DünyaGolan'a sancılı barış

Golan'a sancılı barış

16.12.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Golan'a sancılı barış

Golana sancılı barış


İsrail işgali altındaki tepelerin Yahudi halkı barışı düşlerken, olası bir İsrail - Suriye anlaşması durumunda evlerini terk etmeyeceklerini vurguluyor


"Golan'a hoşgeldiniz. Ama bilin ki Suriye de buraya gelmek istiyor."
Golan Tepeleri'nin en gözde mekanlarından olan Peace Vista'da sizi bu pankart karşılıyor. 1967'ye kadar Suriye'nin olan bu yerden İsrail'in can damarlarından olan Galile Denizi'ni olduğu gibi görebiliyorsunuz. Biraz ilerde Suriyelilerden kalma makinalı bir tüfeğin kalıntıları turistlerin ilgisine sunulmuş.
Burası Golan Tepeleri'nin Suriye'ye iadesine karşı yürütülen kampanyanın merkezi haline gelmiş. Golan'a yerleşmiş İsrailliler, bu vadinin (platonun) İsrail'in güvenliği açısından ne denli hayati olduğunu kanıtlamak için burayı üs olarak seçmişler. Girişteki çadırda gençler nöbet tutuyor ve yerli - yabancı turistlere davalarını anlatıyor.
Amaç Suriye'yle anlaşma imzalanması durumunda yapılacak olan referendum için kamuoyu oluşturmak. Düzce'deki kurtarma çalışmasına katılmış olan Hayim Budin "Bizde kamuoyu yüzde 40 - yüzde 40 olarak ikiye bölünmüş durumda. Önemli olan ortadaki yüzde 20'yi yanınıza çekmek" diyor. Hayim Budin, kendisini "Golan'dan inmeme" kavgasının bir askeri olarak görüyor.
Yine depremde Türkiye'ye gelmiş olan eşi Hanna Budin da kampanyanın aktif bir militanı. "Barış satın alınamaz. Bir süreç içersinde oluşur" diyor.
Hanna Budin, Golan'ı terk etmek zorunda kalırlarsa ne yapacakları sorusuna "Şiddete asla başvurmayacağız. Hakkımızı sonuna kadar demokratik yollardan savunacağız" cevabını veriyor.
"Golan Sakinleri Komitesi" sözcülerinden Debby Atoun, "Yıllarca buraya verdiğimiz emekleri Suriye'ye hediye etmeyeceğiz" diyor, ancak Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın, Golan'ı şimdiki haliyle geri istediğini o da duymuş.
Maala Gamla da özürlüler için turistik bir tesis işleten Nuga Ben - Anad da, "Bir Suriyeli ailenin evime yerleşeceği düşüncesi inanılacak gibi değil" diyor. Ben - Anad, yaklaşık 20 yılını geçirdiği Golan'ı terketme düşüncesini bir an bile aklına getirmek istemiyor. "Yeni birisi olarak, bir mülteci gibi yeni bir hayata başlamaya gücüm yok" diyor. Ama beş oğlunun en büyüğü askerde, bu yüzden de kalıcı bir barışı çok istiyor.
Ben - Anad'a "Gerçekçi bir bakışla ne olacağını söyler misiniz?" diye sorduğumuzda "Benden gerçekçi olmamı istemeyin. Çünkü bu süreç sonuçlanacağa, biz burayız terkedeceğe benziyoruz" cevabını veriyor.
Golan'da bir de aykırı sesle karşılaşıyoruz. 50 yaşındaki Yigal Kipnis, "Siz görünüşe aldanmayın, Golan'dakilerin yarısı barış istiyor" diyor. "Peki terk etmek zorunda kalırsanız ne yapacasınız?" diye sorduğumuzdaysa "Bunun cevabını düşünmek bile istemiyorum" karşılığını veriyor.

Barış masası kuruldu...

Yasemin Çongar Washington

Clinton yönetiminin arabuluculuğuyla sağlanan, tarihteki ender üst düzey İsrail - Suriye görüşmelerinden biri dün Washington'da başladı.
ABD Başkanı Bill Clinton'ın davetini kabul eden İsrail Başbakanı Ehud Barak ile Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad adına görüşmeye katılan Dışişleri Bakanı Faruk Şara, Beyaz Saray'da buluştular.
Şara, önceki akşam Washington'a varışında yaptığı açıklamada, "Yapıcı bir görüşme olacağını ve barış anlaşmasının yolunu açacağımızı umuyoruz" dedi ve Barak'ın pazartesi günü İsrail ulusal parlamentosu Knesset önünde yaptığı konuşmayı memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.
İsrail parlamentosundan, Suriye ile barış müzakerelerini başlatmak için 31 ret ve 24 çekimser oya karşılık 47 oyla onay alan Barak, buradaki konuşmasında, Suriye ile barış yapmak için Golan Tepeleri'nin önemli bir bölümünü geri vermelerinin gerekeceğini açıklamıştı.
Barak ve Şara'nın Washington buluşmaları iki gün sürecek. Başkan Clinton ile ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, görüşmeyi yakından izleyecek ve eğer taraflar istekte bulunursa, toplantıya katılabilecekler.
İsrail ile Suriye arasında, en can alıcı pazarlık konusu 1967 savaşından beri İsrail'in elinde bulunan Golan Tepeleri. Bu toprakların Suriye'ye iadesi karşılığında Şam'ın da İsrail'e yönelik güvenlik tehdidini azaltıcı bazı önlemler alması gerekecek. Bunların başında sınır bölgesinden asker çekilmesi ve Hizbullah başta olmak üzere bölgedeki İsrail karşıtı terör örgütlerine desteğin kesilmesi geliyor.
Halen Golan Tepeleri'nde yaşayan 17 bin İsraillinin bu topraklardan ayrılması ve bölgenin Suriye'ye verilmesinin yaratacağı yeni idari düzenlemelerin bir de mali faturası var. İsrail, bu maliyeti 18 milyar dolar düzeyinde hesaplıyor ve finansman kaynağı olarak da ABD'yi gösteriyorlar. Clinton yönetimi, Suriye ile İsrail arasında barış sağlanırsa buna gerekli mali katkıyı yapacağını daha önce bildirmişti.