16.11.2021 - 14:46 | Son Güncellenme:
Araştırmacılar ismi açıklanmayan kadına Arjantin'in Esperanza kentinden esinlenerek "Esperanza vakası" adını verdi. Zira Esperanza İspanyolcada "umut" anlamına geliyor.
Esperanza vakasına ilk kez 2013'te HIV-1 teşhisi konmuştu. Ancak 8 yıllık takip süresi boyunca vakada, HIV-1'le ilişkili hiçbir hastalık belirtisi görülmemişti.
Viral testlerde ise virüsün canlı olduğuna ve çoğaldığına dair kanıt bulunamamıştı. Doktorlar yalnızca HIV'le savaşan antikorları tespit edebiliyordu.
Son 4 yıldır bilim insanları kadının vücudundaki virüsün uykuda olup ilk fırsatta saldıracağına dair kanıtlar arıyordu. Kadının Mart 2020'de HIV negatif bir bebek doğurması ve plasenta dokusunda da virüse rastlanmaması ise dönüm noktası oldu.
15 Kasım'da Annals of Internal Medicine adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan vaka raporunda virüsün uykuda olma ihtimaliyle ilgili herhangi bir bulguya da rastlanmadığı açıklandı.
Bu da Esperanza vakasının, ölümcül virüsü kemik iliği nakli veya başka tedavilerin yardımı olmadan vücudundan attığı anlamına geliyor.
Bilim insanları bugüne dek iki kişiyi tedaviler yoluyla başarılı bir şekilde iyileştirmişti. Her iki vakada da kök hücre nakli yapılmıştı.
Söz konusu vaka ise HIV'in ilik nakli olmaksızın ortadan kaybolduğu ve virüsün doğal bağışıklık yoluyla yok edilebileceğini düşündüren ikinci örnek oldu.
ABD'deki Ragon Enstitüsü'nde immünolog ve vaka raporunun başyazarı Xu Yu, "Bu gerçekten bağışıklık sisteminin mucizesi" diye konuştu:
"Bu vaka, insanın bağışıklık sisteminin HIV'i kontrol edecek ve işlevsel virüslerin tümünü ortadan kaldıracak kadar güçlü olduğuna dair umut veriyor."
NBC'ye konuşan ve ismini açıklamayan Esperanza vakası da "Sağlıklı olmaktan keyif alıyorum" ifadelerini kullandı:
"Sağlıklı bir ailem var. İlaç kullanmam gerekmiyor ve hiçbir şey olmamış gibi yaşıyorum. Bu bir ayrıcalık."
Kaynak: Independent Türkçe