19.06.2019 - 23:49 | Son Güncellenme:
Bakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada, Callamard’ın, gazeteci Kaşıkçı cinayeti hakkında yayımladığı raporun, söz konusu cinayetin aydınlatılmasına yönelik, ilgili Türk makamları tarafından titizlikle sürdürülmekte olan soruşturma kapsamında varılan tespitleri teyit ettiği vurgulandı.
Açıklamada, raporun, bu kapsamda, Kaşıkçı cinayetinin uluslararası insan hakları hukuku, Konsolosluk İlişkilerine Dair Viyana Sözleşmesi ve BM ilkeleri başta olmak üzere, uluslararası hukukun ve uluslararası ilişkilerin temel prensiplerine aykırı şekilde, önceden planlanmak suretiyle gerçekleştirildiğinin gözler önüne serildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"BM Raportörü Agnes Callamard'ın, Kaşıkçı cinayetinin tüm yönleriyle açığa kavuşturulmasına ve sorumlularının hesap vermesinin sağlanmasına yönelik tavsiyelerini kuvvetle destekliyor, BM üyesi tüm ülkeleri ve ilgili uluslararası kuruluşları söz konusu tavsiyelerin hayata geçirilmesi hususunda ısrarcı olmaya davet ediyoruz."
Callamard, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili uluslararası soruşturma için 28 Ocak-3 Şubat tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret etmişti.
Cinayetten yaklaşık dört ay sonra başlatılan soruşturma kapsamındaki Türkiye ziyaretinde Callamard'a, İskoç avukat Helena Kennedy ve Portekizli adli tıp uzmanı Duarte Nuno Vieira eşlik etmişti.
BM'nin Kaşıkçı raporu
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından açıklanan 101 sayfalık raporda, Suudi Arabistan, Kaşıkçı'yı kasten ve taammüden öldürmekten sorumlu tutulmuştu.
Raporda, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın da aralarında bulunduğu üst düzey yetkililerin soruşturulması için güvenilir kanıtlar olduğuna işaret edilmişti.
Raporda ayrıca, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin tamamlayıcı kriminal soruşturma başlatmaya davet edilmiş, Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin yaptırımların Veliaht Prens ve onun yurt dışındaki kişisel mal varlıklarını da kapsaması gerektiği vurgulanmıştı.