak.
Pazartesi günü için de acilen 750 yatağa ihtiyaç duyulduğunu açıklayan bakan, barınma ihtiyacının sonraki hafta da yüksek olacağını vurguladı ve belediyelerden en kısa sürede önlem almalarını istedi.
Hollanda Sığınmacı Kabul Merkezi Kurumu (COA), şu anda her gün 30 ila 50 arası refakatçisiz çocuğun Ter Apel Sığınma Merkezi’ne başvurduğunu bildirdi.
Şu anda iltica başvurusunda bulunan 4 bin refakatçisiz reşit olmayan sığınmacı var. Hollanda makamlarına göre, refakatçisiz çocuk sığınmacı sayısı 2021'den bu yana üç kat arttı.
Bu sayı COA ve çocuk hakları örgütlerinin beklediğinden daha yüksek. Bu bedenle örgüt, belediyelerin önceliği çocuk sığınmacılara vermesini istiyor. Ancak yerleşim yerlerindeki halkın tepkisi nedeniyle birçok belediye bu konuda adım atmakta zorlanıyor.
Bu nedenle İltica ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı’nın, gerekirse belediyeleri yeni merkezler açmaya zorlama yetkisi veren bir yasa tasarısı hazırlandı.
COA’ya göre, bu tasarının yasalaşması, sığınmacılara ilişkin barınma sorununu büyük ölçüde çözecek.
Ancak yeni göç planı ile mülteci gelişini sınırlamayı amaçlayan Dilan Yeşilgöz liderliğindeki iktidar ortağı Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD), bu tasarının gündemden düşürülmesini istiyor.
Hollanda'da sığınma başvurusu kabul edilen 57 bin kişiden 26 bini, acil barınma merkezlerinde kalıyor.
Yer sorunu nedeniyle sığınmacılar bazen otellere ya da yolcu gemilerine yerleştiriliyor.
Rotterdam’da demirli bir yolcu gemisinde şu anda 1500 sığınmacı bulunuyor. Bir başka gemiye de, mülteci yerleştirilmeye başlandı.
Hollanda’da sığınma başvurusu kabul edilenler, gerekli dil ve uyum kurslarına tamamlayana kadar en az 2 yıl zorunlu olarak mülteci kabul merkezlerinde tutuluyor.
Hollanda’da 22 Kasım’da yapılacak erken genel seçimler öncesi, siyasi partilerin seçim programlarında iltica ve göç sorunu öncelikli maddelerin başında yer alıyor.
Başta iktidar ortağı VVD olmak üzere, kamuoyu yoklamalarında önde görünen Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC), Çiftçi Vatandaş Haraketi Partisi (BBB) olmak üzere, birçok siyasi parti, Hollanda’ya yönelik sığınmacı akışının sınırlandırılmasını savunuyor.
Benzer bir sorun Hollanda’nın komşusu Almanya'da da gündemde.
Muhalefetteki Hıristiyan Demokratlar İttifakı CDU / CSU, ülkeye gelen sığınmacıların sayısı artarken, sığınma merkezlerinin sayısının azaldığına işaret ediyor.
CDU/CSU yöneticilerinden Alexander Dobrindt, "Sorun kontrolden çıkıp büyük bir toplumsal çatışmaya dönüşebilir" açıklamasında bulundu.
Hıristiyan Demokratlar tarafından, 'güvenli ülkeler listesinin' Gürcistan, Moldova, Hindistan, Tunus, Fas ve Cezayir'i de içerecek şekilde genişletilmesi önerildi.
CDU/CSU ittifakı, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre sınırlarında da daha sıkı kontroller uygulanmasını istiyor.
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, CDU/CSU'yu 'düz popülizm' yapmakla suçlayarak, hükümetin sınır güvenliğine gereken özeni göstereceğini vurguladı.
Sığınmacılar için yeterli barınma merkezi bulunmayan Belçika’da da, İltica ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Nicole de Moor, bekar erkek sığınmacıların başvurularının askıya alınması talimatını vermişti.
Barınma konusunda ailelere, kadınlara ve çocuklara öncelik vereceklerini açıklayan de Moor’un bu kararı, Danıştay tarafından 'yasa dışı olduğu gerekçesiyle' iptal edildi. Ancak Belçikalı bakan, Danıştay kararına rağmen bekar erkek sığınmacıların başvurularını işleme koymayacağını açıkladı.