22.03.2024 - 06:02 | Son Güncellenme:
İHA
BM Genel Kurmulu, çağın teknolojisi olarak adlandırılan yapay zeka gündemiyle toplandı. Yapılan oturumda yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi, kullanımı, erişilebilirliği ve dağıtımı konuları ele alındı. Oturumda, ABD’nin öncülüğünde hazırlanan ve 123 ülkenin desteklediği küresel ölçekte güvenli yapay zeka kullanımını sağlamayı hedefleyen ilk karar tasarısı da oybirliğiyle kabul edildi. Yapay zeka teknolojilerinin kontrolsüz olarak kullanımının çeşitli riskler barındırdığına dikkat çekilen tasarıda, “Yapay zeka sistemlerinin uygunsuz veya kötü niyetli olarak geliştirilmesi ve kullanımı insan hakları ve temel özgürlüklerin korunmasını, geliştirilmesini ve bunlardan yararlanılmasını önleyebilecek riskler oluşturmaktadır” ifadeleri yer aldı. Devlet, kurum ve kişileri yapay zeka alanındaki düzenleyici kararnameleri geliştirmeye ve desteklemeye çağıran tasarıda, geliştirilen teknolojinin uluslararası hukuka aykırı veya yetersiz önlemlerle kullanımına karşı uyarılara yer verildi.
Harris: “Riskleri yönetebilecek bir yol oluşturuyor”
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, kabul edilen karar tasarısı ile ilgili yaptığı açıklamada, “Dünyanın sınırlı konuda hemfikir olduğu bu dönemde, bu kararın önemi belki de ilerlemeye yönelik geniş çaplı bir uzlaşmaya varılmasıdır” ifadelerini kullandı. ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ise, yaptığı yazılı açıklamada, “Bu karar tasarısı, hem her ülkenin yapay zekanın fırsatlarından yararlanabileceği hem de risklerini yönetebileceği bir yol oluşturuyor” dedi. Karar tasarısının dünyanın dört bir yanındaki ülkelerle istişare edilerek hazırlandığını kaydeden Harris, “Birlikte, yapay zekanın sürdürülebilir kalkınma için kullanılabileceği, tüm ulusların yapay zeka kaynaklarına ve uzmanlığına erişim sağlayabileceği ve tüm ülkelerin vatandaşlarının güvenliğini, mahremiyetini ve insan haklarını koruma ihtiyacını güvence altına alabileceği bir yol belirledik” ifadelerini kullandı. Harris, kabul edilen karar tasarısının insan hakları ve temel özgürlüklerin korunmasının yapay zeka konusunun merkezinde yer alması gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu ifade etti.