21.12.2020 - 15:24 | Son Güncellenme:
AA
Şü, "Komünist Partinin Sincan Uygur gibi çok etnikli sınır bölgelerinde istikrarı sağlamanın yöntemlerini araştırdığını belirterek "Sosyal yardımlaşma ile terörizmi ve aşırıcılığı yükselten zemin dahil kemikleşmiş meseleler hakkında daha çok düşünmemiz lazım." ifadesini kullandı.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerinin zorla çalıştırıldığı haberlerini kesin bir dille reddeden Şü, "2014 yılından bu yana eğitim programları sayesinde 117 bin kişinin Çin'in diğer kesimlerine çalışmaya gittiğini" söyledi.
Şü Guişiang, ABD'nin zorla çalıştırılma haberleri üzerine Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nden ithalatı engellemesine ilişkin olarak da "Sincan şirketleri, ABD pazarı veya bazı ABD şirketleri olmadan yaşayamayacak sanılmasın." dedi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi, son olarak Uygur Türkleri ve diğer azınlıkların pamuk tarlalarında zorla çalıştırıldığı haberleriyle gündeme gelmişti.
Washington'daki Komünizm Kurbanları Anma Vakfı Üyesi ve Çin konularındaki çalışmalarıyla bilinen Adrian Zenz, Çin'in Uygur Türkleri ve diğer azınlıkları pamuk tarlalarında zorla çalıştırdığına dair, 14 Aralık'ta Küresel Politika Merkezi'nde rapor yayımlamıştı.
Rapor üzerine merkezi İsveç'te bulunan giyim firması H&M dahil dünyaca ünlü firmalar Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nden pamuk alımını durdurmuştu.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplar
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise "yeniden eğitim kampları" diye tanımladığı yerlerde, BM verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor. Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.