21.02.2023 - 12:34 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Rusya lideri Vladimir Putin, Ukrayna'ya saldırı emri vermesinin üstünden bir yıl geçtikten sonra ulusa sesleniş konuşması yaptı. Rus televizyonları ve uluslararası yayın kuruluşları tarafından canlı olarak ekrana getirilen konuşmada Putin, Ukrayna'nın Şubat 2022'de Donbas'a saldırmaya hazırlandığını savundu.
Savaşı Ukrayna'nın başlattığını ileri süren Vladimir Putin, "Güç kullanarak durdurmak zorunda kaldık" deyip Ukrayna'nın bir sonraki hedefinin ise Sivastopol ve Kırım olduğunu iddia etti.
ABD ve Batılı ülkeleri suçlayan Rusya lideri, Ukrayna'daki savaşın körüklenmesiyle söz konusu Batı ittifakının yolsuzlukları örtbas etmeye çalıştığını ileri sürdü.
Batılı ülkelerin uzun süre önce Ukrayna'yı 'anti-Rusya' şeklinde biçimlendirmeye başladığını iddia eden Putin, Ukrayna ordusundaki Neo-Nazilerin saklanmaya bile ihtiyaç duymadığını suçlamasını yineledi.
"Şeytanın kendisini bile gerekirse Rusya'ya karşı savaşta kullanmaktan çekinmeyeceklerini söylüyorlar" diyen Vladimir Putin, Batılı ülkelerin amacının Avrupa'da bir savaş başlatmak olduğunu ileri sürdü.
Ukrayna halkının Batılı efendilerinin kölesi olduğunu iddia eden Rusya lideri, Kiev yönetiminin dış güçlere hizmet ettiğini savundu.
Putin, "Batının elitleri hedeflerini saklamıyor, stratejik olarak Rusya'yı yenmeyi planlıyorlar. Yani yerel bir çatışmayı küresel bir çatışmanın parçası haline getirmek istiyorlar. Rusya'yı bitirmek istiyorlar ve nasıl gerekiyorsa öyle karşılık vereceğiz" diyerek bir kez daha nükleer silah imasında bulundu.
"Rusya'yı sahada yenmek imkansız" cümlesini kuran Rusya lideri, konuşmasında işgale taktığı 'özel askeri operasyon' ifadesini defalarca tekrarladı.
Vladimir Putin, konuşmasınıın ilk bölümünü Ukrayna'da savaşan askerlerine ve diğer yetkililere teşekkür ederek tamamladı.
Rusya lideri, konuşmasının ikinci bölümünde Rusya'nın Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması'nı (Yeni START) askıya aldığını duyurdu. Anlaşmadan çekilmediklerini ancak katılımı durduklarını belirten Putin, "Eğer ABD nükleer test yaparsa, biz de aynısını gerçekleştiririz" dedi.
Moskova, geçtiğimiz yıl Ağustos ayında da ABD'lilerin stratejik nükleer silahlarını denetlemesini geçici olarak askıya almıştı.
ABD'nin Sovyetler Birliği ile 1991'de, Rusya Federasyonu ile 1993'te imzaladığı Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşmalarının (START 1 ve START 2) devamı olan 'Yeni START' anlaşması, Washington ve Moskova arasında yürürlükteki son nükleer anlaşma olma özelliğini taşıyor.
Nükleer bir savaşın önlenmesini amaçlayan anlaşma, uzun menzilli nükleer silah başlıklarına ve füzelere kısıtlama getiriyor.
Anlaşma, dünyanın en büyük iki nükleer gücü olan ABD ve Rusya'nın yerleştireceği stratejik nükleer savaş başlıklarını her ülke için 1550 adet ile sınırlandırıyor.
5 Şubat 2011'de yürürlüğe giren 10 yıllık anlaşmanın süresi 5 Şubat 2021'de dolmuştu.
Rusya ve ABD karşılıklı olarak anlaşmayı 5 yıl uzatmışlardı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında START anlaşmasını dondurduklarını açıkladı. Alınan karar dünyada gündem olurken BBC, bu kararın ne anlama geldiğini yazdı.
Putin'in aldığı bu karar son 1 yılda aldığı uluslararası anlamdaki en sert karar. Moskova ile Washington arasındaki bu konudaki işbirliği, nükleer savaş tehlikesi çerçevesinde askıya alındı.
START anlaşmasının fiilen feshedilmesi, bir nükleer silahlanma yarışının hemen başlamasına yol açması beklenmiyor. Ancak önümüzdeki günlerde iki tarafın artık birbirini 'nükleer' anlamda kontrol etmeyeceği artık bilinen bir gerçek.
Anlaşmanın fesih edilmesiyle birlikte ortaya çıkacak sorunlardan biri de şeffaflık. Her iki taraf da artık kontrolsüz bir şekilde nükleer silah üretip, bunların deneylerini yapabilecek.