03.02.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
MERT İNAN İstanbul
Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni'ye göre, Rusya-Ukrayna krizinin perde arkasında Rusya'nın NATO'dan duyduğu endişe var. Rusya, Ukrayna arasında devam eden gerginlik her an sıcak bir çatışma riski taşırken, Uluslararası İlişkiler Uzmanı İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hasan Köni, iki ülke arasındaki gerginliğin arka planını Milliyet’e anlattı. Biden yönetiminin, önümüzdeki yıl yapılacak senato seçimlerine yönelik gerginlik stratejisini körüklediğini dile getiren Prof. Dr. Köni, "ABD, Ukrayna krizinin sıcak çatışmaya dönüşeceği algısı üzerinden NATO'yu konsolide ederek, Avrupa ve Avrasya’daki varlığını sürdürmek istiyor" dedi. Ukrayna'nın NATO’ya katılmadığı sürece Rusya'nın bu ülkeye saldırmayacağını da belirten Prof.Dr.Köni, "İki ülke arasındaki gerginlik tıpkı Türkiye-Yunanistan gerginliği gibi kontrol edilebilir bir sorun olarak varlığını sürdürmesi ve sıcak çatışmaya dönüşmemesi, dünya barışı için en büyük temenni olmalı” ifadelerini kullandı.
GERGİNLİK STRATEJİSİ
- Rusya-Ukrayna krizini perde arkasında ABD mi var?
"Beceriksiz Biden önümüzdeki yıl senato seçimlerini kazanmak için suni gerginlik stratejisi üzerinden politik argümanlar geliştiriyor. ABD için NATO’nun varlığı, hem küresel gücünü sürdürme, hem Avrupa’yı kanatları altında tutma, hem de silah satışındaki büyük pazar payını sürdürme açısından hayati önemde. NATO’nun işlevsiz kalması, ABD’nin, Avrupa ve Avrasya’daki stratejilerinin zarar görmesi anlamına geleceğinden, Ukrayna krizinin tırmanması ABD'nin işine geliyor. ABD’de sadece Ukrayna değil Gürcistan ve hatta Azerbaycan’ı da NATO’ya katarak Asya Pasifik’i farklı kollardan kontrol etmeyi amaçlıyor. Ayrıca Beyaz Rusya’nın Rusya ile işbirliği yaparak Baltık ülkelerine saldıracağı şeklinde yaratılan korku, ABD’nin; Avrupa ve Avrasya’daki varlığını konsolide etmeye dönük söylemlerden bir diğeri. Kısaca krizi Biden kaşıyor."
- Rusya neden Ukrayna'nın NATO'ya girmesine karşı çıkıyor?
“Moskova’nın güvenliği açısından çok önemli Kırım’a asker çıkarttığınızda Moskova yolu dümdüz bir güzergah. Moskova'nın güvenliği Kırım’dan geçiyor. Ukrayna’nın içinde ciddi bir Rus nüfusu söz konusu. Ülkenin yarısı AB’ye girip batı bloğunda olmak isterken, Rus nüfus ise anayurtla birleşik olmak istiyor. Karadeniz Rusya’nın yumuşak karnı. Kırım ve paralel hat boyunca kıyıya çıktığınızda Moskova yolu dümdüz. Rusya Karadeniz’de güvenliğini sağlayamadığı noktada ayakta ve hayatta duramayacağı için Ukrayna’nın NATO’ya girmesine haklı olarak karşı çıkıyor. Ukrayna’nın NATO’ya girmesi, KKTC’nin Yunanistan veya Rum Kesimi tarafından işgal edilmesiyle, Suriye'de Kürt devleti kurulmasıyla aynı anlama geliyor."
- Biden'ın stratejisi nedir?
"Trump’ın aksine Biden küresel emperyal güç stratejisini sürdürmek için, yeni gerginlik alanları yaratmaya çalışıyor. Avrupalılar ise Ukrayna için Rusya’ya karşı savaşmak istemiyorlar. ABD bir yandan da Çin’in kuşak yol projesine karşı Bulgaristan, Romanya ve Polonya’yı kendi safına çekerek, kışkırtan ülke konumunda. Ukrayna üzerinden Rusya’yı Bulgaristan, Romanya ve Polonya hem Rusya, hem Çin ekonomisine darbe vurma stratejisi yürütülüyor. ABD’nin bu stratejisi yüzünden Türkiye’nin ekonomik kaybı 40 milyar dolar civarında."
‘MONTRÖ KORUNMALI’
- Türkiye olası sıcak çatışmada nasıl bir tavır almalı?
"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arabulucu rolü çok önemli ve Türkiye’nin çıkarları açısından hayati önem taşıyor. Türkiye ne olursa olsun, NATO üyesi bir ülke olarak dengeyi ve Montrö’yü korumak zorunda. ABD stratejileri için Rusya’yı karşınıza almanın çok ağır bedelleri olur. Ermenistan ve Suriye kartı başta olmak üzere savaşın çok farklı cephelere yayılması söz konusu olur. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşta Yunanistan Ege ve Kıbrıs için harekete geçer. Güney'de Suriye meselesi, Doğu'da Ermenistan-Azerbaycan, Ege'de Yunanistan ve Kuzeyde Ukrayna-Rusya krizi ile Türkiye ateş çemberi içinde kalan ülke olur. Türkiye'nin Rusya'yı karşısına alması Kafkaslar ve Ortadoğu'da yeni sıcak çatışma demektir. Tekstil, turizm, tarım ve enerjide dibe vururuz."
6693179
‘KRİZDE TARAF OLMAMALIYIZ’
- Ukrayna ile köprüleri atmamız mı gerekiyor?
“Ruslar, Türkiye’yi Ukrayna’ya yönelik İHA, SİHA satışından dolayı uyarıyor. Çok hassas dengeler söz konusu. Türkiye ise bir yandan nükleer santral anlaşması, enerji ithalatı ile Rusya’nın önemli müşterisi konumunda. Rusları direk karşımıza alamayacağımız gibi stratejik açıdan batı bloğuna da sırt dönmemiz mümkün değil. Türkiye, ne olursa olsun kendi güvenliğini gözeterek, Ukrayna krizinde geri planda durduğunu, sadece kendi güvenliğini düşünen bir ülke pozisyonunda olduğunu açıkça her defasında deklare etmeli. Ukrayna ile ilişkilerimizi de sürdürerek ancak taraf olmayarak yolumuza devam etmeliyiz.”
‘RUS İŞGALİNDE ABD, AB VE NATO MÜDAHALE ETMEZ’
- Almanya-Fransa eksenli AB hangi pozisyonu alır?
“Ruslar’ın, Ukrayna’ya saldırması durumunda ne ABD, ne AB, ne de NATO böyle bir sıcak çatışmaya dahil olmayacak ve müdahalede bulunmayacaktır. Ukrayna NATO’ya girdiğinde, Çin de Tayvan’ı işgal eder. Bu durum ABD’nin Asya’daki ekonomik kazançlarına büyük darbe vurur. Olası savaş Rusya’nın gaz tedarikçisi Almanya’nın da ağır darbe almasıdır. Bu nedenle Fransa ve Almanya, ABD politikalarına karşı çıkıyor. Olası işgalde Ukrayna halkı ciddi bir direniş göstereceğinden, Rusya için ikinci bir Afganistan hezimeti olabilir. Ruslar tüm bu denklemi hesaplayıp hareket eder.”