28.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Bugüne kadar akıbeti konusunda çelişkili haberler çıkan, öldüğüne ilişkin bilgiler doğrulanamayan DAEŞ lideri Ebu Bekir el Bağdadi’nin, öldüğü bildirildi. Bu kez açıklamayı bizzat, ABD Başkanı Donald Trump yaparken, Türkiye de, operasyondan bilgi sahibi olduğunu bildirdi.
Öncelikle Twitter hesabından dün “Biraz önce çok büyük bir şey oldu” mesajını paylaşan, ardından da bir basın açıklaması yapacağı belirtilen Trump, olayı canlı yayında duyurdu. Beyaz Saray’dan canlı yayında açıklamayı yapan Trump, ABD’nin elde ettiği istihbarat sonucu Bağdadi’ye yönelik bir operasyon düzenlendiğini ve DAEŞ liderinin operasyon sırasında intihar yeleğiyle kendisini patlatarak öldüğünü söyledi. ABD Başkanı, operasyondan 15 dakika sonra yapılan DNA testinde, ölen kişinin Bağdadi olduğunun doğrulandığını da belirtti.
Üç gündür olası operasyona dair bilgi sahibi olduğunu, Bağdadi’nin yerinin tespit edilmesi için de üç yıldır çalışıldığını kaydeden Trump, operasyon sırasında ABD tarafından kimsenin hayatını kaybetmediğini, sadece bir köpeklerinin yaralandığını duyurdu. Operasyonun iki hafta önce başladığını belirten Trump, sonraki gelişmeleri “Onu belli bir yerde bulacağımızın farkındaydık. Çok iyi insanlarla birlikte çalıştık. Oldukça zeki insanlardı. Çok hızlı bir şekilde yer değiştiriyordu ve elinde çok yüksek miktarda nakit vardı. Ona göre plan yapmanız gerekiyordu. En sonunda teyit aldık ve oraya da giriş yaptığımızda çok fazla saldırıyla karşılaştılar” şeklinde özetledi.
‘Bu daha önemli’
Usame bin Ladin’in oğlu Hamza bin Ladin’i öldürdüklerini anımsatan Trump, “Masum insanlara zulmeden ve öldüren teröristler asla rahat uyumamalı. Onları tamamen yok edeceğiz. Vahşi canavarlar kaderlerinden ve Tanrı’nın hükmünden kaçamayacaklardır” diye konuştu. Bu olayın, El Kaide lideri Usame bin Ladin’in öldürülmesinden daha önemli olduğunu savunan Trump, bin Ladin’in oğlu Hamza bin Ladin’e ilişkin “uzun ve yakışıklı” nitelemelerini yaptı.
Operasyon sırasında Bağdadi’nin çıkmaz bir tünele girdiğini belirten Trump, “Tünelin sonuna vardığında, kendisi üzerindeki bombalı yeleği ve üç çocuğu patlatarak intihar etti. Tünel daha sonra yok edildi ve yapılan incelemeler sonucunda ölen kişinin Bağdadi olduğunu anladık” diye konuştu. Trump, yaklaşık iki saat boyunca Bağdadi’nin bulunduğu bölgede olduklarını belirtirken “Sürekli panik halindeydi ve korkuyordu... Ağlayarak, çığlık atarak, bir köpek ve korkak gibi öldü, kendisiyle beraber olan üç çocuğunun da ölümüne yol açtı. Bütün dünyanın nasıl öldüğünü bilmesi gerek... Bağdadi’nin yok edilmesi, ABD’nin terörist liderlerini yıkmaya yönelik kararlılığını göstermektedir” diye konuştu.
Türkiye’ye teşekkür
Başkan Yardımcısı Mike Pence ile birlikte operasyonu bir film gibi izlediğini de anlatan ABD Başkanı Trump, “O bölgeyi ve o bölgedeki tünelleri biliyorduk. Bağdadi’nin girdiği tünelin çıkışı olmadığını biliyorduk. 8 helikopterle iniş gerçekleştirdik. Bağdadi’nin bulunduğu binanın ana kapısı kullanılmadı. Bir film izlemek gibiydi. Tehlikeli olan kısım, yaklaşık 1 saat 10 dakika sürdü. Son derece tehlikeli topraklar burası” ifadelerini kullandı.
İstihbaratın tam olarak nereden geldiğini açıklamayan Trump, operasyon nedeniyle Rusya, Suriye, Türkiye ve Irak’a teşekkür ettiğini söyledi. Trump, Türkiye’nin operasyondaki rolüyle ilgili olarak da, “Türkiye bizim oraya gideceğimizi biliyordu. (Onlara ait) Hava sahasında da uçtuk. Onlar (Türkiye) harikaydı, hiç sorun olmadı... En tehlikeli kısım, oraya gidebilmek ve oradan çıkabilmekti. Yerel kişiler tarafından saldırılar oldu ancak bununla başa çıkıldı” diye konuştu. Rusya’ya da bilgi verdiklerini anımsatan Donald Trump, “Ruslar neden geldiğimizi bilmiyorlardı, onlara ‘Mutlu olacaksınız’ dedik. Onlar da ‘Bize söylediğiniz için çok teşekkür ederiz’ dediler. Onların kontrolünde olan bölgeden geçeceğimizi biliyorlardı. Ancak neden girdiğimizi bilmiyorlardı” dedi.
‘Çok can kaybetti’
Trump, konuşmasının bir bölümünde Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye pek çok saldırının da yapıldığına işaret ederek, “Güvenli bölge diyoruz ama orası güvenli olmaktan başka her şey. Buradan (gelen saldırılarla) Türkiye çok can kaybetti. Türkiye bu güvenli bölgeden (gelen saldırılarla) binlerce insanı kaybetti. Türkiye uzun zamandır güvenli bölgenin kurulmasını istiyordu ve onlara yardım edebildiğim için memnunum. Ama askerlerimizin orada olmasını istemiyorum artık.”
Öte yandan basın toplantısında soruları da yanıtlayan Başkan Trump, ABD askerlerinin Suriye’nin kuzeyinden çekilmesinin bu operasyonla ilgisi olmadığını vurguladı. Trump, “Suriye’den çekilmemizin bunda hiçbir alakası yoktu. Biz terör liderlerinin her zaman peşindeyiz. Ben burada 2 bin, 3 bin asker bırakmak istemiyorum. Ama petrolü güven altında tutmak istiyorum. DAEŞ’in petrole ulaşmasını istemiyorum. Askerlerimizi petrolü sağlama almak için bulunduracağız. Dünyanın o bölgesinde güçlü bir havalimanımız var. Ortadoğu’da 8 trilyon dolar harcadık” ifadelerini kullandı.
‘Dönüm noktası’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “DEAŞ terör örgütü elebaşının etkisiz hale getirilmesi, teröre karşı müttefiklerimizle ortak yürüttüğümüz mücadelenin önemli bir dönüm noktası olmuştur” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter’dan konuya ilişkin bir mesaj yayımladı. Erdoğan’ın mesajında şu ifadeler yer aldı: “DEAŞ terör örgütü elebaşının etkisiz hale getirilmesi, teröre karşı müttefiklerimizle ortak yürüttüğümüz mücadelenin önemli bir dönüm noktası olmuştur. Türkiye bundan önce olduğu gibi bundan sonra da terörle mücadeleye katkı sunmaya devam edecektir. DEAŞ, PKK/YPG ve diğer tüm terör örgütleriyle mücadelede en çok bedel ödeyen ülke olarak, bu gelişmeyi memnuniyetle karşılıyoruz. Teröre karşı müttefiklik ruhuna uygun, kararlı bir mücadele verildiği takdirde tüm insanlığın huzura kavuşacağına gönülden inanıyorum.”
‘İş birliğimiz sürecek’
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, DAEŞ elebaşı Ebubekir el-Bağdadi’nin ölü ele geçirilmesine ilişkin, “... NATO müttefikimiz ABD’nin eli kanlı bir teröristi adalete teslim etme çabalarına destek olmaktan memnuniyet duyduk” dedi. Altun, konuya ilişkin Reuters’a yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi: “DEAŞ karşıtı küresel koalisyonun bir üyesi olarak dost ve müttefiklerimizle birlikte teröristleri yenilgiye uğratmak için çok çalıştık. Terörle mücadelemiz sırasında babalarımızı, annelerimizi ve evlatlarımızı şehit verdik. Bugün Ebubekir el-Bağdadi’nin sivil kurbanlarının yanı sıra dünyanın DEAŞ teröründen koruması için hayatlarını feda eden kahraman askerlerimizi anıyoruz. Teröristlerin önüne set çeken Türkiye, bundan sonra da terörün her türlüsüyle mücadele etmek için ABD ve diğer ülkelerle yakın iş birliğini sürdürecektir. Güçlerimizi birleştirmenin ve bölgemizde faaliyet gösteren tüm terör örgütlerini yenilgiye uğratmanın zamanı gelmiştir.”
MSB: ABD ile bilgi alışverişi yapıldı
Milli Savunma Bakanlığı’ndan ABD’nin İdlib’e gerçekleştirdiği operasyonla ilgili yapılan ilk açıklamada, “ABD tarafından İdlib’e dün (önceki gün) gece yapılan operasyon öncesinde askeri makamlar arasında bilgi alışverişi ve koordinasyonda bulunulmuştur” ifadesi kullanıldı. Bakanlıktan yapılan ikinci açıklamada ise, operasyon kapsamında, ABD unsurları ile karşılıklı müdahalenin önlenmesi ve karşılıklı çalışabilirlik ilkeleri doğrultusunda hareket edildiği belirtildi. Birliklerin ikaz edilip operasyon ve personel emniyetini sağlayacak tedbirlerin zamanında alındığı vurgulanan açıklamada, “ABD tarafından İdlib’de düzenlenen operasyon öncesinde askeri makamlar arasında bilgi alışverişi ve koordinasyonda bulunulmuştur. ABD’nin operasyonu öncesinde ve sırasında, başta DEAŞ olmak üzere PKK/PYD/YPG terör örgütleriyle mücadele çerçevesinde, müttefiklik ve stratejik iş birliği ruhuna uygun davranılmıştır” denildi.
4 saatlik operasyon
ABD’nin, terör örgütü DAEŞ’in lideri Ebu Bekir el Bağdadi’yi öldürdüğü operasyonun 4 saat sürdüğü belirtiliyor. İdlib’deki AA muhabirinin bildirdiğine göre, ABD’nin helikopterlerle indirme harekatı düzenlediği mevki, ilin kuzeyinde yerinden edilmiş sivillerin sığındığı Tourlaha Kampı’na birkaç kilometre uzaklıkta yer alıyor. Gece yarısı 00.00 sularında bölgeye gelen 8 ABD helikopteri ve iki insansız hava aracı (İHA), Barişa köyü yakınlarındaki hedefi 1.5 saat boyunca yoğun ateş altına aldı. Helikopterlere, yerden ağır silahlarla karşılık verildi. Bunun ardından helikopterler bölgeden ayrıldı, ancak yarım saat sonra geri döndü ve saldırıya devam etti.
Helikopterlerden özel kuvvetlerden olduğu belirtilen unsurlar indirildi. Çatışmaların ikinci kısmı 2.5 saat sürdü. Helikopterler yaklaşık 4 saat sonra bölgeden ayrıldı. Bölgeye giden sağlık ekipleri, saldırının meydana geldiği noktada tamamen yıkılmış bir ev ile yanmış bazı çadırlar gördüklerini bildirdi. Sağlık ekipleri, olay yerinde 3 erkek, 3 kadın ve 1 çocuk olmak üzere toplam 7 kişinin cesedine ulaştıklarını, 5 yaralıya da ilk müdahalede bulundukları bilgisini paylaştı.
Operasyonun adı: Kayla Mueller
ABD, Ebu Bekir el Bağdadi’nin ölü ele geçirildiği operasyonu, DAEŞ’in 2013’te kaçırdığı Amerikalı yardım görevlisi Kayla Mueller’e atfetti. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien, NBC kanalına yaptığı açıklamada; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley’nin operasyona Kayla Mueller’in adını verdiğini söyledi. Halep’te rehin alınan Mueller, Bağdadi ile zorla evlendirilmişti. Bağdadi’nin cinsel saldırısına ve işkenceye maruz bırakılan Mueller 2015’te Rakka’da bir hava saldırısında yaşamını yitirmişti.
Rusya: Şüpheyle yaklaşıyoruz
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, Ebu Bekir el Bağdadi’nin Suriye’de ölü ele geçirilmesine ilişkin açıklamalara şüpheyle yaklaştıklarını belirtti. Konaşenkov, “Bağdadi’nin öldürülmesine yönelik operasyonda yer aldıklarına dair çelişkili açıklamalar yapan ülke sayısının artması, operasyonun gerçekliği ve başarısıyla ilgili şüphe uyandırıyor. Savunma Bakanlığı, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde düzenlenen operasyonla ilgili güvenilir bilgiye sahip değil” dedi.
El Bağdadi’nin ölümüne ilişkin İran’dan da açıklama geldi. İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, “Bin Ladin’in ölümüyle terörün kökü kurutulmadığı gibi Bağdadi’nin ölümü de DEAŞİZM’in sonu olmayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Yüksek lisanslı terör lideri
Gerçek ismi İbrahim Avad İbrahim el-Bedri olan Ebu Bekir el Bağdadi, 1971’de Irak’ın Samarra kentinde doğdu. Saddam İslami Çalışmalar Üniversitesi’nde Kur’an çalışmaları alanında 1999’da yüksek lisans, 2007’de doktorasını tamamlayan Bağdadi, daha sonra Müslüman Kardeşler hareketi bünyesindeki az sayıdaki, şiddet yanlısı ultra-muhafazakârın cazibesine kapıldı ve Selefi cihatçılığı benimsedi.
Irak’ın 2003’te ABD öncülüğündeki güçlerce işgalinden birkaç ay sonra, Ceyş Ehl el-Sünni ve el-Cemah adlı isyancı örgütün kurulmasına yardım etti. ABD güçleri Şubat 2004’te Bağdadi’yi Felluce’de tutukladı. Serbest kaldıktan sonra, Ürdünlü El-Zerkavi’nin başında olduğu, El Kaide’nin yerel ayağı Irak El Kaidesi’yle temasa geçti. Zerkavi, Haziran 2006’da bir ABD hava saldırısında öldürülünce yerine Mısırlı Ebu Eyyüp El-Masri geldi ve Irak El Kaidesi’ni dağıtıp Irak İslam Devleti örgütünü kurdu.
Örgütün kurucusu ve emirinin Nisan 2010’da ölmeleri ardından Şura Konseyi, Bağdadi’yi yeni emir seçti. Bağdadi, Suriye’deki örgüt üyelerinden birine, Suriye’de gizlice Irak İslam Devleti’nin bir kolunu kurmasını istedi. Bu örgüt Nusra Cephesi adını aldı. Bağdadi kısa süre sonra Nusra Cephesi lideri Ebu Muhammed el-Colani ile anlaşmazlığa düştü. 2013 baharında, Nusra Cephesi’nin Irak İslam Devleti’ne katıldığını ve ortaya çıkan yeni örgütün adının IŞİD (DAEŞ) olduğunu açıkladı. El Kaide lideri El-Zevahiri Bağdadi’ye, Nusra Cephesi’nin bağımsızlığını sağlamasını emretti. Bağdadi ise emri yerine getirmedi. 2014’te Zevahiri DAEŞ’i El Kaide’den çıkardı. Temmuz 2014’te DAEŞ, Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’u ele geçirirken, kısa süre sonra da Bağdadi “halifelik” ilan etti, örgütün adını “İslam Devleti” olarak değiştirdi.