26.05.2023 - 15:13 | Son Güncellenme:
BBC Türkçe
Pekin, ekonomik büyüklüğü, jeopolitik etkisi ve askeri gücüne bakıldığında hala önde. Ancak uzmanlar, bu tablonun değiştiğini söylüyor
2001 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Michael Spence, artık Hindistan'ın zamanının geldiğini söylüyor. BBC'ye konuşan Stanford Üniversitesi Dekanı Profesör Spence, "Hindistan, Çin'e yetişecek. Çin'in ekonomisi yavaşlarken, Hindistan'ınki yavaşlamayacak" diyor.
Ancak Hindistan'ın önünde bazı zorluklar da var. Çin, dünyada en büyük ikinci ekonomiye sahip. Çin'in ekonomisi, dünya sıralamasında beşinci konumda olan Hindistan'dan neredeyse beş kat büyük.
Nispeten küçük bir orta sınıfa sahip olan Hindistan'ın "Çin tarzı" ekonomik bir büyüme yaşaması için eğitime, yaşam standartlarına, cinsiyet eşitliğine ve ekonomik reformlara çok ciddi yatırımlar yapması gerekir.
Netflix'te izleme rekorları kıran Hindistan'ın Bollywood film endüstrisi, ülkenin uluslararası alanda tanıtımı açısından çok etkili. Öte yandan Çin'in de hızla büyüyen bir film endüstrisi de var. Çin yapımı filmler 2020'de ve ardından 2021'de bilet satış sayısında Hollywood'u geçti.
Çin'de her gün 49 bin 400, Hindistan'da ise 86 bin bebek doğuyor. Düşük doğurganlık oranı nedeniyle Çin'in nüfusu küçülüyor ve bu yüzyılın sonunda ülke nüfusunun bir milyarın altına düşmesi bekleniyor.
BM, Hindistan nüfusunun 2064'e kadar artmaya devam edeceğini ve bugünkü 1,4 milyar seviyesinden 2064'e kadar 1,7 milyara sıçrayacağını söylüyor.
Bu da Hindistan'a "demografik kâr payı" sağlayacak. Yani işgücünde görülen artış sayesinde hızlı ekonomik büyüme yaşanacak.
New York merkezli New School'da Hindistan Çin Enstitüsü'nün Yöneticisi Profesör Mark Frazier, "1990'larda Hindistan'da artan reformların getirisi şimdi meyve veriyor. Ancak işgücünün ne ölçüde eğitimli, sağlıklı ve vasıflı olacağı ve ekonomiye ne ölçüde katkıda bulunacağı gerçekten önemli" diyor.
Son aylarda Apple ve Foxconn gibi büyük, çok uluslu şirketleri ülkeye çekmiş olmasına rağmen, Hindistan'ın iç bürokrasisi ve tekrarlanan politika değişikliklerinden kaynaklanan istikrarsızlık, bazı uluslararası yatırımcıları korkutuyor.
Çin ve Hindistan nükleer güce sahip ülkeler. Bu güçleri her iki ülkeye de stratejik bir konum veriyor.
Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu, Pekin'in nükleer silah sayısının Yeni Delhi'nin 2,5 katı olduğunu tahmin ediyor.
Çin'in ordusunda Hindistan'a kıyasla yaklaşık 600 bin daha fazla asker var ve savunma sanayisine ciddi yatırım yapıyor. Çin, savunma alanında avantaja sahipken, Hindistan'ın dünyanın askeri gücünün büyük kısmının bulunduğu Avrupa ve ABD ile daha iyi ilişkileri var.
Yaklaşık 100 yıl önce Hollywood, sinemayı Amerikan değerlerini ve etkisini ihraç etmek için güçlü bir araca dönüştürdü. Çin ve Hindistan da aynı stratejiyi başarıyla uyguluyor.
Çin'de sinema sayısı 2007'den bu yana 20 kat artarak 80 binin üzerine ulaştı ABD'de sinema sayısı 41 bin, Hindistan'da ise 9 bin 300.
California Üniversitesi'nde Çin Medyası ve Kültürel Çalışmalar Profesörü olan Wendy Su, pandemiden önce Çin film sektörünün büyüme ivmesini sürdürdüğünü ve ortak yapımları sayesinde ve Hollywood film stüdyolarını satın alarak etkisini küresel olarak genişlettiğini söylüyor.
Ancak 2020 ve 2021'de iki yıl üst üste ABD'den daha iyi performans gösteren Çin'in film sektörü, Covid-19 nedeniyle sinema kapanışlarıyla 2022'de yavaşladı.