Hazreti İbrahim Camisi'nin 22 yıllık kadın muhafızı

El-Halil kentinde yaşayan 51 yaşındaki Emine el-Kadı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hazreti İbrahim, Hazreti İshak ve Hazreti Yakup'un kabirlerinin bulunduğu bu camide görev yapmaktan mutluluk ve onur duyduğunu belirtti.

Caminin kadın muhafızlarından Kadı, "22 yıldan bu yana görev yaptığım İbrahim Camisi'ni ziyaretçilerine anlatmak için sürekli mekanla ilgili İslami kaynaklardan araştırmalar yapıyorum." dedi.

"Yahudiler, 1994'te yapılan katliamın ardından İbrahim Camisi'nin yüzde 55'ini işgal ettiler" diyen Kadı, İsraillilerin caminin bir kısmını işgal etmesi ve kirletmesinin kendisine her dakika acı verdiğini ifade ettti.

7 çocuk annesi Kadı, "Burada çalışmayı gurur ve onur verici aynı zamanda dini bir görev olarak görüyorum. Gönülden bağlı olduğum bu iş benim için çok şey ifade ediyor. Hem namazlarımı kılıyor hem de buradaki derslerden istifade ediyorum." diye konuştu.

İsrail'in "kontrol noktaları"

Camiye girmek isteyen ziyaretçiler İsrail askerlerinin kurduğu kontrol noktalarından ve belli aramalardan geçmek zorunda. Zaman zaman Filistinliler ve İsrailliler arasında çıkan arbedelere sahne olan bölgede İsrail askerleri, geçen yıl bıçaklı saldırı girişiminde bulundukları iddiasıyla birkaç Filistinliyi öldürmüştü.

Filistinli kadın muhafız söz konusu kontrol noktalarının caminin girişini adeta "kışla"ya çevirdiğini belirterek şunları söyledi:

"İşgalci İsrail, cami çevresini askeri kışlaya dönüştürmüş durumda. Camiyi ziyaret etmek isteyen Filistinliler, kapılarda yapılan arama sırasında kaba muameleye maruz kalıyor ve hakaret işitiyor. Burada çalışmaya başladığım ilk günlerde askeri kontrol noktaları ve Yahudi yerleşimciler arasından geçmek çok zor geliyordu bana. Bugün ise bunların hiçbirini düşünmüyorum, çünkü burası bize ait olan bir camidir."

Bıçaklı saldırı girişiminde bulunduğu iddiasıyla Filistinli genç bir kadının gözleri önünde İsrail askerleri tarafından öldürüldüğünü hatırlatan Kadı, "Gençlere zulmediyorlar. Bıçak taşıma veya eylem yapmakla suçladıkları gençlere ateş açıyorlar. Birkaç kere şüpheli oldukları iddiasıyla Filistinli kadınların İsrail askerleri tarafından durdurulmasına müdahale ettim. Araya girip kadınlara üst araması yaptım ve silah taşımadıklarını ispatlayarak vurulmalarına engel oldum." ifadelerini kullandı.

Hazreti İbrahim Camisi muhafızlarından Emced el-Caberi de camide ibadet edenler ile ziyaretçilere yardımcı olma konusunda Kadı'nın büyük çaba harcadığını ifade ederek, "İbrahim Camisi İsrail işgali nedeniyle zor bir dönemden geçerken, kadın muhafızlar camide rehberlik görevini de icra ediyor." diye konuştu.

Yahudiler, 1994 yılına kadar belli saatlerde İbrahim Camisi'nde bulunan "Hazreti İbrahim'in kabrini" ziyaret edebiliyordu. Baruch Goldstien isimli aşırı sağcı Yahudi'nin 25 Şubat 1994'te cami cemaati üzerine ateş açarak 29 Filistinliyi öldürmesi ve 125'ini yaralamasının ardından İsrail yönetimi, güvenlik gerekçesiyle caminin yarısını Yahudiler için mabede dönüştürmüştü.

İsrail, Müslümanların kendilerine ayrılan kısma girmesine izin veriyor ancak onların, Yahudiler için ayrılan kısma yalnızca Kadir Gecesi, cuma günleri ve dini bayramlarda girmesine müsaade ediyor.

Yahudiler tüm yıl boyu kendileri için ayrılan bölüme kısıtlama olmaksızın girerken, Musevi bayramlarında ise caminin tamamını ziyaret edebiliyor.

İsrail'in kontrolündeki El-Halil kentinde bulunan Hazreti İbrahim Camisi çevresinde oturan yaklaşık 400 Yahudi yerleşimciyi bin 500 civarında İsrail askeri koruyor.