27.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Suriye’nin Süveyde kentinde düzenlenen eş zamanlı intihar saldırıları ve sonrasında çıkan çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısı 246’ya ulaştı. Terör örgütü DAEŞ tarafından üstlenilen ve beklenmeyen bir anda gelen saldırıda hayatını kaybedenlerden en az 135’inin sivil olduğu ifade ediliyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, hayatını kaybeden 111 kişi ise milis güçlerinden.
Görgü tanıkları, bölgenin, Suriye’de savaşın başlamasından bu yana tanık olduğu en büyük şiddet olayları sırasında, 14’ü kadın olmak üzere 18 kişinin de teröristler tarafından kaçırıldığını iddia ediyor. Bu kaçırma olayları, DAEŞ’in gücünün zirvesinde olduğu dönemde gerçekleştirdiği eylemlere benzetildi. Terör örgütü, çok sayıda kadını kaçırmış ve köle olarak kullanmıştı. Çoğunlukla Dürzilerin yaşadığı hükümet güçlerinin kontrolündeki bölgede bu tarz saldırılar nadiren yaşanıyordu.
ABD’yi suçladılar
Dün Süveyda’da hayatını kaybedenler için toplu cenaze törenleri düzenlendi. Kanlı olaylar, yıllar süren operasyonların ardından Suriye’de etkisiz hale getirildiği düşünülen DAEŞ’in ülkede son zamanlarda düzenlediği en geniş kapsamlı saldırı olarak kayıtlara geçti. Bunun yanı sıra terör örgütü, geçtiğimiz ay Irak’ın doğusundaki kentlerde adam kaçırma ve infaz eylemleriyle yeniden varlık göstermeye başladı. Son gelişmeler, “bitti” gözüyle bakılan DAEŞ’in yeni bir taktiğe geçtiği ve topraklarını kaybetmesinin ardından Suriye ve Irak’ta saldırı eylemlerine girişeceği yönündeki görüşleri doğrular nitelikte.
Lübnan merkezli Hizbullah da, Süveyde’de DAEŞ tarafından gerçekleştirilen saldırıya ilişkin bir açıklama yayınladı. Washington’u, Süveyde’deki saldırıları gerçekleştiren “suç çeteleri”nin bölgesel patronu olmakla suçlayan Hizbullah, ABD’nin El Tanf bölgesinde yasadışı olarak bulunduğunu ifade etti. Hizbullah, “Teçhizat ve ekipmanlı bu silahlı çetelerin, ABD’nin yasadışı bir şekilde varlık gösterdiği El Tanf’tan, yine ABD’nin gözü önünde ve açık desteğiyle kendilerini göstermiş olmaları tehlikeli” ifadelerini kullandı. El Tanf bölgesinde ABD’nin bir üssü bulunuyor ve saldırganların bu bölgeden geldikleri iddia ediliyor.
Bu iddialara karşın ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert saldırıyı kınadı. Nauert, “Süveyde’de gerçekleştirilen saldırıları kınıyoruz ve masum kurbanların ailelerine taziyelerimizi iletiyoruz. ABD Başkanı Donald Trump DAEŞ’in yok edilmesine bağlı kalmaya devam ediyor ve bölgeye daha çok barış ve istikrar getirmek için biz de Birleşmiş Milletler ve koalisyonla çalışmayı devam edeceğiz” mesajını paylaştı.
Dışişleri’nden kınama
Dışişleri Bakanlığı da, terör örgütü DAEŞ’in Suriye’nin Süveyda vilayetinde gerçekleştirdiği ve çok sayıda can kaybına yol açan son terör saldırılarını şiddetle kınadığını bildirdi. Açıklamada, “DAEŞ’le Mücadele Uluslararası Koalisyonunun bir üyesi olan Türkiye’nin başta DAEŞ ve PKK/KCK/PYD-YPG olmak üzere Suriye’de melce bulan terör örgütleriyle mücadele kararlılığı tamdır” ifadesi kullanıldı. Türkiye’nin, Suriye’de faaliyet gösteren terör örgütleriyle mücadele kararlılığını Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla kanıtladığının altı çizilen açıklamada, “Suriye’den kaynaklanan terörün kökünün kazınması terör örgütlerini doğuran koşulların ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabilecektir. Bunu sağlayacak ise müzakere edilmiş, muteber ve kalıcı bir siyasi çözümdür” değerlendirmesine yer verildi.