28.06.2023 - 13:38 | Son Güncellenme:
Wagner Grubu paralı askerlerinin Moskova'ya doğru harekete geçtiği dakikalarda, Yevgeni Prigojin'in telefonu arka arkaya çalıyordu. Ekranda beliren isimler ise birbirinden önemliydi.
Rusya'nın güneyindeki stratejik Rostov kentini birlikleriyle geçiren Prigojin'in ısrarla arandığı dakikalarda, Moskova ve Minsk hattı da hayli hareketliydi. Moskova ve Minsk hattındaki ilk görüşme yerel saatle 10.00'da gerçekleşti.
Rostov'da bulunan Yevgeni Prigojin eski dostu Vladimir Putin'in çağrılarına yanıt vermezken, Putin'in Avrupa'daki en sıkı müttefiki Alexander Lukaşenko'nun telefonunu yerel saatle 11.00'de açtı.
İkilinin saatlerce süren konuşmalarında bolca küfür vardı, Wagner lideri tıpkı cephe hattında Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov için kaydettiği videolarda olduğu gibi ağzına geleni söyledi.
Yevgeni Prigojin'in öfkesi yatışınca müzakere rayına oturdu, Lukaşenko üç yıl önce kendi ülkesinde üyelerini gözaltına aldırdığı Wagner Grubu'nun liderini askeri ayaklanmayı durdurması için ikna etti.
Rostov'dan ayrıldığı gece yarısından bu yana hiçbir yerde görünmeyen 62 yaşındaki Prigojin'in özel jeti, 27 Haziran Pazartesi sabahı Belarus'un başkenti Minsk yakınlarındaki bir askeri üsse indi.
Uçuş sistemi Flightradar24'den izlenen özel jetin içinde Prigojin'in olup olmadığı saatlerce belirsizliğini korudu. Ta ki, Belarus lideri Lukaşenko kameralar önüne çıkıp Wagner'in liderinin ülkesinde olduğunu açıklayıncaya kadar.
Yevgeni Prigojin'le askeri ayaklanma sırasında yaptığı görüşmenin detaylarını da paylaşan Belarus liderine göre, Wagner Grubu'nun patronu Ukrayna'dan Rostov'a geldiğinde 'yarı delirmiş' bir haldeydi.
"Moskova'ya ilerliyoruz" diyen Prigojine "Daha yarı yolda sizi böcek gibi ezerler" yanıtını verdiğini belirten Lukaşenko, Rusya lideri Putin'in çeyrek yüzyılı aşkın süredir yanından ayırmadığı Wagner liderine telefonla ulaşamayınca kendisinden yardım istediğini söyledi.
Üç yıl önce muhaliflerin seçim sonuçlarını kabul etmemesiyle başlayan devasa gösterilerde, Belarus lideri Lukaşenko'yu Moskova kurtarmıştı. Dahası, Doğu Avrupa ülkesini aylarca sarsan protestoların ortasında Alexander Lukaşenko Belarus'a gelen 33 Wagner Grubu üyesini tutuklamıştı. Belarus lideri Moskova'ya ateş püskürse de, Wagner paralı askerleri biri hariç iki hafta sonra Rusya'ya iade edilmişti.
Yevgeni Prigojin'in Belarus'a sürgüne gitmesi ve Wagner Grubu'nun geleceğindeki belirsizlik, beklendiği gibi dünya medyasında manşetlerde. İspanya'dan El Pais'e göre, Wagner ayaklanmasının kazananı Lukaşenko oldu. 'İçgüdüleri güçlü siyasetçi yeni bir manevra alanı kazandı' diyen El Pais, şöyle devam ediyor:
"O, Avrupa'nın burnu en iyi koku alan kişisi. Bir siyasetçi olarak hayli güçlü bir hayatta kalma içgüdüsüne sahip olan Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko'nın şüphesiz temel niteliği bu. Şimdi bir kez daha, geçmişte oynadığı arabuluculuk rolünü üstleniyor... Lukaşenko, 2020 başkanlık seçimlerinden sonraki sert müdaheleye kadar da bu kıvrak politikayı sürdürüyordu. Belarus lideri, o zamanlar Kremlin'in şartlarını kabul etmiş ve Ukrayna'nın işgalinde de Kremlin'i desteklemişti. Prigojin şimdi ona yeni bir manevra alanı kazandırdı. Wagner kuvvetlerinin eylem gücünü artık Belarus'un hizmetine sunup sunmayacağını bekleyip göreceğiz."
Rusya'dan Novaya Gazeta Europe ise, Belarus liderinin Wagner Grubu paralı askerlerini tehlikeli olarak gördüğünü savunuyor. Gazeteye göre, Wagner Belarus’ta barınamayacak:
"Aradan üç yıl geçtikten sonra, Prigojin bir gecede Kremlin’in baş düşmanına dönüşüp bütün dünyada manşetlere konu olduğunda, Lukaşenko kendisiyle olan uzun tanışıklığından söz ederek aceleci davrandı. Dolayısıyla, Prigojin’in bütün paralı askerlerinin Belarus’a geleceği iddialarına fazla kaptırmamak gerekir. Lukaşenko, zamanında üç düzine insandan bu kadar korkmuşken, bu kanun tanımaz misafirleri topraklarında barındırmaktansa bir elini kesmeyi tercih eder. Yoksa Prigojin kişi olarak bir sorun teşkil etmiyor."
İşgalci Rus ordusuna karşı Ukrayna'yı yoğun şekilde destekleyen Polonya'dan Rzeczpospolita gazetesi, ülkenin doğu komşusuna yerleşen Wagner birliklerinden bir hayli endişeli:
“Prigojin’in tepeden tırnağa silahlanmış ve saatler içinde bir milyon nüfuslu Rostov-na-Donu şehrini işgal edebilmiş en az on bin paralı askerinin Belarus’ta konuşlanması kötü haber. Ülkeye taktik nükleer silahlar yerleştirilmesinden de kötü hatta. Belarus diktatörünün elinin altında, kendi güvenlik kuvvetlerini devreye sokmadan olası protesto ve huzursuzlukları bastırabilecek bir ekip var artık. Bu durum ayrıca, rejim için 'düşman' komşularla ilişkilerinde de yeni bir enstrüman haline gelecek."
Romanya'dan Mediafax, askeri ayaklanmanın ardından bir kazan-kazan durumunun ortaya çıktığını belirtiyor:
"İsyanın sonu, kazan-kazan durumuna çıktı. Wagner savaşçıları soruşturmaya uğramadan ücret karşılığında hizmetlerine devam ediyorlar - üstelik artık orduyla düzenli bir sözleşmeleri var ve [Savunma Bakanı] Şoygu ile [Genel Kurmay Başkanı] Gerasimov’un astları konumundalar. Fakat büyük çoğunluğu Belarus’a geçecek ve orada yerel askeri güçleri eğitecek, Polonya sınırındaki savunma tesislerini güçlendirecek ve Rusya’nın konuşlandırdığı nükleer silahları koruyacak. ... Binlerce Wagner savaşçısı artık fiilen Lukaşenka’ya çalışıyor."