Hepsi tek tek cevap buldu! 'Titanic'teki çok konuşulan o sahneyle ilgili 3 gerçek
23.01.2023 - 06:37 | Son Güncellenme:
Titanic, 14 Nisan 1912’deki ilk seferinde tam bin 514 kişiyle Atlantik Okyanusu'nun karanlık sularına gömüldü. Geminin batışının ardından birçok hikâye ve belgesel yayınlandı. Ancak 1997’de James Cameron'ın yönetmenliğini üstlendiği, 11 dalda Oscar ödüllü 'Titanic' filmindeki tek sahne yıllarca sürecek bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Derleyen: Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr - White Star Line şirketi tarafından '3 kız kardeş' olarak üretilen gemiler zamanının en büyük transatlantik gemisi unvanına sahipti. Her birinin ayrı bir hikâyesi olmasına rağmen Titanic’in 'Tanrı'nın bile batıramayacağı gemi' diye anılması hüzünlü bir sonun başlangıcına sebep olacaktı. Gemi, White Star Line şirketinin en büyük rakibi Cunard’a meydan okumak için son hızda çalıştırıldığında bir buz dağına çarpmış ve 2 saat 40 dakika sonra ortadan ikiye bölünerek batmıştı. Sadece 710 kişinin kurtulduğu kazada bazı yolcular boğularak bazıları ise donarak hayatını kaybetmişti. Kaza, 90'lı yılların sonlarında yayınlanan ve fenomen olan 'Titanic' filmiyle popüler kültüre de damga vurmuştu.
JAMES CAMERON NEDEN JACK'İ ÖLDÜRDÜ?
1997’de vizyona giren ve adını dünya çapında unutulmaz filmler arasına yazdıran 'Titanic'in yönetmeni James Cameron’un çektiği bir sahne ise yıllarca tartışma konusu oldu. 'Titanic' ile 'En İyi Drama Filmi' ve 'En İyi Yönetmen' kategorilerinde Altın Küre Ödülü kazanan, sonrasında ise tam 14 dalda aday olduğu Akademi Ödülleri'nde 11 Oscar kazanan yönetmen, birçok seyirci tarafından eleştiri yağmuruna tutulmuştu. Tartışma konusu olan sahneyle ilgili dünyanın birçok yerinde Cameron’ın saçma bir senaryo yazdığı ve mümkün olabilecek bir şeyi imkânsız gibi gösterdiği konuşulmuştu.
Dünya çapında 2 milyar doların üzerinde gişe hasılatı yapan 'Titanic' filmi, Türkiye'de 10 Şubat'ta tekrar vizyona giriyor. Film yayınlandıktan 15 yıl sonra 2012 yılında o günkü teknolojiye uyarlanarak 3D versiyonuyla tekrar piyasaya sürülmüştü. 'Titanic' filmi şimdi ise 3D, 4K ve HDR desteğiyle birlikte bir kez daha seyirciyle buluşacak. Geçen günlerde yayınlanan "Titanic: 25 Years After" belgeseli de filmle ilgili pek çok merak edilen detaya ışık tutmuştu.
Filmde gemi battıktan sonra başroldeki aşıklar Rose (Kate Winslet) ve Jack (Leonardo DiCaprio) birinci sınıf salonuna ait bir kapı buluyor ve Rose dondurucu sularda hipotermi geçirmekten kapının üzerine çıkarak kurtuluyordu. Jack ise Rose’un elini tutarak bedeni Atlantik’in soğuk sularında kalacak şekilde yardım bekliyordu. Ancak yardım için bir filika Rose’un üzerinde beklediği kapıya yaklaştığında Jack çoktan donarak karanlık sularda hayata veda etmişti. Birçok kişi bu sahnede Jack’in de Rose gibi kapının üzerinde donmaktan kurtulabileceğini savunmuş ve yönetmene tepki göstermişti. Modern klasikler arasında bulunan filmin yönetmeni ise tartışmalara son noktayı koyacak bir açıklamayla çeyrek asır sonra hayranlarının karşısına çıktı.
İKİSİ DE HAYATTA KALABİLİR MİYDİ?
"Jack, Rose ile birlikte o kapının üzerine çıkabilir miydi?" soruları üzerine James Cameron 2017’de verdiği bir röportajda, “Bu sorunun yanıtı çok basit. Senaryonun 147. sayfasında Jack’in öldüğü yazıyor. 20 yıl sonra insanların hâlâ bunu tartışması çok aptalca” yorumunu yapmıştı. Ancak ünlü yönetmenin bu açıklaması tartışmaların önüne geçmekte yeterli olmadı.
Cameron, 2022’de tartışmalara son verecek bir araştırma yaptırdı. Bir hipotermi uzmanı ve adli tıp uzmanının kontrolündeki deneyde buzlu sularda aynı şartlar sağlanarak dublör ve cansız modellerle sahne tekrarlandı. Araştırmanın sonucu ise bilimsel olarak sadece 1 kişinin hayatta kalabileceğini ortaya koydu. 25 yıllık tartışma konusu Cameron’un yaptırdığı araştırma ile bilimsel olarak cevaplanmış oldu. Cameron, Toronto Sun'a verdiği demeçte, "İkisinin de hayatta kalmasının hiçbir yolu yoktu. Sadece biri hayatta kalabilir" dedi.
O KAPI ORİJİNAL MİYDİ?
Jack’in kurtarılıp kurtarılamayacağı tartışmalarının ardından Rose’un üzerine çıktığı ahşap parçanın aslında bir kapı olmadığı tartışmaları da ortaya atılmıştı. Senaryoda 'değişik şekilde oyulmuş bir tahta' olarak geçen parçanın daha sonra Titanic’in orijinal kapısının bir kopyası olduğu ortaya çıktı.
Cameron, filmi çekmeden önce 'ROV' isimli robotlarla birçok su altı görüntüsü kaydetmişti. Elde edilen görüntülerle geminin orijinal parçalarının hasar almadan okyanusun derinliklerinde gemiyle birlikte durduğu gözlemlenmişti.
Titanic’in anlamlı ve hüzünlü hikâyesi dünyanın farklı yerlerinde gemiden kalan parçaların sergilendiği müzelerde ölümsüzleştirildi. Kazadan sonra hayatta kalanlardan ve gemi enkazından mürettebata ait üniformalar, yolcuların kişisel eşyaları ve Titanic’i sembolize eden parçalar toplandı. Filmde kopyası kullanılan kapı da sergilenen parçalar arasında. Geminin enkazı bugün Atlantik’te 3 bin 784 metre derinlikte yatıyor.
