16.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Namık Durukan
Rus Barışı Koruma Birliği, Dağlık Karabağ’da Laçin koridoru boyunca konuşlanmaya devam ederken, 15’nci Barışı Koruma Tugayı’na bağlı askeri birlikler Hankendi ve Goris bölgelerindeki geniş alanları kontrol altına alma başlattı.
Bölgede ateşkesi takip etmek için kullanılacak gözlem noktalarından 12’sinin tamamlandığı ve Rus askerlerinin gözlem noktalarında göreve başladığı açıklandı. Gözlem noktalarının dokuzunun güneyde, üçünün ise kuzeyde olduğu belirtildi. Rus Barış Gücü Komutanı Rüstem Muradov, ateşkesin gözlendiğini ve durumun istikrar kazandığını açıkladı. Muradov, “En önemlisi, temas bölgesinde her türden düşmanlığın durdurulmuş olmasıdır” dedi.
10 gün ek süre
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, işgal altındaki Kelbecer kentini boşaltmaları için Ermenilere 10 gün daha süre verdiklerini açıkladı. Hacıyev, düzenlediği basın toplantısında, anlaşmaya göre Kelbecer’i 15 Kasım’da boşaltması gereken Erivan yönetiminin Rusya aracılığı ile biraz daha süre istediğini söyledi. Bölgede hava koşullarının zorlaştığını, o yöndeki tek yol olan Zod-Varnenis yolunun da dar olduğunu hatırlatan Hacıyev, Azerbaycan’ın bu koşulları dikkate alarak, Ermenistan’a sivillerin çıkartılması için süreyi 25 Kasım’a uzatmayı kabul ettiğini bildirdi. Ancak Ermenilerin Kelbecer’i terk ederken evleri, kamu binalarını ve ormanlık alanları ateşe verme eylemleri devam ediyor.
İbadethaneleri koruma güvencesi
Rus Barış Güçleri’nin, devriye görevine başlaması ve Ermeni güçlerin bölgeyi terk etmesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasında yapılan görüşmede ele alındı. Görüşmede ikilinin, ateşkese uygun hareket edilmesi ve temas hattındaki sükunete devam edilmesine dair memnuniyeti dile getirdiği belirtiliyor. Dağlık Karabağ’da Hıristiyan ibadet yerlerinin güvenliğinin de ele alındığı görüşmede Putin’in anlaşma kapsamında ibadethanelerin normal işleyişini sürdürmesi ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik talebine, Aliyev’in, “Azerbaycan tüm halkların ve dinlerin hak ve özgürlüklerinin tam olarak güvence altına alındığı çok uluslu ve çok dinli bir devlettir” ifadesi ile yanıt verdiği bildirildi.