19.11.2024 - 17:24 | Son Güncellenme:
NBC
DIŞ HABERLER SERVİSİ - NBC'nin haberine göre görevde yaklaşık iki ayı kalan ABD Başkanı Joe Biden, Pazartesi günü katıldığı son G20 zirvesi sırasında dünya liderleriyle aile fotoğrafı çektirmek için geldiğinde, fotoğrafın çoktan onsuz çekildiğini gördü.
Brezilya'nın ev sahipliğinde Rio de Janeiro kentinde düzenlenen 19. G20 Liderler Zirvesi'ne katılan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer, geleneksel zirve sahnesi için gülümseyerek zirveyi selamlayan liderler arasındaydı. Fotoğraf Pazartesi günü liderlere Modern Sanat Müzesi'nde verilen ve basına kapalı olan resepsiyon öncesi çekilmişti.
'ERKEN ÇEKİLDİLER'
Üst düzey bir ABD yetkilisi, Rio de Janeiro'daki fotoğraf karışıklığını 'lojistik zorluklara' bağladı ve "Lojistik sorunlar nedeniyle, tüm liderler gelmeden önce aile fotoğrafını erken çektiler. Bu nedenle, fotoğrafı çektikleri sırada birkaç lider orada değildi," şeklinde konuştu.
Habere göre Biden, fotoğraf çekildikten hemen sonra, fotoğrafçılar ve muhabirler çılgınca onu aramaya başlayana kadar hiçbir yerde bulunamadı. O sırada bir kameraman, onu Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin yanında yakındaki bir palmiyenin arkasında gördü.
ABD'li yetkili Biden'ın Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'un yanında durmamak için fotoğrafı bilerek atlayıp atlamadığı sorusuna tekrar "Sadece lojistik sorunlardı" şeklinde cevap verdi.
'BENİM SON ZİRVEM...'
Biden, zirvede diğer liderlere "Bildiğiniz gibi, bu benim son G20 zirvem. Birlikte ilerleme kaydettik, ancak devam etmenizi rica ediyorum ve eminim ki devam edeceksiniz," dedi.
SAVAŞLAR ELE ALINDI
Öte yandan zirvenin ilk gününde, Gazze, Lübnan ve Ukrayna'daki gelişmelere dair bir bildiri yayımlandı. Bildiride, İsrail'in Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi ve Lübnan'a yönelik saldırıları nedeniyle insani durumun felaket boyutlarına ulaşmasının derin endişelere yol açtığı belirtildi.
İnsani yardımların ulaştırılmasındaki tüm engellerin kaldırılması gerektiği vurgulanan bildiride, "İnsani yardımların artırılması ve sivillerin korunmasının güçlendirilmesi yönündeki acil ihtiyaç ifade edildi. Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme hakkı ve iki devletli çözüm vizyonuna sarsılmaz bağlılık teyit edildi." değerlendirmesinde bulunuldu.
Bildiride, İsrail saldırıları sonucunda Gazze Şeridi'nde yaklaşık 45 bin kişinin, Lübnan'da ise 3 bin 500 kişinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı.
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan insani acılara da değinilen bildiride, savaşın küresel gıda ve enerji güvenliği, tedarik zincirleri, makro-finansal istikrar, enflasyon ve büyüme üzerindeki olumsuz etkilerine işaret edildi.
Bildiride, çatışmaların barışçıl yollarla çözülmesinin önemi vurgulanarak, "Kapsamlı, adil ve kalıcı barışı destekleyen tüm ilgili ve yapıcı girişimler memnuniyetle karşılandı. Çatışmaların ve krizlerin sona erdirilmesine yönelik çabaların yanı sıra diplomasi ve diyalog elzemdir. Sürdürülebilirlik ve refaha ancak barışla ulaşılabilir" ifadesi kullanıldı.