28.07.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Her şey Avustrulya'nın Somerton Sahili'nde 1 Aralık 1948 sabahı 40-45 yaşlarında bir erkek cesedinin bulunmasıyla başladı. Ceset, sahilde takım elbiseli, ayakkabılı halde bulundu. Adamın üzerinde kruvaze bir ceket vardı ve takım elbisesi mükemmel bir şekilde ütülenmişti. Her giysinin üzerindeki etiketler çıkarılmış ve ayakkabıları titizlikle parlatılmıştı. Bu olay adamın ceketinin içine gizlenmiş bir kâğıt parçasına yazılan şifreli bir ifade nedeniyle, 'Tamam Shud davası' olarak anıldı. 'Tamam Shud', 'Bitti' anlamına gelen Farsça bir deyimdi.
CASUS OLABİLECEĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Adamın üzerinde bulunan diğer eşyalar arasında sakız, bir tarak, Kuzey Glenelg'e alınmış bir otobüs bileti ve Army Club sigaraları ile kibritleri vardı. Bir ay sonra yani 14 Ocak'ta, Adelaide tren istasyonunda görevliler tarafından cesede ait olduğuna inanılan bir bavul bulundu. Bavulun içerisinde de makas, ayakkabı cilası, kravat, kül tablası, kaşık ve diş fırçası olmak üzere pek çok şey yer alıyordu.
Adamın kimliğiyle ilgili teoriler çok çeşitliydi ancak en popüleri onun savaş sonrası bir casus olabileceğiydi. Bu teori adamın bavulunda Ömer Hayyam'ın 'Rubaiyat' adlı kitabının son sayfasına yazılmış ve yırtılmış ikinci bir 'kodlu mesaj' bulunmasıyla güçlendi. Kitap, İngilizce'ye çevrilmiş Farsça şiirin bir derlemesiydi.
Kimliksiz, diş izi kayıtsız, kalbi ve ciğerleri tıkanmış, dalağı normalden 3 kat daha büyük bir şekilde bulunan cesedin ölüm nedeninin zehirlenme olduğu düşünülse de zehrin ne olduğu bulunamadı. Kimse kim olduğu veya neden Adelaide'de olduğu konusunda hiçbir bilgi sahibi olmadan 'Somerton Adamı', bulunmasından beş ay sonra West Terrace Mezarlığı'na gömüldü.
70 YIL SONRA ORTAYA ÇIKTI
Avustralya'nın en gizemli olaylarından biri olarak tanımlanan 'Tamam Shud' vakası ya da bir diğer adıyla 'Somerton Adamı'nın Gizemi' 70 yıldan fazla bir süre sonra nihayet çözülmüş olabilir! Adelaide Üniversitesi'nden Derek Abbott, adamın Melbourne'deki Footscray banliyösünden 43 yaşındaki elektrik mühendisi ve enstrüman üreticisi Carl Charles Webb olduğunu söylüyor. Ünlü Amerikalı soy bilimci Colleen Fitzpatrick ile birlikte çalışan Profesör Abbott, bir DNA profili oluşturmak için 1940'larda yapılmış bir alçı maskeden saç kullandı. Abbott ve Fitzpatrick, yaklaşık 4 bin kişilik bir aile ağacı oluşturduktan sonra geçtiğimiz cumartesi günü saçtaki DNA'yı Webb'in uzak akrabalarından alınan örneklerle başarılı bir şekilde eşleştirdi.
Ve çıkan sonuçlara göre sahile vuran gizemli adamın Carl Charles Webb olduğunu konusunda uzmanlar hemfikir. Webb, 1905'te Melbourne'de yaşayan bir ailenin altı çocuğun en küçüğü olarak doğdu. Herhangi bir dosyada ölüm kaydı veya fotoğrafı yoktu.
Profesör Abbott yaptığı çalışmalar sonucunda Carl Webb'in, Victoria eyaletinde, ondan sadece 20 dakika uzaklıkta yaşayan Thomas Keane adında bir kayınbiraderi olduğunu da ortaya çıkardı.
'BOŞANDIĞI KARISINI ARIYORDU'
Peki Melbourne'lü bu adamın Adelaide'de ne işi vardı? Profesör Abbott'a göre Carl Charles Webb karısından ayrılıp Güney Avustralya'ya taşınmıştı. Üstelik buna dair kanıtları da vardı. Bu yüzden adam muhtemelen eski karısını bulmak için buraya gelmişti. Paralel bir soruşturma yürüten Güney Avustralya polisi ise Abbott'un bulgularını henüz doğrulamadı. Profesör Abbott, Webb'in hayatı hakkında daha fazla araştırma yapılmasını sağlamak için çalışmalarının yetkililer tarafından onaylanacağını umuyor.