21.05.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Arktik Okyanusu’nda bulunan Norveç’e bağlı Svalbard takımadaları, Dünya’nın en kuzeyindeki idarî merkez olma özelliğini taşıyor. Yeni bilimsel çalışmalara göre, Kuzey Kutbu’ndaki bu adalar, küresel ısınmanın geleceğinin en iyi görülebildiği bir yer. Çünkü Svalbard küresel ortalamadan 6 kat daha hızlı ısınırken sahip olduğu buzulları kaybediyor. Bilim insanları, iklim kaynaklı dönüşümün hızla gerçekleştiği bölgedeki buzulların, mevcut hızla 2100 yılına kadar iki kat kütle kaybedeceğini tahmin ediyor. Konuyu gündeme taşıyan İngiliz “Guardian” gazetesine demeç veren İtalyan Ulusal Araştırma Konseyi’nden Andrea Spolaor, “Svalbard’da iklim önemli ölçüde değişiyor. Bu, takımadalar için endişe verici bir durum ama aynı zamanda çevre üzerindeki etkileri anlamak için bir vaka çalışması sunuyor. Değişimi anlamak için ölçmek gerekir ve ne yazık ki Svalbard iyi bir örnek” dedi.
Toprak kaymaları
Svalbard’da araştırmacılar için değerlendirilmesi gereken rahatsız edici fenomenler var: Geri çekilen buzullar, azalan kar örtüsü, aşırı yağış, kaybolan deniz buzu, çığlar, tehlike altındaki flora ve fauna. Görünüşe göre, Svalbard’ın hiçbir bölgesi iklim çıkmazından muaf değil. Norveç’teki Bergen Üniversitesi’nde kutup oşinografisi profesörü olan Lars Smedsrud, “Svalbard’ın en büyük kasabası olan Longyearyen’de eriyen permafrost (donmuş toprak) ve toprak kaymaları değişimin çok açık işaretleridir. Küresel ısınma, yerel ekosistemleri sert bir şekilde vuracak. Mevcut ısınma ve devam eden karbondioksit emisyonlarıyla Svalbard ve Kuzey Kutbu’nun geri kalanı ısınmaya devam edecek” uyarısında bulundu.
‘Erime artacak’
Uzmanlara göre, Svalbard, deniz buzunun geri çekilmesi ve atmosferik ısınmanın birbirini daha da kötüleştirdiği bir geri bildirim mekanizması olan Arctic amplifikasyonundan güçlü şekilde etkileniyor. Svalbard’ın bu kadar ürkütücü bir değişiklik yaşamasının ve Dünya’nın Grönland ile Antarktika dışındaki buzullu alanının yüzde 6’sını temsil eden buzullarının hızla erimesinin nedeninin de kısmen bu etki olduğu bildirildi. Kuzey Kutbu’ndaki değişen iklim koşullarına odaklanan İsveç’teki Uppsala Üniversitesi’nde doçent olan Ward van Pelt de şöyle konuştu: “Atmosferik ısınmadan sonra buzul geri çekilmesi anlık değil, bir buzulun boyutuna bağlı olarak yıllarca gecikmeyle gerçekleşir. Bugün Svalbard’da gözlemlenen güçlü buzul geri çekilmesi, geçmişten gelen iklim değişikliğinin bir sonucudur. Isınma son yıllarda daha hızlandı ve önümüzdeki yıllarda artmaya devam edecek. Svalbard’daki buzulların geleceği parlak görünmüyor.”
Buzulların erimesi, bölgede yaşayan kuşların hayatının riske girmesine neden oluyor.
‘Ya göç edecekler ya yok olacaklar’
Svalbard’da bulunan doktora öğrencisi Maria Dance, “Denizdeki ve karadaki yaşam arasındaki bağlantılar, özellikle Kuzey Kutbu’nda yakındır. Besinler ve enerji denizden karaya, yuva yaptıkları kayalıkların altındaki tundrayı gübreleyen deniz kuşları aracılığıyla akar. Tilkilerle kutup ayıları kara ve deniz buzu üzerinde hareket eder. Ren geyiği, Svalbard’ın adaları arasında hareket etmek için deniz buzunu kullanır. Bu olmadan, planktondan balığa, foklara ve deniz kuşlarına kadar her şeyin etkilendiği temelde farklı bir deniz ekosistemine sahip olursunuz. Ancak karadaki yaşam da etkileniyor” dedi. Deniz biyoloğu Kim Last de “Svalbard muhtemelen 50 yıl içinde tüm deniz buzlarını kaybedecek. Buza güvenen tüm organizmalar da ya göç edecek ya uyum sağlayacak veya yok olacak” diye konuştu.
Prof. Andrew Derocher, “Svalbard’da deniz buzundaki azalma, kutup ayılarının hayatta kalma şansını da düşürüyor. Artık burada kutup ayıları için yeterli buz yok” dedi.
‘Buzul kaybı giderek artıyor’
Svalbard’ın buzullarının çoğu nispeten düşük rakımlarda, yani ısınmaya karşı daha hassaslar. Dahası, Doç. Van Pelt’in tahminleri, deniz buzu kaybının ve bunun sonucunda deniz suyunun artan buharlaşmasının, muhtemelen kar yerine yağmura dönüşmesiyle yağış seviyelerinin artmasına neden olacağını gösteriyor. Bariyer görevi gören ve buzul erimesini en aza indermede etkili olan kar örtüsünün, artık daha az düzenli bir şekilde oluştuğu belirtiliyor. Van Pelt, “Ek yağmur suyunun bir kısmı karda yeniden donabilir, ancak bu tamponlama kapasitesi, kalıcı kar alanları ortadan kalktığında yok olacaktır. Ayrıca, küçülen kar alanları daha da fazla buzul erimesine neden olur. Modelleme sonuçlarımız, nispeten düşük bir emisyon senaryosu durumunda bile, buzul kütle kaybının önümüzdeki on yıllarda güçlü bir şekilde hızlanacağını gösteriyor.”