Bin 300 yıllık kolye tarihçilerin gözünü kamaştırdı: Böylesi hayatta bir kez bulunur!

İngiltere'nin merkezindeki bir inşaat projesi kapsamında, erken dönem bir Anglo-Sakson mezarlığında bulunan altın ve yarı değerli taşlarla süslenmiş bin 300 yıllık kolyenin keşfi, uzmanlar tarafından "tarihi" olarak nitelendirildi.

"DERS KİTAPLARINDA OKUTULAN TÜRDE BİR KEŞİF"

Arkeolog Simon Mortimer, "Bu bulgu, gerçekten hayatta bir kez karşılaşılabilecek bir keşif. Ders kitaplarında okuduğunuz türden bir şey ve kesinlikle topraktan çıkmasını beklediğiniz bir şey değil" diyerek buluntuların önemini açıklayan bir açıklamaya imza attı.

Uzmanlar, kolyenin Ortaçağ'da yaşamış dindar ve aristokrat bir kadına ait olduğuna neredeyse tamamen emin. Yetkililer kolyenin, Hıristiyanlığın Orta Çağ Avrupası'na yayılmasına yeni bir ışık tuttuğunu ve seçkin kadınların İngiltere'nin Hıristiyan kimliğini oluşturmada oynadığı role bir bakış sunduğunu söylüyor.

Kolyenin bulunduğu konum, Britanya'da keşfedilen, dönemin en önemli kadın mezar alanı olarak nitelendiriliyor.

BÖYLESİ DAHA ÖNCE GÖRÜLMEDİ

MS 630 ile 670 arasından kalma olduğuna inanılan mücevher, bu yıl Northampton yakınlarındaki bir mezarlıkta bulundu ve arkeologlar buluntunun ayrıntılarını hafta başında açıkladı. Kolye, tümü çapraz motifle süslenmiş karmaşık bir dikdörtgen pandantifin etrafına yerleştirilmiş dört altın lal taşı, beş cam pandantif, sekiz Roma altın sikkesi ve 12 boncuk dahil olmak üzere 30 taş ve boncuk içeriyor.

Kazıyı yöneten Paul Thompson, Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada, “Sadece bir veya iki öğe değildi. Bu kendi başına bile inanılmaz olurdu." dedi ve ekledi:

Kolyenin merkezindeki parça, kırmızı lal taşlarından oluşan, haç şeklindeki bir kolye ucu. Arkeologlar, bunun, giyilebilir mücevherlere dönüştürülmeden önce, menteşeli bir tokanın yarısını oluşturduğuna inanıyor.

HARPOLE HAZİNESİ

İki süslü çömlek ve sığ bir bakır tabak da içeren keşif, yakındaki bir köyün adından dolayı Harpole Hazinesi olarak adlandırıldı.

Gömülü kadının kimliği bilinmiyor, ancak muhtemelen ya bir başrahibe ya da Sakson krallığının bir üyesi olduğu düşünülüyor: Arkeologlara göre her ikisi olması da mümkün. Kazıya öncülük eden Londra Arkeoloji Müzesi yetkilileri, gelecekte bir konut geliştirme alanı olması planlanan bölgenin altında bulunan iskeletinin, bugüne kadar gelmeyi başaran küçük diş minesi parçaları dışında tamamen çürümüş olduğunu açıkladı.

SIRA DIŞI AYRINTI

Arkeologlar ayrıca X-ışını teknolojisinin yardımıyla toprağın daha derinlerinde ikinci bir süslü haç belirledi. Bu öğe, gümüşten dökülmüş ve haçın etrafına yerleştirilmiş en az dört insan yüzü içeriyor. Bu, oldukça sıra dışı bir ayrıntı.

Uzmanlar, bulguyu o dönemde seçkin kadınların oynadığı rolün özellikle önemli bir kanıtı olarak nitelendirdi. Kazıda yer almayan bir din tarihçisi olan Francis Young, Washigton Post'a "Bu kadın muhtemelen İngiltere'nin bu bölgesindeki ilk nesil İngiliz Hıristiyanlardan biriydi" dedi ve ekledi:

Francis Young, bu aristokrat kadınların yeni dini uygulamaların yayılmasında merkezi bir rol oynadığını sözlerine ekledi:

Young, o dönemde başrahibelerin kendi topraklarına ve mülkiyet haklarına sahip olduğunu ve bu nedenle, çevredeki kırsal kesimdeki insanları dönüştürmek için Hıristiyanların konuşlandırılabileceği manastır yerleri oluşturup yönetebildiklerini söyledi.

Arkeologlar, bu döneme ait bir dizi benzer kolyenin daha önce İngiltere'de keşfedildiğini söylüyor, ancak hiçbiri Harpole Hazinesi kadar süslü değil. Yeni keşfin en yakın muadili, 1876'da Northamptonshire'da bulunan ve British Museum'da muhafaza edilen, 7. yüzyılın sonlarına ait Desborough Kolyesi olduğu biliniyor.